by Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması keisnlikle yasaktır.
Geçen sezon Basketbol Süper Ligi’nde MVP seçilen 19 yaşındaki milli yıldızımız Alperen Şengün’ün de katılması sebebiyle büyük bir heyecanla beklediğimiz 2021 NBA Draftı, bu sabah saatlerinde gerçekleştirildi.
Potansiyelli oyuncuların çokluğu sebebiyle güçlü bir çaylak sınıfının lige katıldığı gecede Russell Westbrook’un Los Angeles Lakers‘a takas olması da heyecanı bir seviye daha yukarıya çıkardı.
16. sıradan Alperen Şengün’ü seçen Houston Rockets‘ın ilk turda yaptığı 4 seçimle adeta damga vurduğu draft gecesinde bazı takımlar yaptıkları hamlelerle övgü alırken, bazı takımlar da eleştirilen odağı oldu.
Draftın hemen sonrasında yapılan hamleleri kesin bir dille değerlendirmek çok mantıklı değil. Yapılan takasların, takımları nasıl etkileyeceğini ve seçilen oyuncuların ilerleyen dönemlerde nasıl gelişim göstereceğini izlemek gerekiyor. Fakat bazı hamlelerin, takımların sorunlarını çözmek ya da mevcut sorunlarına yeni sorunlar eklemek anlamında kritik rol oynayacağını da net şekilde gösteriyor.
Eurohoops Fırın, 2021 Draftının kazanan ve kaybedenleriyle karşınızda:
Kazananlar
Houston Rockets
James Harden’ı Brooklyn Nets‘e takas ettikten sonra yeniden yapılanma projesine başlayan Houston Rockets‘ın önünde gitmesi gereken uzun bir yol vardı. Ancak Houston ekibinin dün geceki draftta bu yolda önemli bir mesafe kat ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Toplam 4 tane ilk tur seçimi yaparak Draftı tamamlayan Rockets, ilk tercihinde 2. sırada Jalen Green’i kadrosuna kattı. G-League’de oynadığı maçlarda parlayan Green, Yılın Çaylağı ödülünün en büyük adaylarından birisi ve Rockets bu hamleyle birlikte önümüzdeki yıllarda çekirdeğinin ana parçalarından birisi yapabileceği bir potansiyeli bünyesine katmış oldu.
Gecenin ikinci hamlesi olarak Oklahoma City Thunder‘ın 16. sıra seçim hakkını 2 1. tur hakkı karşılığında alan Rockets, bu hakkı da temsilcimiz Alperen Şengün’ü seçerek kullandı. Draft öncesi yapılan tahminlerde Alperen’in 16. sıraya kadar düşmesi beklenmiyordu. Draftın en önemli potansiyellerinden birisi olarak kabul edilen Alperen’in NBA’deki ilk döneminde fiziksel anlamda zorlanması beklense de Houston ekibinin geleceğe yatırım anlamında çok mantıklı bir hamle yaptığını söyleyebiliriz.
Daha sonra 23. sıra hakkıyla geçen sezon Turkish Airlines EuroLeague’de Real Madrid formasını terleten Usman Garuba’yı kadrosuna katan Houston ekibi, Draft sınıfının en iyi savunmacılarından birisini bünyesine katmış oldu. Yüksek bir oyun motoruna sahip olan Garuba, İspanya’nın ABD Milli Takımı ile oynadığı hazırlık maçında NBA yıldızlarına karşı gösterdiği savunma performansıyla da önemli bir sınav vermişti.
Rockets’ın ilk turdaki son seçimi ise Arizona State çıkışlı şutör guard Josh Christopher oldu. Bundan yaklaşık 1 yıl önce Draft tahminlerinde lotarya seçimi olarak görülen Christopher, kolejde geçirdiği sezonda pek de iyi bir performans gösteremedi. Ancak Rockets, Christopher’ın potansiyeline yatırım yaparak uzun vadede karşılığını almak istiyor. Genel olarak Houston ekibinin seçimlerine baktığımızda gayet umut verici bir gece geçirdiklerini söyleyebiliriz.
