Pınar Karşıyaka – San Pablo Burgos: Ucunda Şampiyonluk Var

09/May/21 09:54 Mayıs 9, 2021

admin69

09/May/21 09:54

Eurohoops.net

Pınar Karşıyaka’yla Burgos’un final mücadelesi öncesinde karşılaşmaya ilişkin teknik detaylara Eurohoops Fırın gözünden bakın…

By Semih Altınbaş / info@eurohoops.net

Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır. 

FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde final heyecanı geldi çattı.

Çok mu çok heyecanlı bir Sekizli Final organizasyonunun sonucunda final aşamasına geldik ve belki de beklediğimizden de daha keyifli, gergin maçlar izledik.

Eninde sonunda finale kadar geldik. Finalde ise ERA Nymburk ve Casademont Zaragoza’yı eleyen İzmir ekibi Pınar Karşıyaka’nın rakibi Hapoel Holon ve SIG Strasbourg’u saf dışı bırakan San Pablo Burgos olacak.

Bu maça gelirken her iki takım da çok büyük özveriyle ikişer galibiyet elde etti ve final turuna kadar gelmeyi başardılar.

Peki, günün sonunda galibiyete ulaşarak FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde “sezonun en büyüğü” ünvanına erişen taraf kim olacak? Bu sorunun cevabını bekliyor olacağız.

Eurohoops Fırın da cevabı beklerken son bir hafta içerisinde yaptığı işe devam edip Kaf-Kaf’ın şampiyonluk yürüyüşünü ele aldı; Karşıyaka – Burgos finalinde dikkat edilmesi gereken saha içi detaylara değindi.

En Zor Sınav

San Pablo Burgos ligin son şampiyonu olmasının yanı sıra bu sezon da finale çıkmış olmasına pek şaşırmayacağımız bir ekip. 2015 yılında bir profesyonel takım olmayı başaran ve alışılageldik adıyla Miraflores olarak bildiğimiz Burgos ön eleme turundan girdiği Şampiyonlar Ligi’ndeki ilk sezonunda şampiyon olarak inanılmaz bir iş başarmış oldu.

BCL açısından çok değerli parçalara sahip olan bu kadroda çok fazla göz önüne çıkan 2 oyuncu var: Jasiel Rivero ve Vitor Benite. Bu ikilinin haricinde de epey değerli bir kadro. Pozisyon pozisyon bakalım.

Guard rotasyonunda Vitor Benite – Thad McFadden – Omar Cook – Alex Renfroe gibi bir dörtlü Karşıyaka savunmacılarına tehdit oluşturuyor olacak. Takım kaptanı Benite’nin yarı final performansı zaten hepimizin malumu. Aynı zamanda topsuz oyunu da çok iyi okuyan ve topsuz hareketliliğiyle sorun teşkil etmesi muhtemel bir oyuncu varsa o da Benite.

Bunun dışında Thad McFadden ve Omar Cook’un oluşturduğu ikiliye biraz göz gezdirmek gerekecek.

McFadden geçtiğimiz sezonun Final 8’inde MVP seçildi ve takımın şampiyonluğa ulaşmasındaki kilit isimlerden birisi oldu. Burgos hücumu için çok değerli bir oyuncu. Şut ritmini yakalamaması için Karşıyaka’nın her şeyi zorlaması lazım. Sarıca‘nın savunma sistemi bu maç McFadden ve Cook karşısında kusursuz işlemeli.

Cook ise takımın toplu yöneticilik bakımından bu yaşında bile en ciddi silahı. İkili oyunlarda Rivero’yla çok iyi anlaştıkları bir gerçek.

Ayrıca Renfroe‘nun da bir guard olarak Strasbourg maçında nasıl ribaund zorladığı da önemli bir done. Ribaundların Karşıyaka için bir avantaj olduğunu geçtiğimiz 2 maçta görmüş olduk ancak bunun sekteye uğramaması lazım ki; Yeşil-Kırmızılılar o bakımdan yine rahat edebilsin. Ayrıca bu isimler iyi de ikili oyun yönetebilen potansiyeller.

