By Yaron Weitzman, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 29 Eylül 2020 tarihinde The Ringer’da yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Geçen Ağustos ayında Sacramento Kings‘in sahibi Vivek Ranadive, takımının bir kez daha bir yol ayrımına geldiğini farketmişti. Sadece birkaç gün önce Kings, Orlando Fanusunda oynanan maçlardan geriye dönmüştü ve takım playoff umutlarını karşılama konusunda hayal kırıklığı yaratmıştı. Playofflara kalamama serisi üst üste 14 yıla çıkan Kings, 2015 yılından beri takımın genel menajerliğini yapan Vlade Divac’ın görevine son vererek takımı Detroit Pistons‘ın eski yöneticisi Joe Dumars’a emanet etti.
Zengin bir teknolji yöneticisi olan Ranadive, daha önce Golden State Warriors‘ın ufak ortaklarından bir tanesiydi. Bir yatırım grubuyla birlikte 7 yıl önce Kings’i satın alan Ranadive, Warriors‘ın başarısının yanına bile yaklaşabilen bir yapı kuramadı. Bu dönem boyunca oynadığı maçların sadece %39’unu kazanabilen Kings, bu süre içerisinde tam 5 kez koç değiştirdi.
Bu tablodan memnun olmayan Ranadive, daha önce Golden State Warriors’ın küçük ortaklarından birisiydi. Bir yatırımcı grubuyla birlikte 7 yıl önce takımı satın aldığuından beri Kings, Ranadive’nin eski takımı Golden State Warriors’ın başarısının yanına bile yaklaşamadı. King, bu dönemde oynadığı maçların sadece %39’unu kazanırken tam 5 kez koç ve yönetici değişikliği yaptı. Bu gidişattan memnun olmayan Ranadive, yardım almak zorundaydı.
“NBA’e ve ligdeki diğer takım sahiplerine giderek Kings organizasyonunda geleceğin yönetimini kurmak istediğimizi söyledik.” diyor Ranadive. “Herkese, ‘Bu işi yapan bildiğiniz en zeki isim kim?’ diye sorduk. Aldığımız cevaplarda hep karşımıza bir isim çıktı.”
O isim 45 yaşındaki Manchester doğumlu bir İngiliz olan Mike Forde’ydi. Forde, daha önce Chelsea’nin de aralarında bulunduğu birçok Avrupalı futbol kulübünde görev almıştı. Forde, yaptığı işin temelinde profesyonel spor organizasyonlarına danışmanlık yapmak olduğunu belirtti. Ranadive, takım olarak neler başarmak istediklerini 45 yaşındaki Forde’ye açıkça dile getirmişti.
“Mike, bu işteki baskıyı, zorlukları ve karmaşıklıkları gayet iyi anlıyor.” diyor Ranadive. “Ancak aynı zamanda o bir girişimci. Bu yüzden diğer girişimcilerle nasıl anlaşabileceğini çok iyi biliyor.”
Forde’nin Divac’ın yerine geçecek yöneticiyi bulması yaklaşık 1 ay sürmüş. Bu sürecin sonunda Ranadive’ye 10 adaydan oluşan bir liste vermiş ve bu listeyi daha sonra 5 adaya kadar düşürmüşler. Bu isimlerin hepsi iş görüşmesi gerçekleştirmek için Sacramento’ya çağrıldıktan sonra Kings, 16 Eylül tarihinde Houston Rockets’ın eski genel menajer yardımcısı Monte McNair ile anlaştığını duyurdu. NBA çevrelerinde bu hamle şaşkınlıkla karşılanmıştı çünkü McNair henüz sadece 36 yaşındaydı ve çok yüksek profilli bir isim değildi. Diğer takımların yöneticilerinin büyük bir kısmı onun kim olduğunu bile bilmiyordu. Ancak Ranadive, organizasyonun verdiği karardan ve takip ettikleri süreçten fazlasıyla memnundu. Daha sonra Ranadive, yeni Mike’tan yeni görevinde McNair’e yardımcı olmasını istemiş.
“Benim konumumda olduğunuzda kendi özel telefon numaranızı çok az kişiyle paylaşırsınız.” diyor Ranadive. “Ancak Mike’a telefon numaramı verirken çok düşünmeme gerek kalmadı.” Mike’ın kısa sürede bu güveni kazanabilecek bir karaktere sahip olması, onu NBA çevrelerinde ismini bilmediğiniz en güçlü isimlerden birisi haline getiriyor.
