by Semih Altınbaş / info@eurohoops.net
Hasret bitti ve artık kulüp basketbolunda yeni sezonun başlangıcı için geri sayıma başladık.
ING Basketbol Süper Ligi’nde de 2021-2022 sezonu heyecanı başlamak üzere. Takımlar şimdiye kadar iddialı transferler yapmasını bilirken bir yandan da verimli kamp süreçleri geçirmeye çalıştılar.
Sezon hazırlıklarının halen devam ettiği şu noktada Eurohoops Fırın olarak bir sezon öncesi geleneğini devam ettiriyoruz: Takım analizleri.
Bu çalışmalarda BSL’deki 16 takımın sezon öncesinde kadrosunu yapılandırmak üzere yaptığı transferler ve hazırlık kampındaki performanslarının çıktıları alınıyor, oluşturdukları beklentiler değerlendiriliyor.
Son yılların camia özelinde en göze çarpan ekiplerinden birisini oluşturan Galatasaray NEF ile devam ediyoruz.
Uçacaksın
Galatasaray‘da erkek basketbolunun geçtiğimiz birkaç yıldaki durumuna şöyle bir göz atmak gerekirse Carlos Arroyo döneminin ardından çok başarılı yapılanmaların sayısı az. Arroyo’nun ismini bu dönem ayrışmasında özellikle belirtmek için doğan ihtiyaç nedendir? Belki de bir dönem Galatasaray erkek basketbolu denildiğinde akla gelen ilk şeyin Carlos Arroyo olmasındandır.
Arroyo’nun ayrıldığı sezon EuroCup’ta Ergin Ataman tarafından Errick McCollum ve Stephane Lasme çekirdeği üzerine kurulan takımın şampiyonluğu geldi. Daha sonrasında ise genel itibarıyla hüsran dolu sezonlar geçti gitti.
Bir dönem oldu ki, hep çok tartışılır. Ertuğrul Erdoğan’ın koçluğundaki bir dönem. Takımın sportif anlamda ortaya çok büyük başarılar koyamadığı ancak EuroLeague düzeyine sürekli oyuncu çıkararak bu bağlamda bir repütasyon kazandığı bir dönem var.
O dönem hep çok tartışıldı ve devamında koç Erdoğan’la yollar ayrılırken hemen ertesi sezon büyük bir atılımla kulübün basketbol aklı baştan başa değişti.
Eski adıyla Banvit, son adıyla Bandırma’nın yönetimindeki en kilit isimlerden birisi olan Turgay Zeytingöz’ün Galatasaray’ın genel menajeri olarak kariyerini İstanbul’a taşıması bir kader anı olabilir.
Zeytingöz donanımlı bir basketbol insanı ve sürekli bahsettiği o “Yenilmez Armada ruhu” meselesi bir klişe değil, gerçekten Galatasaray o noktaya gelebilsin diye.
Öte yandan organizasyonun idaresinde efsane basketbolcu ve eski Galatasaraylı Kerem Tunçeri’ye de görev verildi.
Fakat coaching kısmında hiçbir şeye dokunulmadı. Bu değişim sürecinin neticesinde koç Ekrem Memnun’la da yollar ayrılabilirdi ancak böyle bir hamle söz konusu olmadı. Demek ki bir güven inşası, halihazırda Galatasaray teknik ekibiyle – idari kadro arasında bir köprü kurmuş.
Eğer Memnun, erkek takımıyla da başarılı olursa Cem Akdağ’ın ardından bir kulübün hem kadın basketbol hem de erkek basketbol takımında başarı elde etmiş ender isimlerden birisi olacak.
Bu sezon aslında bunun yaşanması için epey müsait bir ortamın olduğundan da bahsetmek lazım. Hazırlık sezonu seyirciler açısından elbette motive ediciydi ancak bu iddiayı ortaya koymanın altındaki motivasyon tabii ki de salt hazırlık sezonu performanslarıyla ilintili değil.
Galatasaray ayakları yerden kesecek bir takım oluşturdu, iyi transferler yaptı.
Transfer Karnesi (A+ / D-)
Rıdvan Öncel (C+): Bandırma altyapısından çıkan önemli oyunculardan birisi de Rıdvan. Takımının kaptanlığını da yapmış bir isim olarak basketbolunu bu yıl Galatasaray’ın yerli rotasyonuna taşıdı.
