By Yaron Weitzman, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 29 Eylül 2020 tarihinde The Ringer’da yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Geçen Ağustos ayında Sacramento Kings‘in sahibi Vivek Ranadive, takımının bir kez daha bir yol ayrımına geldiğini farketmişti. Sadece birkaç gün önce Kings, Orlando Fanusunda oynanan maçlardan geriye dönmüştü ve takım playoff umutlarını karşılama konusunda hayal kırıklığı yaratmıştı. Playofflara kalamama serisi üst üste 14 yıla çıkan Kings, 2015 yılından beri takımın genel menajerliğini yapan Vlade Divac’ın görevine son vererek takımı Detroit Pistons‘ın eski yöneticisi Joe Dumars’a emanet etti.
Zengin bir teknolji yöneticisi olan Ranadive, daha önce Golden State Warriors‘ın ufak ortaklarından bir tanesiydi. Bir yatırım grubuyla birlikte 7 yıl önce Kings’i satın alan Ranadive, Warriors‘ın başarısının yanına bile yaklaşabilen bir yapı kuramadı. Bu dönem boyunca oynadığı maçların sadece %39’unu kazanabilen Kings, bu süre içerisinde tam 5 kez koç değiştirdi.
Bu tablodan memnun olmayan Ranadive, daha önce Golden State Warriors’ın küçük ortaklarından birisiydi. Bir yatırımcı grubuyla birlikte 7 yıl önce takımı satın aldığuından beri Kings, Ranadive’nin eski takımı Golden State Warriors’ın başarısının yanına bile yaklaşamadı. King, bu dönemde oynadığı maçların sadece %39’unu kazanırken tam 5 kez koç ve yönetici değişikliği yaptı. Bu gidişattan memnun olmayan Ranadive, yardım almak zorundaydı.
“NBA’e ve ligdeki diğer takım sahiplerine giderek Kings organizasyonunda geleceğin yönetimini kurmak istediğimizi söyledik.” diyor Ranadive. “Herkese, ‘Bu işi yapan bildiğiniz en zeki isim kim?’ diye sorduk. Aldığımız cevaplarda hep karşımıza bir isim çıktı.”
O isim 45 yaşındaki Manchester doğumlu bir İngiliz olan Mike Forde’ydi. Forde, daha önce Chelsea’nin de aralarında bulunduğu birçok Avrupalı futbol kulübünde görev almıştı. Forde, yaptığı işin temelinde profesyonel spor organizasyonlarına danışmanlık yapmak olduğunu belirtti. Ranadive, takım olarak neler başarmak istediklerini 45 yaşındaki Forde’ye açıkça dile getirmişti.
“Mike, bu işteki baskıyı, zorlukları ve karmaşıklıkları gayet iyi anlıyor.” diyor Ranadive. “Ancak aynı zamanda o bir girişimci. Bu yüzden diğer girişimcilerle nasıl anlaşabileceğini çok iyi biliyor.”
Forde’nin Divac’ın yerine geçecek yöneticiyi bulması yaklaşık 1 ay sürmüş. Bu sürecin sonunda Ranadive’ye 10 adaydan oluşan bir liste vermiş ve bu listeyi daha sonra 5 adaya kadar düşürmüşler. Bu isimlerin hepsi iş görüşmesi gerçekleştirmek için Sacramento’ya çağrıldıktan sonra Kings, 16 Eylül tarihinde Houston Rockets’ın eski genel menajer yardımcısı Monte McNair ile anlaştığını duyurdu. NBA çevrelerinde bu hamle şaşkınlıkla karşılanmıştı çünkü McNair henüz sadece 36 yaşındaydı ve çok yüksek profilli bir isim değildi. Diğer takımların yöneticilerinin büyük bir kısmı onun kim olduğunu bile bilmiyordu. Ancak Ranadive, organizasyonun verdiği karardan ve takip ettikleri süreçten fazlasıyla memnundu. Daha sonra Ranadive, yeni Mike’tan yeni görevinde McNair’e yardımcı olmasını istemiş.
“Benim konumumda olduğunuzda kendi özel telefon numaranızı çok az kişiyle paylaşırsınız.” diyor Ranadive. “Ancak Mike’a telefon numaramı verirken çok düşünmeme gerek kalmadı.” Mike’ın kısa sürede bu güveni kazanabilecek bir karaktere sahip olması, onu NBA çevrelerinde ismini bilmediğiniz en güçlü isimlerden birisi haline getiriyor.
NBA genel menajerlerinin işi, eskiden görece daha kolaydı. Kolejde oynayan genç oyuncuları takip eder; takaslar gerçekleştirir ve serbest oyuncu pazarından takıma eklemeler yaparlardı. Takımın koçunun kim olacağını veya koç değişikliği yapmanın zamanının geldiğine karar verirlerdi. Organizasyonlar o dönemde çok daha küçüktü. İdari görevlerin çoğu, sahada oynanan oyunun etrafında şekilleniyordu. Çok daha az medya mensubuyla irtibata geçerlerdi ve bu kişiler genellikle yerel medya ajanslarında çalışan ve tanıdıkları kişiler olurdu.
