By Semih Altınbaş / info@eurohoops.net
Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bir basketbol takımının sezon başındaki kuruluşunda bu işin profesyonellerinin göz önüne aldıkları çok fazla kriter olabilir.
Her şeyi bir arada bünyesinde bulunduran bir ekip oluşturmak ise imkansıza yakın. Misal olarak bu sezonun süper takımlarına, Barcelona ve CSKA Moskova’ya bir göz atabiliriz.
Bu iki kulübün 2020-21 EuroLeague sezonunda ortaya koyduğu kadro çalışması belki de tarihin gördüğü en kaliteli takımlar arasında üst sıralarda olacak ekipleri oluşturdu.
Fakat bu bakımdan iyi örnekler teşkil eden oluşumlar arasında ne Barcelona’dan ne de CSKA‘dan tam anlamıyla kusursuz takımlar olarak bahsedebiliyor muyuz? Bu sorunun yanıtı çok büyük bir “hayır”.
Peki, EuroLeague’in şu an olduğundan daha da heyecanlı, daha da rekabetçi bir lig olması neye dayanır? Hayallerimize.
Eurohoops Fırın’ın bir geleneğe dönüşen yazılarından birisiyle daha, hatta en köklülerinden birisiyle karşınızdayız!
“Make EuroLeague Great Again!” şiarıyla yola çıkan ekibimiz, bu yazıyı 5. sezonunda da okuyucularımızla buluşturmaktan ötürü gurur duyar.
Anadolu Efes: Will Clyburn
İstatistikleri: 20 maç | 13.2 sayı | 3.5 ribaund | 1.3 asist | yüzde 46.2 ikilik isabeti
Aslında ilk bakışta Anadolu Efes‘in güncel düzlemde herhangi bir ihtiyacı yokmuş gibi görünüyor çünkü gerçekten kusursuz basketbol oynuyorlar. Fakat her zaman bu kadar kusursuz basketbol ortaya koymak mümkün olmayabiliyor.
Bu zamanlarda da devreye büyük süperyıldızlar, takımın en önemli ihtiyaçlarına yanıt olabilecek profilde isimler ön plana çıkıyor.
Efes‘in şu an bir şeye ihtiyacı olduğunu düşünecek olsaydık, bunun atletik ve ana parça olarak takımda yer alabilecek bir 3 numara olduğunu söylerdik.
Bingo! CSKA Moskova’nın ABDli yıldızı Will Clyburn tam da Efes‘i kadro olarak kusursuza taşıyabilecek bir oyuncu konumunda.
Yaşadığı ağır sakatlıktan sonra lige dönüşü çok fazla eski halini aratır türden değil. Efes‘in muhteşem ikilisinden birinin muhtemel ayrılığı durumunda dertlere derman olacak oyuncunun Clyburn olduğu açık ve net görünüyor. Çünkü Shane Larkin veya Vasilije Micic’le aynı statüde yeni bir kısa bulmaları o kadar da kolay olmayacak.
Yarı saha oyununda günümüzde Avrupa basketbolunun en donanımlı isimlerinden birisi kesinlikle ve kesinlikle Clyburn. Sırtı dönük oyun olsun, kendine envai çeşit pozisyon yaratabilmesi olsun…
Onu önce Ulm ve ardından Darüşşafaka dönemlerinden beri yakından izliyoruz. Muhtemelen görüp görebileceğimiz en güzel kariyer planlamalarından birisine sahip. 2019 yılında bir de EuroLeague şampiyonluğu apoletini omuzuna taktı.
Kariyerinde yeni bir meydan okumaya yelken açmak isterse Ergin Ataman’ın kadrosunu şenlendirmesi ligde kartları çok büyük bir bomba etkisiyle yeniden dağıtacaktır.
CSKA Moskova: Vladimir Lucic
İstatistikleri: 21 maç | 13.5 sayı | 4.7 ribaund | 1.5 asist | 1.1 top çalma | yüzde 57.1 ikilik isabeti
Clyburn’ü Efes‘e yolladıysak, CSKA Moskova’nın tam olarak ihtiyaçlarına karşılık olabilecek 2 oyuncu var. Bunlardan biri Krunoslav Simon, diğeriyse Vladimir Lucic.
Krunoslav Simon gibi bir oyuncuya ihtiyaç duymalarının sebebi Mike James’in yokluğunda yahut ona alternatif arayacakları bir dönemde saha içinde yönetici kimlikte bir top yönlendiricisine sahip olmamaları. Daniel Hackett ve Janis Strelnieks’in de bu sezon bu işi yeterince iyi kıvıramadığını görüyoruz.
Ancak Simon’la ilgili EuroLeague’i daha “great” yapacak bir planımız var. O sebeple hayalimizdeki post-Clyburn dönem için Vladimir Lucic’i düşündük.
Partizan’da başlayan ve önce orada dikkat çeken kariyerini Almanya’ya, Bayern Münih formasına taşıyan Lucic hırsın ve atletizmin en sert şekilde birleşim gösterdiği oyunculardan birisi.
Uzun zamandır EuroLeague çapında büyük bir takımın formasını giymesi beklense de kariyerini hiç o noktalara götürmedi. Şimdiye kadar bunu çok kez yapabilirdi.
CSKA‘da savunma özellikle Nikola Milutinov’suz dönemin büyük sorunlarından. Vladimir Lucic tam bu noktada kanat savunmasında toplu / topsuz her türlü etkinlik gösterip hücumda da daha ağırlıklı olarak topsuz oyunda çok büyük bir silah haline geliyor.
Onu CSKA’da bir dipçizgi koşusu sonunda smacı vurarak takımı keyiften arşa çıkarırken izlemek keyifli olurdu. Tabii önce o dipçizgi koşusunu görecek bir güvenilir ele, beyine de ihtiyaç olacaktır.