Ege Arar (B-): Ege Arar uzunca bir Galatasaray döneminin ardından Petkimspor’la anlaşmıştı. Tekrar yuvasına döndü ve bu sefer biraz daha üzerine koyarak döndü.
Canberk Kuş (C): Canberk Kuş da Ege Arar gibi Petkim’den Galatasaray yapanlardan. NCAA deneyimi olan 25 yaşındaki oyuncunun vereceği performans açıkçası biraz meçhul.
Melo Trimble (A+): Melo Trimble henüz hazırlık sezonunda boy gösterememiş olsa da İspanya Ligi’nin yükselen yıldızlarından birisi olarak Türkiye’ye ve Galatasaray’a gelmiş olması büyük iş.
Kerry Blackshear Jr. (A): Avrupa basketbolunun en gelecek vadeden oyuncularını çıkaran İsrail Ligi’nden Blackshear hamlesi de kusursuza çok yakın bir hamle.
Dee Bost (B+): Bost yaşı ve profili gereği diğer oyunculara nazaran daha az görkemli bir transfer olarak görünüyor. Verimli olduğu maçlar, takımı sırtlayacağı günler belki de olacaktır ancak yine de ne bir Trimble, ne bir Akoon-Purcell etkisi yarattığını söyleyemeyiz.
David Kravish (B): David Kravish geçen sezon BCL’in en iyi savunma takımının, Brose’nin bir parçasıydı. Şimdi Galatasaray’ın savunması adına nasıl bir önem arz edeceğini takip etmek de kıymetli olacak.
DeVaughn Akoon-Purcell (A+): Bu sezon Galatasaray’ın en kilit parçası DeVaughn Akoon-Purcell. Biraz aşağıda ayrıntılı bahsedeceğiz ancak onun katkısı her anlamda çok önemli, bu vurguyu atlamamak lazım.
Sadık Emir Kabaca (A-): Sadık Emir Kabaca geçen sezon Beşiktaş‘ta dönem dönem çok beğenilen, dönem dönem ise çok yerilen bir oyuncuydu ancak hazırlık sürecinde oyununu çok ileri taşıdığını bizlere kanıtladı.
Okben Ulubay (C+): Okben’in yeteneklerinin elbette bilincinde olmalıyız ancak potansiyelinin çok daha yukarısı olması gerekirdi. 2019-2020 sezonunda FMP formasıyla Adriyatik Ligi’nde iyi bir sezon geçirmişti. Galatasaray’a da bir yan parça olarak nasıl katkı vereceğini takip edeceğiz.
Kadro Dizilimi
Oyun Kurucu: Melo Trimble – Dee Bost – Eray Aydoğan
Şutör Guard: DeVaughn Akoon-Purcell – Rıdvan Öncel – Acar Şen
Kısa Forvet: Göksenin Köksal – Okben Ulubay – Canberk Kuş
Uzun Forvet: Kerry Blackshear Jr. – Sadık Emir Kabaca
Pivot: David Kravish – Ege Arar
Hazırlık Maçlarındaki Performansları
Beşiktaş Icrypex – Galatasaray NEF: 74-86
Darüşşafaka – Galatasaray NEF: 66-68
Galatasaray NEF – Türk Telekom: 76-73
Büyükçekmece – Galatasaray NEF: 60-64
Galatasaray NEF – Semt 77 Yalovaspor: 84-74
Galatasaray NEF – Voluntari: 72-72
TOFAŞ – Galatasaray Nef: 88-78
Gaziantep Basketbol – Galatasaray NEF: 68-77
Galatasaray NEF – Fenerbahçe Beko: 91-75
Bu Takım Ne Oynar: Geçen Sezonun Tersine Agresif, Akıllı, Hareketli
Galatasaray’ın bu sezonun başlangıcından önce oynadığı hazırlık maçlarını takip etme fırsatı olan herkesin hemen hemen birleşeceği bir görüş olarak takımın geçen sezonki ekibe nazaran çok daha sert, çok daha hareketli bir takım olduğunu belirtmek gerekir.
2020-2021 sezonu başlangıcında yapılan eklemelerin hücuma belirli düzeyde hizmet verebilip savunma sahasında tam anlamıyla bir fiyaskoya yol açacağı fikri de baskın olan fikirdi. Zaten bunun çok da tersi bir gelişme söz konusu olmadı ve Galatasaray, şube tarihinin en kötü sezonlarından birisini geride bıraktı.
