by Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Basketbol Şampiyonlar Ligi ekiplerinden Beşiktaş Icrypex, son olarak NBA’de Portland Trail Blazers formasını giyen Rondae Hollis-Jefferson’ı kadrosuna kattığını açıkladı.
Eurohoops Fırın olarak tecrübeli ismin saha içi analizini sizlerle buluşturmak adına iş başına geçtik.
Öncelikle 26 yaşındaki oyuncuyu tanıyalım…
3 Ocak 1995 ABD doğumlu olan Rondae Hollis-Jefferson 201 cm boyunda ve uzun-forvet olarak görev almaktadır.
2015 yılında Arizona Üniversitesi’nden mezun olan Rondae Hollis-Jefferson, buradaki son sezonunda süre aldığı 38 karşılaşmada; 11.2 sayı, 6.8 ribaund ve 1.6 asist ortalamalarıyla oynadı.
2015 draftında, Portland Trail Blazers tarafından 1. tur 23. sıradan seçildikten sonra Brooklyn Nets tarafından takas edildi.
2015-2016 sezonunda Brooklyn Nets forması ile NBA’de 29 karşılaşmada parkeye çıkan basketbolcu; 5.8 sayı, 5.3 ribaund ve 1.5 asist ortalamalarıyla oynadı.
2016-2017 sezonunda Brooklyn Nets ile 78 maça çıkan Rondae Hollis-Jefferson, 8.7 sayı, 5.8 ribaund ve 2 asist ortalamalarıyla sezonu tamamladı.
2017-2018 sezonunda Brooklyn Nets forması altında 68 karşılaşmaya çıkan başarılı basketbolcu; 13.9 sayı, 6.8 ribaund ve 2.5 asist ortalamalarını tutturdu.
2018-2019 sezonunda da Brooklyn Nets forması giyen Rondae Hollis-Jefferson, süre aldığı 63 karşılaşmada; 9.2 sayı, 5.1 ribaund ve 1.6 asist ortalamalarıyla parkeden ayrıldı.
2019-2020 sezonunda Toronto Raptors ile 65 karşılaşmada parkeye çıkan basketbolcu; 6.6 sayı, 4.5 ribaund ve 1.7 asist ortalamalarını yakaladı.
2020-2021 sezonunda Minnesota Timberwolves forması altında başlayan Rondae Hollis-Jefferson daha sonra Portland Trail Blazers’a transfer oldu. Burada 16 maçta; 2.3 sayı ve 2.1 ribaund ortalamalarını yakaladı.
(via; Beşiktaş Jimnastik Kulübü Resmi İnternet Sitesi)
Takdir Edilesi Savunması
Rondael Hollis-Jefferson ile ilgili olarak saha içi bir değerlendirmeye başlarken göz önüne almamız gereken ilk şey savunması olmalı. 6 yıllık bir NBA kariyerine sahip olan Hollis-Jefferson, lige adım attığı ilk andan itibaren savunmasıyla ön plana çıkan bir oyuncu oldu.
Rondae Hollis-Jefferson’ın NBA katıldığı dönemde ligin en iyi savunmacılarından birisi olan Kawhi Leonard ile karşılaştırılmasının belirli sebepleri vardı. Patlayıcı bir atletizme sahip olan Hollis-Jefferson, yatay çabukluğu ve fiziği sayesinde switch savunmasında kısa oyuncularla karşı karşıya kaldığında rakiplerinin önünde rahatlıkla kalabiliyor.
Bununla birlikte yüksek bir oyun motoruna sahip olan Hollis-Jefferson, savunmada pas kanallarına yaptığı baskı ve rakiplerinin karşısında kaldığı posizyonlarda yaptığı top çalmalarla da takım savunmasına çok önemli bir katkı verebilen bir oyuncu. Özellikle kariyerinin son yıllarında NBA’de daha çok kısa beşlerin tercih edilmesinin de getirisiyle birlikte Hollis-Jefferson’ı pivot pozisyonunda da rol aldığını sık sık gördük.
2.01 boyundaki bir oyuncunun hele ki NBA gibi fiziksel kapasitenin en üst seviyede olduğu bir ortamda bu rolün altından kalkması pek kolay değil. Ancak boyunca göre çok iyi bir ribaundçu olan ve pozisyon bilgisiyle fiziksel özelliklerinin izin verdiği ölçüde ortayı kapatabilen Hollis-Jefferson, kariyerinin ilk yılında 1.3 top çalma ve 0.6 blok ortalamaları yakalamıştı.
Zaman içerisinde Brooklyn Nets, Toronto Raptors ve Portland Trail Blazers’ta aldığı rolün ufalmasıyla birlikte bu alanlardaki ortalamaları gerilese de Hollis-Jefferson’ın bu alanlarda Beşiktaş’a hem Basketol Süper Ligi’nde hem de Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde yadsınamaz bir katkı yapacağı ortada.
Yaz döneminde kadrosunda büyük bir değişim yaşayan Beşiktaş’ta takım savunmasının iyice oturması ve ritim bulması zaman alacaktır. Ancak Hollis-Jefferson, siyah-beyazlıların savunma liderlerinden birisi olacak yeteneğe ve deneyime fazlasıyla sahip.
Hücumdaki Güçlü Yönleri ve Bir Soru İşareti Olarak Şut İstikrarı
İşin savunma tarafında Rondae Hollis-Jefferson’ın oynadığı pozisyona göre biraz kısa kalan boyu dışında negatif özelliklerinden bahsetmek pek mümkün değil. Fakat işin hücum tarafındaki tablo, savunmadaki kadar da parlak değil.
