By Semih Altınbaş / info@eurohoops.net
Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Turkish Airlines EuroLeague’de Final Four öncesinde Anadolu Efes ile CSKA Moskova arasındaki yarı final eşleşmesini neden izlememizin şart olduğunu anlatan 5 sebeplik bir yazıyı yayımlamıştık. Şimdiyse onu diğer yarı final eşleşmesine uyarlıyoruz.
Barcelona, sezon öncesinde kurduğu kadrosundan bekleneni yaşadığı ve yaşattığı; normal sezonu lider bitirdiği bir sezon geçirdi. Playoff turunda ise Zenit St. Petersburg tarafından adeta şoka uğratıldılar ve belki de tarihin en keyifli playoff serilerinden birisine tanıklık ettik.
Sezon boyunca performansları oldukça sorgulanabilir bir noktadaydı ve Sarunas Jasikevicius da bunun sorumluluğunu zaman zaman üstlendi. Şimdi Final Four’da Zenit’ten daha güçlü ancak sağı solu da daha belli olmayan bir rakipleri var.
Olimpia Milano‘nun tekrar iddialı bir yapılanma haline gelmesi aslında geçen sezonu buldu. Tıpkı Barcelona gibi 2019 yazında atılım yapan ekipler arasında en ciddilerinden birisi Ettore Messina’nın Milano‘suydu. 2020’de bu atılımı Gigi Datome, Kyle Hines gibi eklemelerle sürdürdüler.
Oynadıkları basketbol çoğunlukla tartışılıyor ancak Bayern Münih’i 5 maçlık yine çok çekişmeli bir serinin sonucunda devirmeyi başardılar.
Eurohoops Fırın, Final Four dosyasını genişletmeye devam ediyor. Barcelona – Olimpia Milano maçını neden takip etmeliyiz?
1. Süpergüç mü, Fiyasko mu?
Barcelona basketbolunun yakın tarihi birbirinden kaliteli kadrolar görmekle kalmadı; tarihin en güçlü kadrolarını gördü.
2003’teki şampiyonluk kadrosunu bir hatırlayalım: Sarunas Jasikevicius; Gregor Fucka, Roberto Duenas, Rodrigo De La Fuente, Juan Carlos Navarro, Nacho Rodriguez ve Dejan Bodiroga gibi isimler o kadroda şampiyonluk kovalamıştı.
2010’daki şampiyonluk kadrosunu bir hatırlayalım: Juan Carlos Navarro; Boniface Ndong, Ricky Rubio, Erazem Lorbek, Pete Mickeal, Fran Vazquez, Terence Morris, Gianluca Basile, Jaka Lakovic gibi isimler o kadroda şampiyonluk kovalamıştı.
Şimdi de sahip oldukları kadro en az bu 2 rotasyon kadar ihtişamlı. Hatta bu kadroyu bu 2 kadronun önüne koyan bakış açıklarına da denk gelebiliriz.
Hatta yan parçalar arasında ilişkiler kurabileceğimiz 3 rotasyon bunlar. Ancak her ne kadar ligin süpergüçleri arasında CSKA Moskova veya Olimpia Milano‘ya göre daha iyi yapılanmalara sahip olsalar da tavan performanslarını hiç göremediler. Bu da oyuna hükmedecek oyuncu seçimleriyle ilgili olabilir.
Bu rotasyonun buraya gelmesi bir tesadüf değil ancak tesadüf olmamanın da ötesinde bu rotasyon zaten buraya, Final Four’a gelirdi. Şimdi rüşt ispat etmekten bahsedeceksek bunu temel olarak Barcelona’yı konuşurken ele almamız gerekecek. Onlar haricinde Dörtlü Final’deki diğer 3 takımın herhangi bir figürünün rüşdünü ispat etmeye Barcelona’dan daha fazla ihtiyacı yok.
Şu hafta sonu, Barcelona’nın bir fiyasko olup olmadığını bizlere kanıtlayacak olan 3 günlük süreci ifade ediyor.
2. Ettore Messina ve “Eskisi Gibilik”
Ettore Messina da şu anki Barcelona gibi, elindeki Olimpia Milano kadrosu gibi pek çok güçlü ekibi çalıştırdı ancak o ekipleri çalıştırırken bu performansıyla çalışmış olsa muhtemelen şimdi 4 yerine 2 EuroLeague şampiyonluğu olabilirdi.
Messina, NBA’e gidip geldikten sonra sanki farklı bir insana döndü gibi. Eskisi gibilik o yüzden Messina için önemli. Playoffta iç sahadaki maçta Zach LeDay’e çizdiği mola dönüşü oyunu gibi detayları daha fazla izleyeceğimiz bir Final Four olmalı ki Milano‘nun yapılanması başarıya ulaşsın.
Belki de Final Four’a ulaşmış olmak kulüp için böyle bir sezonda yeterli bir başarıdır. Olabilir mi böyle bir şey? Ettore Messina için kesinlikle olamaz. Gördüğüm en sert mizaçlı, en hırslı antrenörlerden birisi Messina olabilir. Kesinlikle her zaman kazanmayı ister, ona göre planını kurar.
Final Four’da genç antrenörler var. Yaşlı kurt olarak karşımızdaki tek isim Ettore. Hiç beklenmedik bir anda hiç beklenmedik bir hamleyle sezonun en büyük sürprizine imza atarak ligin en büyük favorisini final dışında bırakabilecek bir kudrete halen sahip olduğuna inanıyorum. “Bunu yapacak” demek farklı, “o kudrete sahip” demek farklı.
Milano da gerçekten bu kudrete sahip olabilecek bir takım. Ne olursa olsun öyle. Shavon Shields’ın durumu orada bazı değişkenlikler sağlayacaktır çünkü sezonun onlar adına en önemli oyuncusuydu.