by Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
NBA’de son yıllarda oyuncuların iyice güçlenmesiyle birlikte eskisine göre çok daha fazla yıldızın takım değiştirmek için takasını istediğini ve yönetimlerini elini zorladığını görüyoruz.
Eskiden bir oyuncunun istediği bir takıma gidebilmesi için serbest oyuncu pazarını beklemekten başka bir çaresi yoktu. Çok ekstra durumlarda takasını isteyerek istediği takıma giden oyuncular olsa bile genellikle takasların ne şekilde gerçekleşeceği takımların tasarrufundaydı.
Son yıllar içerisinde Kawhi Leonard, Anthony Davis ve James Harden gibi ligin en büyük yıldızlarının takas yoluyla takım değiştirdiğini gördük. Bu iki yıldızın takım değiştirmesi ve gittikleri takımdaki ilk sezonlarında şampiyonluk sevinci yaşamaları, oyuncuların isteklerinin ligin kaderini ne ölçüde değiştirebileceğinin en büyük göstergesi.
Biz de bugünkü yazımızda yaz döneminde takasını yoluyla takım değiştirebilecek yıldızları sizler için derledik:
Bradley Beal
Geçen sezon başında John Wall’u Houston Rockets’a yollayarak kadrosuna Russell Westbrook’u katan Washington Wizards, iddialı bir takım kurma hedefindeydi. Sezona kötü başlayan Wizards ekibi, sezonun ikinci yarısında vites arttırarak Play-in turunu değerlendirerek play-off’lara girmeyi başardı. Ancak ilk turda Philadelphia 76ers’a elenmekten kurtulamadı.
Son yıllarda takımın aldığı başarısız sonuçlardan duyduğu memnuniyetsizliği sık sık dile getiren Bradley Beal’ın geride bıraktığımı sezonda alınan sonuçlardan tatmin olduğunu söylemek pek mümkün değil. Zaten geride bıraktığımız günlerde medyada gündeme gelen Beal’ın takasını isteyeceği dedikoduları da bu düşünceyi destekler nitelikte.
Beal, daha önce defalarca Wizards’tan ayrılmak istemediğini ve kariyerine mümkün olduğunca burada devam etmek istediğini dile getirmişti. Ancak şu andaki Wizards kadrosunda her şey çok yolunda gitse bile Washington ekibinin gidebileceği en uç nokta, 2020-21 sezonundan daha ilerisi gibi gözükmüyor.
Bunun Beal kalibresindeki bir oyuncuyu uzun vadede tatmin edecek bir senaryo olduğunu düşünmüyoruz. Wizards tarafından bakınca eldeki kadroda ısrar etmek ne kadar mantıklı onu da tartışmak lazım. Eğer Washington ekibi, Beal’ı genç parçalar ve draft hakları karşılığında takaslayabileceği bir fırsat bulursa bunu hayata geçirerek yeniden yapılanma yoluna girmesi onlar için en mantıklı seçenek olabilir.
Ben Simmons
Normal sezonu Doğu Konferansı’nın zirvesinde tamamladıktan sonra Play-off’larda Atlanta Hawks’a elenerek sezonu noktalayan Philadelphia 76ers’ta Ben Simmons, mağlubiyetin günah keçisi ilan edilmişti.
Özellikle Hawks ile oynanan play-off serisindeki maçların son çeyreklerinde oldukça pasif bir görüntü çizen Simmons, sete set hücumundaki etkisizliği ve faul çizgisinden düşük yüzdeyle oynaması sebebiyle Sixers’ın en büyük aşil topuklarından birisi haline geldi.
Bu durum da sezon bittikten sonra Sixers’ın yıldız oyun kurucuyu takas etmeye sıcak bakmasına sebep oldu. Özellikle geçiş hücumunda ligin elit yaratıcılarından birisi olan Simmons, aynı zamanda iyi ligin en iyi dış savunmacılarından birisi. Fakat bu durum, Joel Embiid gibi boyalı alanı domine ederek verimli olabilen bir süperyıldızın yanında barınmasını daha kolay hale getirmiyor.
Ancak Simmons’ın yeteneklerine daha uygun ortamda başarılı olamayacağını söylemek de çok mantıklı değil. Simmons, bir diğer dış yaratıcı ve bol miktarda şutörün bulunduğu bir kadronun organizatörü olarak günümüz NBA’inde çok başarılı olabilecek bir parça.
