Anadolu Efes – Zalgiris Kaunas: Efes Her Hafta Daha da Korkutucu

12/Mar/21 15:40 Mart 13, 2021

admin69

12/Mar/21 15:40

Eurohoops.net

Anadolu Efes, Zalgiris’e kükredi, Eurohoops Fırın da temsilcimizin son galibiyetine göz attı.

By Semih Altınbaş / info@eurohoops.net

Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Turkish Airlines EuroLeague’de çift maç haftasında Valencia ve CSKA Moskova’yı sahasında ağır skorlarla yenen Anadolu Efes dün akşam Zalgiris Kaunas’ı ağırladı.

Efes başından sonuna üstünlükle götürdüğü mücadelenin sonunda 89-62’lik bir galibiyet elde etti.

Bu karşılaşmada lacivert-beyazlı temsilcimiz adına Shane Larkin 18 sayılık performansıyla öne çıkarken Vasilije Micic 17, Rodrigue Beaubois ve Sertaç Şanlı 12, Krunoslav Simon 11 sayıyla mücadele etti.

Zalgiris Kaunas adına ise Thomas Walkup 15, Marius Grigonis 14 ve Augustine Rubit 13 sayıyla oynadı ancak bunlar Efes karşısında yeterli olmadı.

Lacivert-Beyazlılar bu maçta son haftaların muhteşem basketbolunu üstüne koyarak devam ettirirken Zalgiris’i playoff yarışında üzdü.

Eurohoops Fırın da bu karşılaşmanın teknik anlamda çözümlemesini yapmak üzere mesaiye başladı.

Harika Başlangıçlarla Gelen Mutlu Sonlar

Anadolu Efes‘te maç başlangıcında Krunoslav Simon‘un beslemelerinden gelen köşe oyunları etkili oldu. Bu Lacivert-Beyazlılar’da zaten sık sık gördüğümüz bir durumdu. Bunun kusursuz biçimde akmasının en önemli faktörü topsuz oyunda oyuncuların hareketliliği ki bu da Efes‘te çok iyi işliyor zaten.

Şimşek gibi bir başlangıçtan söz ederken bunun skora yansımasının da yalnızca hücum tarafıyla olmasının mümkünatı yok tabii ki.

Joffrey Lauvergne’in sırtı dönük savunmasında Sertaç Şanlı‘nın aksamaması üzerine Adrien Moerman’ın yardımlarından sonra eşleşme sorunu yaşanmaması ilk çeyrekteki farkı sağlayan etkenlerden birisiydi. Sertaç’a yardımları spesifik bir örnekti ancak genel olarak Moerman’ın yardımları Efes savunmasında önemli.

Augustine Rubit ve Paulius Jankunas’ın oyuna girmesinin ardından boyalı alanda sorun yaşama belirtisi veren Lacivert-Beyazlılar’da Bryant Dunston ve Chris Singleton’ın oyuna dahil olması bu bakımdan ön plana çıkarken Shane Larkin sayesinde topa baskı da belli bir seviyede kalınca ilk çeyrekten 14 sayılık fark oluştu.

Thomas Walkup’ın ikili oyunları haricinde pek bir şey üretemeyen Zalgiris Kaunas’a karşı kısalar arasında oynanan ikili oyunları bile hücum repertuvarına ekleyen Efes, çeşitliliğini inanılmaz bir noktaya çıkardı. Lauvergne’in yokluğu da onları etkilemiştir elbette ama bundan çok öte bir çaresizlikleri vardı.

Zaten form durumu olarak çok iyi bir halde olmadıklarını düşünürsek Efes karşısında birçok takımın da çaresiz kaldığı ortamda bu çaresizlik durumu çok şaşırılacak bir şey değil gibi.

Efes‘in kısa savunması üst düzey, uzun savunması da Dunston‘ın sahada olmadığı dönemlerde defolanabiliyor ancak yine de üstüne üstüne gidip skor bulunabilecek bir kıvamda değil. Hakikaten inanılmaz bir takım son 3 yıldır izlediğimiz Anadolu Efes.

