by Semih Altınbaş / info@eurohoops.net
Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Avrupa basketbolunda ve Turkish Airlines EuroLeague’de 2020-2021 sezonu keyifli bir finalle tamamlandı.
Çok büyük beklentilerle yola çıkan ekiplerin o beklentileri karşılayamadığı gibi yarattığı beklentinin çok çok üstüne çıkan takımların da olduğu muazzam bir sezon izledik.
Basketbolu ve genel itibarıyla takım sporlarını zaten bu gibi olmayacakların oluşuyla ilgimizi çeken birer olgu haline getiriyoruz.
Basketbolun güzelliği olarak anılan birçok klişeden daha keyif verici gelişmeler olarak bu beklentilerin çoğunlukla boşa çıkmasını sayabiliriz.
Bu sezon bitti ancak yıllardır olduğu gibi bunun bir devamı olacak; yeni bir sezon oynanacak ve takımlar yaz döneminde bu yeni sezona hazırlıklarını yapacaklar.
Eurohoops Fırın olarak geçtiğimiz senelerde de yaptığımız gibi onların bu hazırlıklarına katkı sağlamayı görev edindik.
Karşınızda EuroLeague ekiplerinin yol haritası serisinin 9. bölümü! EuroLeague’de geçen sezon Final Four’da finali son topta kaçıran Olimpia Milano‘yla yolumuza devam ediyoruz…
Olimpia Milano Yaza Nasıl Giriyor?
Olimpia Milano‘nun 2020-2021 sezonu aslında onlardan beklenebilecek en iyi şekilde bitti. Sadece yarı finalde yaşadıkları şanssızlık sebebiyle böyle bir sezonu şampiyon tamamlayamamış olmaları biraz onlar adına kırıcı görünse de orada olmaları dahi bir dönem oynadıkları oyunla mucize gibiydi.
Bu noktaya gelmeleri zaten çok zor oldu çünkü karşılarında Bayern Münih gibi sezonun en sürpriz takımı bulunuyordu. Geçtiğimiz sezonun playoffları çok güzel geçmişti ancak en keyifli serilerden birisi de kesinlikle Olimpia – Bayern serisiydi.
Bu serinin sonunda zor da olsa tur atlamayı başaran Olimpia, yarı finalde Cory Higgins’e muazzam bir maçın sonunda yenilerek final şansını kaybetti.
2021 onlar adına bir kayıp yılı olarak görülemez. Son 2 sezonda yaptıkları yatırımın ilk meyvesini bu yıl Final Four’da olarak aldılar. Şimdi tüm olay, Milano basketbolunu yeniden bir ekol haline getirecek istikrarı sağlamakta ve bunun için de geçmişten çıkarılması gereken birtakım dersler olabilir.
Sözleşmesi Bitenler / Ayrılanlar: Kevin Punter, Vladimir Micov, Michael Roll, Jeff Brooks, Jeremy Evans
Gelenler: –
İddia: Nicolo Melli
Kadro Dizilimi
PG: Sergio Rodriguez – Malcolm Delaney – Andrea Cinciarini
SG: Shavon Shields – Davide Moretti
SF: Gigi Datome – Riccardo Moraschini
PF: Zach LeDay
C: Kyle Hines – Kaleb Tarczewski – Paul Biligha
*: Sözleşmesinde opsiyon bulunan oyuncular
1- Panter
Kevin Punter’ın ilk olarak EuroLeague’e ayak bastığı Olympiacos ve Kızılyıldız deneyimlerini hemen herkes hatırlıyor olmalı. Düzensiz kadroların düzensiz oyuncusu olarak Olympiacos‘ta eline topu alamadığı her an yok olmuş; Kızılyıldız’da ise haliyle eline daha bol fırsat geçince yıldızlaşmasının ilk adımlarını atmıştı.
Olimpia Milano gibi, Ettore Messina gibi ilkelere sahip bir camia & koç bütünlemesinde Kevin Punter’ın adaptasyonunun daha zor olabileceği fikri de geniş çevrelerce hakimdi. Bu durum tam tersine sürekli olumlu yönde işledi.
Punter, halihazırda çok büyük skor opsiyonlarına sahip bir takımın en önemli hücum silahlarından birisi olmayı başardı ve kendisini EuroLeague’in sayılı hücumcuları arasına sokmasını bildi. Final Four yarı finalinde Higgins’le düellosu muhteşemdi.
Onun iyi olması Milano‘yu kötü etkiler mi? Bilindiği üzere her skorerin iyi oyunu takımını yukarı çekmeyebilir. Ancak Punter’ın Milano’daki varlığı, Messina’nın ekibini yukarı çekti.
