by Semih Altınbaş / info@eurohoops.net
Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Avrupa basketbolunda ve Turkish Airlines EuroLeague’de 2020-2021 sezonu keyifli bir finalle tamamlandı.
Çok büyük beklentilerle yola çıkan ekiplerin o beklentileri karşılayamadığı gibi yarattığı beklentinin çok çok üstüne çıkan takımların da olduğu muazzam bir sezon izledik.
Basketbolu ve genel itibarıyla takım sporlarını zaten bu gibi olmayacakların oluşuyla ilgimizi çeken birer olgu haline getiriyoruz.
Basketbolun güzelliği olarak anılan birçok klişeden daha keyif verici gelişmeler olarak bu beklentilerin çoğunlukla boşa çıkmasını sayabiliriz.
Bu sezon bitti ancak yıllardır olduğu gibi bunun bir devamı olacak; yeni bir sezon oynanacak ve takımlar yaz döneminde bu yeni sezona hazırlıklarını yapacaklar.
Eurohoops Fırın olarak geçtiğimiz senelerde de yaptığımız gibi onların bu hazırlıklarına katkı sağlamayı görev edindik.
Karşınızda EuroLeague ekiplerinin yol haritası serisinin 12. bölümü! EuroLeague’de geçen sezon playofflara kalan LDLC ASVEL’i gündemimize taşıyoruz…
LDLC ASVEL Yaza Nasıl Giriyor?
LDLC ASVEL son 2 sezonda EuroLeague özelinde çok ciddi bir atılım yaptı ve bu inkar edilebilecek ya da herhangi bir kulübün başarabileceği düzlemine alabileceğimiz bir şey değil.
Astroballe’da ilk sezonlarında çok sert bir savunma olgusuyla adeta rakiplerini dövercesine başlattıkları galibiyet serisi kadro kalitesi ve rotasyon darlığı sebebiyle sona ermiş olsa da EuroLeague’de kalıcı olabilecek bir ekip adayı olarak ASVEL’i çok rahatlıkla öne sürebilirdik.
Geçtiğimiz sezonda ise eski yıldızlardan ve geleceğe dönük iyi transferler yapabilme potansiyeline sahip oyunculardan kurdukları kadroları zaman zaman yine keyifli maçlar izletti.
Onlardan beklentiyi doğru ayarlamak her zaman ilk prensip olmalıydı. İlk sezonlarında o galibiyet serisini başlattıklarında da çok havadan uçmak doğru değildi; şimdiyse bir playoff takımı inşa etmelerini beklemek çok doğru değil.
Fakat tutarlı bir yönetim anlayışıyla yollarına devam ettiklerini ifade etmek de bir nevi onların, Tony Parker yönetiminin hakkını vermek olur. Her sezon EuroLeague’deki üst seviye takımlara birer ikişer güvenilir oyuncu çıkarmak ASVEL gibi takımlar için hem saha içindeki başarıyı hem de saha dışındaki itibarı kontrol altında tutmaya yarayacak bir mesele.
Zaten bunun da bir getirisi olarak; EuroLeague’de kalıcı olmanın hedefiyle yola çıkmalarının meyvesini uzun vadeli lisansla gelecek yılda da turnuvanın bir öznesi olmayı başararak aldılar.
Şu an birçok önemli oyuncusunu kaybetmiş ve kaybetmeye hazırlanıyor gibi bir görüntüyle yeni sezon hazırlıklarına başlayacaklar.
Ancak onlar için yaz sezonu biraz sancılı geçebilir çünkü Fransa Ligi’ndeki grev olaylarıyla onların yaz sezonunun daha geç başlaması gündemde. Bu da hazırlıkları ve piyasaya doğru zamanda girme amaçlarını kötü etkileyebilecek bir durum.
Sözleşmesi Bitenler / Ayrılanlar: Guerschon Yabusele, Moustapha Fall, Amine Noua, Kevarrius Hayes, Derrick Walton, Thomas Heurtel
Gelenler: –
İddia: Victor Wembanyama
Kadro Dizilimi
PG: Norris Cole – Antoine Diot – Matthew Strazel
SG: David Lighty
SF: Charles Kahudi – Paul Lacombe
PF: William Howard
C: Ismael Bako – Matthew Marsh
*: Sözleşmesinde opsiyon bulunan oyuncular
1- Sertlik
LDLC ASVEL’in EuroLeague’deki ilk sezonunda sertlik bakımından ne denli ciddi bir ekip olduğunu anlatmak için çok fazla fırsatımız oldu. Özellikle iç saha maçlarında rakiplerini çok rahat biçimde yıldırabilecek bir kadro yapısına sahipler.
Ancak işler bir noktadan sonra kadro kalitesine ve derinliğe geldiği zaman hep boyun eğmek durumunda kaldılar. Zvezdan Mitrovic döneminde de bu böyleydi; TJ Parker döneminde de aynısı oldu.
Bu sertliğin öznesi olarak ele alacağımız ilk isim muhtemelen Charles Kahudi olmalı. Kanat savunmasında ve post-up savunmasında fiziksel olarak çok iyi işler çıkaran Kahudi, bu yaşında bile halen bir EuroLeague ekibinin savunma denilince aklına ilk gelecek isimlerden birisi olabiliyor.
Öte yandan ilk sezonda Livio Jean-Charles ve Tonye Jekiri gibi oyuncuların varlığından bahsetmek de ribaund etkinliklerini ön plana çıkarmak açısından önemli olabilir. Geçen sezon Ismael Bako yine çember savunmasında sivrilen oyunculardan birisiydi.
Kısa savunması adına ise öyle çok da büyük bir özveriyle mücadele eden isimlere sahip olduklarını söylemek güç. David Lighty skorerliğinin yanı sıra müdafaa eforuyla anabileceğimiz oyunculardan birisiydi ancak şimdi onunla ilgili de Olympiacos‘a gidebileceği bir ortam söz konusu.
ASVEL’in saha içinde savunmayı ön plana alıp istikrarı sağlayabilmek açısından bir kısa savunmacısıyla da anlaşması gerekebilir.
2- Dış Etkinliği Muhafaza
ASVEL geçen sezon gerçekten ligin en istikrarlı dış şut ekiplerinden birisiydi. 18 takımlık ligin 3’te 2’sinden daha yüzdeli üçlük atan ASVEL (6. sıra, yüzde 39.3), bu noktada William Howard takımını sırtlayan oyuncu olarak göze çarptı.
Gerçekten geçen sezon adına ASVEL’in parlayan yüzünün Howard olduğunu söylemekte beis yok. Kulaç uzunluğuyla da kendisini hissettiren bir 3-4 numaranın dış şutlarda bu denli başarılı olması bugün basketbolun en isteyeceği gereksinimlerden birisi.
Howard’ın daha fazla topla oynadığı bir ortam herhalde ASVEL için çok daha olumlu yönde ilerleyen senaryolar yaratırdı ancak oyuncunun da böyle bir yetisi olup olmamasıyla ilgili bir mesele.
Değerlendirmeyi Howard özelinden ASVEL’in çizginin gerisindeki performanslarına çekmek gerekirse besleyici toplu yaratıcılar ve şutör uzunların/forvetlerin birleşeceği hemen her ortamda bu istikrarı korumak mümkün olacaktır.
Zaten bir basketbol takımının başarısını istikrara taşımasındaki önemli bir nokta o başarıyı sağlayan etkenlerin sürekliliğinin üzerine farklı şeyler de ekleyebilmek. ASVEL ise şu anda halihazırda iyi kıvırdığı meseleleri yine iyi kıvırmak; mümkünse daha iyi kıvırmak mecburiyetinde.