by Utkan Şahin / info@eurohoops.net
2020/21 EuroLeague sezonunu geçtiğimiz Pazar günü Türkiye ve Anadolu Efes için muhteşem bir şekilde tamamlandı.
Bundan sonra ise bizleri önce yerel ligler, ardından taraftarların belki de en çok sevdiği dönem bekliyor: Transfer dönemi!
Bütün takımlar yeni sezona daha ümitli hazırlanmak için kolları sıvayacak ve takımlarına olabilecek en iyi oyuncularla sözleşme imzalamaya çalışacak.
Eurohoops Fırın, her sene olduğu gibi bu sene de yazı dizisine başlıyor: Pozisyon pozisyon bu sezon EuroLeague’de mücadele edip, kontratı sona eren en iyi oyuncuları karşınıza getiriyoruz.
Bu büyük serüvene, her zaman olduğu gibi en iyi 10 oyun kurucuyla başlıyoruz.
Not: Yaz dönemi için kontratında opsiyon bulunan oyuncular da listeye dahil edilmiştir.
Not-2: Listenin en sonunda bu sezon serbest kalacak bütün oyun kurucuları bulabilirsiniz.
10- Lorenzo Brown (Fenerbahçe Beko)
Yaşı / Ülkesi: 30 / Amerika
EuroLeague Kariyeri: 2 sezon – 64 maç
İstatistikleri: 37 maç 9.5 sayı, 2.2 ribaund, 3.5 asist, 8.6 EFF
En İyi Maçı: 17 sayı, 6 asist, 3 ribaund, 25 EFF vs Khimki (23. hafta maçı)
Geçen sezon aynı yazı dizisinde oyun kurucular arasında 4. sırada yer alan Lorenzo Brown, bu sezon biraz gerilerde.
Yarıda kalan 2019-2020 sezonunda Amerikalı oyun kurucu, ilk kez EuroLeague’de oynamasına rağmen Kızılyıldız’la dikkat çekici bir performans sergilemişti. Bu performansı da onu, bir üst seviye olan Fenerbahçe‘ye taşıdı. Fakat burası onun için biraz fazla geldi.
Sezon başında sarı-lacivertliler, De Colo – Brown ile iyi bir ikili kurmanın hayalini kursa da Amerikalı oyuncudan beklediğini hiç alamadı.
Kızılyıldız’da sergilediği performans, beklentilerin farklı olması sebebiyle yaşadığı dağınıklıkları kabul edilebilir hale getiriyorduama aynısını Fenerbahçe‘de yapınca kimya tutmamış oldu. Özellikle de playoff performansı büyük hayal kırıklığı oldu.
Herhalde onun, sarı-lacivertlilerde geçen tek güzel anısının eski takımı Kızılyıldız’a karşı attığı maç kazandıran basket olduğunu söylesek abartmış olmayız.
Dahası 30 yaşındaki oyun kurucu için bu sezon kariyerinde bir kırılma olabilir.
Fenerbahçe’de o kadar dağınıktı ki; Avrupa’da yetenek tavanı ne kadar azalırsa azalsın muhtemelen iddialı takımlar, bu yaz ona pek ilgi göstermeyecektir. EuroLeague’de daha aşağıdan uçan takımlar ise ona beklediği kontratı vermekte zorlanabilir.
9- Thomas Heurtel (ASVEL)
Yaşı / Ülkesi: 32 / Fransa
EuroLeague Kariyeri: 10 sezon – 226 maç
İstatistikleri: 12 maç 2.9 sayı, 1.2 ribaund, 2.4 asist, 1.9 EFF
En İyi Maçı: 7 sayı, 3 ribaund, 3 asist, 5 EFF vs Panathinaikos (4. hafta maçı)
Sezonun olay adamlarından biri olan Thomas Heurtel, muhtemelen Pazar gecesine en çok sevinen isimlerden.
Hem onun için ıstırap gibi geçen EuroLeague sezonu sona erdi hem de olaylı bir şekilde ayrıldığı Barcelona mutlu sona ulaşamadı.
Gerçi benimki de biraz abartı. Thomas Heurtel bu tarz şeyleri önemseyen oyuncu olsaydı muhtemelen kariyeri burada olmazdı.
Söz konusu pasörlük olduğu zaman onun yetenekleri tartışılmaz. Sonuçta EuroLeague tarihinde en çok asist yapan 5. oyuncudan bahsediyoruz. Üstelik ilk 10’daki bütün oyunculardan daha az maç sayısıyla bu onura ulaştı ama muhtemelen Heurtel denilince akla bu özelliği gelmiyor. Kariyerine baktığımız zaman da bu, onun suçu.
Fakat gelen haberlere bakarsak; onun için üzülecek bir şey yok. İspanyol basının haberine göre bu sezonu Fransa’da sürgünde geçiren Heurtel, gelecek sezon Real Madrid formasına giyecek.
Açıkçası bana bu hamle hala biraz şaşırtıcı ve absürt geliyor ama yapacak bir şey yok; Heurtel’in yeteneklerine güvenen hala birileri var.