Forvetlere gelince ön plandaki isimler Miguel Salvo, Xavi Rabaseda ve Ken Horton oluyor. Horton özellikle Burgos hücumu açısından dikkat edilmesi gereken oyunculardan. Dış oyunu iyi oynayan bir ekibin dış oyuncuları da göz önünde olurlar. Ama forvetlerin Burgos oyununda en ciddi tehditler olduğunu söylemek de doğru olmaz. Daha çok guardlar ve uzunlar çerçevesinde ele alınması gereken bir takım olduklarını düşünüyorum.

Bu açıdan düşününce Horton’ın o meşhur x-faktör kullanımına uygun düşebileceği alanlar da görebiliyoruz.

En büyük tehlikeye en sonda gelelim. Şimdilik diğer yan parçalardan söz etmeye devam edecek olursak Jordan Sakho muhtemelen fiziksel anlamda sorun çıkarabilme yetisine sahip en güçlü isim. Strasbourg uzunu Ike Udanoh veya Karşıyaka’nın yıldızı Raymar Morgan gibi IQ ile ön planda olan bir oyuncu olmayabilir ama fiziksellik de bu işin kritik bir parçası. Boyalı alan dominasyonunu korumak adına dikkat etmek gerekecek oyunculardan birisi de Sakho.

Uzun rotasyonunda Dejan Kravic gibi çok önemli bir kozları daha var. Alan paylaşımını iyi yapan bir “koç takımı” olduklarını varsayarsak belli bir oyun şablonunda farklı profillerdeki pek çok oyuncuyu başarılı kılabiliyorlar. Ancak Burgos’un uzun üçlüsü karşısında Morgan, M’Baye ve hatta Zaragoza maçında agresif bir görüntü çizen Mahir Ağva’ya da zaman zaman büyük iş düşecektir.

Burgos’un oyun yapısına ve Karşıyaka’nın bu 40 dakika sonunda şampiyonluğa ulaşması için yapması gereken şeyleri daha epey sıralayacağız fakat Burgos’un bu turnuvanın neden en zor sınavı olduğunu açıklayacaksak bunu en tehlikeli oyuncusuna değinmeden yapamayız.

En Tehlikeli Oyuncu: Jasiel Rivero

Bu bakımdan bana katılmayanlar; McFadden, Benite, Cook gibi parçaların bu bölümde başrolü oynaması gerektiğini düşünenler olacaktır. Tabii, bu biraz da bakış açısı meselesi ancak bence Burgos kadrosunun en vazgeçilmez ve olası bir kaybının oyun olarak da yamasının dikilemeyeceği nitelikteki oyuncusu Rivero.

Zaten sezonun genelinde yazdığımız Basketball CL konulu yazılarda Rivero’nun aslında ne kadar ciddi bir potansiyel olduğunu anlatmaya çalıştık. Geçen sezon şimdiki kadar meşhur değildi. Şimdiyse epey farklı bir statüde ve oyununu da günden güne ilerletti.

Karşıyaka’yla finalde karşılaşacak takımın uzun rotasyonunda çok ciddi silahlara sahip olmaması hem Raymar’ın hem de Karşıyaka teknik ekibinin en isteyeceği şey olurdu muhtemelen. Ufuk Sarıca‘nın bu mesele üzerinde üreteceği çözümler neler olacak, hep birlikte göreceğiz.

Ufuk Sarıca, coaching olarak zaten farklı bir hikaye yazıyor, 2015’te de şimdikine benzer bir hikaye yazdı. O dönem lig şampiyonluğu Karşıyaka için ne ifade ediyorduysa şimdi de bu final maçı o kadar büyük önem taşıyor. İnandıklarının peşinde giden Sarıca’nın bir kez daha başarıya ulaşabilmesi için önündeki en ciddi engel Kübalı uzun Jasiel Rivero.