NBA genel menajerlerinin işi, eskiden görece daha kolaydı. Kolejde oynayan genç oyuncuları takip eder; takaslar gerçekleştirir ve serbest oyuncu pazarından takıma eklemeler yaparlardı. Takımın koçunun kim olacağını veya koç değişikliği yapmanın zamanının geldiğine karar verirlerdi. Organizasyonlar o dönemde çok daha küçüktü. İdari görevlerin çoğu, sahada oynanan oyunun etrafında şekilleniyordu. Çok daha az medya mensubuyla irtibata geçerlerdi ve bu kişiler genellikle yerel medya ajanslarında çalışan ve tanıdıkları kişiler olurdu.
Ancak televizyon anlaşmalarıyla işin içine çok daha fazla para girmesi, diğer her şey gibi genel menajerlerin işini de değiştirdi. Maç kazanabilecek kadro kurmak üç aşağı beş yukarı hala benzer bir iş. Ancak takımların bu kadroları kurma şekli geçmişe göre çok daha farklı. Teknik kadrolar çok daha kalablık hale geldi. Takımların artık istatistik departmanları var. Takımların koç ekiplerinde sadece oyuncuların gelişimiyle, beslenmesiyle ilgilenen ve kolejdeki oyuncuları izleyen personeller var. Takımların yönetmesi gereken G-League ekipleri kuruldu. Medya, gelişen teknolojinin de etkisiyle artık çok daha fazla işin içinde. Günümüzde organizasyonların en yetkili yöneticileri, artık eskisi gibi genel menajer unvanıyla değil takım başkanları olarak anılıyor.
“İş modeli inanılmaz ölçüde değişti.” diyor bir takımın yöneticisi. “Artık işler gerekten zor. Çok daha karmaşık görev tanımları var. Takımların finansal ve stratejik anlamda çok daha farklı şeyleri göz önünde bulundurması gerekiyor”. Artık takım sahipleri, farklı iş alanlarında servetlerini kazanmış kişilerden oluşuyor. Bunların hepsini bir araya getirince personel avcılarının da eskisine kıyasla NBA’de çok daha etkin hale gelmesi pek de şaşırtıcı değil.
Yıllardır Turnkey Sports and Entertainment ve Korn Ferry gibi şirketler, yıllardır bu alanda NBA’in en etkili şirketleri. Turnkey Sports, daha önce aralarında Atlanta Hawks’ın da bulunduğu birçok takıma yardımcı oldu. Jed Hughes’un önderlik ettiği firma, Toronto Raptors’ın MAsai Ujiri’yi, Detroit Pistons’ın 2014 yılında Stan Vun Gundy’yi, 2016 yılında Minnesota Timberwolves’un Tom Thibodeau’yu ve John Hammond’ı (genel menajer), Orlando Magic’in ise 2017 yılında Jeff Weltman’ı işe almasında büyük rol oynamıştı.
Forde ise kendisine daha farklı bir pozisyon yarattı. Birçok personel avcısı, daha yüzeysel çalışır ve sadece takım sahipleriyle iletişime geçer. Yetenek avcılarının NBA takımları için yaptığı çalışmalar genellikle sadece birkaç hafta sürer. Ancak Forde, sadece personel avcılığı yapmıyor. Takımlarla ilişkilerini devam ettirmek için farklı alanlarda da hizmet veriyor. Bu yüzden Forde’nin telefonunun kolay kolay susmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bir genel menajer işinden kovulduğunda takımlar Forde’nin yardımını istediğinde İngiliz iş adamı, çok daha bütüncül bir yaklaşımla işe başlıyor. Bir baş danışman gibi davranan Forde, sadece takım sahipleriyle değil organizasyonun bütün elementleriyle birlikte çalışıyor.
Bu yüzden Forde’nin telefon rehberinde NBA’in en güçlü isimlerinin numarasının bulunduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Geride bıraktığımız 2 yıl içerisinde ligdeki 9 takım yönetici pozisyonlarında değişikliğe gitti. Bu takımlarından üçü, (New Orleans Pelicans, Washington Wizars ve Sacramento Kings) bu değişiklik sürecinde Forde’nin hizmetlerinden yararlandı. İlk anda bu rakam çokmuş gibi gelmeyebilir fakat NBA’de sadece 30 tane böyle pozisyon olduğu ve basketbol dünyasındaki yüzlerce kişinin bu göreve gelmek istediği düşünülünce bunun önemi daha da net şekilde ortaya çıkıyor.
