Anadolu Efes – Panathinaikos: Vites Yükseltmeden de Dominant

26/Mar/21 08:22 Mart 26, 2021

admin69

26/Mar/21 08:22

Eurohoops.net

Efes, Panathinaikos’la kozlarını paylaştı. Eurohoops Fırın da bu mücadelenin analiziyle karşınıza çıktı.

By Semih Altınbaş / info@eurohoops.net

Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Turkish Airlines EuroLeague’de 31. hafta karşılaşmasında Anadolu Efes sahasında Panathinaikos‘u 85-65’lik skorla devirmeyi başardı.

Başantrenörü Ergin Ataman’dan cezası sebebiyle yoksun olan Efes‘te mücadelede onun yerine Yakup Sekizkök görev yaptı.

Vasilije Micic’in 8’de 7 ikilik ve 2’de 1 üçlük isabetiyle 21 sayı atıp 4 ribaund – 7 asistlik performans sergilediği gecede Bryant Dunston 15, Rodrigue Beaubois – Shane Larkin ikilisi 13’er sayı attılar.

Oded Kattash yönetimindeki Panathinaikos cephesindeyse Mario Hezonja’nın 14 sayısına ek olarak Zach Auguste 10 sayıyla oynadı.

Efes bu galibiyetle playofflara katılma yolunda çok ciddi bir avantaj daha elde etmiş oldu. Aslında vitesi çok da yükseltmedikleri bir maçı 20 sayıyla kazanmanın ne demek olduğunu Bayern Münih karşısında aldıkları yenilginin ardından gösterdiler.

Eurohoops Fırın da temsilcimizin bu mücadelesini teknik detaylarıyla huzurlarınıza sundu.

MAÇIN TÜM İSTATİSTİKLERİ İÇİN TIKLAYINIZ!

Yeniden Güçlü Başlangıçlar

Rakip Panathinaikos, Nemanja Nedovic’in yokluğunda inanılmaz fizikli bir beşle başladı maça. Georgios Papagiannis – Dinos Mitoglou – Ioannis Papapetrou – Mario Hezonja – Howard Sant-Roos beşlisi mücadelenin ilk çeyreği için pek normal karşılanacak bir fizik gücü değildi.

Buna karşılık Efes‘in sahadaki cevabı fizik avantajını en fazla hissettiren oyuncusu Vasilije Micic’ten geldi. Bu bölümde Sertaç Şanlı‘nın dirsekte ve alçak postta topsuz koşuları görüp top indirmeye de başlamasa “yahu, bunları da mı yapacak gerçekten” dedirtti.

Efes’in bu başlangıçlarıyla ilgili olarak söyleyebilecek önemli şeylerden birisi ne kadar baskın olduklarıdır. Maçlara bu kadar iyi başlayıp işi henüz ilk periyottan pişirmek hakikaten çok kolay bir şey değil.

Aşağıdaki grafikte de gördüğünüz gibi beşer dakikalık değerlendirmeler üzerinden Anadolu Efes’in sezon genelinde en sık skor ürettiği zaman dilimlerinde maç başlangıçlarının farkı göze çarpıyor.

Lacivert-Beyazlılar’ın koçu Ergin Ataman’ın bağlı kalmayı tercih ettiği rotasyon düzeninin bunda etkisi olduğunu düşünüyorum. Micic – Beaubois – Simon üçlüsüyle başladıkları oyunu koparma yoluna gitmekte fazla zorlanmazken çeyreğin 8. dakikası civarlarında oyuna giren bir diğer süperyıldız Shane Larkin tempoyu istediği gibi kontrol etmeye başlıyor.

Böyle alternatifli bir ortamda bu düzene bağlı kalmadığı zamanlarda da ciddi verim alıyor Ataman.

İkinci periyoda gidilen bölümde Ben Bentil’in her iki tarafın boyalı alanında da etkili olmasının yanında Shane Larkin’in hücum temposunu kontrol ettiği bölümler Panathinaikos savunmasını çok zorladı. Çembere ataklarıyla uzunları değişim savunmasında çok zorlayan bir profile dönüşen Larkin’in ikili oyun yöneticiliğinde de ipleri elinde tutması çok kritik oldu.

Larkin maç sonuna kadar tek haneli skor katkısıyla oynamış olsa bile maç içinde oyunu çözen isimler arasında önemli bir yer tuttu.

Bununla birlikte bireysel iş çözücülerden birisi olarak karşımızda olan Rodrigue Beaubois’nın katkısı da epey kıymetli oldu. Çünkü sıkışma anlarında beklenmedik oyuncular bu denli iş çözücü olunca çok rahat duruma geliyorsunuz.

Skorun bir buçuk dakikada 31-27’den 39-27’ye gelmesi Efes‘in patlayıcılığı ve alternatifliliği konusunda elimize geçen değerli verilerden birisi konumundaydı. Genel olarak içeriye penetreler ve sabit oyuncuların topsuz koşuları görmesi üzerinden işleyen hücumlar Panathinaikos‘un dağılmasını sağladı.

Ribaundlarla ilgili oyun bazında izlerken göze çarpan çok önemli bir durum var. Havuza düşen bir top olduğu zaman Efes kısaları çabucak topu kapıp hızla yarı sahaya taşıyorlar. Fizikli Panathinaikos’a karşı bu işi bu kadar başarılı yürütmek kolay bir çaba değildi.

Krunoslav Simon – Rodrigue Beaubois – Vasilije Micic üçlüsünün çoğunlukla topu taşıdığını düşünürsek aldıkları 13 ribaundun da (2’si hücum) ne kadar değerli olduğunu anlatmaya gerek kalmaz.

Aslında çok alışılmadık bir şey yoktu. Efes ana parçalarıyla işi bitirmeyi yeğledi sadece. Bence Panathinaikos’un hücum potansiyeli Nedovic’in yokluğuna ve Nick Calathes’in ayrılığına rağmen bu kadar kötü durumda kalmayı hak etmiyor.

Yalnızca eski koçları Georgios Vovoras’ı Howard Sant-Roos’u bir numaraya çekme çılgınlığına itecek kadar dengesiz bir kadro oluşturmasalardı daha iyi bir durumda olacaklarını düşünebilirdik. Yakup Sekizkök mücadelenin ardından çok üst düzey savunma yaptıklarını ifade etti, evet.

Efes cidden de pas istasyonlarını çok iyi okuduğu dönemler geçirdi ama bence bu onlar için belirli bir seviye atlamaktan çok bir alışkanlık gibi. Yoksa topsuz perdeler üzerinden boş şut imkanı tanıdıkları da çok oldu. Yani o yüzden Efes’in rölantide bir oyun anlayışıyla oynamasına rağmen bu maçı bu kadar farklı kazanmış olması ilginç geliyor.