by Semih Altınbaş / info@eurohoops.net
Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Turkish Airlines EuroLeague’de karar haftası geldi. Cumadan başlayacak olan bu efsanevi mücadelede pazar günü kupa birilerinin elinde yükselecek.
Son 7 sezonun 6’sı tamamlanırken 6’sında da bir Türkiye takımının varlığı söz konusuydu. Bu sezon da Anadolu Efes‘i Final Four’da izleyeceğiz.
Playofflarda Real Madrid‘le seyir zevki çok yüksek bir seri oynayan Efes hakkı olan Final Four’a geldi ve kupa için mücadelesinde ihtimalleri daha da yükseltmeyi başardı.
Ergin Ataman’ın öğrencileri rakibini 3-2’lik bir seriyle geçerken bu serideki mücadelenin haricinde Basketbol Süper Ligi’ndeki mücadelesinde de ritimli bir Anadolu Efes takip ettik.
Rakipleri ise CSKA Moskova. Playoff turunda Fenerbahçe Beko’yu 3-0’la geçen Rus devi sakatlarına ve eksiklerine rağmen halen çok tehlikeli.
Final Four her zaman büyük hikayelerin yazıldığı bir organizasyon olarak karşımızda. Peki, bu eşleşmede büyük hikayeyi yazarak şampiyonluk için rekabet etme ve 2019 Finali’nin rövanşını alma onuruna nail olan taraf kim olacak?
Eurohoops Fırın olarak sezonun ikinci yarısı boyunca düzenli olarak yaptığımız gibi bu muhteşem sonun da teknik analizini huzurlarınıza taşıyoruz.
CSKA Moskova’nın Alâmetifarikaları
CSKA Moskova sezona girilirken EuroLeague’in en iddialı yapılanmalarından birisi olmasına rağmen işler onlar adına her zaman iyi ilerlemedi ve kendilerini bir anda haklarında şüphe duyulan bir noktaya getirmiş oldular. Bu kayıplar onlardan şüphe duyulması için gerçek bir yanılsama değil. Yaptıkları takviyelerle sezonu bir bakıma kurtarmış olsalar da halen sezon başındaki kadar ihtişamlı değiller.
Dimitris Itoudis’in en büyük meydan okuması da eksikli Fenerbahçe‘yi 3-0’la geçmek olmasa gerek. Hayatının en ciddi meydan okumalarından birisine imza atabilmek için karşılarındaki en büyük engel Ergin Ataman ve Anadolu Efes.
Bu meydan okumada onları öne atabilecek olasılığı yaratan faktörlerin neler olduğunu konuşmaya ise biraz daha Iffe Lundberg hamlesi sonrasında CSKA‘yı nasıl okumamız gerektiğiyle ilişkilendirerek başlamamız gerekecek. Aslında oyun elbette son 2 sezonun CSKA’sından da çok izler taşıyan bir oyun ancak Mike James – Iffe Lundberg değişikliği oyuna da yansıdı.
CSKA James döneminde daha hızlı hücum eden ve zaman zaman hücum süresini kullanma ortalamalarını da gözle görülür biçimde düşüren bir oyun anlayışıyla sahadaydı ancak VTB’de sezonun en formda oyuncusu olan Lundberg’in gelişi ve James’in ayrılığıyla yarı sahada da daha varyant bir hale geldikleri doğru. Bunu Fenerbahçe‘ye karşı uygulamış olmaları burada bir kıstas. Ne kadar eksiği olursa olsun sezonun en iyi performans veren ekiplerinden birisine karşı CSKA’nın sağladığı başarı bir kriterdir.
Itoudis’in öğrencileri halen hızlı oyun oynamaya müsait ve uzunlarını dışarı çıkarabilen bir ekip. Belki Kyle Hines’ın olduğu dönemdeki gibi tepeden uzunları kullanma bağlamında o kadar başarılı değiller ancak Tornike Shengelia bu bakımdan çok ciddi bir tehdit unsuru. Johannes Voigtmann ise işin bitiricilik kısmında iyi görüntü çiziyor ve rotasyonda bu sene çok daha fazla söz sahibi oldu.
Micheal Eric’in varlığı daha fazla boyalı alanı ilgilendiren bir mevzu ve Efes uzunları bu noktada sezon boyunca ligin en kalıplı isimlerine karşı çok iyi işler çıkarmayı başardılar. Maçı bir şekilde kontrol ederek içeriye yıkmanın Lacivert-Beyazlılar için bir anahtar olduğunu söyleyebilir miyiz? Elbette.