EuroLeague Final Four: Barcelona – Olimpia Milano Maçını İzlemek İçin 5 Sebep

26/May/21 10:11 Mayıs 26, 2021

admin69

26/May/21 10:11

Eurohoops.net

EuroLeague Final Four’unda Barcelona’nın Milano’yla olan düellosunu neden takip etmeliyiz?

By Semih Altınbaş / info@eurohoops.net

Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Turkish Airlines EuroLeague’de Final Four öncesinde Anadolu Efes ile CSKA Moskova arasındaki yarı final eşleşmesini neden izlememizin şart olduğunu anlatan 5 sebeplik bir yazıyı yayımlamıştık. Şimdiyse onu diğer yarı final eşleşmesine uyarlıyoruz.

Barcelona, sezon öncesinde kurduğu kadrosundan bekleneni yaşadığı ve yaşattığı; normal sezonu lider bitirdiği bir sezon geçirdi. Playoff turunda ise Zenit St. Petersburg tarafından adeta şoka uğratıldılar ve belki de tarihin en keyifli playoff serilerinden birisine tanıklık ettik.

Sezon boyunca performansları oldukça sorgulanabilir bir noktadaydı ve Sarunas Jasikevicius da bunun sorumluluğunu zaman zaman üstlendi. Şimdi Final Four’da Zenit’ten daha güçlü ancak sağı solu da daha belli olmayan bir rakipleri var.

Olimpia Milano‘nun tekrar iddialı bir yapılanma haline gelmesi aslında geçen sezonu buldu. Tıpkı Barcelona gibi 2019 yazında atılım yapan ekipler arasında en ciddilerinden birisi Ettore Messina’nın Milano‘suydu. 2020’de bu atılımı Gigi Datome, Kyle Hines gibi eklemelerle sürdürdüler.

Oynadıkları basketbol çoğunlukla tartışılıyor ancak Bayern Münih’i 5 maçlık yine çok çekişmeli bir serinin sonucunda devirmeyi başardılar.

Eurohoops Fırın, Final Four dosyasını genişletmeye devam ediyor. Barcelona – Olimpia Milano maçını neden takip etmeliyiz?

1. Süpergüç mü, Fiyasko mu?

Barcelona basketbolunun yakın tarihi birbirinden kaliteli kadrolar görmekle kalmadı; tarihin en güçlü kadrolarını gördü.

2003’teki şampiyonluk kadrosunu bir hatırlayalım: Sarunas Jasikevicius; Gregor Fucka, Roberto Duenas, Rodrigo De La Fuente, Juan Carlos Navarro, Nacho Rodriguez ve Dejan Bodiroga gibi isimler o kadroda şampiyonluk kovalamıştı.

2010’daki şampiyonluk kadrosunu bir hatırlayalım: Juan Carlos Navarro; Boniface Ndong, Ricky Rubio, Erazem Lorbek, Pete Mickeal, Fran Vazquez, Terence Morris, Gianluca Basile, Jaka Lakovic gibi isimler o kadroda şampiyonluk kovalamıştı.

Şimdi de sahip oldukları kadro en az bu 2 rotasyon kadar ihtişamlı. Hatta bu kadroyu bu 2 kadronun önüne koyan bakış açıklarına da denk gelebiliriz.

Hatta yan parçalar arasında ilişkiler kurabileceğimiz 3 rotasyon bunlar. Ancak her ne kadar ligin süpergüçleri arasında CSKA Moskova veya Olimpia Milano‘ya göre daha iyi yapılanmalara sahip olsalar da tavan performanslarını hiç göremediler. Bu da oyuna hükmedecek oyuncu seçimleriyle ilgili olabilir.

Bu rotasyonun buraya gelmesi bir tesadüf değil ancak tesadüf olmamanın da ötesinde bu rotasyon zaten buraya, Final Four’a gelirdi. Şimdi rüşt ispat etmekten bahsedeceksek bunu temel olarak Barcelona’yı konuşurken ele almamız gerekecek. Onlar haricinde Dörtlü Final’deki diğer 3 takımın herhangi bir figürünün rüşdünü ispat etmeye Barcelona’dan daha fazla ihtiyacı yok.

Şu hafta sonu, Barcelona’nın bir fiyasko olup olmadığını bizlere kanıtlayacak olan 3 günlük süreci ifade ediyor.