By Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
NBA’de 2020-21 sezonu, son yılların en ortada MVP yarışlarından birisine sahne oluyor. Covid-19 salgını sebebiyle çok kısa bir aranın ardından başlayan sezonda birçok takımdan ve oyuncudan sürpriz performanslara şahit olduk. Bunun da etkisiyle yıldız oyuncuların yaşadığı sakatlıklar, MVP yarışının ana aktörlerinin neredeyse her geçen hafta değişmesine sebep oluyor.
Son şampiyon Los Angeles Lakers‘ın yıldızı LeBron James ve Doğu Konferansı lideri Philadelpha 76ers’ın yıldız uzunu Joel Embiid’in yaşadığı sakatlıklarla beraber MVP yarışının zirvesindeki yarış bir kez daha kızıştı. Bununla birlikte özellikle son dönemde James Harden ve Giannis Antetokounmpo gibi yıldızların formunu yükseltmesi de MVP yarışını çok daha sürprize açık hale getirdi.
Biz de NBA’de normal sezonun bitmesine yaklaşık 25 maç kala MVP yarışındaki kıyasıya yarıştaki son durumu huzurlarınıza taşıyoruz:
1. Nikola Jokic, Denver Nuggets
İstatistikleri: 26.8 sayı – 11.1 ribaunt – 8.5 asist – 1.6 top çalma – 0.6 blok (%57.1 FG, %42.5 3FG)
Kariyerinin en uzun playoff macerasını Denver Nuggets formasıyla konferans finallerinde Los Angeles Lakers‘a elenerek tamamlayan Nikola Jokic, kısa sezon arasını en iyi değerlendiren isimlerden birisiydi. Sezon arasında ciddi kilo veren Jokic, sezona muhteşem bir giriş yaptı ve yılın ilk günlerinden beri Sixers‘ın yıldızı Joel Embiid ile birlikte sürekli olarak MVP yarışında yer alan belki de tek isim.
Özellikle sezonun ilk kısmında Denver Nuggets‘ın %50’lik galibiyet yüzdesinin altında kalması sebebiyle Jokic, gösterdiği muhteşem performansa rağmen Sixers‘ın yıldızı Joel Embiid’in arkasında yer alıyordu. Ancak Jokic’in muhteşem oynamaya devam etmesi ve Nuggets’ın sezona formsuz giren yıldızı Jamal Murray’nin de yavaş yavaş vites arttırmasıyla birlikte Nuggets, derecesini 29-18’e kadar geliştirdi ve şu anda Lakers‘ın sadece 1 maç arkasında 5. sırada yer alıyorlar.
Jokic’in sahada olduğu anlarda Denver, 100 pozisyon başına 131 sayı üretirken rakiplerine sadece 109 sayı şansı veriyor. Jokic’in sahip olduğu 31.6’lık PER değeri de MVP yarışının diğer favorisi olarak görülen Joel Embiid ile birlikte zirveyi paylaşıyor. Bununla birlikte Jokic, eğer şu ana kadar tutturduğu ortalamaları sezon sonuna kadar devam ettirmeyi başarırsa 1961-62 sezonunda Oscar Robertson’ın başarmasından beri bir sezonu 27 sayı – 11 ribaunt – 8 asist barajlarının üstünde bitiren ilk oyuncu olacak.
Nikola Jokic’in bu sezon Nuggets’ın oynadığı 47 maçın hepsinde forma giymiş olması da Sırp uzunun bu yarıştaki bir diğer avantajı. Jokic’in bu yarıştaki en büyük rakipleri olarak görülen Joel Embiid ve LeBron James’in de sakatlıkları sebebiyle en az 15’er maç kaçıracak olması yıldız uzunu MVP olma yolunda kendisine avantaj sağlıyor.
2. Joel Embiid, Philadelphia 76ers
İstatistikleri: 29.9 sayı – 11.5 ribaunt – 3.3 asist – 1.4 blok – 1.2 top çalma (%52.5 FG, %42.2 3FG)
Sezonun ilk kısmında özellikle Joel Embiid ve Nikola Jokic’in ön plana çıktığı bir MVP yarışı izliyorduk. Bu iki ismin yaptıkları, şu ana kadar takımlarının sezonlarının gidişatını belirleyen belki de en önemli faktör oldu. Ancak Embiid’in yaşadığı sol diz sakatlığı yıldız oyuncunun MVP kampanyasına ciddi bir darbe vurdu.
Doğu Konferansı’nda liderliğini sürdüren Philadelphia 76ers’ın yıldızı Joel Embiid, takımının daha başarılı bir sezon geçirmesinin de etkisiyle şu anda MVP yarışında bir adım önde gösteriliyordu. Ancak Kamerunlu oyuncu, yaşadığı sakatlıkla birlikte bu avantajını kaybetmiş gibi gözüküyor.
Şu ana kadar oynadığı maçlarda 29.9 sayı – 11.5 ribaunt – 3.3 asist – 1.4 blok – 1.2 top çalma istatistikleri yakalayan Embiid, kariyerinin net şekilde en olgun dönemini geçiriyordu. Özellikle geçen sezon Sixers’ın pek de uyumlu bir kadroya sahip olmaması nedeniyle Embiid’in verimliliği de önemli bir ölçüde düşmüştü.
Sixers’ın rotasyonunun hala çok geniş olduğunu söyleyemeyiz fakat kadroda bulunan oyuncuların özellikle üç sayı çizgisinin gerisinden daha fazla tehdide sahip olması Embiid’e kendi oyununu oynayabilecek çok daha fazla alan sağlıyor. Sezon başından beri agresifliğini korumayı başaran ve takımını taşımak için elinden gelen her şeyi yapan Embiid, şu ana kadar oynadığı 30 maçın 15’inde 30 sayı barajını geçmeyi başarırken 4 kez 40 sayıyı 1 kez de 50 sayıyı geçti.
Embiid’in MVP ödülünü kaptırmamak için bir an önce tekrar sağlığına kavuşması ve sezonun başından itibaren gösterdiği performansı devam ettirmesi gerekiyor.