Modern EuroLeague Tarihinin En Keyif Veren 15 Takımı

20/Ağu/21 12:43 Aralık 25, 2022

admin69

20/Ağu/21 12:43

Eurohoops.net

EuroLeague’in son 21 yılında en dikkat çeken ve izleyicinin keyif aldığı takımlar hangileri? Eurohoops Fırın’dan…

by Semih Altınbaş / info@eurohoops.net

Avrupa basketbolunda uluslararası organizasyonlar oyun kalitesinin zirvede seyrettiği alanlar olarak kayıtlara geçer.

En büyük basketbol kültürlerini en büyük organizasyonlarda çarpıştırmak bu kaliteyi sağlayan başat etkenlerden birisidir.

Bu kültürleri çok değerli kılan öncelikle koçlar ve ardından gelen oyuncular her sezon birbirinden keyifli anlara tanıklık etmemizi sağlıyorlar.

Son 21 yıllık süreçte yaşananlar da bundan ibarettir.

Peki, bir takımı izlerken keyif alabilmek için o takımın başarılı olabilmesi şart mıdır? Elbette değildir. Bu liste hazırlanırken de başarılı takım ayrıştırıcılığı yapılmadı. Listede ligi domine etmiş takımlar yok değil; var. Ancak izleyicinin keyif alma kriterini de takımların ligi domine edip etmemiş olmasına göre ayarlamadık.

İzleyiciye gerçekten keyif veren takımları sıraladık. Siz de buyrun; izlerken büyük keyif aldığınız ve listeye eklenmiş olmasını dileyeceğiniz takımları bize iletin.

2003-2005 Maccabi Tel Aviv

EuroLeague’deki En İyi Derecesi: Şampiyon (2 kez)

Maccabi Tel Aviv basketbol şubesinin tarihi 1980’li yılların ikinci yarısında ve 2000’li yılların ilk yarısında 2 altın çağ yaşadı ve bu altın çağlar onları bir Avrupa basketbolu ekolü haline getiren dönemler olarak kayıtlara geçti.

2000’lerin başında Nate Huffman, Tal Burstein gibi oyuncuların bulunduğu kadro Zeljko Obradovic Panathinaikos‘u gibi engellere takılmış olsa da 2003’te Sarunas Jasikevicius’un Barcelona’dan ayrılığı ve aynı sezonda takıma geri getirilen Anthony Parker eklemesiyle tarihi baştan yazdılar.

Huffman sonrasında Yugoslavya’nın uzun ekolünün önemli parçalarından Nikola Vujcic gibi değerli bir uzunla yola devam etmeleri de tarihin baştan yazımı hadisesinde Pini Gershon’un elini güçlendiren işlerden birisiydi.

2004 ve 2005 yıllarında üst üste 2 şampiyonluk yaşayan o ekip Maceo Baston, Derrick Sharp ve Burstein gibi parçalarıyla böyle bir dominasyonu tarihe kazıdı. Üst üste 3 şampiyonluğa erişme şanslarını ise yine bu listede yer alan bir ekibe karşı yitirdiler.

2008-2010 Partizan

EuroLeague’deki En İyi Derecesi: Dördüncülük

2010’da EuroLeague Final Four’una kadar erişen Dusko Vujosevic Partizan’ı, EuroLeague’in modern tarihinin çok keyifli peri masallarından birisine imza attı.

2008-2009 sezonunda temelleri atılan bu hikaye şampiyonluk gibi o dönemin Partizan’ı açısından ütopik bir kazanımla sonuçlanmasa da Aleks Maric’in olağanüstü performanslara imza attığı o sezon Bo McCalebb, Lawrence Roberts, Jan Vesely ve Dusan Kecman gibi profillere sahip o takımın her zaman övgüyle anılmasına vesile oldu.

