By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
EuroLeague Playoffları kadar bireysel performansların damga vurabildiği bir dönem daha var, o da Final Four dönemi.
Ancak playofflar daha uzun bir zamana hükmettiği ve de Final Four’a gidilen yolda son rötuşları yapan bir organizasyon olduğu için haliyle çok daha keyifli.
Basketbolun zirve noktası olarak nitelendirebileceğimiz EuroLeague Playoffları’nı izlerken büyüleniyor ve çok farklı hisler içerisine giriyoruz.
Öyle ki, 5 maça giden bir seri ellerimizde tırnak bile bırakmayabiliyor. Bu serilerin kahramanları da genellikle koçlar, onun dışında ise büyük oyuncular oluyor.
Peki, bu büyük oyuncular geçmişte çok üst düzey performanslara imza atmış olmalılar. EuroLeague Playoffları’nda nasıl örnekleri mevcut?
Eurohoops Fırın sizin için cevap aradı.
Not: Sıralama verimlilik puanı kıstas alınarak yapılmıştır.
10- Alexey Shved (Khimki Moskova)
Sezon/Rakip: 2017-2018 / CSKA Moskova / 4. maç
Performans: 36 sayı, 5 ribaund, 6 asist, 37 verimlilik puanı
EuroLeague’de bir takımın başına gelebilecek en kötü şeylerden biri karşınızda CSKA Moskova’yı bulmak. Rus devi, bugüne kadar playoffta hiç hata yapmadı ve oynadığı playoff serilerini kazanmayı başardı. Üstelik evlerinde de sadece bir maç kaybettiler.
2017-18 sezonunda ise Khimki Moskova bütün bu istikrarı bozmaya diğer takımlara göre çok daha fazla yaklaştı.
Serinin ilk iki maçının çok büyük kısmını önde götürmesine rağmen CSKA’ya mağlup olmaktan kurtulamayan Khimki, üçüncü maçı ise Anthony Gill ile kazanarak seriyi 1-2’ye getirmeyi başardı. Dördüncü maç ise tam olarak büyük bir drama oldu.
Serinin genelinin aksine bu sefer maça çok iyi başlayan CSKA, harika hücum performansıyla devreyi 13 sayı farkla önde kapattı. Fakat ikinci yarıda her şey değişti.
Avrupa’daki kariyeri boyunca tercihleri hep eleştirilen Shved, özel bir yeteneğin neleri değiştirebileceğini saha içinde gösterdi ve takımını geri getirmeyi başardı. Son çeyrekte 12 sayı atan Rus yıldız, maçın bitimine 1 dakika kala Khimki’yi öne geçiren üçlüğü de soktu. Fakat dedim ya, maç tam olarak bir dramaydı.
Higgins’in basketiyle bitime 5 saniye kala CSKA öne geçerken hemen oyunu başlatan Khimki kolay bir basket bulma şansı elde etti fakat hakemler ilginç bir kararla araya girerek buna engel oldu. Sonuç olarak da CSKA, Final Four’a çıktı.
Ağzında ekşi bir tat kalsa da Shved o gece 12’de 8 üçlük isabetiyle 36 sayı, 6 asist ve 5 ribaundluk unutulmayacak bir performans ortaya koydu. Bulduğu 8 üçlük isabetiyle de EuroLeague tarihinde 2001’den sonraki dönemin playoff rekorunu kırmayı başardı.
9- Nikola Vujcic (Maccabi Tel Aviv)
Sezon/Rakip: 2005-2006 / Olympiakos / 1. maç
Performans: 23 sayı, 7 ribaund, 5 asist, 4 top çalma, 38 verimlilik puanı
EuroLeague’de çok yönlülük deyince akla gelen ilk isim Nikola Vujcic’tir.
Avrupa’nın bir numaralı kupasında triple-double yapan ilk isim olan Vujcic, her konudaki gelişmiş yetenekleriyle büyük bir liderdi. Maccabi‘nin iki kere şampiyon olmasında büyük rol oynayan efsane oyuncu, bu harika yeteneklerini playoffta da sergilemişti.
2005-2006 sezonunda Maccabi’nin Olympiakos ile oynadığı playoff serisinin ilk maçında şov yapan Vujcic, 35 dakikanın sonunda istatistik kağıdının her yerini doldurmuştu.
14’te 10 saha içi isabetle oynayan efsane oyuncu, 23 sayı atarken bunun yanında 7 ribaund, 5 asist, 4 top çalma ve 2 blok yaptı.
8- Nikos Ekonomou (Olympiakos)
Sezon/Rakip: 2000-2001 / Verona / 1. maçı
Performans: 33 sayı, 6 ribaund, 2 asist, 39 verimlilik puanı
Yunan basketbolunun efsane 4 numaralarından Nikos Ekonomou, 90’ların büyük yıldızlarından biriydi. Panathinaikos‘un ilk EuroLeague şampiyonluğunda yer alan Nikos, modern EuroLeague’de ise yaşı sebebiyle sadece iki yıl oynayabildi ama harika skorerliğini kısa sürede göstermeyi başardı.