Bayern Münih: Alec Peters
İstatistikleri: 28 maç | 11.8 sayı | 3.8 ribaund | 1.7 asist | yüzde 45.7 üçlük isabeti
Bayern Münih’in bu sezonki kadrosuna sezon başında baktığımız zaman çok büyük bir hayal kırıklığıyla karşı karşıya olmamıza rağmen EuroLeague sezonunun en sürpriz takımlarından birisi olmayı başardılar.
Wade Baldwin’in potansiyelini tam anlamıyla gün yüzüne çıkaran Andrea Trinchieri, oyuncusunu resmen bir büyük takım oyuncusu haline getirerek ona tüm anahtarları teslim etti.
Geçen yıl Maccabi Tel Aviv formasıyla verimsiz bir sene geçiren Jalen Reynolds’ı da sistem dahilinde parlatmayı başaran Trinchieri’nin kadrosu şu anki form durumlarıyla çok büyük bir eksiklik yaşamıyor. Benchten Zan Mark Sisko gibi potansiyelli bir yöneticiyi getiren Bavyera ekibinde eksik gözüken şey sanki dış şut etkinliğini artıracak bir 4 numara…
Önceden o bölgede Danilo Barthel’e şans veriyorlardı ancak ben şutu tam olarak keskin birinin o bölgeyi kapatmasından yanayım. Baskonia‘dan Alec Peters ise Bayern Münih’i bir adım yukarı taşımaya kesinlikle önemli bir aday.
Avrupa kariyerine Rusya’da CSKA Moskova formasıyla başlayan Peters daha sonrasında Anadolu Efes‘in yolunu tutarak Türkiye’ye gelmişti.
Standartların altında kaldığı iki sezonun ardından son İspanya şampiyonu Baskonia‘nın yolunu tutan Alec bu sezon tam da beklediğim gibi son iki yıla göre üst düzey performanslara imza attı. Bayern’de var olan o gediği kapatırsa çok daha farklı bir takım izlememiz mümkün.
Fenerbahçe Beko: Kevin Pangos
İstatistikleri: 28 maç | 12.9 sayı | 2.0 ribaund | 6.3 asist | yüzde 39.9 üçlük isabeti
Fenerbahçe Beko için bir seçim yapmak o kadar zor ki…
Aslında onlar için net bir tercih yapabilmek adına Nando De Colo’nun sözleşmesindeki +1 opsiyonunu kullanıp kullanmaması kilit bir durum ama De Colo’nun opsiyonu kullanıp kalacağını düşünerek kadroya dahil edebileceğimiz en mantıklı oyuncu Kevin Pangos.
De Colo’nun var olmadığı bir ortamda Nemanja Nedovic ismi de düşünülebilirdi ancak hayalimizde her şey daha iyi olsun diyorsak Pangos – De Colo ikilisi çok daha kaydadeğer bir kısa rotasyonunun ana parçaları gibi görünüyor.
Pangos, Barcelona kariyerinde yaşadığı sakatlıklar ve devamında beklediği rolü bulamaması sebebiyle epeyce bir zamanını kaybetti.
Zenit St. Petersburg’da Xavi Pascual’in yeniden hayata döndürdüğü Pangos, Gran Canaria ve Zalgiris Kaunas dönemlerini hatırlatıyor.
Kanadalı oyuncunun Nando De Colo gibi bir isimle aynı düzlemde bulunduğu bir ortamda başarısız olma ihtimalini düşük görüyorum. EuroLeague’de bir takımı tek yıldız kısanın başarıya sürükleyebileceği dönemden yavaş yavaş yaklaşıyoruz. Aslında belki de böyle bir dönem hiç olmadı.
Eğer Nando gider de Marko Guduric‘le bir ikili olarak Pangos’u düşünecek olursak aslında bu tablo o zaman daha da kafaya yatıyor.
Fenerbahçe için Martin Hermannsson ya da 4 numaraya Luke Sikma gibi isimlerde tabii ki düşünülebilirdi ancak daha net oyun kuran, daha net ikili oynayan ve daha net dış skor üretebilecek bir oyun kurucu transferi yapılsa, üstelik bu Kevin Pangos gibi formda bir oyuncuyla tamamlansa güzel bir gelecekten söz edebiliriz.
Khimki Moskova: Kurtuluş Yok
Khimki Moskova’ya bir transfer, iki transfer, üç transfer yetecek gibi değil. Khimki Moskova’nın bu yönetim anlayışıyla kurtuluşu yok.
Alexey Shved ve kadronun geri kalanına yıllardır milyon euro’ları döküyorlar, ellerinde var olan şey sıfıra sıfır elde var sıfır.
2017-18 sezonundaki playoff maceraları haricinde hiçbir iyi hatıraları yok neredeyse. Artık bu durumun bir şekilde değişmesi lazım.
Yani bu yazının 12 hayali transferinden birisi bir takım da olabilir. Çünkü gerçekten Khimki işin keyfini kaçırıyor.
Açıkçası şimdi 3 numaraya şu oyuncu gelse, 5’e şunu alsalar diyebileceğimiz bir ekip değiller. Koskoca bir sezon bitiyor ve aldıkları galibiyet yalnızca 3.
Belki üst düzey bir Avrupa basketbolu koçu, belki takımı Shved’den daha iyi yönlendirebilecek ve besleyebilecek bir lider, belki topsuz oyunu iyi oynayan bir 3 numara, belki 4 numaradan dış şut katkısı verebilecek bir isim, belki 5 numaraya atletik bir çember koruyucu…
Çünkü işleri tek bir transferle çözülecek gibi değil.