Olympiacos‘un tarihindeki en sansasyonel transferlerden birisi olan Josh Childress’ın 2010 yarı finalinde Partizan’a karşı bitime 2.6 saniye kala yaptığı takip smacıyla o ekibin final hayallerini burkması da EuroLeague tarihinin en ilginç anlarından birisine tanıklık etmemizi sağladı.

O takım o noktadan sonra bir devamlılık yaratamamış olsa da Barcelona’nın karşısında finalde yer almayı fazlasıyla hak etmişti.

2000-2002 Virtus Bologna

EuroLeague’deki En İyi Derecesi: Şampiyon (1 kez)

Ettore Messina kariyeri boyunca çok büyük takımlarda çalıştı ve çalışıyor fakat Virtus Bologna ve CSKA Moskova dönemleri onun kariyeri için bir zirve noktasıydı. Bologna’nın siyah-beyaz yakasında PalaDozza ve PalaMalaguti gibi atmosferlerde görev yapma fırsatını elde eden Messina 1997-2002 yılları arasında Avrupa’nın en büyük sahnesinde çok iddialı takımlara önderlik etti.

Manu Ginobili gibi bir yıldızı dünya basketboluna armağan eden o VirBo takımı 2001 yılında final serisi usulüyle oynanan Baskonia finalinde galip gelerek şampiyon olurken 2002’de tarihin en iyi final maçlarından birisinde Zeljko Obradovic‘in yönetimindeki Panathinaikos‘a ve İbrahim Kutluay’ın hançerine yenildi.

Antoine Rigaudeau, Matjaz Smodis, Rashard Griffith ve Marko Jaric gibi isimlerin de bulunduğu o müthiş ekip Avrupa’da dönemin en büyük süpergüçlerinden birisi olarak nam salmayı başardı ve izlemesi en keyifli takımlardan birisi oldu.

2020-2021 Bayern Münih

EuroLeague’deki En İyi Derecesi: Playoff

2020 yazını çok net biçimde hatırlıyoruz ve o yaza ilişkin en büyük özeleştirimiz olarak Bayern Münih’i huzurlarınıza sunuyoruz. Kadroların yavaş yavaş netleşmeye başladığı dönemde Bavyera ekibinin kadrosu için “EuroLeague’in en kötüsü” yorumu çok geniş çevrelerce yapıldı.

Ancak bu listede daha sonra bir takımıyla daha göreceğimiz Andrea Trinchieri resmen elit koçlar seviyesine göz kırptığı bir sezon geçirdi.

Bayern’in fiziksel olarak çok üst düzey bir ekip olmamasına rağmen oynadığı sert basketbol ve bünyelerine katıldığında kendini kanıtlayamamış isimler olan Wade Baldwin – Jalen Reynolds ikilisinin muhteşem performanslarıyla Vladimir Lucic’in enerjisi birleştiğinde nasıl bir potansiyele sahip olduklarını görmemiz pek uzun sürmedi.

Geçen sene büyük keyif veren o basketbol onları Final Four’un kapısından dönecek kadar iddialı bir organizasyon haline getirdi.

2015-2017 Fenerbahçe

EuroLeague’deki En İyi Derecesi: Şampiyon (1 kez)

Fenerbahçe‘nin en iyi basketbolunu ortaya koyduğu sezonların bu 2 sezon olduğu tartışmaya açılabilir. 2018-19 normal sezonundaki dominant Fenerbahçe‘nin daha keyifli bir basketbol ortaya koyduğunu düşünenlerin sayısı da çok az değildir.

Ancak bu noktada salt biçimde takım oyununun verdiği keyif yerine bir takımın parçalarının da efsaneleşerek işleri rayına oturtabileceğine tanıklık edişimizin verdiği hazza bir bakmak gerekir.

Zeljko Obradovic döneminin en unutulmaz sezonları olan 2015-16 ve 2016-17 sezonlarında Fenerbahçe’nin daha sonra kıta dışına uğurladığı Bogdan Bogdanovic ve Ekpe Udoh gibi değerlerin tekil özneler olarak parkeye yansıttıkları şey gerçekten çok başkaydı.