Hollis-Jefferson’ın hücum tarafındaki artılarıyla başlamak gerekirse atletizminin getirdiği patlayıcılığı, yüzü potaya dönük oyunda fazlasıyla kullanabilen bir isim. Hızlı bir ilk adıma sahip ve yüzü potaya dönükken topu yere vurduğunda savunmacılarını rahatlıkla arkasında bırakabiliyor.
Bununla birlikte fiziksel özellikleri ve atletizmiyle birlikte Hollis-Jefferson, çember etrafında gayet iyi bir bitirici. Temas aldığı pozisyonlarda kolay kolay dağılmayan Hollis-Jefferson, pozisyonları iki eliyle de tamamlayabiliyor.
Buna ek olarak Hollis-Jefferson, alçak post oyununda da çok büyük bir silah olmasa da belirli ölçüde sahanın bu alanını da kullanabiliyor. Buna ek olarak post oynadığı pozisyonlarda savunmayı iyi okuyabilen bir oyuncu olan Hollis-Jefferson, takım arkadaşlarına alçak post üzerinden de pozisyon hazırlayabilen biri isim.
NBA seviyesinde Hollis-Jefferson, hiçbir zaman oyun yönlendirici rolünü üstlenmedi. Ancak gerek posttan gerek penetre üstünden boş takım arkadaşlarını bulma konusunda zorlanmıyor. Bu durum da Beşiktaş’ın hücumuna mutlaka derinlik katacaktır.
Buna ek olarak Hollis-Jefferson’ın geçiş hücumunda da çok önemli bir silah olduğunu eklemek gerekiyor. Geçiş hücumunda kulvar doldurma işini çok iyi beceren 26 yaşındaki oyuncu, atletizmi ve patlayıcılığıyla açık sahada pozisyon yakaladı mı rahatlıkla skor üretebiliyor.
Hollis-Jefferson’ın hücum tarafındaki yeterlilikleri hakkında konuşurken savunmadaki kadar komple bir paketten bahsetmemiz mümkün değil. 26 yaşındaki oyuncunun şut tehdidi, oyununun en büyük eksisi olarak göze çarpıyor. Çok temiz bir şut mekaniğine sahip olmayan Hollis-Jefferson, NBA kariyeri boyunca sadece %21.2 gibi bir üçlük yüzdesi yakaladı. Ki bu yüzdelerin kariyerinin son yıllarında iyice gerilediğini söyleyebiliriz. Bu oranların düşmesinde kadrosunda bulunduğu takımlardaki rolünün ve gitgide daha az 3 sayılık atış kullanmasının da etkili olduğunu söyleyebiliriz. Ancak yine de bu Hollis-Jefferson’ın şut tehdidinin rakip savunmaların üzerine çok yoğunlaştığı bir alan olduğunu söyleyemeyiz.
Son Olarak
Beşiktaş Icrypex’in önümüzdeki sezon hem personel olarak hem de takım karakteri olarak geçen senekinden çok farklı bir takım olacağı ortada. Yaz döneminde Alperen Şengün ve Şehmus Hazer gibi çok önemli 2 oyuncusunu kaybeden Beşiktaş’ta bir önceki sezonun yabancı rotasyonu da önemli ölçüde değişti. 2021-22 sezonu için kurulan kadroda yer alan yabancı oyuncular arasında Avrupa tecrübesi olan tek isim Isaiah Whitehead.
Hollis-Jefferson eklemesinin bu alanda takıma yardımcı olduğunu söylemek pek mümkün değil. Sonuçta atletik forvet, kariyerinde ilk kez Avrupa’da basketbol oynayacak. Bunun da beraberinde getireceği bir adaptasyon süreci mutlaka olacaktır. Ancak Hollis-Jefferson’ın gerek potansiyeli gerek tecrübesiyle birlikte Beşiktaş için büyük bir fırsat transferi olduğunu söylemek gerekiyor.
Beşiktaş’ın kadrosunda şu anda gerçek bir skorer bulunmuyor. Hollis-Jefferson’ın oyun profili olarak skorer bir oyuncudan uzak olduğunu tekrarlamaya gerek yok. Fakat gerçek bir skor lideri bulunmayan Beşiktaş’ın yaz döneminde kurduğu kadro gayet genç ve dinamik bir ekip. Bu açıdan baktığımız zaman Hollis-Jefferson’ın özellikle yüksek tempoda oynanan bölümlerde önemli skor katkıları yaptığını görebiliriz.
İşin savunma tarafında da Hollis-Jefferson’ın takımın en önemli silahlarından birisi olacağı aşikar. Kariyerine NBA’de 3 numara olarak başladıktan sonra 4 numaraya geçtiğini hatta dönem dönem 5 numarada bile denendiğinden bahsetmiştik. Kağıt üstünde baktığımız zaman Beşiktaş’ın uzun rotasyonu nicelik olarak gerçekten kısıtlı ve genç oyuncuların bulunması sebebiyle nitelik anlamında da soru işaretleri bulunuyor. Bu yüzden Hollis-Jefferson’ın rotasyonda çok önemli rol oynayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Hollis-Jefferson’ın Avrupa’ya gelme ihtimali bile çok konuşulmuyordu ki kıtanın daha yüksek profilli takımlarından birisiyle anlaştığını görseydik kimse için şaşırtıcı olmazdı. Bu açıdan bakıldığı zaman Beşiktaş yönetiminin hakkını vermek lazım.