Modern EuroLeague’deki ilk sezonunda Olympiakos forması giyen Nikos, son 16’da Verona karşısında ilk maçta Olympiakos’u taşıyan isim oldu.
30 dakikada 6’da 4 ikilik ve 8’de 4 üçlükle oynayan Nikos, faul çizgisinden ise 14’te 13 ile isabet kaydetti ve 33 sayıyla maçı tamamladı. Sayılarının yanında 6 ribaund ve 2 asist de yapan Yunan oyuncu, Olympiakos’un son sekize kalmasını sağladı.
Nikos, bu performansıyla Yunan oyuncular arasında bir maçta en çok sayı atan oyuncu oldu.
6- Marko Jaric (Virtus Bologna)
Sezon/Rakip: 2000-2001 / Estudiantes / 1. maç
Performans: 21 sayı, 9 asist, 6 top çalma, 5 riband, 40 verimlilik puanı
Virtus Bologna, birçoklarına göre EuroLeague tarihinin en iyi kadrosuydu.
Ettore Messina önderliğindeki takımda Manu Ginobili, Antoine Rigaudeau, Rashard Griffth, Matjaz Smodis ve David Andersen gibi yıldızlar vardı. Dev kadronun oyun kurucusu ise o zaman 22 yaşında olan Marko Jaric’ti.
Genç yaşına rağmen İtalyan ekibinin şampiyonluk yürüyüşünde başarılı bir iş çıkartan Jaric, en iyi performansını ise Estudiantes karşısında serinin birinci maçında gösterdi.
Bologna’nın playoff tarihinin en yüksek sayısına ulaştığı maçta 34 dakika sahada kalan Jaric, 7-10 saha içiyle 21 sayı, 9 ribaund, 5 ribaund ve 6 asist yaptı.
6- Romain Sato (Montepaschi Siena)
Sezon/Rakip: 2008-2009 / Panathinaikos / 1. maç
Performans: 29 sayı, 9 ribaund, 2 asist, 40 verimlilik puanı
2008-2009’da oynanan Panathinaikos – Montepaschi Siena playoff serisi, unutulmaz serilerden biriydi.
Siena, Panathinaikos’un efsane Saras – Diamantidis – Spanoulis üçlüsüne karşı kafa tutarken ortaya birçok harika performans çıktı.
O performanslardan en iyisi de serinin ilk maçında Romain Sato’dan geldi. EuroLeague kariyerinin en iyi maçını çıkartan Sato, Terrell McIntyre ile birlikte Panathinakos’a karşı büyük bir direnç ortaya koydu.
Bir yandan savunmada rakibin en önemli isimlerini tutan Sato, diğer yandan hücumda ise şov yaptı. 13’te 9 saha içi isabetle oynayan Sato, faul çizgisinden ise 11’de 9 ile atarak rakip potaya tam 29 sayı gönderdi.
Sato sayılarının yanında 9 ribaund, 2 asist ve 2 top çalma da yaptı ancak yine de Panathinaikos’un büyük üçlüsüne kaybetmekten kurtulamadı.
3- Gregor Fucka (Fortitudo Bologna)
Sezon/Rakip: 2000-2001 / Real Madrid / 2. maçı
Performans: 34 sayı, 10 ribaund, 5 top çalma, 43 verimlilik puanı
Bogdan Tanjevic’in Avrupa basketboluna en büyük armağanlarından biri olan Gregor Fucka ise “unicorn devrinden” önce ortaya çıkmış bir unicorn’du.
Fucka, 2 metre 15 santimlik boyuyla her şeyi yapabilen, inanılmaz bir yetenekti. O zamanlar görmeye alışkın olduğumuz uzunların aksine tüm sahayı dripling ile geçip smaç vurabiliyordu ya da sağ elini sakatladığı zaman sol eliyle şut atabiliyordu.
Bu harika oyuncu, tabii ki EuroLeague tarihine de izini bıraktı. Modern EuroLeague’de ilk olarak Fortitudo Bologna’yla mücadele eden Fucka, o sezon son sekizde Real Madrid karşısında çılgın bir maç çıkardı.
39 dakika sahada kalan Fucka, 18’de 12 saha içi isabetle oynarken 34 sayı, 10 ribaund ve 5 top çalma yaptı ve Bologna’nın yarı finale yükselmesi için ilk adımı attı.
3- Saulius Stombergas (Baskonia -o dönem TAU Ceramica-)
Sezon/Rakip: 2000-2001 / AEK Atina / 3. maçı
Performans: 39 sayı, 43 verimlilik puanı
Bir playoff maçı ve 9’da 9 üçlük isabeti! Gerçekten korkutucu!
Litvanyalı forvet Saulius Stombergas, EuroLeague tarihinin en iyi şutörlerinden biriydi. EuroLeague kariyeri boyunca %42 ile üçlük atan Stombergas en iyi performansını ise playoffta sergiledi.