İkili oyun diyorum, başka da bir şey demiyorum. Rivero’nun kısalarla iletişimi ne kadar engellenirse verimi de o kadar azalır. Onu içeri hapsetmek ya da dışarı kovuşturmak ikileminde hangi seçeneğin daha avantajlı olacağı konusunda bazı çekincelerim var ve bunu çözebildiğimi düşünmüyorum.

Önceki iki karşılaşmanın maç önü analizlerinde rakip takımların en kritik oyuncuları olarak bellediğim Hayden Dalton ve Dylan Ennis’in Karşıyaka maçlarındaki performansı belli. M’Baye’nin son periyoda kadar harika kilitlediği bir Dalton (ki zaten son çeyrekte o oynamaya başlayınca Karşıyaka epey zorlandı) ve geçen maç neredeyse top almakta zorlanan bir Ennis.

Belki de oyunu tamamen Rivero’nun hükmüne yıkıp diğer opsiyonları devre dışı bırakmak üzere hareket etmek Karşıyaka’nın lehine olur. O zaman da Jasiel 25 sayı mı atmış, 55 ribaund mu almış, bir önemi kalmaz.

Ama kolay olmadığını da kabul etmek lazım. Karşıyaka gibi 2 sezondur iyi savunma performansları ortaya koyan bir takım için dahi kolay olmayabilir.

Tek Maç, 40 Dakika, Sonu Şampiyonluk

Bu bölümde iki takıma ilişkin okumayı daha da ayrıntılandırmak açısından bazı ara başlıklar üzerinden gitme gereksinimi hissettim.

a. Karşıyaka bu maçı ne yaparak kazanır?

Aslında hem ilk bölümde hem de Rivero’ya özel olarak değindiğim bölümde buna dair bazı ipuçlarına değinmeye çalıştım ancak final maçlarının detaylarının daha “nicelikli” olması normal bir durumdur. Devam edelim.

Karşıyaka’da rotasyon yapabilmek adına Zaragoza’ya karşı Mahir ve Onuralp gibi 2 ismin öne çıkması iyi bir sinyaldi. Koç Sarıca final maçında bu isimleri ne denli kullanacak, onu bilemiyoruz. Mesela Strasbourg yarı final maçının ilk yarısında Burgos‘u inaktif bıraktığı bölümde onlara karşı bir fiziksellik üretebileceğini kanıtladı.

Udanoh ile Ishmail Wainright önderliğinde sıkıştırmalara da başvurdukları agresif bir savunmayla uzunca bir süre Burgos‘u çok ciddi kilit altına aldılar. Burgos oyunu büyük çoğunlukla doğru oynayan bir takım. Ancak karşılarında da karakter bakımından kanıtlaması gereken her şeyi kanıtlamış, kenetlenmiş bir kadro var.

Bu bakımdan turnuvanın Final 8 ayağındaki diğer tüm maçlar gibi izlemesi epey keyifli bir mücadele olacağını hayal ediyorum.

Tekrar saha içine döneyim. Fiziksellik Karşıyaka adına maçın kilidini çözecek işlerden birisi olur. Her pozisyonda ayrı ayrı denkleşmek 40 dakika boyunca kolay olmayabilir ama o mücadeleyi 40 dakika daha verebilecek bir rotasyona sahipler.

Bunun yanında dış oyunda fark yaratmaya devam etmeyi de elden bırakmamak, oraları da zorlamak lazım. Fiziksellik; oyunun her iki tarafı için geçerli bir ilke, dış hücumun çok fiziksel bir yanı olmasa da tek bir faktör maç kazandırmayacağından ötürü M’Baye, Sek Henry ve Tony Taylor gibi isimlerden, mümkünse tavan seviyede bir Metecan Birsen’den o katkıyı alabilmek Kaf-Kaf’ın arayacağı şeyler olur.