Bunun sebebi olarak da çok tutarlı kimi parçaları olmasından bahsedebiliriz. Shavon Shields’ın çift yönlülüğüyle taşıdığı, pota altında Kyle Hines ve streç 4 numara, kimi zaman da 5 numara olarak Zach LeDay gibi isimlere sahip bir ekipte herkesin haddini bildiği ölçüde sınırlarını zorlamasından daha iyi ne olabilir ki?
Şimdiyse Kevin Punter’ın Olimpia’yla olan sözleşmesi sona eriyor. Bu durumda Milano ekibinin ne yönde hareket edeceği de üzerinde durulması gereken önemli bir konu.
2- Düzen
Ettore Messina’nın son 2 sezonu gerçekten tartışılmalı. Çok net tartışılmalı. İlk sezonunda takımının oynadığı oyunu yapılanmayı tam olarak şekillendiremeyişleriyle ilişkilendirerek bu yönde eleştiriden kaçınabilirdik. Öyle de oldu; şimdiye kadar Avrupa basketbolunun efsanevi bir ismi olması hasebiyle çok da üzerine gidilmedi.
Fakat hücum opsiyonlarını dizip yalnızca savunma eforu aşılayarak bir EuroLeague takımının başarılı olabilmesi mümkün değil. Zaten Sasha Djordjevic gibi kariyeri her gün daha da kötüye giden bir coaching unsuruna lig finalinde 4-0’la süpürülebilmek de gerçekten büyük başarı.
Sezon boyunca Final Four’daki Barcelona maçı haricinde herhangi bir EuroLeague karşılaşmalarında keyif veren öznenin Olimpia Milano olduğuna tanıklık ettiğimiz sayılı mücadele olmuştur. Bir düzen oturtulacaksa bu düzen dengeyi de beraberinde getirebilmeli.
Kısa rotasyonunda bir denge yok; Shields ve Punter’ın istikrarlı hücum performansları olmasa (ki bunlar da her ne kadar özgürlüğü tanıyan teknik ekip olsa bile büyük ölçüde oyuncuların eseri) böyle iddialı olabildikleri bir sezon da geçirmemiş olacaklardı.
Ettore Messina bir efsane. Ancak Avrupa basketbolu izleyicileri olarak artık kendisinden yalnızca playoffta bir anda çıkıp Zach LeDay’e maç aldıracak oyunu çizerek şapkadan tavşan çıkarmasından çok performansını istikrara kavuşturmasını bekliyoruz.
3- Buradan Devam
Olimpia Milano‘nun uzun rotasyonundaki parçaları belki de bu sezon onlar adına en iyi işleyen isimler olmuş olabilir. Zaten Hines ve LeDay isimleri uzun zamandır EuroLeague normal sezonunun işleyişinde gündemde kalmayı başaran isimler.
Elbette bu isimlerin devamlılığı da onlar adına 2021-2022 sezonunda başarıyı sağlayabilmek adına önemli etkenlerden birisi olacak.
Kyle Hines’ın son 10-11 yıldır bir undersized pivot olarak EuroLeague gibi bir sahnede verdiği mücadeleyi ve artık nasıl bir efsane haline geldiğini, ona nasıl saygı duyulduğunu anlatmanın çok da bir lüzumu yok.
Zach LeDay’in ise sırtı dönükte ve alan açma noktasında hücuma kattıkları, katabilecekleri oyunun geldiği noktada çok kıymetli şeyler.
Olimpia’da bir başarı halinden söz edecek olursak ki bu da geçen sezonun genelinde oynadıkları oyunla aslında çok mümkün değil; bu durum gelecek sezon özelinde bu ikilinin elinde yükselecek bir takım olgusunu yaratabilir.
Zaten halen bir yapılanma sürecinde oldukları için acele etmek gibi bir niyetleri yoktur fakat çok da vakit kaybetmeseler iyi olacak.
Bu Serinin Daha Önceki Yazıları:
CSKA Moskova: 3 Madde ile Yeni Sezon Yol Haritası
Panathinaikos: 3 Madde ile Yeni Sezon Yol Haritası
Maccabi Tel Aviv: 3 Madde ile Yeni Sezon Yol Haritası
Olympiacos: 3 Madde ile Yeni Sezon Yol Haritası
Real Madrid: 3 Madde ile Yeni Sezon Yol Haritası
Baskonia: 3 Madde ile Yeni Sezon Yol Haritası
Zalgiris Kaunas: 3 Madde ile Yeni Sezon Yol Haritası
Kızılyıldız: 3 Madde ile Yeni Sezon Haritası
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeler için tıklayın!