Forde sadece takım sahiplerine değil, NBA organizasyonuna da hizmetleriyle yardımcı oluyor. Ranadive, Forde’yle ilgili tavsiyeyi NBA yönetiminin en üst seviyesinden aldıklarını belirtiyor. Daha önce başka yöneticiler de NBA Başkanı Adam Silver’ın Forde’yi diğer takım sahiplerine önerdiğini dile getirmişti. NBA sözcüsü Mike Bass, “Mike Forde’nin firması gerçekten harika bir organizasyon. Bizden tavsiye isteyen takımlara gönül rahatlığıyla onlarla çalışabileceklerini söylüyoruz.” ifadelerini kullanıyor. Bu network sayesinde Forde, bir gün NBA’de genel menajerlik yapmak isteyen herkesin iyi anlaşmaya çalıştığı bir figür haline geldi. Bir yardımcı genel menajer, Forde’nin takım tesislerine organizasyonun sahipleriyle görüşmeye geldiğinde takım başkanının kendisine “Gidip Forde ile tanışman lazım. İleride Forde’nin seni tanımasını isteyeceğin zamanlar gelecek.” dediğini belirtiyor.
Forde, NBA çevrelerindeki bu yükselişinin pek de hesaplı bir şey olmadığını söylüyor. “Benim böyle bir hedefim yoktu. Biraz daha gelen talepler sonucunda bu sektöre girmek zorunda kaldım.” diyor.
Forde’nin bu role geçişi ve Amerika’ya yerleşmesi 2002 yılı civarında başlamış. Avrupa’nın futbol kulüplerinde yaklaşık 16 yıl boyunca yönetici olarak çalışan Forde, bu süre boyunca Kuzey Amerika’daki spor organizasyonlarının her zaman hayranı olmuş. Forde, bu notkada takım yöneticileriyle iletişime geçmeye çalışmış. Brooklyn Nets’in eski genel menajer yardımcısı Bobby Marks, 2010 yılı civarında o esnada Chelsea’de çalışan Forde’den bir mail aldığını söylüyor. “Özgeçmişi sayesinde güvenilir birisi olduğu belliydi.” diyor şu anda ESPN’de yorumcu olarak çalışan Marks. “Neler hedeflediğini merak ediyordum.” diyor Marks. Daha sonra ikili telefon üzerinde bir sohbet gerçekleştirdikten sonra Marks, Forde2yi takım yetkileriyle görüşmek için Brooklyn’e davet etmiş. “Buradaki çalışanlara birçok şey sorarak işlerin nasıl yürüdüğnü anlamaya çalışıyordu.”
Forde, yaklaşık olarak 10 seneyi network kurarak geçirdikten sonra markette bir boşluk olduğunu farketmiş. 2013 yılında Chelsea’dan ayrılarak Sportsology isimli şirketini kuran Forde, “2 milyar dolar gibi ücretlerle takım satın alıyorlardı ve altında çalışan kişilerden çok daha fazla şey yapmalarını bekliyorlardı. Biz de bu aradaki boşluğu giderebileceğimiz bir şirket kurmaya karar verdik.” diyor.
Bu dönemde Forde, San Antonio Spurs’ün lig genelinde çok büyük saygı duyulan genel menajeri R.C. Buford ile tanışma fırsatı yakalamış. Uzun yıllardır Avrupa futbolunun taraftarı olan Buford, Avrupa’da oyuncu izlediği bir dönemde Forde’nin kurucu ortaklarından olduğu spor liderlik konferanslarına da katılmış. Konferans sonrası ikili, bira içmek için bir araya geldiğinde Forde, işini büyüterek Kuzey Amerika’daki spor organizasyonlarıyla beraber çalışmak istediğini dile getirmiş. Buford, kafasındaki bir projede Forde’nin yardımcı olup olamayacağını sormuş. Tecrübeli yönetici, ligdeki neredeyse herkes tarafından saygı duyulan Spurs Yöntemini kağıda dökmek istiyormuş. Forde’nin de bunu yapabilmek adına dışarıda objektif bir gözle bakabileceğini ve projeye farklı bir perspektif katabileceğini düşünmüş.