Bunun yanında öteki parçaları da teker teker saymanın, bahsi geçen dönemin Fenerbahçe’sini uzun uzadıya anlatmanın artık pek yararı yok. Destansılaşmış bu hikayeyi defalarca kez dinledik. Sarı-Lacivertliler’in o 2 sezon boyunca biriktirdiği hikayeler acıyı, hüsranı, mutluluğu, başarıyı ve kısaca her şeyi bünyesinde taşıyor.

2019-2022 Anadolu Efes

EuroLeague’deki En İyi Derecesi: Şampiyon (2 kez)

Anadolu Efes belki de modern EuroLeague dediğimiz bu 20 yılı deviren sürecin en iyi performans gösteren takımları arasında zirvenin sahibi. Yeni formatta zaten öyle ancak genel itibarıyla da en iyi performansı sergileyen takım olarak gösterenler olabilir.

Lacivert-Beyazlılar’ın Ergin Ataman yönetiminde başlayan dönüşümü hayal bile edilemeyecek noktalara ulaşınca kaçınılmaz bir şampiyonluk geldi.

Halen taze performanslar olduğu için akılalmazlığına alışkın olabiliriz ancak bundan 10 yıl sonra hayretlere düşüp özlediğimiz bir ekip olacaklardır.

Vasilije Micic’in MVP Ödülü’nü kazandığı 2021 ve 2022 sezonlarında elde ettikleri EuroLeague şampiyonlukları ve 2019-20 sezonunda Shane Larkin’in sayı rekoru gibi hikayeleriyle tıpkı Fenerbahçe‘nin az evvel bahsi geçen dönemi gibi Efes‘in son 3 yılı da özel bir süreçti. Hala devam etme potansiyeli taşıyor…

2005-2009 CSKA Moskova

papaloukas_cska_mvp_finalfour2006

EuroLeague’deki En İyi Derecesi: Şampiyon (2 kez)

Messina’nın diğer süper takımı da 2006 ila 2008 yıllarında müthiş işlere imza atan ve 2007 ila 2009 finallerinde Panathinaikos rekabetinde boyun eğmek durumunda kalan CSKA Moskova’ydı.

Devamlılık onları üst üste 4 finale iten ve 35 yıllık aranın ardından ilk EuroLeague şampiyonluklarını kazandıran özellikleri oldu.

Theo Papaloukas gibi açık sahayı en iyi organize eden oyunculardan birisinin yanında kısa ikilisini JR Holden’la oluşturan Messina’nın çizginin dışarısından destek veren oyuncuları Trajan Langdon ve Matjaz Smodis oldu.

Bu çekirdeği uzun süre korumayı başaran CSKA bunların yanına zaman zaman David Vanterpool gibi parçalardan da katkı aldı; daha sonra Ramunas Siskauskas’la daha da seviye atlamayı başardı.

2007’de Mike Batiste’in çok güçlü oyununa boyun eğen CSKA, çok tartışmalı 2009 finalini de yine PAO’ya kaybederken heybesinde 2006 ve 2008’de Maccabi‘ye karşı kazanılmış 2 şampiyonluk kupasını taşıyordu.

2019-2021 ALBA Berlin

EuroLeague’deki En İyi Derecesi: Normal sezon 15’incisi

En iyi derecesi normal sezon 15’inciliği olan bir takımın ne kadar keyifli bir oyun sergileyebileceğini bize gösteren ekip Aito Garcia Reneses’in ALBA Berlin’i oldu.

Reneses’in bu kadar uzun süre bir parçası olduğu herhangi bir organizasyonun bir şekilde kendisini ön plana çıkarmamasını beklemek herhalde hayalcilik olurdu.

Savunmasıyla çok göz önünde olmayan ve hatta zayıf karnı müdafaa olan bu ekip göz kamaştıran hücum performansları ortaya koyarken Luke Sikma’nın liderliği ve elit seviyedeki basketbol IQ’su onlara epey yardımcı oldu.