Orlando Magic
Toronto Raptors‘ın sürpriz bir şekilde 4. sıra seçimini Scottie Barnes’tan yana kullanmasıyla birlikte Orlando Magic, Draftın en önemli potansiyellerinden birisi olarak görülen Jalen Suggs’ı kaçırmadı. Magic’in kısa rotasyonu nispeten kalabalık olsa da Suggs seviyesindeki yaratıcı oyuncular, takımların her gün karşısına çıkmıyor.
Atletizmi, gücü, saha görüşü ve basketbol zekasıyla fark yaratan Suggs, hem lise seviyesinde hem de Gonzaga’da geçirdiği günlerde oynadığı basketbolla kendisini kanıtlamış bir isim. Aynı zamanda iyi de bir savunmacı olan Suggs, şutunu da NBA seviyesine çıkarması durumunda Magic’in etrafına uzun vadeli plan yapabileceği bir isim.
Suggs’ın yanı sıra 8. sıradan da Franz Wagner’i kadrosuna katan Magic, bir başka önemli potansiyeli kadrosuna kazandırdı. 2.05’lik boyuyla oyunun iki alanına da katkıda bulunabilen Wagner, özellikle oyun zekasıyla topsuz savunmada çok önemli bir isim. Hücum tarafında top kontrolü üst seviyede olan ve geçiş hücumunda da skor yaratabilen Wagner, üç sayılık atışlarını biraz daha yukarıya çekebilirse Suggs ile birlikte Magic’in geleceğinde önemli bir yere sahip olacaktır.
Golden State Warriors
Yazının başında da belirttiğimiz gibi, Draft seçimlerini birkaç saat sonra değerlendirmek çok kolay bir şey değil. Golden State Warriors ile ilgili de kafaların karışık olduğunu belirtmek gerekiyor. Draft öncesi Warriors‘ın yaşı gittikçe ilerleyen Stephen Curry, Klay Thompson ve Draymond Green çekirdeğine direkt olarak katkı verecek eklemeler yapabilmek için haklarını takaslayabileceği konuşuluyordu.
Beklenen takas gerçekleşmedi. Bu yüzden bazı kesimler Warriors’ın Draft gecesini hayal kırıklığı olarak görebilir. Ancak Golden State’in 7. ve 14. sıradaki haklarıyla yaptığı seçimler, draft değeri ve oyuncu potansiyeli olarak gayet yüksek tercihlerdi. İlk olarak 7. sıra seçimiyle Jonathan Kuminga’yı kadrosuna katan Warriors, o esnada hala masada olan oyucular arasından en yüksek potansiyelli isme gitti. Geride bıraktığımız yılın büyük kısmı boyunca Draftın ilk 5 sırasında seçileceği tahmin edilen Kuminga’yı 7. sıradan seçmek gayet önemliydi. Kuminga’nın bir potansiyeline ulaşarak bir yıldıza dönüştüğünü de Warriors’ın genç oyuncuyu bir takasta kullanarak kadroya yıldız bir ismi kattığını da rahatlıkla görebiliriz. Gayet yüksek bir iş ahlakına sahip olan Kuminga’nın yıldız haline gelmesinin önündeki en büyük engel ise istikrarsız şutu.
Warriors’ı asıl kara geçiren hamle ise 14. sıradan seçtikleri Moses Moody oldu. Modern NBA’de 3&D olarak adlandırılan profilde bir oyun stilin sahip olan Moody, takıma katıldığı andan itibaren NBA seviyesinde katkı verebilecek bir oyuncu. Warriors’ın 7. sıradan seçmeyi düşündüğü isimler arasında yer alan Moody’yi 14. sıradan seçmekten ne kadar mutlu olacağını anlatmaya gerek yok. Beklentiler Warriors’ın büyük ölçekli bir takas gerçekleştirmesi olsa da Golden State ekibinin mantıklı tercihler yaptığı da inkar edilemez.