“Mike, benim düşünce sürecimi genişletti ve yaptığımız işe farklı açılardan bakmamı sağladı.“ diyor Buford. “Kalabalık gruplarla iletişim kurmakta başarılı birisiydi ve dışarıdan birisi olarak organizasyonun içindeki kişilerden farklı sorular sorabiliyordu.”
Forde, daha sonraki dönemde Spurs için bir yazılım uygulaması geliştirmiş. Buna Kurumsal Bilgi Platformu ismini veren Forde, “Ben değişim sektöründeyim. Bir takımın sürekli olarak nasıl daha iyiye gidebileceği üzerine çalışıyoruz.” diyor. Forde, “değişim” sözcüğünün yaptığı işte çok önemli bir yer tuttuğuna inanıyor. Danışmanlık yaptığında takımlara “süreç değişimi” alanında yardımcı olduğunu düşünürken yeni bir kişiyi işe alması istendiğinde de yaptığı işin “personel değişimi” olduğunu belirtiyor. Forde, “Tüm insanlar değişimin bir parçası” ifadelerini kullanıyor.
2015 yılında NFL takımlarından Philadelphia Eagles, Forde’yi organizasyonlarını denetlemesi için görevlendirmiş. Bundan kısa süre sonra Philadelphia ekibi, koçları Chip Kelly ile yollarını ayırdı. Forde, takımın genel menajeri ve sahibinin yeni koç arayışında da yardımcı olmasını istediklerini söylüyor. Chelsea’de çalıştığı 7 yıllık dönemde 9 kez antrenör değişikliği yaşandığının altını çizen Forde, “Doğru koçu bulmanızda yardımcı olabilir miyim bilmiyorum. Ancak antrenör seçerken neleri yanlış yaptığımızı söyleyebilirim, bu da size yardımcı olacaktır.” demiş.
Aynı dönemlerde Forde, Brooklyn Nets’e de danışmanlık yapması için görevlendirilmişti. Takım 2012 yılında Brooklyn’e taşınmıştı ve hem başarılı olma hem de taraftar kitlesini genişletme konusunda pek de başarılı olamamıştı. Nets’in sahibi Mikhail Prokhorov’un ortaklarından olduğu ONEXIM grubununun CEO’su Dmitry Razumov tarafından görevlendirildiğini söyleyen Forde, yaklaşık 1.5 yıllık bir süreyi çeşitli yöneticiler ve organizasyonun içinde yer alan departmanlarla görüşerek geçirmiş.
“Organizasyonda işlerin nasıl yürüdüğünü, kulüp içerisindeki işleyişi ve departmanların birbiriyle uyumunu inceliyordu.” diyor o dönemde Nets’te çalışan bir personel. Forde, bu dönemde tıpkı Spurs’teki gibi organizasyonun güçlü ve zayıf yanlarını analiz eden bir yazılım geliştirmiş.
2016 yılında Nets, takımın koçu Lionel Hollins ve genel menajer Billy King’in görevine son verdi. (King daha sonra tekrar görevinin başına geçti.) Forde, takımın bu kararının haberini okuduğu esnada NFL takımlarından Kansas City Chiefs’in hücum koordinatörü Doug Pederson ile Eagles takımının koçluk pozisyonu için görüşüyordu. Nets, daha sonra Şubat ayında King’in yerine bir başka yönetici getirilmesi için bir kez daha Forde’yi görevlendirdi. Forde’nin rehberliğinde Spurs’ün genel menajer yardımcılarından Sean Marks’a takımın anahtarlarını emanet ettiler.
Bundan yaklaşık 3 yıl sonra 2019 yılında Washington Wizards, Forde’ye ilk resmi personel avcılığı görevini verdi. Daha sonra Pelicans ve Kings de 45 yaşındaki iş adamını benzer şekilde görevlendirdi.
“Birçok takım sahibi, basketbol operasyonları için birisini işe alırken nelere dikkat etmeleri gerektiğini bilmiyor.” diyor bir NBA takımının yöneticisi. “Bu onların alanı değil. Pozisyonun gerektirdiklerini tam olarak anlayamıyorlar. Bu yüzden medyayla, lig yönetimiyle ya da menajerlerle konuşup kimi işe almaları gerektiğini soruyorlar. Ancak bu kişilerin bir ajandası oluyor ve objektif olmalarını bekleyemezsiniz. Bu yüzden doğru cevabı almanız pek de kolay olmuyor.”
