by Semih Altınbaş / info@eurohoops.net
Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Avrupa basketbolunda ve Turkish Airlines EuroLeague’de 2020-2021 sezonu keyifli bir finalle tamamlandı.
Çok büyük beklentilerle yola çıkan ekiplerin o beklentileri karşılayamadığı gibi yarattığı beklentinin çok çok üstüne çıkan takımların da olduğu muazzam bir sezon izledik.
Basketbolu ve genel itibarıyla takım sporlarını zaten bu gibi olmayacakların oluşuyla ilgimizi çeken birer olgu haline getiriyoruz.
Basketbolun güzelliği olarak anılan birçok klişeden daha keyif verici gelişmeler olarak bu beklentilerin çoğunlukla boşa çıkmasını sayabiliriz.
Bu sezon bitti ancak yıllardır olduğu gibi bunun bir devamı olacak; yeni bir sezon oynanacak ve takımlar yaz döneminde bu yeni sezona hazırlıklarını yapacaklar.
Eurohoops Fırın olarak geçtiğimiz senelerde de yaptığımız gibi onların bu hazırlıklarına katkı sağlamayı görev edindik.
Karşınızda EuroLeague ekiplerinin yol haritası serisinin üçüncü bölümü! EuroLeague’de 2019-2020 sezonundaki başarılı gidişatını çok bozan Maccabi Tel Aviv‘le devam ediyoruz…
Maccabi Tel Aviv Yaza Nasıl Giriyor?
Maccabi Tel Aviv‘den sezon başında beklenen kesinlikle böyle bir sezon değildi çünkü koç ekibi ve oyuncu kadrosu bazında EuroLeague’de başarılı olmaya müsait; bunu daha önceden başarmış bir takımdılar. Elbette başarıdan kasıt EuroLeague playoff, Final Four veya şampiyonluk değil.
Bundan önceki sezon; yani COVID-19 nedeniyle iptal edilen sezonda Maccabi’nin fırtına gibi estiği ve ligin en iyi savunma yapan takımı olduğu bir dönem vardı mesela. İnsan bekliyor ki Ioannis Sfairopoulos’un takımı istikrarını korusun ve bunu 2020-2021 sezonuna da taşısın.
Ama olmadı.
Özellikle yazın yapılan hamleler kısmında çok da iyi iş çıkarmayan İsrail ekibi, Ante Zizic – Dragan Bender uzun tandemiyle özel bir hücum gücü yakalayamadığı gibi elinde var olan savunma şablonunu da paramparça etmiş oldu ve karşılığında böyle bir sezon geçirdi.
Çok kötü basketbol oynamasalar da çok iyi basketbol oynamadıkları ve üsturuplu bir lidere bel bağlamadıkları çok açık seçik ortadaydı.
Sezon öncesinde yaptıkları doğru bir hamle olan Chris Jones hamlesi belki de onlar adına bu sezonun en hatırlanmaya değer hikayesi konumundaydı.
E, böyle bir sezonun ardından takımın başantrenörü Zeljko Obradovic değilse o isim artık tartışılacak bir isim olmalıdır. Zaten tartışılmalıdır da.
Ancak Ioannis Sfairopoulos gibi sakin ve düzgün bir karakterin hâlâ bir kredisi var. Peki o, bu kredinin karşılığını nasıl verebilir?
Maccabi’den bu sezon büyük işler bekleyebilecek miyiz? Yaza girişleri öyle pek de ihtişamlı değil. Dümdüz geçen bir sezonun ardından dümdüz yaza giriyor olacaklar.
Sözleşmesi Bitenler / Ayrılanlar: Elijah Bryant, Dragan Bender, Oz Blayzer, Tyler Dorsey, Dragan Bender, Eidan Alber, Yovel Zoosman, *Othello Hunter, *TJ Cline, *Chris Jones
Gelenler: –
İddia: Keenan Evans, Thomas Walkup
Kadro Dizilimi
PG: Scottie Wilbekin – *Chris Jones – John DiBartolomeo
SG: Sandy Cohen
SF: Angelo Caloiaro
PF: Omri Casspi – *TJ Cline
C: Ante Zizic – *Othello Hunter
*: Sözleşmesinde opsiyon bulunan oyuncular
1- Çemberi Koru
Geride bıraktığımız EuroLeague sezonunda Maccabi Tel Aviv savunması hiç de geçen sezon ardımızda bıraktığımız şekilde; beklediğimiz gibi değildi. Bunun sebebi de elbette Tarik Black ve Quincy Acy gibi uzun savunmacılardan, çember koruyuculardan yoksun olup Othello Hunter’ın ikinci plana atıldığı bir uzun rotasyonu kurmalarıydı. Şimdi elbette Black’i ve Acy’yi geri almaları imkansız. Belki de öyle bir uzun tandemi bir daha kuramayacak ve savunmaca o seviyeye yaklaşamayacaklar. Bilemeyiz.
