By Aris Barkas/ barkas@eurohoops.net
Bu yıl sezon esnasında Avrupa’dan 5 oyuncu takımlarından ayrılarak NBA’in yolunu tuttu. Facundo Campazzo, Gabriel Deck, Mike James, Luca Vilcoza ve Elijah Bryant, sezona EuroLeague oyuncusu olarak başlasalar da yılı NBA takımlarında tamamlayacaklar.
Bunun önümüzdeki yıllarda da devam edecek bir trend olduğu ortada. Ancak bu 5 transferden Deck ve Vildoza dışındakiler gayet farklı vakalar ve tek bir ortak yanları var. NBA takımlarının sahip olduğu maddi imkanların Avrupa takımlarından çok daha kuvvetli olması.
Eurohoops, bu transferlere iki lig arasındaki takvim farklılıklarının da imkan verdiği bu 5 transferi inceleyerek perde arkasına ışık tutuyor:
Facundo Campazzo
Covid-19 pandemisi sebebiyle yapılan takvim değişiklikleri Facundo Campazzo’nun transferinde sıra dışı bir durum oluşturdu. Sezon başladığında Avrupa’daki herkes Campazzo’nun kariyerine NBA’de devam etme kararı aldığını biliyordu. Arjantinli oyun kurucu Nuggets ile anlaşmadan önce adı sık sık vatandaşı Pablo Prigioni’nin asistan koçluk yaptığı Timberwolves ile geçiyordu.
Real Madrid de, kontratında 6 milyon Euro’luk buy-out maddesi bulunan Campazzo’nun takımdan ayrılacağının bilincindeydi. Bu miktara yaklaşan bir buy-out ödemesi daha önce hiç görülmemişti. 6 milyon Euro’nun orta seviye bir Avrupa kulübünün yıllık bütçesi olduğunu düşününce bu durum daha da net anlaşılıyor. Daha önce hiç böyle bir buy-out anlaşması olmamıştı.
NBA kuralları gereği Denver Nuggets, bonservis bedeli olarak sadece 750 bin dolar ödeyebiliyordu. Bu durumda da buy-out ücretini karşılamak Campazzo’nun İspanya’daki menajeri ve Octagan Europe’un kordinatörü David Carro’ya kalıyordu. “Campazzo’nun anlaşmasını gerçekleştirmek neredeyse imkansızdı.6 milyon Euro’luk buy-out sebebiyle Campazzo’nun çevresindeki kimse bu anlaşmanın gerçekleşeceğine ihtimal vermiyordu.” diyerek durumu açıklıyor Eurohoops’a konuşan Carro. “Avrupa tarihinin en büyük buy-out miktarıydı ve biz de imkansızı gerçekleştirmek için kararlıydık.”
Covid-19 salgınının NBA sezonunun başlangıç tarihini ertelemesiyle birlikte sezona Real Madrid‘de başlayan Campazzo, Kasım ayında Avrupa’dan ayrıldı. Sezonunun ilk 2 ayını Madrid ekibinde oynayan ve bu dönemde kazandığı maaşı buy-out ödemesinin bir parçası olarak kullanan Campazzo, bu sırada fiziksel anlamda da hazır kaldı. Yani teknik olarak baktığınızda Campazzo, sene başından beri Madrid’de kiralık oyuncu gibi oynuyordu.
“Campazzo’nun hayallerini gerçekleştirebilmek için elimizden geleni yapacağımızı söylemiştik.” diyor Carro. “Tabii ki kolay olmadı. Ancak buy-out’u karşılayacak bir yöntem bulmalıydık. Finansal açıdan çok karmaşık bir anlaşmaydı bu yüzden Octagon gibi büyük bir şirkete ihtiyaç duyduk.”
NBA sezonu salgın sebebiyle geç başlamasaydı transferin bu şekilde gerçekleşmesi pek mümkün değildi ancak yine de Campazzo transferi Avrupa’dan NBA’e gerçekleşen en sıra dışı transferlerden birisi olarak tarihe geçti.
Gabriel Deck
Tıpkı Campazzo gibi Gabriel Deck de bir süredir NBA’in radarındaydı. Deck’in kontratındaki buy-out şartları, Campazzo’ya kıyasla daha uygundu.
Bu durum Deck için büyük avantaj olurken Madrid ekibi için aynısını söylememiz pek mümkün değil. Madrid, play-off’lardan hemen önce Deck’i kaybetmek durumunda kaldı. Deck’in buy-out miktarı sadece 1.5 milyon Euro’ydu ve bunun neden olduğunu anlamak da pek mümkün değil. Sonuçta Madrid’den sadece 500 bin Euro değerinde bir maaş alıyordu. Deck, Madrid için önemli bir parça olsa da Avrupa’da çok önemli miktarlara sözleşme imzalaması da pek mümkün değildi. Bu durum da NBA’deki minimum kontratı bile daha cazip hale getiriyor.
Bu esnada Deck’in başına talih kuşunun da konduğunu söylemek gerekiyor. NBA’in belirlediği minimum maaş miktarının 4 milyon dolar altında olan Oklahoma City Thunder, bu değerde sözleşme vermek durumundaydı.
