by Semih Altınbaş / info@eurohoops.net
Uzun bekleyişlerimiz yakında son buluyor ve Turkish Airlines EuroLeague heyecanı, hayatlarımıza geri dönüyor: Hem de bu kez yer yer dolu tribünleri bile görebileceğiz!
2020 Mart ayından bu yana hayatımızın orta yerine büyük bir ağırlık şeklinde çöken COVID-19 pandemisine yönelik yerel yönetimlerin izin verdiği ölçüde takımlar tribünlere taraftar alabilecekler ve bu da en azından şimdilik yeni sezonu, geride kalan bir buçuk sezondan daha heyecan verici kılmaya yetiyor.
Bu doğrultuda Eurohoops da sezon hazırlıklarına büyük bir hızla giriyor ve EuroLeague takımlarına dair analizlerimizi siz kıymetli okurlarımız ile paylaşıyoruz.
Bu süreçte takımların yaz döneminde geçirdikleri yapılanmayı değerlendirecek, transfer karnelerine göz atacak, hazırlık maçları performanslarını da göz önünde bulunarak yeni sezona dair beklentilerimizi sizlerle paylaşmaya çalışacağız.
Serimizin 3. konuğu yeni sezonda EuroLeague’in köklü kulüplerinden birisi olarak boy gösterecek olan Baskonia…
Kurdun Planları
Dusko Ivanovic, Beşiktaş‘tan ayrılıp Baskonia‘nın başına geçtiğinden beri takım hep belli bir seviyenin üzerinde seyrettiği dönemler geçirdi.
Öncelikle 2019-2020 sezonunun sonunda süper bütçeli Barcelona’yı geçerek 10 yıl sonra İspanya Ligi şampiyonu olan Baskonia devamında ise EuroLeague’deki performanslarıyla playoff görmesi hep istenen, belli detaylarla dışarıda kalan bir ekip oldu.
Tornike Shengelia gibi bir yıldızı CSKA Moskova’ya kaptırmalarının ardından yetiştirip EuroLeague’in en üst seviyesine armağan ettikleri diğer isimler Achille Polonara ve Pierria Henry oldu.
Bu durum sosyal medyada EuroLeague’i Baskonia’nın ayakta tuttuğu mesajını ileten eğlenceli paylaşımlara vesile olsa da durumun gerçekten bu oluşu onlar adına ne kadar can sıkıcı; bu bir bilinmez.
Yeniden potansiyelli yıldız adaylarını kadrolarına dahil ederek yeni sezon için de umut vadeden atılımlar yaptılar ancak bu yazın bir farkı vardı. Halihazırda yıldızlaşmış oyuncuları da kadrolarına dahil etmeyi başararak çok ciddi bir playoff yapılanması kurdular.
Josean Querejeta’nın liderliği ve Dusko Ivanovic’in komutasında…
Karşınızda 2021-2022 Baskonia!
Transfer Karnesi (A+ / D-)
Matt Costello (B-): Gran Canaria’daki performanslarıyla dikkat çeken ve yaz aylarında AfroBasket’te Fildişi Sahilleri’nin formasını giyen pivot gelecek sezon Baskonia’nın başarısı için ter dökecek.
Vanja Marinkovic (B+): Uzun zamandır Valencia formasıyla izlediğimiz keskin dış şutör de artık Baskonia’nın bir parçası. Bu sezon yaptıkları onca iyi işten birisi de Marinkovic’i bir şekilde kadrolarına katmak oldu.
Simone Fontecchio (A+): EuroLeague’in en gelecek vadeden oyuncularından birisi. ALBA Berlin performansı ve öncesinde takip edenlerin de bileceği üzere İtalya Ligi performanslarıyla nasıl bir oyuncuya dönüşebileceğini çok çok iyi bildiğimiz bir isim.
Wade Baldwin IV (A+): Karnede Fontecchio ile birlikte A+ olarak gösterilmiş olsa da sezonun Baskonia adına en iyi transferi. Olympiacos‘taki durağan döneminin ardından Bayern Münih’teki olağanüstü performansıyla Baskonia gibi bir ekolün yolunu tuttu.
Jayson Granger (B+): EuroLeague’in kurt oyuncularından birisi ve Baskonia’nın da gayet iyi bildiği isimlerden birisi olarak halen fiziksel olarak iyi durumdayken takıma pozitif anlamda katacağı çok şey olabilir.
Landry Nnoko (B-): ALBA Berlin döneminin ardından uzunca bir süre onu sahalardan ve kafaca basketboldan uzak görsek de fiziksel özellikleri göz önünde bulundurulduğunda çok yararlı olabilecek bir isim.
Steven Enoch (C+): Steven Enoch da tıpkı Costello gibi ACB’de öne çıkan oyunculardan birisiydi ve EuroLeague ekibi Baskonia’nın yolunu tuttu. Hazırlık sürecinde iyi performanslar sergiledi ve potansiyelini gösterdi.