2019-20 Maccabi savunması gerçekten çok beğeni toplayan ve sezona damga vuran, temponun öylesine arttığı dönemde 80 sayının altında yedikleri pek çok maça imza attıkları bir savunma olgusuydu.
Dünyadaki tek savunmacı uzunların Tarik Black ve Quincy Acy olmadığını da not ederek Maccabi’nin bu noktada bir adım atması gerektiğini ifade edelim. Rotasyonda yalnızca artık 35 yaşında olan Othello Hunter’ı bulundurup çember savunmasında başarılı olmak çok da mümkünatı olan bir iş değil tabii ki. Bunun hiçbir şekilde ne teorik ne de pratik dayanağı yok.
Muhtemelen koç Sfairopoulos da bu durumun farkındaydı. Eğer bu transferleri kendi istediyse ve ayrılan oyuncuların ayrılığına kendisi onay verdiyse bu durum daha da kötü.
Şimdi bu noktada çok ciddi bir sorun yaşamakla birlikte ben gelecek sezon Dragan Bender’i kadrolarında tutacaklarını düşünmüyorum. Zizic’in ise 2022’ye kadar Maccabi’yle sözleşmesi bulunuyor. 4 numaraya iyi bir çember koruyucu takviyesi yapıp Hunter’ı tutmak isteyebilirler.
Belki de Zizic’in arkasına bir çember koruyucu saklamak isterler. Ne zaman karşınıza hangi transfer fırsatının çıkacağını hiç bilemiyorsunuz. Ancak burada risk alınabilecek herhangi bir durum söz konusu değil çünkü görüldüğü üzere çember savunması Maccabi’nin bu sezonki zayıf karnıydı ve bunu güçlendirmek gerekecek.
Görünürde Elijah Bryant’ı da NBA’e kaptırdıklarını düşünürsek kanat rotasyonu da savunma konusunda yalnızca Angelo Caloiaro’nun ekstralarına bel bağlamış oluyor. Maccabi’nin bu yaz yapacağı hemen her hamle takımın gelecek sezonki selameti için birbirinden kritik hamleler olacak.
Bu gerçekten Maccabi’nin ve Sfairopoulos’un oradaki geleceğini güvence altına alabilmek için çok ama çok önemli bir madde ve ilk sırada olması da tesadüf değil.
2- Guardları Toparlamak
Maccabi‘yle ilgili olarak şu sıralar masada olan en güçlü iddialar Thomas Walkup ve Keenan Evans transferleri üzerineydi. Bu noktada Chris Jones’u takımda ne denli tutmak istedikleri bir soru işareti olabilir mi diye düşünmekle birlikte Jones’un kesinlikle Maccabi hücumunun çok değerli bir parçası olabileceğine inanıyorum.
Ama aynı zamanda Walkup’ı da gerçekten Maccabi’ye yakıştırıyorum.
Walkup’ın çift yönlülüğü ve atletik, temiz bir oyun kurucu olması Zalgiris‘te kazandığı en güzel özellikleri arasına yazılmalı. Çift yönlülüğünü ve atletikliğini ne kadar Litvanya’da kazanmıştır; ona emin değilim ama temiz bir oyun kurucu oluşunun arkasında Sarunas Jasikevicius gibi bir detayın var olduğu kesin.
Maccabi’nin adı bu transferde güçlü biçimde anılırken Keenan Evans konusunda Panathinaikos‘u daha şanslı ve uygun görüyorum. Ioannis Sfairopoulos’un Walkup’a çok ciddi biçimde ihtiyacı olduğunu yinelemek istiyorum. Çünkü Scottie Wilbekin’e anahtarları teslim ederek başarılı olmanız için arkasında Tarik Black, Quincy Acy ve Othello Hunter gibi bir boyalı alan savunmasına sahip olmanız lazım. O zaman Wilbekin’in sallantılarına ve iniş çıkışlarına katlanabilir durumda olursunuz.