Deck, bu 4 milyon dolarlık ücreti alarak Real Madrid‘e ödenmesi gereken buy-out’u karşıladı. Sene sonunda Thunder‘la sözleşme uzatma ihtimaline da sahip olan Deck, bu sayede Madrid’deki kontratından çok daha önemli bir miktar kazanacak.
Mike James
Mike James’in Brooklyn Nets‘e transfer olması hem CSKA Moskova’ya hem de oyuncuya gayet mutluluk veren bir hamle oldu. CSKA koçu Dimitris Itoudis tarafından cezalandırılan James’in Rus ekibiyle daha 2 yıllık kontratı vardı. Ancak kulüp, yıldız oyuncuya NBA’den sözleşme bulabilmesi için izin verdi.
Bu yüzden Nets‘in sözleşme teklifini tüm taraflar mutlulukla karşılandı. James, yeteneklerini Brooklyn Nets formasıyla NBA’e taşırken CSKA da yıldız oyuncunun başka bir Avrupa ekibiyle sözleşme imzalamasının önüne geçmiş oldu. Bu durum CSKA’nın yaz döneminde James’in sözleşmesini feshetse bile 2023 yılına kadar oyuncuya ödeyeceği 5 milyon Euro’luk maaşın en azından bir kısmından tasarruf edebilir.
İki taraf da bir yandan önündeki seçenekleri değerlendiriyor. Bu yüzden önümüzdeki sezon James’in CSKA’ya döndüğünü görmemiz de olası. Bu durum transferi daha da sıra dışı hale getiriyor. Pratikte baktığınız zaman CSKA şu anda James’i Brooklyn Nets’e kiralamış vaziyette. Ortada bir buy-out durumu yok ve CSKA’nın James’e sezonun son kısmında ödeyeceği maaştan daha şimdiden tasarruf ettiğini de söyleyebiliriz. James’in Nets ile olan anlaşmasının perde arkası detaylarını ise bu yazımızdan öğrenebilirsiniz.
Luca Vildoza
Baskonia, yetiştirdiği oyuncuları diğer kulüplere satma geleneği olan bir ekip. Luca Vildoza için de en başından beri plan buydu. Arjantinli yıldız, Avrupa’da veya NBA’den en yüksek teklifi veren takıma gidecekti ve tam olarak bu noktada New York Knicks devreye girdi. Oklahoma City Thunder‘da da bahsettiğimiz gibi onlar da minimum maaş sınırının altındaydı. Bu yüzden bütçelerinde 3.5 milyon dolarlık bir açık vardı. Baskonia ile Vildoza’nın kontratında bulunan buy-out maddesi ise 2 milyon Euro değerindeydi. Yapılan son anlaşmayla birlikte Vildoza, bu buy-out bedelinin 1.25 milyonunu kendi cebinden karşılarken geriye kalan kısmı ise New York ekibi ödedi.
Tıpkı Deck gibi Vildoza’nın da kendini yaz döneminde kanıtlaması durumunda kontratı garanti haline gelecek. Vildoza, Knicks ile imzaladığı anlaşma gereği 2020-21 sezonunun sonuna kadar 2.25 milyon dolar kazanacak. Arjantinli oyuncunun Knicks ile imzaladığı toplam 13.5 milyon dolarlık kontrat şu anda tamamıyla garanti değil.
“Knicks bir süredir NBA takımlarının radarında olan Vildoza’yı izliyordu. Vildoza’nın geçen yaz döneminde kabul edebileceği bir NBA kontrat teklifi vardı. Ancak doğru zaman henüz gelmemişti. Fakat şu anda baktığınızda işler değişti. Bütün NBA takımları, EuroLeague’deki en iyi oyuncuları izlediği için Vildoza da Knicks’in radarındaydı. Üst seviye oyun kurucuları bulmanın gitgide daha zor hale geldiği günümüzde Vildoza’nın değeri de daha da artıyor” diyor Carro.
Bir yandan Baskonia’nın İspanya Ligi’ndeki sezonunun da hala devam ettiğini hatırlatmak gerekiyor. İspanyol ekibi belki bu sezonki EuroLeague macerasını noktaladı ama lig mücadelesinin devam ettiği ortamda Vildoza ile yolları ayırmak onlar için üstesinden kolay gelinecek bir durum değil.
Elijah Bryant
Elijah Bryant, çok uzun zamandır Milwaukee Bucks‘ın radarındaydı. 2019 Yaz Ligi’nde Bucks‘ın formasını da terletmişti. Baskonia gibi Maccabi Tel Aviv‘in de sezonu sona erdi ancak İsrail Ligi’nde yerel şampiyonluk için mücadele ediyorlar. Bryant’sız kadrolarıyla bile sezonun favorisi olacakları da ortada.