Geride kalan 10 yıllık süreçte Knicks ve Sixers gibi takımlar 5 kez yöneticilerini değiştirdiler. Ancak Forde’ye göre standart bir NBA genel menajerinin ortalama görev süresi sadece 30 ay.
Birçok kişiye göre Forde, bu sorunu çözebilmek adına ideal bir yaklaşıma ve birikime sahip. Forde’nin takım sahipleriyle organizasyonun zayıflarını tespit edebilmek adına verimli görüşmeler yapabildiğini düşünüyorlar. Personel avcılığı sektöründeki rakiplerinden farklı olarak Forde’nin bir genel menajer arayışı, iki kat daha uzun sürüyor. “Mike çok daha detaylı ve stratejik bir süreç izliyor.” diyor bir NBA yöneticisi. Bir takımın genel menajerlik görevi için iş görüşmesi gerçekleştiren başka yönetici ise “Benimle sadece telefonda 30 dakika konuştular.” diyor. Ancak Forde’nin bu süreç içerisinde işe almayı düşündüğü kişilerle ilişkiler geliştirdiğini ve sürekli olarak geri dönüşler sağladığını belirtiyor.
Forde’nin takip ettiği iş modelinin fazlasıyla istikrarlı olduğunu söylemek gerekiyor. Birisi, Sportsology’nin kapısını boş bir pozisyona birisini işe alma konusunda yardımcı olmak konusunda çaldığında, şirketteki 25 tam zamanlı çalışan, takımın merkezine giderek orada bulunan en üst düzey yöneticiden en düşük pozisyondaki personele kadar herkesle görüşmeler gerçekleştiriyor. “Organizasyonlarda adını hiç duymadığınız kişiler olabilir. Ancak onlarla konuştuğunuz zaman, içinde bulunduğunuz durumla alakalı çok daha kaliteli bilgi elde edebiliyorsunuz.” diyor Forde.
Mike Forde, toplantıda konuşma yapıyor…
Forde’nin sorduğu sorular fazlasıyla çeşitli. Daha önce NBA’de ve ülkemizde de basketbol oynayan, şu anda New York Knicks’in G-League takımının başkanlığını yapan Pops Mensah-Bonsu, Wizards’ta görevli olduğu dönemde genel menajerlik görevi için benzeri bir süreci yöneten Forde’nin “Buradaki iş modeli hakkında ne düşünüyorsun? Gözlemciler hangi sıklıkla toplantı yapıyor? Bir yönetim kanadında nelerin olmasını istersin?” gibi sorular sorduğunu dile getiriyor.
Forde, işin taktik kısmından mümkün olduğu kadar uzak durduğunu “Biz işin karar verme kısmıyla daha fazla ilgileniyoruz. Bir sonuca varmak için organizasyonun kaynaklarını en doğru hangi şekilde kullanabileceğimizi düşünüyoruz.” diyerek anlatıyor.
Gerçekleştirilen bu toplantıların ise 2 ana amacı var. Birisi organizasyon hakkında daha fazla detaya sahip olmak. Diğeri ve daha önemli olanı ise takımın sahipleri hakkında bilgi toplamak. Daha sonra Forde, görev için uygun adaylardan oluşan bir liste oluşturuyor. “Takım sahiplerinin çalışma şeklini değiştirmek pek mümkün değil. Bu yüzden onlara en uygun olabilecek kişiyi bulmamız gerekiyor. İş alanımızda rekabet ettiğimiz firmalara göre en büyük avantajı birden fazla organizasyonla sürekli olarak kontak halinde olmamız ve işlerin nasıl yürüdüğünü bilmemiz olduğunu düşünüyorum.” diyor Forde.
“Her projede birlikte çalıştığımız organizasyonlardan bilgi elde ediyoruz. Bu bilgileri doğru şekilde kullanırsanız, sizinle çalışacak bir sonraki organizasyona çok daha iyi bir hizmet verebilirsiniz.”
Belirli bir güce sahip olan herkesin başına geldiği gibi Forde’nin de eleştirildiği bazı alanlar var.
