By Semih Altınbaş / info@eurohoops.net
Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Anadolu Efes, Turkish Airlines EuroLeague’de 32 ve 33. maç günlerini birleştiren haftada çok kritik 2 galibiyete imza attı.
Lacivert-Beyazlılar kendilerini playofflara attıkları mücadelede Real Madrid‘i deplasmanda 83-108 mağlup etmeyi başardılar.
Bu karşılaşmada Sertaç Şanlı 17, Shane Larkin 16, Krunoslav Simon 15, Vasilije Micic 13, Rodrigue Beaubois 12, Chris Singleton 11 ve Bryant Dunston 10 sayı kaydetti. TAM 7 OYUNCUNUN ÇİFT HANELİ SKOR ÜRETTİĞİ BİR MÜSABAKA.
Real Madrid cephesindeyse Trey Thompkins 19 sayılık performansıyla ön plana çıkan isimlerin başında geliyordu.
Yine aynı bölgede bir deplasmana çıkan Efes, Baskonia‘yı Fernando Buesa Arena’da 101-111’lik skorla mağlup etti.
Achille Polonara’nın 23 ve Rokas Giedraitis’in 21 sayıyla oynadığı maçta Efes adına Shane Larkin 30 sayılık kocaman bir performans verdi. Krunoslav Simon‘un 21, Vasilije Micic’in 16 sayısı mevcuttu.
Eurohoops Fırın da her hafta olduğu gibi rutinine devam etti, Ergin Ataman’ın öğrencilerinin bu hafta verdiği sınavları inceledi.
Zaaf Kullanmak
Real Madrid özelinde bu maça ilişkin bir değerlendirme yapacak olursak kısalar bazında bir aura eksikliği elbette söz konusu ve bunun da 2.20’lik dev Walter Tavares’in oyununa da acı biçimde yansıdığı gerçek.
Carlos Alocen iyi bir kısa, iyi bir oyun kurucu olacak ve Real Madrid‘i ileride çok iyi noktalara taşıyabilecek potansiyele sahip ancak bir anda Facu Campazzo’nun ahenkli ikili oyunlarından vazgeçip Alocen – Nico Laprovittola – Fabien Causeur rotasyonuyla yola devam etmek hele ki Sergio Llull’ün de sakat olduğu ortamda çok büyük bir dezavantaj şu an için.
Alocen savunmada topa baskı düzeyini artırıp hücumda da tempoyu belli seviyenin üstünde tuttuğu müddetçe çok değerli ancak topla yapabildikleri hâlâ Campazzo’nun yanından bile geçemeyeceği için verdiği katkı ne kadar iyi olursa olsun Pablo Laso’ya yetmiyor.
Bu ortamda Ergin Ataman’ın da son haftalardaki bu rotasyon ezberini yıkma harekatını işleme koyup Shane Larkin – Kruno Simon ikilisiyle maça başlaması Alocen – Gabriel Deck kaynaklı topa baskıdan sıyrılma çabası olarak görülebilirdi.
Çünkü Vasilije Micic’in ona büyük avantajlar yaratan fiziksel üstünlüğü bu tarz baskılı potansiyele sahip kısa savunmalarına karşı manevra alanını daraltıyor, Larkin’in aksine.
Bu ortamda ikinci yarıda Sertaç Şanlı‘yı Vasa kaynaklı ikili oyunlarla devreye sokan Efes için zorlayıcı gözüken şey Gabriel Deck’in alçak posttan daha fazla kullanılıp Trey Thompkins ve Usman Garuba’yı ön plana çıkarması oldu ve skoru bir süre yakın tutan şey de bu oldu.
Her şeyden ümidi kestikleri noktada Garuba’dan gelen skor ve savunma atletizmi gibi katkılar Real Madrid’i hayata bağladı diyebiliriz. Açıkçası zaten Efes‘le rekabet içine girebilecek bir takım görüntüsünden uzun zamandır çok uzakta İspanyol devi. Okeye dönüyor gibi bir halleri var ve geleceğe dair playoff yaptıkları takdirde bile işlerinin epey zor olacağı açık.