By Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Fenerbahçe Beko’da Basketbol Takımında Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Sertaç Komsuoğlu, gündemdeki konularla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Sözlerine Avrupa üçüncüsü olan Fenerbahçe Öznur Kablo Kadın Basketbol Takımını tebrik ederek başlayan Sertaç Komsuoğlu, “Dün kadın takımımız Avrupa üçüncüsü oldu. İstikrarları aynen devam ediyor. Onları kutluyorum. Kadın Basketbol Takımımızdan Sorumlu Yöneticimiz Metin Sipahioğlu başta olmak üzere tüm teknik ekibi ve oyuncuları canıgönülden kutluyorum. Başarılarının devamını diliyorum. Sezon başından beri coronadan iyi korunuyoruz diye övünüyorduk ama son dönemlerde covid-19 vakaları arttı. Play-off’lara gelmeden Zalgiris maçında hakikaten dibe vurmuştuk. Moralimiz çok bozuktu, play-off’lara kalma konusunda biz değil ama bazı taraftarlarımız arasında inancını yitirenler vardı. Oradan bir çıkış yakaladık ve bugün play-offl’arı konuşuyoruz. Normal sezonu lider bitiren takımla bizim aramızda 4 mağlubiyet farkı var, bunu özellikle vurgulamak istiyorum. ‘Ahh, vahh’ diyeceğimiz maçları dikkate alırsak eğer, biz de çok rahatlıkla o sırada olurduk. Hatta konuşmamızın başında ‘hakemler şöyle yapmasa, böyle yapmasa’ zaten olurduk diyeceğim ama biliyorsunuz ben bu tip olaylarda kolay bahanelere sığınmak istemiyorum. Zor bir sezon yaşadık, taraftarlarımızdan ayrı bir sezon yaşadık. Sakatlıklarımız oldu. O doğrultuda geldiğimiz nokta takımımız için memnuniyet verici ama biliyorsunuz Fenerbahçe hiçbir zaman bununla yetinmez, gerek biz, gerek taraftarlarımız. Play-off’larda tamamen savaşıp, mücadele edeceğiz.” dedi.
“Sosyal medyada en çok corona konusunda sorular geldi. Bizim takımımız kendini çok iyi koruyor. Özel yemekler, motivasyon yemeklerinin bu vakalarla hiçbir alakası yok. Sürelere baktığınızda alakası olmadığını görürsünüz. Bu takımın birlikte olmaya ihtiyacı var, birlikte zaman geçirmeye ihtiyacı var. Olabildiğince yemek yerken bile ekmeği ağzımıza atıyoruz, sonra maskeyi takıyoruz. Yurt dışı seyahatlerimizde de otelin kapısının önüne bile çıkmıyoruz. Bu konuda kesinlikle takımımızın çok dikkatli olduğunu vurgulamak istiyorum. Bugüne kadar bu konuda en ufak taviz vermedik. Olası durumlarda maskesi olmayanları hemen uyardık. Çok iyi bugünlere kadar geldik ama doğaldır ki İstanbul ve Türkiye’deki vakalar ciddi boyutta arttı. Bu doğrultuda devletimiz de birçok tedbiri hayata geçirdi. Şunu unutmayalım, bizim oyuncularımız da insan. Markete gitmek, çocuklarıyla ilgilenmek zorundalar. Okula giden veya başka bir yere giden varsa onları almak zorundalar. Hayatın bir yerinde oluyorlar. Corona bu kadar artmışsa bizde ne kadar korunsak da bundan etkilendik. Takımımızın kaptanı Melih nişanladı. Bu nişan sırasında coronanın takımımıza yayıldığını düşünen çok taraftarımız oldu. Keşke bir anlamda bu akımı başlatan TSYD Başkanı Sevgili Oğuz Tongsir beni veya bizden bir arkadaşımızı arayıp öğrenseydi. Şöyle bir tweet attı: ‘Kadın voleybol takımı Melih’in nişanlısı voleybolcu Damla nedeniyle corona oldu Fenerbahçe’nin ve o doğrultuda takım maça çıkamadı, hükmen yenildi. Erkek takımına da bu nişandan geldi. Bu nedenle erkek takımı da play-off’lara birçok eksikle çıkıyor’ diye tweet attı ve buna başka gazeteciler de başta olmak üzere birçok kişi yorumlar yaptı, olayın böyle olduğunu ifade ettiler. Keşke Oğuz Tongsir şunu bilseydi.