2000-2001 sezonunda TAU Ceramica’nın sürpriz playoff yürüyüşünde yarı final serisinin ilk maçında sahne alan Stombergas, izleyenleri şok eden bir oyun ortaya koydu.
34 dakikada hiç şut kaçırmadan 39 sayı atan Stombergas, üç sayı çizgisinin arkasından ise 9-9 ile attı. Litvanyalı oyuncu, istatistik kağıdında diğer alanları boş bıraksa da bu performansı onun tarihe geçmesi için hayli hayli yetti.
Stombergas, o gün gösterdiği performansla uzun süre EuroLeague’de bir maçta en çok üçlük atan oyuncu rekorunu elinde bulundursa da 2014’te bu unvanı Andrew Goudelock’a kaptırdı.
Yine de söz konusu playofflar ise bu şut performansını henüz geçen bir performans yok.
3- Luis Scola (Baskonia -o dönem TAU Ceramica-)
Sezon/Rakip: 2004-2005 / Benetton / 1. maçı
Performans: 34 sayı, 6 ribaund, 2 asist, 43 verimlilik puanı
İntikam soğuk yenilen bir yemektir. İnanmıyorsanız, Luis Scola’ya sorun!
2000-2001 sezonunda Baskonia – o zamanki ismiyle TAU Ceramica – finalde Ettore Messina’nın efsane Virtus Bologna’sıyla karşılaşırken beş maçlık seri sonunda kazanan taraf Bologna olmuştu. O zamanlar genç olan Scola ise pek parlak bir seri geçirmemişti.
O yıldan tam 4 sene sonra ise rakip bu sefer Messina’nın Benetton’ıydı ve Scola bambaşka bir şekilde geri döndü.
Baskonia’nın seride ev sahibi avantajı olmamasına rağmen ilk maçta ortaya konulan oyun herkesi şaşırttı. Baskonia deplasmanda 39 sayı farkla 59-98 kazanırken Luis Scola ise maça damgasını vurdu.
Sadece 29 dakika sahada kalan Scola, 16’da 15 gibi rekor bir saha içi isabet oranıyla oynarken tam 34 sayı atarak Benetton’ı perişan etti.
Ve en önemlisi intikamını aldı.
1- Alphonso Ford (Peristeri)
Sezon/Rakip: 2000-2001 / TAU Ceramica / 1. maçı
Performans: 41 sayı, 9 ribaund, 45 verimlilik puanı
EuroLeague Yılın Skoreri Ödülü’nün isim babası olan Alphonso Ford, doğuştan bir skorerdi ve her şekilde sayı üretebiliyordu.
Bunu her seferinde bize kanıtlayan Amerikalı yıldız, Peristeri’yle başladığı EuroLeague kariyerinde daha ilk maçında 35 sayı atarak herkesin aklını başından aldı.
Playoffta da durmayan Ford, TAU Ceramica’ya karşı oynanan serinin ilk maçında çıldırdı ve rakip savunmanın 13 faulüne rağmen tam 41 sayı attı. Bu 41 sayıyı, 23’te 12 saha içi isabetiyle atan Amerikalı yıldız, faul çizgisinden de 14-15 ile oynadı.
41 sayısının yanında 9 ribaund da alırken bu maçtaki performansıyla EuroLeague tarihinde 40 sayının üstüne çıkan ilk oyuncu oldu. Daha sonrasında onu yakalayan oyuncular olsa da uzun süre oyuncuların 41 sayılık performansını aşan bir performans gelmedi. Ta ki Shane Larkin’in inanılmaz 49 sayılık performansına kadar!
1- Carlton Myers (Fortitudo Bologna)
Sezon/Rakip: 2000-2001 / Real Madrid / 3. maçı
Performans: 41 sayı, 5 top çalma, 45 verimlilik puanı
Modern EuroLeague’in başlangıç döneminin en unutulmaz skorerlerinden biriydi.
Eğer rakip taraftarsanız, onu sevmeyebilirdiniz ama onun basketbol oynamasına hayran olmamanız mümkün değildi. Savunma ne yaparsa yapsın, her şekilde skor üretebiliyordu. Harika bir şutör, iyi bir atletti.
Bu özellikler de onu bir zamanlar Avrupa’da basketbolun başkenti olan Bologna’da efsane yaptı.
Modern EuroLeague kurulduğunda o 30 yaşındaydı, bu yüzden onu çok fazla izleyemedik ama buna rağmen burada da izini bıraktı.
Fortitudo Bologna’yla ilk yılında son sekizde Real Madrid ile karşılaşan İtalyan skorer, tamam ya da devam maçında unutulmayacak bir performans sergiledi. İtalya’da oynanan maçta Real Madrid’i tek başına sahadan silen Myers, Ford’un büyük başarısından sadece 2 ay sonra 41 sayı attı ve rekora ortak oldu.
Rakip savunmanın canına okuyan Myers, 19’da 14 ile faul atarken saha içinde de 20’de 11 ile oynadı ve bugün hala zihinlerde dolaşan o efsane performansı yarattı.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!