Luis Scola: 26 Yıllık Kariyeriyle Basketbolun Kıtalararası Efsanesi

12/Ağu/21 12:09 Ağustos 12, 2021

admin69

12/Ağu/21 12:09

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın yaz aylarında basketbolun efsanelerinin hikayelerini anlatmaya devam ediyor.

by Semih Altınbaş / info@eurohoops.net

Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Unutmamalı, o güzel günleri

Anılarla gönülleri hoş tutmalı, avutabilmeli

Hatırlamalı, sevgiyle anmalı

Ümitlerle yarınları hoş tutmalı, ayırmamalı

Dünya basketbolundan bir Luis Scola geçti. Gerçekten de damaklarda güzel bir tat bırakarak geçti. Halen daha geçiyor olabilir ancak resmi bir duyuru yapmamış olsa da artık kariyerine devam edecek gücü olmadığını belirtmiş bulunuyor.

2000’li yılların efsanevi performanslar sergileyerek EuroLeague’in oldukça geniş bir dönemde şampiyonluk adayları arasında yer alan Baskonia‘nın (o zamanki sponsor adıyla TAU Ceramica) en büyük parçalarından; 2001 EuroLeague Finalleri’nde karşılıklı mücadele ettikleri Manu Ginobili’yle birlikte Arjantin’i 10 yıllık bir dilimde deyim yerindeyse sırtında taşıyan oyunculardan, tüm bunların yanında NBA bünyesinde de ne kadar kıymetli bir figür olduğunu kanıtlamış Luis Scola…

Okurlarımız arasında hatırlayanlar mutlaka olacaktır; geçen yaz Arvydas Sabonis, Dino Meneghin gibi dünya basketbolunun efsanelerinde saygı duruşunda bulunurken onların uzun ömürlülüklerinden de övgüyle bahsetme fırsatımız olmuştu. Sabonis 40 yaşına kadar mücadelenin içerisinde yer alırken Meneghin 44 yaşına kadar basketbol sahnesinde kalmış; oğluyla karşılıklı oynama fırsatını bile elde etmişti.

Belki yarın da Pau Gasol’den aynı bu şekilde övgüyle bahsederiz. Bugünün öznesi 2004’te Olimpiyat altını kazanmış Luis Scola…

İlk Adımlar

İlk adımlar demişken perdeyi direkt olarak Avrupa basketboluna adımını attığı ilk dönemden değil, kariyerinin başlamasına vesile olan babasından açalım.

Scola, babasının yarı-profesyonel bir basketbol oyuncusu olmasının kendisiyle babası arasında diğer kardeşleriyle oluşan bağa göre çok daha benzersiz bir bağ oluşturduğunu ve çocukluğunda bunun kendisini “Evet, benim yapmam gereken şey basketbol oynamak” düşüncesine ittiğini Kyle Hines’la yaptığı röportajda anlatıyor.

Çocuk yaşta bir insan için aile bireyleriyle vakit geçireceği bir ortak alan bulabilmiş olmak önemli bir ayrıcalık. Scola da bunu basketbol oynayarak başardığını ve bu oyunu seçmesinin sebebinin aslında babası olduğunu belirtir.

Hatta bugün aynı şeyi 15 ve 14 yaşlarındaki oğullarıyla da yaşadığını ve onlarla bağ kurabilmesinin en güçlü yolunun bu olduğunu söylüyor.

15 yaşında olduğu dönemde Arjantin 19 Yaş Altı Milli Takımı’na seçilmesinin ardından Baskonia‘yı Arjantin’le tanıştıran ve Fabricio Oberto, Andres Nocioni, Pablo Prigioni gibi isimlerle buluşturan genel menajer Alfredo Salazar onu yoğun biçimde istiyor.

Ailesinin o dönem kendisinin ülkeden ayrılmasına olumlu bakmadığını ifade eden Scola, Salazar’ın 2 koca yıl boyunca ailesini darladığını ifade ediyor. Belki de bugün Luis Scola’nın Luis Scola olmasını sağlayan kariyeri oluşturan başat etkenlerden birisi de Alfredo Salazar’ın o darlamalarıdır.

Baskonia‘nın yaşadığı dönüşümün baş mimarı olan başkan Jose Antonio (Josean) Querejeta’nın başkanlığa başladığı 80’li yıllarda göreve getirdiği Salazar, euroleague.net’teki Natxo Mendaza imzalı röportajında genç Scola’yı şöyle anlatır:

“Luis Scola farklı bir olaydı. Çok gençti ancak aynı zamanda çok olgundu. Ne istediğini çok iyi biliyordu; istediği şey de NBA’e gitmekti. Onu Avrupa’ya gelmesinin kendisi için iyi olacağı, eğer iyi oynarsa kendisini NBA scoutlarının daha sık izleyeceği fikrine ikna etmek için neredeyse her gün buluşuyorduk. Fakat gel gelelim, onu ikna edemiyordum. Başkanı sürekli arayıp arayıp Scola’nın bize gelmeyi reddettiğini söylediğimde bana ‘Onu almadan buraya gelme’ diyordu. Orada koca bir ay boyunca kaldım!”

Nihayet 1998 yılında imzalar atıldı. Scola’nın ilk 2 yılı Gijon’da kiralık olarak geçerken 2000-2001 sezonunda ilk kez Baskonia’nın formasını sırtına geçirdi ve takım da o sezon finale yükselmeyi başardı. 2001 yılında seri üzerinden oynanan finalde Manu Ginobili’nin vitrine çıkış takımı olan Ettore Messina komutasındaki Virtus Bologna’yla oynadıkları final serisini 3-2 kaybettiler.

Scola o sezon kısa saçları ve alışık olmadığımız sakal stiliyle rotasyonun önemli oyuncularından birisiydi ancak takımın genel hücum yükünü çeken isimler dönemin guardı Elmer Bennett, dönemin en iyi şutörlerinden Saulius Stombergas, Victor Alexander ve Luis’in milli takımdan arkadaşı Fabricio Oberto gibi isimlerdi.