Sezonun ortasında ve son düzlüğünde olmak üzere 2 ayrı dönemde daha transfere ihtiyaç duydukları bir ortam söz konusuydu. Pierre Jackson ve Jordan Crawford gibi hamleler belki de onları ligde tutan işler oldu.
Ancak bu sezon çok daha farklı, çok daha iç açıcı bir tablo var. Geçen yıl Alex Hamilton ve Daryl Macon gibi transferlere de oyuncular büyük potansiyeller taşıdıkları için ümit bağlanmıştı ama RJ Hunter gibi hamlelerin ne denli işleyeceği zaten ortadaydı.
Bu yaz, takımın en önemli ofansif kozlarından Melo Trimble’ın yokluğuna rağmen harika bir hazırlık periyodunu atlattılar.
Ekrem Memnun’un takımı çok daha hareketli, topsuz alanı da iyi kullanan bir görüntü çizdi. Genel itibarıyla Blackshear’ın tepeden indiği cut’ları kısalar epey iyi değerlendirdi. Ribaund alanında efektif bir uzun rotasyonuna şahitlik ettik. Blackshear, Sadık Emir gibi oyuncular bu bakımdan kendilerini ön plana çıkarmayı bildiler.
O hareketlilik denilen olgunun tempolu oynayan bir ekip yaratacağından fazla şüphe etmemek lazım. Zaten DeVaughn Akoon-Purcell transferi de biraz bu oyun profiline hitap eden işlerden birisi oldu. Kendisini TOFAŞ’ta takip edenler katılacaktır; açık saha oyununda Akoon-Purcell’in neler vadettiği tartışmaya bile açılmamalı.
Trimble, Bost ve Akoon-Purcell gibi 3 tane birincil yaratıcı rolüne uygun kısaları var ve bu oyuncuların sezonun ilerleyen dönemlerinde yaratmaları beklenen kimya Galatasaray’ın hücum performanslarını daha yukarı taşıyabilir. Belki sahadaki salt görevi oyun kurmak olan bir “saf oyun kurucu” eksikliği çekebilirler fakat kusuru olmayan bir takım beklentisine girmek 2021 Türkiye’sinin maddi şartlarında spor kulüplerinin imkanlarını zorlayabileceği bir mesele değil.
Yerli rotasyonunun şut ritmi meselesi onların canını sıkabilecek veya çok iyi etkileyebilecek iki ucu farklı meselelerden. Mesela Sadık Kabaca’nın performansı her ne kadar boyalı alanda da etkili olabilen bir oyuncu olmayı hedeflese de şut ritminin ne durumda olduğu üzerinden şekillenir. Okben Ulubay yine eline fırsat geçtiğinde denemekten ve hatta bazen çok denemekten çekinmeyecek bir oyuncudur. Canberk Kuş’u da bu bağlamda değerlendirebiliriz.
Bu oyuncuların ritimde kalabilmeleri ve yerli rotasyonunu takımın içerisinde etkin bir güç olarak taşıyabilmeleri için kendilerine pozisyon hazırlanmasına ihtiyaç duyacakları açık.
Vurgulamak gerekir; o yerli rotasyonunda takımın enerjisini yukarı çekebilecek Rıdvan Öncel ve Göksenin Köksal gibi özneler de bulunuyor. Ege Arar uzun rotasyonundaki fizikalitesiyle belki de sezonun kilit isimlerinden birisi olacak.
Böyle bir ortamda bireysel performanslar üzerinden sekteye uğramaları gibi bir ihtimal söz konusu olursa bu onlar adına kırıcı olur.
Yabancı rotasyonunda uzunlara dönecek olursak David Kravish’in varlığı akıllarda ufak tefek soru işaretleri yaratıyor gibi. O rotasyonda 5 numara opsiyonu olarak ilk göze çarpan isim Kravish olsa da spot ışıkları onun üzerinde olmayacak.
Çok ciddi temasları kabullenebilecek bir oyuncu olmaması Galatasaray’ın çember savunmasını aksatabilecek özelliklerinden birisi olarak görünüyor. Ancak topsuz oyunda IQ’suyla fark yaratabilecek, ellerini hareketli tutabilecek bir uzundur. Onun dışında hücumda sırtı dönük oynayabildiğini zaten hazırlık maçlarında da görme fırsatına sahip olduk.