Bakalım Fransız yıldız eline gelen fırsatı bu sefer iyi kullanabilecek mi?
8- Nicolas Laprovittola (Real Madrid)
Yaşı / Ülkesi: 31 / Arjantin
EuroLeague Kariyeri: 3 sezon – 71 maç
İstatistikleri: 34 maç 6.8 sayı, 1.6 ribaund, 3.8 asist, 8.1 EFF
En İyi Maçı: 18 sayı, 4 ribaund, 10 asist, 29 EFF vs Fenerbahçe (34. hafta maçı)
Real Madrid‘den bahsetmişken… İspanyol devinin hali hazırda elinde olan bir yetenekten bahsedelim.
2020 yazında Real Madrid‘den ayrılıp Panathinaikos‘a gitmenin eşiğinden dönen Nicolas Laprovittola, zorlu şartlar altında kendine ilginç bir hikaye çizmeyi başardı.
Facundo Campazzo’nun ayrılışı sonrasında Real Madrid, şaşırtıcı bir şekilde bu boşluğu doldurmaya yeltenmeyince Laprovittola, kendisini bir anda takımının ana oyun kurucusu olarak buldu.
31 yaşındaki guard ilk bakışta belki, öyle aman aman bir sezon geçirmedi. Sonuçta Real Madrid uzun yıllar sonra F4’ü göremedi ve Laprovittola da bu yaşanırken istatistik olarak çarpıcı performanslar sergilemedi.
Fakat sezonun sonunu iyi getirmeyi başardı.
Hem playoff yarışında hem de playoff’ta ne zaman takımı ona ihtiyaç duysa sahne aldı ve takım için değerli bir oyuncu olduğunu, kendisine güvenebileceğini gösterdi.
Açıkçası Pablo Laso, bu ışığı sezon içerisinde görse hiç Heurtel riskine girmez ve onunla devam ederdi. Tabii bu hala olabilir. Real Madrid’de son yıllarda sezon ortasında takımdan gönderilmesi beklenirken yazın kontratı uzatılan çok fazla isim gördük ama mevcut rotasyonunun kalabalık olduğunu hesaba katarsak; bu şu an için az bir ihtimal olarak gözüküyor.
Eğer Arjantinli guard, kendisine Real’de yeni bir kontrat bulamazsa ise muhtemelen birçok EuroLeague ekibi, onun yeni yuvası olmak için sıraya girecektir.
7- Sergio Llull (Real Madrid)
Yaşı / Ülkesi: 34 / İspanya
EuroLeague Kariyeri: 14 sezon – 309 maç
İstatistikleri: 26 maç 8.7 sayı, 1.5 ribaund, 3.0 asist, 7.8 EFF
En İyi Maçı: 20 sayı, 2 ribaund, 7 asist, 22 EFF vs Anadolu Efes (3. playoff maçı)
Houston Rockets? Hayır, hayır sanmıyorum!
Yıllarca eski Rockets GM’i Darly Morey, onu İspanyol topraklarından koparıp Amerika’ya getirmenin hayali kursa da artık iş işten geçti. Ne Morey artık Rockets’ta ne de Llull’un NBA’e gidecek hali kaldı.
2017’deki sakatlığından sonra bir türlü toparlanamayan yıldız isim, Real’in son yıllardaki karın ağrılarından biriydi. Hep geri dönüp takıma eskiden olduğu gibi liderlik etmesi beklendi ama ne fiziksel ne de mental olarak bu geri dönüşü gerçekleştiremedi. Evet, belki eski günlerinden küçük esintiler sundu ancak hep tekrar sakatlandı.
Şimdi ise kontratı sona eriyor ve aslında şu ana kadar sözleşmesinin uzatılmamış olması bile bir dönemin bittiğine dair ilginç bir gösterge. Şu ana kadarın altını çizmek istiyorum çünkü Llull ve Real Madrid‘in yollarını ayırma ihtimali benim nazarımda çok çok az. Muhtemelen sezon bitince resmi olarak sözleşmesi uzatılır. Sonuçta EuroLeague’de takımların bayrak oyuncularına ne kadar muhafazakar yaklaştığını çok iyi biliyoruz.
Fakat bu gerçekleşse bile Llull’ün kariyerinin bu noktasında kendisinden önce benzer bir dönem yaşayan Rudy Fernandez gibi başka bir oyuncuya dönüşmesi ve Real Madrid‘e farklı tarzda katkı vermesi gerekiyor.
Yoksa bu hikayede iki taraf da birbirine zarar verecek.
6- Thomas Walkup (Zalgiris Kaunas)
Yaşı / Ülkesi: 27 / Amerika
EuroLeague Kariyeri: 3 sezon – 96 maç
İstatistikleri: 34 maç 8.2 sayı, 3.0 ribaund, 4.5 asist, 10.6 EFF
En İyi Maçı: 18 sayı, 4 ribaund, 5 asist, 29 EFF vs Panathinaikos (34. hafta maçı)
6. sırada ise yaz döneminin gözde isimlerinden olacak olan Thomas Walkup var.
