by Semih Altınbaş / info@eurohoops.net
Uzun bekleyişlerimiz yakında son buluyor ve Turkish Airlines EuroLeague heyecanı, hayatlarımıza geri dönüyor: Hem de bu kez yer yer dolu tribünleri bile görebileceğiz!
2020 Mart ayından bu yana hayatımızın orta yerine büyük bir ağırlık şeklinde çöken COVID-19 pandemisine yönelik yerel yönetimlerin izin verdiği ölçüde takımlar tribünlere taraftar alabilecekler ve bu da en azından şimdilik yeni sezonu, geride kalan bir buçuk sezondan daha heyecan verici kılmaya yetiyor.
Bu doğrultuda Eurohoops da sezon hazırlıklarına büyük bir hızla giriyor ve EuroLeague takımlarına dair analizlerimizi siz kıymetli okurlarımız ile paylaşıyoruz.
Bu süreçte takımların yaz döneminde geçirdikleri yapılanmayı değerlendirecek, transfer karnelerine göz atacak, hazırlık maçları performanslarını da göz önünde bulunarak yeni sezona dair beklentilerimizi sizlerle paylaşmaya çalışacağız.
Geçen sezonun playofflardaki en keyif veren takımlarından birisi, Zenit St. Petersburg’la devam ediyoruz.
Geçen Sezon Kanıt Demiştik, Şimdi İstikrar Diyoruz
Geçen sezonun başlangıcından önce hazırladığımız analiz serisinde Zenit’e sıra geldiğinde Xavi Pascual’in bir kanıt süreci içerisinde olduğunu ve her ne kadar EuroLeague şampiyonluğu yaşamış bir antrenör olsa da kariyerini artık yeniden yükselişe taşımak için bu şansın değerli olduğunu anlatmıştık.
O değerlendirmenin üstüne Zenit’te çok şey değişti. Takım, sezon boyunca keyif veren oyunuyla tarihinde ilk kez EuroLeague Playoffları’na kalma başarısı gösterdi. Kevin Pangos’un gösterdiği liderlik bu noktada çok ama çok önemli bir paydaştı. Hatta paydaşların en büyüğüydü.
Playofflarda ise daha sonra EuroLeague Finali oynayacak olan Barcelona’ya ecel terleri döktürmeyi bildiler. 5 maça giden olağanüstü bir seri oynadılar, tarihin en iyi playoff serilerinden birisini bizlere izlettiler. Evet, bunu Zenit yaptı.
Şimdiyse liderini, Kevin Pangos’u kaybeden bir takım olarak bu başarı unsurunu bir istikrara kavuşturmak zorundalar. Pascual’e burada çok iş düşüyor.
Yeni yapılanmasıyla huzurlarınızda Zenit St. Petersburg…
Transfer Karnesi (A+ / D-)
Shabazz Napier (B): Shabazz Napier bu sezon Zenit’te vereceği performans belki de en merakla beklenen transferlerinden birisi. Uzunca bir NBA deneyimi bulunan Napier’ın EuroLeague basketboluna adaptasyonunu merakla takip edeceğiz.
Conner Frankamp (C+): Conner Frankamp geçtiğimiz yıl ACB’de Murcia formasıyla patlamasını gerçekleştirdi ve EuroLeague düzeyine layık bir oyuncu haline geldi. Daha önce Bulgaristan ve Yunanistan’da da iyi performansları olan oyun kurucu için Avrupa’nın en iyi liginde sergilediği oyun elbette göze çarpacaktı.
Mindaugas Kuzminskas (B-): Mindaugas Kuzminskas, Avrupa basketbolunda bir döneme damgasını vurup sonradan performansıyla kayıplara karışan oyunculardan. NBA deneyimi sonrası en iyi oyununu son 2 sezondur Lokomotiv Kuban’da sergileyerek tekrardan EuroLeague’e yükselme fırsatına erişti.
Dmitry Kulagin (C): Kulagin kardeşlerin büyüğü olan Dmitry de Kuzminskas gibi son olarak Kuban’da boy gösterdi.
Jordan Mickey (B+): Jordan Mickey geçen sezonun facia ekibi Khimki’de ayakta kalmaya çalışanlardan birisiydi. Zenit gibi hedefleri olan bir ekibe neler katabileceğini biliyoruz.
Sergey Karasev (C): Sergey Karasev, NBA kariyeri bittikten sonra 3 sezon Zenit’te oynamış ve kulübü bilen isimlerden birisi. Son 2 yılını Khimki’de geçirdi. Ponitka’nın arkasında kalacak olsa da rotasyonda zaman zaman başvurulan bir parça olacaktır.
Jordan Loyd (A): Jordan Loyd kesinlikle Zenit’in bu sezon yaptığı en ihtişamlı iş. Pangos’un gidişiyle birlikte anahtarların teslim edileceği oyuncular arasında en öne çıkanı Loyd.