En İyi Transfer: Wade Baldwin IV
Wade Baldwin harika temposu ve yarı sahadaki kararlılığıyla Baskonia‘nın Pierria Henry’den sonra tam aradığı isimdi. Belki Henry kadar büyük bir savunmacı veya pasör değil ancak tempoyu ayarlayıp çembere ataklarıyla takımın skor üretimine katkı sağlayabilecek, pozisyonel değerlendirmedeki fiziksel üstünlüğüyle bütün bunları daha rahat yapabilecek bir oyuncu olması kıymetli.
Baldwin’i en üst seviyeye bu sezon çıkarmayan ve onu Baskonia seviyesinde tutan şeylerden birisiyse Bayern Münih formasıyla sergilediği playoff performansı olsa gerek. Kritik maçlarda durgun kalarak bir süperyıldız haline gelmenin hayalini kurmak yalnızca bir hayal kurmak olur ve ötesine gidemez.
Wade yeteneklerini Avrupa’nın en üst seviyesindeki takımlara taşımak ve onların vazgeçilmez yıldızı haline gelmek istiyorsa Baskonia’da yaşayacağı süreç onun adına çok ama çok önemli olacak.
Kadro Dizilimi
Oyun Kurucu: Wade Baldwin – Jayson Granger
Şutör Guard: Vanja Marinkovic – Arturs Kurucs
Kısa Forvet: Rokas Giedraitis – Simone Fontecchio – Tadas Sedekerskis – Sander Raieste
Uzun Forvet: Alec Peters – Steven Enoch – Pape Sow
Pivot: Landry Nnoko – Matt Costello
Hazırlık Maçlarındaki Performansları
Napoli – Baskonia: 70-75
Dinamo Sassari – Baskonia: 72-84
Urbas Fuenlabrada – Baskonia: 72-88
Bu Takım Ne Oynar?
Baskonia‘nın yeni sezon versiyonu adına kadro yapılanmasına bakınca yapılabilecek en öncelikli teknik yorum aslında takımın ne kadar derin bir şut potansiyeline sahip olduğudur. Takımda şut atabilecek isimlere teker teker baktığımız zaman Alec Peters’tan başlayıp Rokas Giedraitis, Simone Fontecchio ve Vanja Marinkovic gibi ana parça olarak hizmet vermesi beklenen isimlerden başarılı bir biçimde bahsedilebilir.
Yine Steven Enoch ve Matt Costello’nun uzun rotasyonundan bu ekibe takviye destek sağlayacağını düşünmek yanlış olmaz. Bu bakımdan alan açmayı iyi beceren ve oyununu şuta dayayan bir takımın varlığını bekleyebiliriz ancak Wade Baldwin’in direksiyonda olacağı gerçeğini göz önünde bulundurunca Baskonia hücumu adına çeşitlilik beklentisi biraz daha yoğunlaşıyor.
Açık saha ve yarı sahada sergileyecekleri oyun yapısı her halükârda birbirinden ayrışmak durumunda çünkü birbirinden farklı 2 alandan bahsediyoruz. Bunun için de takımın hiçbir zaman tam olarak Baldwin’in tahakkümüne girmesini bekleyemeyeceğimiz çok net. Aslında bu durum Wade’in de epey işine gelecektir çünkü Bayern Münih’teki rolü her ne kadar kendisini göstermesine yaradıysa da uzun vadede onu mutlu edecek sonuçları doğuracak bir düzlem değildi.
Bu bakımdan Baskonia özelinde bireysel rollerin daha tutarlı dağıtıldığı ve hücum performansları beklentilerin de üzerine çıkabilecek potansiyele sahip bir takım olgusundan söz edebiliriz.
İzlenmesi Gereken İsim: Matt Costello
Matt Costello’nun övgüyle bahsedilebilecek bir Gran Canaria kariyeri var ve önümüzdeki sezon bu kariyeri Baskonia gibi bir ekibe taşımaya hak kazanacak kadar iyi performanslar sergiledi.
Costello’dan bu sezon Baskonia adına beklenecek en önemli şeylerden birisi takımın yıldızlarına alan açacak hareketlenmeleri sağlaması. Dış şut opsiyonu olarak da değerlendirilebilecek olan Matt için içerideki etkinlik ise sırtı dönük oyun meziyetleriyle daha bir anlam kazanıyor.
Potansiyelinden şüphe edilemeyecek olan 28 yaşındaki oyuncunun temastan kaçınabilecek bir oyuncu profiliyle sahada olması ise Landry Nnoko’yu daha ön plana çıkarabilecek niteliklerinden birisi.
Costello ile birlikte aynı şekilde Obradoiro’dan gelen Steven Enoch’u da sıkı takibe almak gerekir. Baskonia’nın bu ikiliden çok şey bekleyeceği dönemler olacaktır.