By Bill Oram, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 13 Nisan 2021 tarihinde The Athletic’te yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Kamera deryasının arasından geçerken bir yandan insanlarla sarılan ve beşlik çakan Kobe Bryant, yorgun bir şekilde Los angeles Lakers‘un uzun süredir iletişim departmanının başında görev alan John Black’e baktı ve ağzından şu kelimeler döküldü: “Az önce ne oldu öyle?”
Black, “Bilmiyorum, ama izlemesi muhteşemdi.” cevabını vermişti.
Kobe’nin Lakers kariyerini 60 sayılık muhteşem bir vedayla noktalamasının üzerinden 5 yıl geçti. 13 Nisan 2016 gecesi Staples Center’da yaşananlar, Kobe’nin 20 yıllık kariyeirnin en unutulmaz anlarındna bir tanesiydi.
O gece eşi benzeri görülmemiş bir kutlamayla basketbola veda eden Kobe, Lakers’ın 17 galibiyet alabildiği çok kötü sezonda bile basketbolseverlere son bir anı bırakmayı başarmıştı.
Kobe’nin gece boyunca 50 şut kullanması tabii ki kimse için sürpriz değildi. Ancak mücadelenin bitimine 2 dakika kala 10 sayı geride olan Lakers’ı tek başına galibiyete taşıması o kadar da beklenen bir şey değildi.
O gece orada ne oldu?
Bu geçerli bir soru.
Aradan geçen 5 yılda o geceki performansı, Kobe’nin basketbol mirasının temel taşlarından birisi haline geldi. İlerleyen yıllarda yaşanan trajedi sebebiyle buruk bir anı olarak o gece akıllara kalsa da o gece yaşananların çok özel olduğu gerçeği değişmiyor.
The Athletic o geceki maçı en yakından takip eden 5 kişiye, gece boyunca neler yaşadıklarını sordu. Taraftar (Flae), takım arkadaşı (Jordan Clarkson), rakip (Shelvin Mack), gazeteci (Lisa Salters) ve hakem (Monty McCutchen) perspektifinden Kobe’nin efsane vedası huzurlarınızda…
Taraftar
Lakers taraftarı olduğunu iddia eden birçok taraftar var. Ancak bu isimlerden çok azı müzisyen ve aktör Flea kadar takımına sadık.
Ancak Kobe Bryant, karşılaşmanın ikinci yarısında 38 sayıyla son bir şova imza atarken Flea’in Lakers benchinin hemen arkasında yer alan koltukları boştu. O esnada Flea, Red Hot Chilli Peppers grubuyla kanser hastalarına yardımcı olabilecek bir etkinlikte sahneye çıkabilmek için Lady Gaga’nın gösterisini bitirmesini bekliyordu.
Kobe ısınmaya başladıkça Flea, Anthony Kiedis ve grubun geri kalanı telefonlarının ve bilgisayarlarının etrafında toplanarak maçı izlemeye başladılar.
Hepsi birden “Oha! Kobe, 40 sayı attı!” gibi tepkiler veriyordu. En sonunda Flea, “50 SAYI ATTI!” diye bağırmaya başlamış.
Kobe, 60 sayıya ulaştığı faul atışlarını kullanırken Kobe çoktan sahneye çıkmıştı bile. Flea’in bu durumdan pek de memnun olmadığını söylemeye gerek yok. “Maçın son anlarını göremediğim için kendimi biraz mutsuz hissediyordum. Ancak bir yandan da yardıma ihtiyacı olan çocuklar için çalıyordum.” diyor.
Flea için biraz karışık geçen bir gündü. Kobe, Flea’den son maçında milli marşı çalmasını istemişti. Bunun kendisi için çok büyük anlamı olduğunu dile getiriyor ünlü müzisyen.
Bryant ve rock yıldızı aslına bakarsanız çok da yakın arkadaşlar değillerdi. Birkaç kez karşılaşmışlardı. Flea, bu karşılaşmalar hakkında “Kobe, her karşılaşmamızda kendi işini bırakıp benimle konuşmaya gelmişti. Ona verdiğim desteğe saygı duyduğunu hissediyordum. Ben, Kobe’yi gerçekten önemsiyordum.” sözlerini söylüyor.
Öğleden sonra Chili Peppers, mikrofon testlerini tamamladıktan sonra Flea, Amerikan Milli Marşını çalışmak için hava atışından 2 saat önce Staples Center’a gitmişti. Daha önce Staples Center’da defalarca milli marşı çalmıştı.
Flea, milli marşı çaldıktan sonra o dönemdeki kız arkadaşıyla beraber salonda kalıp maçın ilk yarısını izlemişler. Daha sonra ünlü müzisyen, işi olduğu için salondan ayrılmak zorunda kalmış.
Dünyadaki en büyük Lakers taraftarlarından birisinin organizasyon tarihindeki en ikonik anlardan birisinde salonu terk etmesi pek de kolay olmamış. “Gerçekten çok üzülmüştüm.” diyor Flea. “Salondan ayrılmak istememiştim. Ancak yapabileceğim başka bir şey yoktu.”
Flea, bugüne kadar hala o karşılaşmanıın ikinci yarısının tamamını izlemediğini söylüyor. Flea, basketbolu sadece canlı şekilde takip etmek isteyen bir taraftar. Bu yüzden hiçbir maçı daha sonra banttan izlemek için kaydetmemiş. “Maç canlı olmadığında aynı hisleri yaşatmıyor.” diyor Flea. “Bana gerçek gelmiyor. Eğer maçın bir çeyreğini izleyemezsem yapabilecek bir şey yok. Geriye dönüp onu izlemeye çalışmam.”
Kobe, 2006 yılında Toronto’ya 81 sayı attığında Flea Avustralya’da sahip olduğu yavaş internete küfür etmekle meşgulmüş. İnternet bağlantısı sebebiyle maçı canlı izleyemeyen Flea, o maçın kaydını da daha sonra izlememiş.
Flea, bu huyunu değiştirmesi gerektiğini, Kobe’nin 60 attığı Utah maçının ikinci yarısını belki de izlemesi gerektiğini düşünmeye başlamış. Ünlü müzisyen, maçı izlememiş olmasına rağmen 2. yarısını seyretmek için ekran başına oturursa Kobe’den neler göreceğine çok emin.
“Yorgunluktan ölmüş bitmiş olmalı.” diyor Flea. “Büyük olasılıkla kendi vücudundan tamamen uzaklaşıp, farklı bir motiasyonla güç buldu. Bunu yaptığına eminim. Kobe’nin böyle bir şey yapması beni hiç şaşırtmadı. Her zaman elinden geleni sonuna kadar yapmaya çalışan birisiydi.”
Kobe’nin son maçını ve Lakers formasıyla geçirdiği 20 yılı düşününce Flea, “Onun kariyerinin gelişimini izlemek muhteşemdi. O inanılmaz bir yetenekti.” diyor.
Kobe, kariyeri boyunca kim bilir Lakers’ın kaybetmesi gereken bir maçta kontrolü tamamen eline alarak takımının geriye dönmesini sağlamıştı?
“Bu tarz anların yaşattığı tatmin duygusu muhteşem.” diyor Flea. “Orada yaşadığınız o tatmin duygusu, hayatınızı da etkiliyor. Bu sadece bir oyun değil. Basketbol izlerken hissettiğim duygular her zaman benim ruhumu besledi. Kobe’nin kariyeri boyunca yapabildiklerine ve sonuna kadar mücadele etmesine şahit olabildiğim için minnettarım.”