Genel olarak amaç beklenti yükseltmek veya hayal satmak değil ancak Galatasaray’ın çok uzun zamandır içinde bulunduğu durumu düşününce bu sezonki kadroya ilişkin bu denli pozitif hisler besleyebilmek önemli bir durum.
İzlenmesi Gereken İsim: Kerry Blackshear Jr.
Ayrı bahsetmemiz gereken, detaylandırmamız gereken bir oyuncu olarak Blackshear’ı kesinlikle öne çıkarmalıyız. Blackshear, Eurohoops Mercek serimizin İsrail bölümünde de kariyerinde basamak atlamaya çok müsait bir isim olarak belirttiğimiz isimlerden birisiydi.
Fiziksel olarak bir sabit 5 numara profiline uygun ancak oyun olarak tamamen mobil, topsuz oyunu da oynamayı bilen bir değer olması 4-5 numara rotasyonunda süre aldığı her bölgede avantajlar yaratabilecek bir durum oluyor. Kravish’in sakatlık döneminde Sadık 4, kendisi 5 numaradan süre aldı ve bu süreç o kadar da fena işlemedi.
Alan kapatabilen bir oyuncu olmasıyla içeride bir 5 numaradan bekleyebileceğiniz işlerin yarısını yapıyor, dışarıdaki hareketliliğiyle de rakip 5’lere çok müşküllük yaşatıyor. 4 numara için de epey fizikli kalıyor ve oradaki eşleşmede avantaj sağlıyor.
Elbette ligin zorluğu başka bir zorluk olacak ve bu performanslar düşüş de gösterebilir ancak Kerry’ye güvenmek gerekir.
Galatasaray’da koç Ekrem Memnun onu şimdiye kadar çok büyük bir dış şut kozu gibi kullanmadı. Daha çok dışarıdaki mobiliteyi sağlattı, ikili oyunlar oynattı ve içerideki bitiriciliğinden yararlanmaya çalıştı. Bu da gayet anlaşılabilir bir tutum.
Blackshear bu sezon Galatasaray’ın en değerli parçalarından birisi. Onu renklerine bağladıklarına pişman olmayacaklardır.
Galatasaray’ı Bu Sezon Ne Bekliyor – Galatasaray’dan Bu Sezon Ne Beklenmeli?
Galatasaray’ı bu yıl özellikle Basketbol Süper Ligi’nde çok zorlayıcı ancak bir o kadar da keyifli bir sezon bekliyor. Takımlar genel itibarıyla kurdukları iddialı ekiplerle, transfer ettikleri kaliteli oyuncularla belirli bir seviyenin üzerinde mücadele edecekler. İlerleyen günlerde bir güç sıralaması da oluşturacağız, Galatasaray’ın da Anadolu Efes, Fenerbahçe, Bahçeşehir Koleji gibi ekiplerle üst sıralarda yer alması kaçınılmaz.
Bu ortam, Cim-Bom gibi iyi transferlerle yaz sezonunu kapatmış ve iyi kurgulanmış bir takımı besleyecek rekabetlere yol açacaktır. Seyircilerin salonlarda boy gösterecek olmasıyla yarı kapasiteyle de olsa bu kadronun en büyük şansı taraftarıyla iç içe olacak olması. Geçen sezonki Beşiktaş’ın böyle bir şansı yoktu.
Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde de zorlu bir serüvenin içerisinde olacaklar. Bu sefer ileriye doğru adım atmaları kuvvetle muhtemel. E Grubu’nda PAOK, Nymburk ve Igokea ile karşılaşacaklar. Galatasaray’ın mevcut durumda bu takımlara üstünlük kuramama gibi bir durumu olmamalı ancak yine de Nymburk’un tehlikeli bir ekip olduğundan bahsetmek gerekir.
Zaten bu kulvarın asıl zorlayıcı olacağı bölüm ilk gruptan çok daha sonrası olarak gözüküyor. Bu kulvarda Galatasaray’ın sonuna kadar gitme şansı var. Beklentiyi bu şekilde ayarlamak kimseye haksızlık etmek olmaz.
Fotoğraflar: Galatasaray Basketbol / Twitter
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!