Ama bütün bunları topsuz oyunda da akıllı kalmayı ve saha yerleşiminde gerçekleştirmek de Karşıyaka kadrosu için gerçek bir meydan okuma daha olacak.

b. Ufuk Sarıca – Joan Penarroya düellosu

Basketbol Şampiyonlar Ligi adına sezonun ilham verici 2 koçunun mücadelesine bu sezon ilk kez ve üstelik final maçında tanıklık edeceğiz.

Ufuk Sarıca, Karşıyaka camiası için çok şey ifade ediyor. Sadece 2010’ların ilk yarısındaki başarılı performansından ötürü değil. Geçen yıl yerel ligi domine etmiş olması ve özellikle bu yılki hikayesinin 2015’le bağdaştığı her alan çok özel.

Bağdaştığı en güçlü alan 2015’teki Juan Palacios ve 2021’deki Raymar Morgan performansları. Sarıca sürekli olarak undersized pivotların aslında o kadar korkulacak bir rotasyon parçası olmayacağını savunuyor ve yazının ilk bölümünde “inandıklarının peşinden gitmesi” meselesi de o. Bugün Avrupa’nın adedi pek de az olmayan takımlarında bu parçaların ne kadar başarılı olduğunu görüyoruz.

Palacios’un 2015’teki lig şampiyonluğunda o etkisinin ardından Morgan’ın 2021’de MVP kalibresindeki sezon performansıyla uluslararası bir şampiyonluk getirdiği düşüncesi Ufuk Sarıca’nın kariyeri açısından çok hoş bir detay olur.

Joan Penarroya ise pek çok profesyonelin hayranlık duyacağı bir sistem oluşturdu. Zaafları bulunamayan bir ekip dünya üzerinde yok. Ancak bunları minimuma çeken bir ekip Burgos.

Bazı oyuncularını kilitleyebilirsiniz, onları yenebilir, farka da boğabilirsiniz. Ama bunları sistemsel açıklar bularak yahut çok ciddi bir coaching üstünlüğü sağlayarak yapmak genelde zor olur.

Avrupa basketbolu izlerken koçların birbirleriyle mücadelesine odaklanmak kadar güzel bir mesele yok. Hele ki böyle kritik maçlarda bunun zevkine varmak daha da tüyler ürpertici niteliğe sahip. Aklımda şu dolanıyor mesela: Ufuk Hoca basın toplantısında şakayla karışık üslupla söylediği “Box-and-one oynayacağız” lafını gerçekten işleme koyacak mı, koyarsa ne gibi bir sonuç alacak?

Şampiyonluk isteyen koçlar bu kadar detaya kafa yoruyor, biz niye yormayalım?

c. Şampiyonluk nedir?

Böyle özel bir günde kapanışı biraz daha saha dışı ve müsaadeniz olursa felsefi bir üslupla yapmakta fayda var.

Şampiyonluk…

Şampiyonluğu görünüşte 15-20 kişilik bir oyuncu kadrosu ve teknik kadronun ancak arka planda kulüp işçilerinden tutun da yöneticilerine, her ne kadar pandemi sürecinde onlardan eskisi kadar söz edemiyor olsak da tribün emekçisi birçok insana kadar geniş kesimlerin koca bir yıl boyunca sevinçlerinin, üzüntülerinin, uğraşlarının pozitif bir nihayete kavuştuğu bir kavram olarak nitelendirmek en doğrusu.

Başarısızlığı da aynı kalıplar içerisine sokmak mümkün. Sonuçta başarısız olan taraf da aynı olguları aynı günde nihayete erdiriyor.

Finaller, bünyelerinde böyle bir ikilik bulundururken sonunda yüzü güleni tektir. Yüzü gülecek taraf için bu 40 dakikanın ucunda şampiyonluk var.

Umuyoruz Pınar Karşıyaka, günün sonunda tüm sezon performansının emeğini salonda Türk bayrağını dalgalandırarak taçlandırır.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
Basketbol Şampiyonlar Ligi’ndeki en son gelişmeler için tıklayın!