Şu an muhtemeldir ki; Maccabi bir daha bu kalitede savunmacıları yakalayamayabilir ve gözünü de kısa rotasyonu ile kanat rotasyonundaki sertliğe çevirebilir. Bu noktada Walkup, Maccabi için en ciddi anlamda öne çıkan adayımız konumuna geliyor.
Walkup öyle büyük, şöyle büyük savunmacı olduğu için değil; hiç değilse savunma sahasındaki rekabeti bildiği için bunu savunuyorum.
Tabii bununla birlikte Tyler Dorsey’nin geleceğinin de bir soru işareti olması onlar adına iyi bir şey değil. Jones ve Dorsey’nin meselelerini halledip ileriye daha güvenli bakmaları lazım. Dengeli bir takım kurabilmeleri açısından ilk 2 maddeyi kesinlikle takip etmeleri gerekiyor.
Walkup ve Wilbekin’in aynı düzlemde birleştirildikleri bir takım izlemek de çok değişik ve yüksek ihtimalle iyi hatırladığımız bir deneyim olurdu. Elijah Bryant’ın gidişiyle birlikte topa zaman zaman yön verebilecek ve istikrarlı bir hücum şablonu oluşmasına katkı sağlayacak, topun daha etkili dolaşması olasılığını artıracak A kalite bir oyuncuya ihtiyaç duyulduğu açık.
3. madde ise bizzat koçla ilgili…
3- Fabrika Ayarları
Sfairopoulos galiba geçtiğimiz sezonun en fazla yıpranan koçlarından birisi olmuştur. Çünkü Maccabi camiasının bünyesinde bulunmak tıpkı diğer büyük EuroLeague takımları gibi çok ciddi bir baskıyı beraberinde getirir. Ancak Maccabi camiası olması özellikle ciddi bir baskıyı beraberinde getirir.
Aralarına Türkiye’yi de dahil edebileceğimiz Balkanlar ve Ortadoğu coğrafyasında taraftarlık duygularının hem olumlu hem olumsuz anlamda nasıl yoğun yaşandığını hepimiz biliriz. Bu aslında tüm dünyada böyledir ancak yoğun yaşamaktan kasıt çok farklı bir mesele.
Sfairopoulos da Maccabi seyircisinden 2 sezondur yoğun bir sevgi gösterisiyle karşı karşıya. Fakat bunun karşılığını veremediğini düşünmek dünya üzerindeki hemen her basketbol koçunun uykularını kaçırabilecek kadar mühim bir şey. Direkt olarak insan psikolojisi için bu böyle.
Ben, şahsen Sfairopoulos’un EuroLeague’de en iyi savunma yapan takımı kurmuşken neden o takımı korumak uğruna yeterli çabayı göstermediğini ve hiç değilse o düzenin tamamen dağılmasının engellenmediğini merak ediyorum.
Elinizde her ne kadar kendisini çok da kanıtlayabilmiş olmasa da hem Avrupa’nın en fazla insiyatif kullanan guardlarından birisi mevcut; hem de çok ciddi bir çember savunması potansiyeliyle Avrupa’nın bu alanda en öne çıkan takımlardan birisiniz. Bu çok büyük bir lüks gerçekten.
Bu noktada çok iddialı olabilmek kaydıyla ben Maccabi’nin 2019-20 sezonundaki düzeninin biraz daha genç ve birbirlerine daha fazla alışkın oyuncularla kurulduğu takdirde onları Final Four’un bir gediklisi haline getirebileceği düşüncesindeydim.
Sfairopoulos Maccabi’sinin fabrika ayarları çemberini koruyan; guardları derli toplu ve kanatlarından da ekstra katkı almayı başaran bir takım görüntüsünü ortaya koymuştur. Fabrika ayarlarına dönüş için de bundan 2 sezon öncesinin ilhamıyla geleceği kurmak yine görevde olduğu müddetçe ona ait olacak.
Bu Serinin Daha Önceki Yazıları:
CSKA Moskova: 3 Madde ile Yeni Sezon Yol Haritası
Panathinaikos: 3 Madde ile Yeni Sezon Yol Haritası
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeler için tıklayın!