Bu çok doğal, çünkü Avrupa’nın yetenek havuzunda Walkup gibi oyuncular çok fazla yok. Kaunas’taki 3. sezonunu geride bırakan Amerikalı guard, artık çok daha olgun ve üst seviyeye hazır.
Zalgiris gibi belirli bir bütçenin takımında oynamasına rağmen Litvanya ekibinin, istikrarlı bir yapı olmasında en önemli isimlerden biri o. Belki sayı istatistiği öyle pek çarpıcı değil ama takıma liderlik etme, sürükleme, doğru basketbolu oynatma gibi konularda Walkup kadar değerli bir oyuncu EuroLeague’de çok az. Üstelik işin savunma kısmında yaptıklarına değinmiyorum bile.
İşin gerçeği şu; Walkup, Litvanya’da geçirdiği 3 sezonun ardından bir üst seviyeye hazır. Ondan önceki Zalgiris guardları, Kevin Pangos ile Vasilije Micic’in EuroLeague’e bu sezon ne kadar damga vurduğunu düşünürsek; Walkup’ı gelecek sezon sahne ışıklarının çok daha üstünde olduğu bir konumda görebiliriz.
Yaz dönemi gelmeden isminin birçok takımla anılması da onun ne kadar çok istenilen bir oyuncu olduğunun kanıtı.
5- Iffe Lundberg (CSKA Moskova)
Yaşı / Ülkesi: 27 / Danimarka
EuroLeague Kariyeri: 1 sezon – 14 maç
İstatistikleri: 14 maç 11.2 sayı, 2.4 ribaund, 2.2 asist, 11.6 EFF
En İyi Maçı: 22 sayı, 7 ribaund, 5 asist, 32 EFF vs Fenerbahçe (3. playoff maçı)
Sezon ortası yapılan en iyi transfer hangisi? Hiç tartışılmasız Iffe Lundberg!
Danimarka’dan çıkan ve bu sezon başında VTB’de Zielona Gora formasıyla yaptıklarıyla dikkat çeken Amerikalı guard, sezon ortasında bir anda kendini CSKA‘da buldu. Üstelik Mike James gibi -defoları ne olursa olsun- oldukça dominant bir yıldızın yerine.
Hakkında şüphe elbette çoktu. VTB’de ne yaparsa yapsın, savunmada defoları olan bir skorer guardın EuroLeague’de tutunamama ihtimali oldukça fazlaydı. Geçmişteki birçok örneğe baktığımızda hikayenin genellikle böyle geliştiğini görüyoruz.
Fakat Lundberg, hikayenin böyle olmasına izin vermedi.
27 yaşında ilk kez EuroLeague’de oynayan Danimarkalı guard, CSKA‘ın kaos içerisindeki sezonun toparlanıp Final Four’a giden bir yol almasını sağladı. Bunu yaparken de hem playoff’ta hem de Final Four’da kritik performanslar sergiledi.
Böylesine bir performanstan sonra onun yeri artık EuroLeague. Muhtemelen de CSKA, herkesten önce keşfettiği bu yıldızı kaçırmayacak ve yeni sözleşme verecektir.
Eğer Rus devi böyle bir hata yaparsa ise birçok takım elini kavuşturarak Lundberg’i bekleyecektir.
4- Pierria Henry (TD Systems Baskonia)
Yaşı / Ülkesi: 28 / Amerika
EuroLeague Kariyeri: 2 sezon – 59 maç
İstatistikleri: 34 maç 10.7 sayı, 3.2 ribaund, 7.3 asist, 16.0 EFF
En İyi Maçı: 23 sayı, 2 ribaund, 6 asist, 32 EFF vs Real Madrid (1. hafta maçı)
4. sırada ise yine tanıdık bir isim var.
Yıllardır EuroLeague’de oynaması beklendikten sonra geçen sene Baskonia‘yla ilk sezonunu geçiren Pierria Henry, çaylak yılında biraz hayal kırıklığı yaratmıştı.
Bu sezon kendisi üzerindeki algıyı tamamen değiştirdi.
Baskonia inişli çıkışlı bir sezon geçirse de özellikle normal sezonun sonuna damga vuran Henry, Bask ekibinin playoff’a kalması için elinden gelen her şeyi ortaya koydu. Hatta devam ya da tamam maçına sakat sakat çıkarak ne kadar tutkulu olduğunu da gösterdi.
Haliyle onun gibi oyunun her iki tarafında da dikkat çekici bir oyuncu bir anda transfer piyasasının gözde isimlerinden biri haline geldi. Daha yaz gelmeden Real Madrid‘in onu kadrosuna kattığı haberleri ortaya çıkarken, hemen birkaç gün sonrasında NBA ekiplerinden Minnesota’nın da onunla ilgilendiği iddiaları konuşulmaya başlandı.
Amerikalı guardın, Baskonia’yla opsiyonlu bir şekilde sözleşmesi bulunuyor fakat o opsiyon kullanılsa bile gözüken o ki; Henry’in gelecek sezonki adresi başka bir yer olacak.
* Baskonia ile gelecek yıl için opsiyonlu bir şekilde kontratı bulunuyor.