Ancak televizyon anlaşmalarıyla işin içine çok daha fazla para girmesi, diğer her şey gibi genel menajerlerin işini de değiştirdi. Maç kazanabilecek kadro kurmak üç aşağı beş yukarı hala benzer bir iş. Ancak takımların bu kadroları kurma şekli geçmişe göre çok daha farklı. Teknik kadrolar çok daha kalablık hale geldi. Takımların artık istatistik departmanları var. Takımların koç ekiplerinde sadece oyuncuların gelişimiyle, beslenmesiyle ilgilenen ve kolejdeki oyuncuları izleyen personeller var. Takımların yönetmesi gereken G-League ekipleri kuruldu. Medya, gelişen teknolojinin de etkisiyle artık çok daha fazla işin içinde. Günümüzde organizasyonların en yetkili yöneticileri, artık eskisi gibi genel menajer unvanıyla değil takım başkanları olarak anılıyor.
“İş modeli inanılmaz ölçüde değişti.” diyor bir takımın yöneticisi. “Artık işler gerekten zor. Çok daha karmaşık görev tanımları var. Takımların finansal ve stratejik anlamda çok daha farklı şeyleri göz önünde bulundurması gerekiyor”. Artık takım sahipleri, farklı iş alanlarında servetlerini kazanmış kişilerden oluşuyor. Bunların hepsini bir araya getirince personel avcılarının da eskisine kıyasla NBA’de çok daha etkin hale gelmesi pek de şaşırtıcı değil.
Yıllardır Turnkey Sports and Entertainment ve Korn Ferry gibi şirketler, yıllardır bu alanda NBA’in en etkili şirketleri. Turnkey Sports, daha önce aralarında Atlanta Hawks’ın da bulunduğu birçok takıma yardımcı oldu. Jed Hughes’un önderlik ettiği firma, Toronto Raptors’ın MAsai Ujiri’yi, Detroit Pistons’ın 2014 yılında Stan Vun Gundy’yi, 2016 yılında Minnesota Timberwolves’un Tom Thibodeau’yu ve John Hammond’ı (genel menajer), Orlando Magic’in ise 2017 yılında Jeff Weltman’ı işe almasında büyük rol oynamıştı.
Forde ise kendisine daha farklı bir pozisyon yarattı. Birçok personel avcısı, daha yüzeysel çalışır ve sadece takım sahipleriyle iletişime geçer. Yetenek avcılarının NBA takımları için yaptığı çalışmalar genellikle sadece birkaç hafta sürer. Ancak Forde, sadece personel avcılığı yapmıyor. Takımlarla ilişkilerini devam ettirmek için farklı alanlarda da hizmet veriyor. Bu yüzden Forde’nin telefonunun kolay kolay susmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bir genel menajer işinden kovulduğunda takımlar Forde’nin yardımını istediğinde İngiliz iş adamı, çok daha bütüncül bir yaklaşımla işe başlıyor. Bir baş danışman gibi davranan Forde, sadece takım sahipleriyle değil organizasyonun bütün elementleriyle birlikte çalışıyor.
Bu yüzden Forde’nin telefon rehberinde NBA’in en güçlü isimlerinin numarasının bulunduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Geride bıraktığımız 2 yıl içerisinde ligdeki 9 takım yönetici pozisyonlarında değişikliğe gitti. Bu takımlarından üçü, (New Orleans Pelicans, Washington Wizars ve Sacramento Kings) bu değişiklik sürecinde Forde’nin hizmetlerinden yararlandı. İlk anda bu rakam çokmuş gibi gelmeyebilir fakat NBA’de sadece 30 tane böyle pozisyon olduğu ve basketbol dünyasındaki yüzlerce kişinin bu göreve gelmek istediği düşünülünce bunun önemi daha da net şekilde ortaya çıkıyor.
Forde sadece takım sahiplerine değil, NBA organizasyonuna da hizmetleriyle yardımcı oluyor. Ranadive, Forde’yle ilgili tavsiyeyi NBA yönetiminin en üst seviyesinden aldıklarını belirtiyor. Daha önce başka yöneticiler de NBA Başkanı Adam Silver’ın Forde’yi diğer takım sahiplerine önerdiğini dile getirmişti. NBA sözcüsü Mike Bass, “Mike Forde’nin firması gerçekten harika bir organizasyon. Bizden tavsiye isteyen takımlara gönül rahatlığıyla onlarla çalışabileceklerini söylüyoruz.” ifadelerini kullanıyor. Bu network sayesinde Forde, bir gün NBA’de genel menajerlik yapmak isteyen herkesin iyi anlaşmaya çalıştığı bir figür haline geldi. Bir yardımcı genel menajer, Forde’nin takım tesislerine organizasyonun sahipleriyle görüşmeye geldiğinde takım başkanının kendisine “Gidip Forde ile tanışman lazım. İleride Forde’nin seni tanımasını isteyeceğin zamanlar gelecek.” dediğini belirtiyor.
Forde, NBA çevrelerindeki bu yükselişinin pek de hesaplı bir şey olmadığını söylüyor. “Benim böyle bir hedefim yoktu. Biraz daha gelen talepler sonucunda bu sektöre girmek zorunda kaldım.” diyor.