“Damla geçen yıl sakatlığı nedeniyle zaten yoktu. Voleybolu bıraktı. Voleybolu bırakmış bir kişi Damla. Voleybolla hiçbir alakası yok. Melih’in nişanında basketbol takımımızdan kimse yoktu. Özellikle çok hassastık. O nedenle kimse yoktu. Bir tek Ahmet vardı. Olayın olduğu tarih 6 Nisan. 6 Nisan’da bizim ilk vakamız oluşmuştu zaten. Ve nişanın yapıldığı tarihte gerek Melih gerek Ahmet antikor üretiyor, daha önce korona yaşamışlar. Biz düzenli olarak sadece PCR testi yapmıyoruz. Oyuncularımıza, teknik heyetimize ve bizlere antikor testi de yapılıyor. Yani antikoru olan arkadaşlarımızdı. Yani burada kaptanımıza hakikaten yanlış yargı yapılıyor. Konuyla hiçbir alakası olmayan, süreçte de zaten şu anda gelinen noktada tarihlerin tutmadığı bir suçlamayla karşı karşıya kaldı. O nedenle buradan özellikle taraftarımıza seslenmek istiyorum; kaptanımızı, oyuncularımızı veya bizleri, oynadığımız oyunlardaki performanslarımızdan dolayı bizleri yapılan transferlerden veya aldığımız belirli kararlardan dolayı tabii ki eleştirebilirler. Biz o eleştirilerin hepsini ciddiye alıyoruz ama lütfen yanlış yargı yapmasınlar. Burada ben kaptanımızın ne kadar üzüldüğünü biliyorum. Sonuçta konuyla hiç alakası olmadığı bir yerde çok ciddi bir tepkiyle karşı karşıya kaldı. Bu ortamda gerek kaptanımızın, gerek sevgili nişanlısı Damla’nın ve nişan töreninin konuyla hiç alakası yoktur. Bu tören tamamen aile içinde olan bir şeydi. Bizler bile korona riskimiz var diye katılmadık. Aile içinde olan bir şeydi. Melih antrenmanı bile kaçırmadı. Sosyal medyada kullanılan resimlere falan bakılmasın, antrenmanı bile kaçırmadı. Siz sorunuzda onu açık, net söylemediniz ama ben net cevaplayayım. Bu konunun şu anki vakalarla hiçbir alakası yok.”
“Biz koronayla ilgili Fenerbahçe olarak Sağlık Bakanımıza bir mektup yazdık. Dedik ki, Biz Fenerbahçe’yi, Türkiye’yi Avrupa’da temsil ediyoruz. Şu anda seyahat yasağı olmasına rağmen neredeyse her hafta, en kötü 2 haftada bir yurt dışına gidiyoruz. Nereye gidiyoruz? Sırbistan’a, İsrail’e, İspanya’ya, Yunanistan’a, İtalya’ya, Almanya’ya… Her yere gidiyoruz. Lütfen bize bir formül bulun, oyuncularımız aşılansın ve riskimiz azalsın. Çünkü biz bir yatırım yaptık, yatırımın meyvelerini yemek için sezon sonuna gelindiğinde maalesef bu korona vakaları çıktığından bizim bu yatırımımız esasında boşa gider bir hale geliyor. Bu konuda Sağlık Bakanlığımızdan sonra gerekli desteği almak üzere Gençlik ve Spor Bakanımıza da keza Türkiye Basketbol Federasyonu’na da bir mektup yazdık. Sonra bu olaylar artınca Sağlık Bakanımıza bir mektup daha yazdık. Yine aynı şekilde bu mektubu Gençlik ve Spor Bakanımızla da, Türkiye Basketbol Federasyonu’yla da paylaştık. Biz burada bir ayrıcalık istemiyoruz çünkü ülkemizde birçok kesimi hala aşı olmak için sıra bekliyor. Sadece Fenerbahçe için de yazmadık bunu. En azından Türkiye’yi Avrupa’da temsil eden Fenerbahçe gibi, Anadolu Efes gibi, Karşıyaka gibi yani kupanın adının ne olduğu önemli değil. Bu takımlara da yapalım. Bu takımlar da aşılarını olsun ki takımda oynayan oyuncular arasında korona geçirenler olduğu için kalkıp 40 kişilik bir ekipte 40 kişide olmasına da gerek yok. Yani antikor üretenler var. 20-25 kişilik adet çıkıyor. ‘Bunlara aşı yapalım.’ dedik hala cevap alamadık. Bu bir ayrıcalık değil, bir destek rica ediyoruz. Çünkü bu bitmeyecek. Şu anda bitse yarın yeniden başka bir şekilde karşımıza çıkacak.