Aito şimdi ayrıldı ve yüksek ihtimalle basketbol yaşantısını sonlandırmaya hazırlanıyor ancak ALBA Berlin’in karşımızda Almanya basketbolunun devleri arasına net biçimde girmesinin en büyük paydaşı kendisi.

2004-2007 Baskonia

EuroLeague’deki En İyi Derecesi: Finalist

Baskonia‘nın tarihindeki en başarılı olduğu dönem ve en iyi kadrosu 2004 ila 2007 arasında EuroLeague Final Four’unun gediklisi olduğu dönemin Baskonia‘sında saklı.

Luis Scola’nın önderlik ettiği o ekipten Arvydas Macijauskas gibi bir makine, Jose Calderon ve Pablo Prigioni gibi oyun kurucular, Travis Hansen gibi bir yan parça ve Tiago Splitter gibi daha sonra NBA’de de isim yapacak bir uzun  çıktı.

Dusko Ivanovic’in yarattığı o ekip Vitoria’da kâbus olmakla kalmayıp işi daha da ileriye götürerek bir Final Four takımı olma yolunda ilerledi. Temelleri 1990’ların sonunda atılmaya başlanan bu organizasyon her zaman için EuroLeague hayranlarının övgüyle bahsettiği bir takım olgusuna ev sahipliği yaptı.

2017-2019 Zalgiris Kaunas

EuroLeague’deki En İyi Derecesi: Üçüncülük

Sarunas Jasikevicius’un oyuncu olarak parçası olduğu 2 takım halihazırda bu listede ancak koçu olduğu bir ekip de var ve bu özel bir mesele.

Saras’ın Zalgiris Kaunas’ta yetkiyi tam olarak eline aldığı 2016-17 sezonundan itibaren aslında Zalgiris gerçekten izlemesi keyifli bir takımdı ancak ardından gelen 2 sezonda o kadar büyük seviye atladılar ki…

Brandon Davies, Kevin Pangos, Marius Grigonis, Vasilije Micic… O dönemin Zalgiris’indeki oyuncuların şu an ne durumda olduklarını düşünebiliyor musunuz? Bu inanılmaz bir projeydi ve büyük başarıyla taçlandı.

2018’de eriştikleri Final Four’a bileklerinin hakkıyla gelip finalin kapısından da bileklerinin hakkıyla dönerek yüreklerde taht kurdular.

2009-2010 Barcelona

EuroLeague’deki En İyi Derecesi: Şampiyon

Bu listede yer alan Barcelona takımı 2002-2003 sezonundaki Dejan Bodiroga, Saras Jasikevicius, Gregor Fucka, Roberto Duenas, Rodrigo de la Fuente gibi oyuncuların bulunduğu kadrosu da olabilirdi ancak 2009-2010 takımı gerçekten olağanüstü bir takım.

Juan Carlos Navarro’nun hücumda önderliğini ettiği o takımın aynı zamanda muhteşem bir savunma potansiyeli vardı. Gianluca Basile, Pete Mickeal, Erazem Lorbek, Ricky Rubio, Terence Morris… Sahanın her alanında özel bir potansiyele sahiptiler.

Final maçında Fran Vazquez’in Sofoklis Schortsanitis karşısında yaptığı savunma da hiçbir zaman unutulmaz. O takım ertesi sezon meşhur playoff serisinde Panathinaikos‘a elenmiş olsa ve devamlılığı sağlayamamış olsa da son 20 yılın en iyi basketbollarından birini ortaya koydu. Xavi Pascual’in bugünlere gelmesini sağlayan takım olduğu gibi Pascual de o takımları o zamanki günlerine getirmiştir.

2016-2017 Brose Bamberg

EuroLeague’deki En İyi Derecesi: Normal sezon 13’üncüsü

Bir Andrea Trinchieri takımıyla daha karşınızdayız ancak bu Andrea Trinchieri takımının 2020-21 Bayern gibi bir beklenti artığı başarılı olma durumu olduğunu söyleyemeyiz.