Bucks, sonunda Bryant’ı kadroya katmak için harekete geçtiğinde Maccabi bu hamleyi gerçekleştirmek için pek de hevesli değildi. Ancak sene sonunda sözleşmesi bitecek Bryant karşılığında buy-out bedeli almanın buradaki mantıklı hamle olduğu da ortada. Bryant’ın sözleşmesinde NBA çıkış maddesi de bulunmadığı için Maccabi, buy-out bedeli için pazarlık gerçekleştirebildi. Ancak bu noktada Bucks’ın halihazırda NBA’in maaş sınırının üstünde olması İsrail ekibinin sadece 500 bin Dolar değerinde buy-out alabilmesine sebep oldu.
Buna rağmen Maccabi’nin önümüzdeki yaz döneminden sonra Bryant’ı kadroda tutmasına pek ihtimal verilmiyordu. EuroLeague’in bilet satışlarından en çok gelir elde eden kulübü olan Maccabi’nin Covid-19 salgını sebebiyle finansal anlamda geçirdiği zor günler sebebiyle böyle bir gelire ihtiyacı vardı.
NBA’in Kaçınılmaz Etkisi
Yukarıda bahsettiğimiz 5 transferin nasıl ortak noktalara sahip olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz. Gabriel Deck ve Luca Vildoza örneklerinde NBA takımlarının oyuncuları kadrosuna katabilmek için belki de ederinden daha fazla para ödediğini gördük. Ancak öte yandan bir şeyi de gözden kaçırmamak gerekiyor. En önemlisi oyuncuların çoğunun, NBA’de oynamak istiyorlarsa finansal anlamda ellerini ceplerine atmaları gerekiyor. Campazzo transferinde bunun en net örneklerinden birisini gördük. Bunun yanında NBA takımlarının sahip olduğu finansal kaynakları inkar etmek de pek mümkün değil.
Bu yüzden Avrupa kulüplerinin oyuncularını NBA’e gönderirken yüksek buy-out bedelleri belirlemesi çok da şaşırtıcı değil. Bundan birkaç yıl önce 2 milyon dolar değerindeki bir buy-out bedeli çılgınlık olarak görülüyordu. Ancak özellikle Campazzo’nun transferinden sonra 5 milyon civarındaki buy-out bedelleri, bu işin standardı haline gelebilir. Eğer FIBA da EuroLeague ekipleriyle arasını yakın tutmak istiyorsa, NBA ile büyük buy-out’ların bir sonraki Toplu İş Sözleşmesinde yer alması için beraber çalışabilir.
Bu yeni normun herkes tarafından kabul edileceğini beklemek pek de mantıklı değil. Özellikle oyuncular ve menajerleri yüksek buy-out miktarlarına çok da sıcak bakmayacaktır. “Kimse o anlaşmaları imzalamak istemez.” diyor Carro. “Bu, oyuncunuzun hayallerini gerçekleştirme ihtimalini zorlaştıran bir şey. Bu kadar büyük bir buy-out maddesini kontrata koyuyorsanız oyuncuya da ona göre bir maaş vermeniz gerekiyor. Avrupa’daki hiçbir oyuncu, büyük paralar kazanmadan böyle bir buy-out maddesinin olduğu kontrata imza atmaz. Campazzo’nun durumu özeldi çünkü onun 5 yıl 15 milyonluk bir kontratı vardı. Avrupa’da çok özel oyuncuların sözleşmeleri bile genellikle 3 yılı aşmıyor.”
Buna rağmen Carro da Avrupa kulüplerinin NBA’e oyuncularını satarak büyük paralar kazanabileceğini kabul ediyor. “NBA’in harcayabileceği parası var ve tıpkı çift yönlü kontratlarda olduğu gibi bu alanda da yeni çözümler arıyorlar. Eskiden çift yönlü kontrata sahip olan oyuncular sezonda 45 gün takımla beraber olabiliyordu. Şu anda bu sınırı kaldırdılar. NBA, kazanabilmek için kuralları değiştirmeyi göze alan bir organizasyon. Orada büyük köpek balıkları var. Avrupa basketbolunu da bir köpek balığı olarak görebilirsiniz ama sudaki en büyük balık olmadıkları da ortada. Basketboldaki en büyük balık Amerika marketi. Bu yüzden oyuncular ve menajerler, Avrupa’daki maaşlar ciddi anlamda artmadan bu tarz buy-out maddelerini kabul etmezler.”
Peki Avrupa bu konuda ne yapabilir? Carro’nun fikri şu şekilde: “FIBA, EuroLeague ve Avrupa’daki yerel liglerin NBA ile masaya oturup orta yolu bulması gerekiyor. İki tarafın da haklarının korunabilmesi için modern dönemin şartlarına uygun çözümler bulunmalı. Bunun benzerini NBA, NCAA ile de yaşıyor. Bir türlü sorunları çözmek için masaya oturmuyorlar. Bu sorunun Avrupa basketbolunun geleceği için biran önce çözülmesi gerekiyor. EuroLeague ve FIBA’nın arasındaki gerginliğin sona ermesi bu yüzden çok önemli. Şu anda Avrupa basketbolu bölünmüş halde ve bu da NBA’i çok daha güçlü hale getiriyor.”