Bu eleştirilerden en çok dile getirilen ise sınırlı bir personel havuzuna sahip olduğu. “Yeni birisi işe alınacağı zaman düşündüğü kişiler belli diyor.” bir takım yöneticisi Forde hakkında. Bugüne kadar Forde’nin rehberliğinde takımların görüşme gerçekleştirdiği 17 kişiden 4’ü daha önce Houston Rockets’ta çalışan kişiler. Bazıları Forde’nin lig yönetimiyle çok yakın olduğunu ve Adam Silver’ın tercihlerinin, Forde’nin kararlarını etkilediğini düşünüyor. Aynı zamanda Forde’nin lig genelinde ne kadar kişiyle bağlantısı olduğu konusunda da soru işaretleri var. Bu yazı için konuştuğumuz bir genel menajer, daha önce Forde’nin adını hiç duymadığını söylerken bir takım sahibi ve yaklaşık 5-6 tane genel menajer yardımcısı da benzer ifadeleri kullandı.
Bir yandan baktığınız zaman Forde’nin NBA’deki bütün üst düzey yöneticileri tanımasını beklemek çok gerçekçi olmayabilir. Ancak öte yandan baktığınızda NBA çevrelerinde personel avcılığı işinin zirvesinde kabul edilen Forde’nin de ligdeki her genel menajerle en azından tanışması gerektiğini düşünmek de çok mantıksız değil.
Forde, daha önce Adam Silver ve onun ekibiyle görüştüğünü kabul ediyor. Ancak bunun arkasındaki sebebin “Ligin yöneticilerini daha iyi anlamak ve başarılı bir yönetimde neler bulunması gerektiğini yakından görmek” olduğunu söylüyor. Bununla birlikte bugüne kadar rol oynadığı işe alma süreçlerinin hiçbiri hakkında Adam Silver ile iletişime geçmediğini de ekliyor. Spurs’le bağı olan sadece iki kişiyi, iş görüşmeleri için tavsiye ettiğini söylüyor.
Rockets ile olan bağı hakkında ise Forde, Houston organizasyonunun yönetim kanadında istikrarlı bir başarıya sahip olduğunu ve takımın eski başkanı Daryl Morey’nin yanında çalışan kişileri birçok farklı konuda görevlendirdiğini belirtiyor. Forde, bununla birlikte son zamanlarda genel menajer görevlendirmek isteyen takımların istatistik ve süreç gibi kavramlara daha çok odaklandığını, bu alanlarda da Morey’nin görev yaptığı Rockets’ın ön plana çıktığını kaydediyor.
Forde’nin sık şekilde aldığı bir diğer eleştiri ise menajerlerle beraber çalışmaya sıcak bakmaması. “Biz kendi tarafımızda işleri mümkün olduğu kadar saf tutmaya çalışıyoruz. Ancak her zaman menajerlere isterlerse takım yetkilileriyle konuşabileceklerini söylüyorum.” diyor Forde bu konu hakkında. Forde, menajerlerden yararlanmadan bir takımın ihtiyaçlarını belirleyebileceğini ve genel menajerlik görevi için uygun kişileri bulabileceğini düşünüyor. “Yetenekli birisini keşfetmek düşündüğünüzden daha kolay.” diyor Forde. “Bu alandaki market çok büyük değil.” diyerek menajerlerle iletişime geçmemesinin arkasındaki sebebi detaylandırıyor. “Takımlara her zaman bu tarz ilişkileri kendilerinin organik olarak kurmaları gerektiğini söylüyorum. Bu çok önemli.”
Bazı siyahi yöneticiler de Forde’nin ırk çeşitliliği konusu üzerinde pek durmadığını dile getiriyor. Takım sahiplerinin, bu konuda suya sabuna dokunmamak için Forde’yi görevlendirdiğini düşünenler de mevcut. Şu anda ligdeki 30 takımdan sadece 5’inin en yetkili yöneticisi siyahi. Bu tarz bir durum, hangi iş alanında olursa olsun insanların ilgisini çeker. Ligde oynayan oyuncularının %74’ü siyahiyken yönetim kanadında böyle bir oranın olması pek kabul edilebilir değil. Zengin takım sahipleri, daha çok istatistik üzerinde uzmanlaşmış, yüksek lisans sahibi kişileri görevlendirmek istiyor. Bu yüzden ligdeki eski oyuncuların kolay kolay bu tarz pozisyonlara geldiğini göremiyoruz. Bu konu üzerine son dönemde eğilmeye başlayan lig yönetimi, bu konuyu takip etmesi için bir personel de görevlendirdi. Forde’nin rehberliğinde Pelicans, Wizards ve Kings’teki genel menajer görevi için tavsiye ettiği 13 isimden 8’i beyaz. Nets’in genel menajerlik pozisyonu için görüşme gerçekleştiren 7 kişiden 6’sı da aynı şekilde. Forde ile gerçekleştirdiğimiz röportaj esnasında kendisine bu konuyu sorduğumuzda, sohbetimiz esnasında sinirlendiği tek an yaşandı.