Bir de şunun da altını çizmek istiyorum; şu anda mesela bizim efsanemizin parçalarından olan sevgili Aydın hocamız, Aydın Örs korona geçirmesine rağmen, aşı olmasına rağmen şu anda kendisi yine korona, hastanede. Bu nedenle bu ciddi bir iş. Ciddi bir iş olduğu için bu konuda Sağlık Bakanlığı’ndan bir destek talep ettik. İnşallah en kısa sürede bize dönerler. Hayatın bir parçası artık. Biz ne kadar önlem alsak da görüyorsunuz buralar sürekli ilaçlanıyor, dikkat ediyoruz, her şeye önlem almaya çalışıyoruz ama bu hayatın bir parçası. Bizler de birileriyle temas halindeyiz. Birilerini görüyoruz, konuşuyoruz. En kötü maça gidiyoruz. Maça gittiğimizde bir otelde kalıyoruz. Herkese PCR testin ne, ateşin ne diye bakma şansımız da yok. O nedenle bu konuda en azından aşılanma konusunda destek bekliyoruz. Bu desteği de sadece kendimiz için, Fenerbahçe için istemiyoruz. En azından Avrupa kupalarında şu anda mücadele eden takımların oyuncularına aynı şekilde destek bekliyoruz, ilgi bekliyoruz. Çok ciddi sıkıntılarımız var.”
“Birincisi; izlediğimiz bazı protokoller var. EuroLeague protokolleri var. Biz bu protokollere Fenerbahçe Beko olarak her zaman tam uyuyoruz. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum. Tabii bunları EuroLeague’le zaman içinde konuşacağız. İkincisi, bu bir süreç. Bu süreçte de oyuncularımızın da bazıları bunun duyulmasını istemiyor. Şöyle bir olay oldu; şu anda tabii onlar aşıldı ama koronanın ilk başladığı günlerde koronalı olan insanlar ‘aman dokunmayalım, selam vermeyelim, uzak duralım’ haline geldi. Bu da insanlarda psikolojik bir etki yarattı. Şu anda aynı durumda değiliz. Herkes hayatın içidne olduğu için daha normal karşılıyoruz olayı. Mesela Cenk Renda’ya sorarsanız, Cenk Renda Türkiye’de korona olan ilk kişilerden. Korona olduğunda apartmandaki komşuları bile selam vermemiş. O kadar enteresan bir durum oluşmuş. Onun dışında şunu söylemek lazım. Biz birçok maç oynadık. Birçok maçta gittiğimiz yerlerde maçtan 30 dakika öncesinde görüyoruz takım kadrolarını ve birçok takımın sakatlarını, sakat dediği kişileri karşımızda gördük. Bu konu hassas bir konu. Hatta kesin gelmeyecek diyen kişiler geldi, oynadı.
Şimdi mesela şimdi sizin sorunuza ben bir soruyla cevap vereyim. CSKA ile oynayacağız, CSKA ‘sakatlarımız var’ diyor. Biz onlar sakat mı bilmiyoruz! O nedenle biz de bu konuda lütfen taraftarımız anlayışla karşılasın, biz bunları açıklarken bizim de takımımızın, hocalarımızın çalışmaları var, kadro yapıları var, kurguları var. O nedenle son dakikaya kadar bu konularda hassas davranıyoruz. Bu arada CSKA demişken az önce Koronavirüs konusunda bir şey atladım, onu da söylemek istemiyorum; bugün baktığımızda CSKA takımı, hatta geçen gün Metin Bey de Ekaterinburg maçından önce söyledi, rakip takım tamamen aşılarını yaptırmış bir durumdaydı, Rusya’da aşı olduğu için. Bizim kadınlarımız ise maalesef dört gün, beş gün kala negatife döndüler. Yani rekabette ne kadar farklılıklar oluşuyor, onu özellikle söylemek istiyorum. Bugün CSKA’ya da baktığımızda aşılarını…yani korona vakası yok, sakatlık var, başka problemler var ama korona vakası yok. Olaya öyle de bakmak gerekiyor. Az önceki soruyla ilgili söyleyeceğim, başta takımımızın oyuncularının ve teknik heyetinin aşı olması çok önemli.”