by Andy Bailey – Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 31 Ağustos 2021 tarihinde BR‘da yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Drafta yatmak, NBA’de son 10 yıldan çok daha uzun süredir var olan bir durum ama son 10 yıllık süreçte bu konu daha sık konuşulur hâle geldi.
Philadelphia 76ers‘ın yaşadığı ve Süreç ismi verilen dönem, ligdeki diğer takımların bu anlamda daha agresif bir yaklaşım sergilemesinin önünü açtı. Sixers‘ın topladığı draft hakları ve genç oyuncular, görünüşte diğer tüm drafta yatış süreçlerinin önüne geçti. Ligdeki bazı takımlar da artık benzer bir takım inşası sürecine girmiş gibi gözüküyor.
Öte yandan her takım, drafta yatış konusunda da bu kadar başarılı değil. Hatta bazı drafta yatış süreçlerine bir isim vermeye bile gerek yok.
Son 10 yıl içerisinde birçok yeniden yapılanma çabası gördük. Bunlardan bazıları istemsiz gerçekleşti. Bu süreçler, nihai başarılar ile değerlendiriliyor. Huzurlarınızda son 10 yılın en iyi ve en kötü üçer drafta yatış hikayesi…
En Kötü – Dwight Howard Sonrası Orlando Magic
Dwight Howard’ın Orlando Magic‘te geçirdiği sekiz sezonda takım, ligin en çok maç kazanan yedinci, 100 pozisyon başına en az sayı yiyen beşinci takımıydı. Dört kez MVP oylamasında ilk beşte yer aldı ve Orlando’daki son beş yılında her alanda ilk 10’a girdi.
2012’de takaslandığında Magic’in yeniden yapılanmaya hazır bir paket alması pek de şaşırtıcı olmamıştı.
Dört takımlı bu takasta Los Angeles Lakers, Philadelphia 76ers ve Denver Nuggets yer alırken Magic, takıma Aaron Afflalo, Al Harrington, üç adet ilk tur draft hakkı ve 22 yaşındaki Nikola Vucevic’i kattı.
Vucevic, son 10 yılın büyük kısmını Orlando’da geçirdi ve galibiyet katkısı konusunda takımda üçüncü sırada yer aldı ama onun başı çektiği yeniden yapılanma süreci Magic için vasat olmanın üzerine geçemedi.
Takastan hemen sonra 82 maçta 20 galibiyet alıp drafta yattılar. Daha sonrasında 2013’te ikinci sıradan Victor Oladipo’yu seçtiler. 2014’te dördüncü sıradan Aaron Gordon alındı. 2015’te beşinci sıradan Mario Hezonja seçildi. Artık üçü de takımda değiller. Hezonja, NBA’de bile değil.
Büyük oranda Vucevic’in sayesinde takım son dönemde birkaç playoff deneyimi yaşadı fakat lotaryada yapılan tüm denemeler, Vucevic’in yanına başka bir yıldız getirmenin uzağında kaldı.
Jalen Suggs, Orlando’ya başarıyı getirmek için sorumluluğunu üstlenecek yeni isim ama bu deneme de başarısız olursa 10 yıl sonra, “Vucevic Sonrası Magic” diye yeni bir madde yazılabilir.
En İyi: Kobe Bryant Sonrası Los Angeles Lakers
Teknik olarak bu drafta yatış süreci, Kobe Bryant emekli olmadan önce başlamıştı ama kesinlikle en iyi dönemi geride kalmıştı. Her ne kadar LeBron James’in takıma katılması nedeniyle organizasyonun tarihi ve konumu takdiri hak etse de lotaryada yapılan birtakım doğru tercihler, Anthony Davis takasına yol açmıştı.
Çoğu zaman drafta yatış süreci, bir yıldızı almak için mümkün olduğunca çok fırsat yaratmaktan geçer. Neticede draft hakları ve genç oyuncuları gerçek bir yıldıza dönüşebilirseniz yeniden yapılanma sürecini hızlandırabilirsiniz.
LeBron James ve genç yıldızlar, neticede şampiyonluk için şanslarını denediler fakat drafta yatılan yıllarda seçilen Brandon Ingram, Lonzo Ball gibi isimler ile Josh Hart ve üç adet ilk tur draft hakkı, neticede Davis’in takıma katılması ve şampiyonluk ile sonuçlandı.
Buradan sonra ne olursa olsun o yeniden yapılanma süreci başarılı oldu. Nihai ödül kazanıldı. Davis’in devamlılığı, en iyi döneminde de devam ederse Lakers, LeBron’ın tahtının varisini bulmuş olacaktır.
En Kötü: Drafta Yatışı Bitmeyen Kings
2000-01’den 2004-05’e kadar Sacramento Kings, ligin en çok kazanan ikinci takımıydı. Son olarak 2006 yılında playoff oynadılar ve daha sonrasında iki sezon boyunca ortalama yaklaşık 35 maç kazandılar ve neticede 2008-09 sezonunda 17 galibiyet ile dibi gördüler.
Yeniden yapılanma süreci, 2009-10’da Tyreke Evans’ın yılın çaylağı olması ile güzel başlamıştı fakat sayı, ribaund ve asist ortalamaları sonraki üç sezonda da düştü. Kings, Evans döneminde asla 30+ galibiyet alamadı. Lotaryadan yapılan diğer seçimler de büyük başarı getirmedi.
Sacramento, 2010’da beşinci sıradan DeMarcus Cousins’ı seçti ve 2011’de draft gecesi yapılan takas sonrasında Jimmer Fredette takıma katıldı. İlk turda daha sonraki yıllarda Thomas Robinson, Ben McLemore, Nik Stauskas, Willie Cauley-Stein, Harry Giles ve Justin Jackson seçildi.
De’Aaron Fox ve Tyrese Haliburton’ın eklenmeleri ile draft süreci son dönemde biraz yoluna girmiş gibi gözüküyor ama Marvin Bagley III’yi Luka Doncic’in önünden seçmek, organizasyonun peşini sonsuza kadar bırakmayacak bir hata gibi gözüküyor.
Belki de kötü draft tercihleri konusunda bu analiz uygun bir örnek olur. Kings’in tam anlamıyla ne zaman bilinçli olarak drafta yattığını söylemek güç ama 10 yıldan uzun süredir istemsiz bir drafta yatış süreci, bundan da kötü.