“Beraber çalıştığımız tüm profesyonel spor organizasyonlarının isteklerine saygı duyuyoruz. Özellikle NBA, her ırktan insanlar için eşit şartlar oluşturmak istiyor.” diyerek cevabına başlayan Forde, “Yeni bir görevlendirme için çalışma yaparken doğru yetenekten doğru fırsata kadar her şeyi dengeli şekilde göz önünde bulundurmanız gerekiyor.” şeklinde devam etti. Daha sonra NBA’in herkes için eşit fırsat yaratma konusunda büyük bir takdiri hak ettiğini belirten Forde, Spurs’ün asistan koçu Becky Hammon’ı da örnek olarak gösterdi.
“Hepimiz, bu konuda daha iyi hale gelmek için çalışmalıyız.”
Forde, normal şartlar altında kış boyunca ülkenin dört bir yanına seyahat etti ve spor dünyasından birçok farklı kişiyle bir araya gelirdi. Ancak o da hepimiz gibi zamanını evde tıkılı kalıp işlerini Zoom görüşmeleri üzerinden yürütmek zorunda kaldı. Gerçekleştirdiğimiz sohbet esnasında Forde’nin her 20 dakikada bir telefonu çalıyordu.
Forde, son zamanlarda birçok kişinin kendisiyle iletişime geçtiğini “3 farklı takıma genel menajerlerini bulma konusunda yardımcı olduktan sonra diğer takımların arasındaki bilinirliğimiz arttı. Bu tabii ki hoşuma gidiyor.” diyor. Forde, diğer takımlarla gerçekleştirdiği telefon konuşmalarında sadece onlara yardımcı olduğunu değil, geleceğe yönelik temel atma çalışmaları yaptığını da düşünüyor. Forde, olası genel menajerlik görevleri için tavsiye edeceği adaylarla organik ilişkiler geliştirmesinin önemli olduğuna inanıyor. Bu adayların yeteneklerini ve hangi alanlarda güçlü olduğunu anlamak, Forde için hayati önem taşıyor.
“En önemli şey bu.” diyor Forde. “NBA’deki unvanlar, genellikle personelin sahip olduğu sorumluluklarla denk olmuyor. Biz de NBA takımlarına en uygun olacak adayları bulmaya çalışıyoruz.”
Forde’ye göre Kings’in McNair’ı göreve getirmesi bunun en kusursuz örneği. “Bazı takımlar için bazı kişiler çok bariz adaylar oluyor. Ancak Monte, herkes tarafından tanınan bir isim değildi. Ancak sorunu tespit etmemizin ardından gerçekleştirdiğimiz araştırma sayesinde onun tarzının, bu pozisyon için en uygun seçenek olduğunu anladık.”
Bu röportajı gerçekleştirdiğimiz Aralık ayında Kings’in 4 maçlık bir mağlubiyet serisi vardı ve Pelicans ile birlikte Batı Konferansının dibinde yer alıyordu. Bu esnada Wizards da Doğu Konferansında pek parlak bir konumda değildi. Forde’ye bu takımların performansı hakkında endişelenip endişelenmediğini sorduğumuzda aldığımız cevap ise “Tabii ki puan durumunu kontrol ediyorum. Bu içgüdüsel bir şey.” oluyor. Ancak Forde, uyguladıkları modelden sonra bile NBA takımlarının işleri yoluna koymasının genellikle birkaç sene aldığını söylüyor.
“İlk 6 ay içerisinde sorunlar çıkması çok normal.” diyor Forde. “Takım sahipleriyle beraber çalışırken onların doğru kararı verip vermediklerini anlamalarının birkaç yıl süreceğini söylüyorum.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!