Onlar yalnızca keyif veren bir ekip olmakla kaldılar ve Trinchieri’nin başantrenörlük kariyerinin en önemli adımlarından birisi oldular.

O takım bünyesinden EuroLeague şampiyonu Fenerbahçe‘nin ertesi sezonunda canı ciğeri olacak ve daha sonra NBA’e kanatlanacak Nicolo Melli, NBA’in önemli rotasyon guardlarından birisi olan Brad Wanamaker ile Boston Celtics‘in formasını uzunca bir süre terletecek Daniel Theis gibi oyuncuları çıkardı.

Bunları çok iyi bir pazarlamacılıkla yapmadılar; sahada ortaya bir şeyler koyarak, izleyiciye keyif vererek yaptılar.

2006-2011 Panathinaikos

EuroLeague’deki En İyi Derecesi: Şampiyon (3 kez)

Zeljko Obradovic‘in koşulsuz şartsız lige hükmettiği sezonlar. 2002 şampiyonluğunun ardından yaşanan duraksama döneminin sonunda kurtarıcılar olarak seçilen isimler belliydi.

O kurtarıcılar Iraklis’ten gelen Dimitris Diamantidis ve Maroussi’den gelen ekürisi Vassilis Spanoulis’ti. Bu yazıda hep heybesinde hikayeler biriktiren takımları anlatmaya çalıştık. O dönemin Panathinaikos‘unun birleşmesinden dağılmasına kadar her şeyi hikaye.

Duraksama dönemi sona erip tekrardan eski günlerinde döndüklerinde ellerinde Ramunas Siskauskas gibi 2007 şampiyonluğundan sonra en büyük rakiplerine kaybedecekleri bir yıldız, Sani Becirovic gibi bir yetenek ve Mike Batiste – Dejan Tomasevic gibi uzunları vardı.

Obradovic için bu isimler şampiyon olmaya yeterli oldu ancak 2008 yazına gelindiğinde bir değişim çağrısı yapılması gerekiyordu. Sarunas Jasikevicius ve Drew Nicholas gibi 2 büyük karar odağı daha dahil edildi takıma.

Bu başarılı olması bir bakıma şaşırtıcı olacak ekip 2009 yılında Berlin’deki Final Four’da şampiyonluğa ulaştı. Bir sonraki şampiyonlukları ise Dimitris Diamantidis’in bireysel bakımdan zirvesi olan 2011 yılında geldi ve devamında da organizasyon parçalandı.

O takıma antipati beslediğini söyleyenler olabilir ve bu da çok şaşırtacak bir gelişme olmaz. Ancak bu oyuncuları bir arada izlerken antipatik bulsanız bile keyif almamanız pek mümkün değil.

2010-2011 Montepaschi Siena

EuroLeague’deki En İyi Derecesi: Üçüncülük

2000’li yıllar boyunca Siena, Avrupa basketbolu için bir gerçeklik olarak aktif kalmayı hep sürdürdü. Başlarda Ergin Ataman’ın yönetiminde, ikinci yarısında ise yeni bir genç antrenör olan Simone Pianigiani’nin komutasında. Bunu bir şekilde başardılar.

Pianigiani’nin kadrosu Mirsad Türkcan, Alphonso Ford, Vrbica Stefanov, Bootsy Thornton’lı Ergin Ataman kadrosu kadar iyi bir kadro olabildi mi? Bu biraz tartışmaya açık olsa da Nikos Zisis, Bo McCalebb, Malik Hairston, Rimantas Kaukenas, Shaun Stonerook ve David Moss gibi isimleri bünyesine taşıyan o ekip özel bir ekipti.

Yarı finalde Nick Calathes’in hışmına uğramayıp 20’de 5 üçlük isabetiyle oynamasalardı belki de onları 2011 finalinde Maccabi‘nin karşısında şampiyonluğa oynarken görüyor olabilirdik.