Son dönemde artan söylentilerle birlikte Simmons, önümüzdeki yaz döneminde takas edilme ihtimali en yüksek olan oyuncu olarak göze çarpıyor. Sixers ve Simmons’ın yollarını bu yaz uygun bir takasla ayırması, iki taraf için de hayırlı olacak gibi gözüküyor.
Myles Turner
Geride bıraktığımız yıllarda adı en çok takas dedikodularında geçen isimlerden bir tanesi Indiana Pacers’ın uzun oyuncusu Myles Turner. Hatta geçen sezonun başında yıldız oyuncunun Gordon Hayward için sign and trade kapsamında Boston Celtics’e yollanabileceğine dair birçok haber de çıkmıştı. Ancak Hayward’ın Charlotte Hornets’ten dev bir kontrat almasıyla birlikte bu hamle de suya düşmüştü.
Pacers’ın kadro yapısı geçtiğimiz sezon içerisinde büyük ölçüde değişti. Domantas Sabonis ve TJ Warren’ın takımın ana hücum silahları olarak ön plana çıktıktan sonra geçen sene içinde Caris LeVert’ü de kadroya kattılar. Zaman içerisinde takımdaki rolü iyice erozyona uğrayan Turner’ın önümüzdeki sene Pacers’ın tam anlamıyla sağlığına kavuştuğu senaryoda rolü daha da azalabilir. Sabonis ile yetenek paketleri sebebiyle hiçbir zaman çok uyumlu bir görüntü çizemeyen Turner, ligin önemli savunmacı uzunlarından bir tanesi. Geçen yıl toplam 47 maçta forma giyen Turner, maç başına 3.4 blok gibi etkileyici bir ortalama yakalamıştı.
Bununla birlikte Turner, günümüz NBA’inde takımların uzun oyuncularından beklediği dış şut tehdidiyle spacing sağlama noktasında da ortalamanın üzerinde bir uzun. Turner, geçen sezon oynadığı maç başına 4.4 üçlük denemesiyle %33.5 gibi bir oran yakalamıştı.
Çember savunma ve dış şut tehdidi, NBA takımlarının uzunlarından en çok beklediği özellikler arasında bulunuyor. Turner’ın atletizmi ve savunmadaki hızı sayesinde de önemli bir savunma zaafı yaratmaması onu çekici bir yetenek haline getiriyor.
Ancak uzun oyuncunun Sabonis’in yanında potansiyelini maksimize etmesi de pek mümkün değil. Bu yüzden Turner, takasını isteyerek başka bir takıma gitmeye sıcak bakabilir.
Pascal Siakam
Pascal Siakam, 2019 yılında şampiyonluğa uzanan Toronto Raptors’ın en önemli parçalarından birisiydi. Savunmadaki çok yönlülüğü ve hücumda zaman içerisinde düzenli olarak kendisini geliştirmesiyle birlikte 2020 yılında da All-NBA takımına seçilmeyi başarmıştı.
Ancak geçen yıl takımın net şekilde birinci opsiyonu haline geldikten sonra Siakam, özellikle hücum verimliliği anlamında ciddi sıkıntılar yaşamaya başladı. Effective FG oranında ciddi bir düşüş yaşayan Siakam, top kontrolünün de çok üst seviyede olmamasıyla birlikte bu yükün altından kalkamamaya başladı ve yaşadığı özgüven kaybıyla birlikte performansı daha da geriye bitmeye başladı.
Siakam’ın yeteneklerinin, bir takımın hücumunun taşıyıcı parçasından çok bir tamamlayıcı oyuncu olmaya daha yatkın olduğu ortada. Ancak bu onun hala özellikle günümüz NBA’inde değerli bir parça olmadığı anlamına gelmiyor.
Bu noktada son günlerde Toronto Raptors’ın Siakam için takas tekliflerini dinlemeye açık olduğu haberlerini de birleştirince, iki taraf için de en hayırlı senaryonun ayrılık olduğunu söyleyebiliriz. Siakam, iddialı bir takımda doğru tanımlanan bir rolle çok büyük fark yaratabilecek bir oyuncu. Raptors’ın önümüzdeki dönemde bir yeniden yapılanma planına girdiği de düşünülünce 27 yaşındaki oyuncuyu başka bir forma ile izleme fikri gayet çekici geliyor.