Zalgiris gibi ekiplerin Efes‘e karşı fark yaratması için Lacivert-Beyazlılar’ın koç ya da oyuncu grubunda büyük form ve ritim bozuklukları olması gerekir ki açıkçası o da sezonun şu döneminde çok mümkün gözükmüyor. Bunun yaşanması için ancak çok talihsiz bir sakatlık vesaire olması bir vesile olabilir ki umarım da böyle bir şey olmaz.

Sezonun bu bölümünde bu denli forma giren takımların işi sonuna kadar kovaladığını biliyoruz. Daha önce örneklerini çok fazla gördük, 2017 Fenerbahçe buna bir örnekti. 2019 Efes de buna bir örnekti. Geçen sene mesela tüm sezonu formda geçirmişlerdi ancak önceki yıl bu durum farklı ilerlemişti.

Her Şey Muhteşem İlerliyor

Anadolu Efes‘in hücum çeşitliliğinden bahsede bahsede artık oraları tükettik. Onlar adına söylenebilecek çok bir şey de kalmıyor yani, maçları öyle erken bitirip oldu bittiye getiriyorlar ki artık övmeye bile bir şey bulamıyoruz. Bazı istatistikler ışığında tüm parçaların nasıl işlediğine yönelik bir değerlendirme yapmamız gerekebilir.

Efes‘te aynı anda sahada oldukları zaman en büyük skor farklarını yaratan ikililere bir göz atalım isterseniz. Şaşırtıcı ve bir o kadar da korkutucu bir tablo mevcut.

Efes‘te hücum ve savunma odaklı değerlendirmede aynı anda sahadayken en fazla skor farkı yaratan ikililer arasında bir ismi görmediğinizi fark ettiniz mi? Peki, fark ettiğiniz o isim Shane Larkin olabilir mi?

Tabloda bir yanlışlık yok. İlk 10 sırada Larkin’in dahil olduğu herhangi bir ikili mevcut değil. Larkin’in geçen sezondan uzakta olduğunu görebiliyoruz ama bu, Larkin’in bu sezon etkisiz olduğu anlamına gelmiyor. Yine performanslarıyla tıpkı Zalgiris maçında olduğu gibi takımının en kritik opsiyonlarından birisi olabiliyor ve kalitesi hâlâ tartışılmaz.

Peki, takımın en büyük yıldızının bu listeye dahil bile olamaması sizce gerçekten de ligdeki diğer takımlar için çok büyük bir korku kaynağı değil mi? Bu çeşitliliği bu yönden okumak gerçekten hayret verici olabiliyor Efes‘in basketbolunu tam manasıyla tanımlayabilmek açısından.

O kadar farklı seçenekleriyle o kadar biçimli bir şekilde atak ediyorlar ki gerçekten inanılmaz bir şey. Bu listede Larkin’in herhangi bir ikiliye dahil bile olmaması Anadolu Efes‘in sahada takım halinde nasıl bir olaya dönüştüğünü çok acayip bir şekilde insanın yüzüne vuruyor.

Ama Larkin’e yalnızca tek maçlık bir değerlendirme olarak değil de sezon geneli itibarıyla baktığınız zaman her ne kadar takıma geç katılmış olsa da Ergin Ataman’ın istediği şablonu oturtmasındaki en büyük iki pay sahibinden birisi oldu ve onun daha çok işin içine dahil olmasıyla Efes‘te işler yoluna girmeye başladı.

22 maça çıkıp 28 dakika ortalama süre alıp 14.9 sayı – 4.3 asist ortalamalarına sahip olmuş ana parçanızın takımın kusursuz işleyişi sebebiyle bu farkı yaratan ikililer arasında yer almadığını bir düşünür müsünüz? Çıldırtıcı bir şey bu.

Efes‘in çıktığı seviyeleri anlatmak için bu kadarı yeterli.