Trajan Langdon: Alaskalı Suikastçının Görkemli Avrupa Yolculuğu

10/Oca/22 11:34 Ocak 10, 2022

Mehmet Bahadır Akgün

10/Oca/22 11:34

Eurohoops.net

Trajan Langdon’ın öyküsü, Vladimir Stankovic’in kaleminden sizlerle buluşuyor…

By Vladimir Stankovic – Çeviri: M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı EuroLeague.net‘te yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

“Avrupa Basketbolunun 101 Efsanesi” 2018 yılında EuroLeague Basketbol’un resmi sitesinde sınırlı versiyonuyla yayınlandı ve Eski Kıtada bu sporun şu andaki seviyesine gelmesine büyük katkılar yapan yıldızları onurlandırdı. Yazar Vladimir Stankovic, 1969 yılından itibaren bu büyük efsaneleri takip etmeye başladı ve bu yazıyı yazarken özel hikayeleri ve profilleri kullandı. Bu sayede bu efsanelerin köklerini ve katkılarını anlatma konusunda eşsiz bir bakış açısı elde etti. Tadını çıkartın!

Trajan Langdon – Alaskalı Skor Kralı

Trajan Langdon’ı ilk kez Atina’da düzenlenen 1998 Dünya Kupası’nda gördüm ama dürüst olmak gerekirse orada olduğunu bile hatırlamıyorum. 4 numaralı formasıyla 2.9 sayı, 0.9 ribaunt ve 0.4 asist ortalamaları yakalamıştı. Ancak NBA oyuncularının grevi sebebiyle milli takım formasını giymiş ve ilk önemli kupası olan bronz madalyayı kazanmıştı. Bundan 3 yıl önce de yine Atina’da 1995 U19 Dünya Kupası’nda Amerika Milli Takımı formasını giymişti. O takım dört galibiyet ve dört mağlubiyetle sekizinci sırada turnuvayı tamamlamıştı. Stephon Marbury (17.5 sayı), Vince Carter ve Trajan Langdon’ın (8.5 sayı) o takımdan çok daha fazlası bekleniyordu. %48 ikilik, %30.8 üç sayı ile şut performansı beklenenden çok uzaktı. Yunanistan’da yaşadığı bu iki deneyim onun Avrupa’da yakalayacağı kariyerden çok uzak olsa da NBA’de geçirdiği üç yılı oldukça anımsatır cinstendi.

Memleketi Alaska’da Anchorage’daki East Lisesi’nden mezun olan Langdon, burada 2.200 sayı atıp “Alaskalı Suikastçı” lakabını kazandı. Langdon daha sonrasında kolej basketbolu için prestijli bir üniversite olan Duke’u tercih etti. Buradaki kariyerini 14,5 sayı ve 2,9 ribaund ortalamaları ile tamamlarken isabetli üçlük sayısında okul rekoru kırdı. 1,92’lik boyu ile klasik bir şutör guard olsa da etkili ribaund yeteneklerine sahipti. NCAA’deki istatistikleri, Langdon’ın 1999 NBA Draftı’nda Cleveland Cavaliers tarafından 11. sıradan seçilmesini sağladı. Langdon ayrıca 1994 yılında beyzbolda da draft edilmişti fakat basketbol oynamaya devam etti. Üç sezonluk Cleveland macerasında mütevazı istatistikler üretti: 5,4 sayı ve 1,3 ribaund. Bu, daha fazlasını yapabileceğini düşünen tutkulu bir oyuncu için yeterli değildi. Hâl böyle olunca Langdon, Avrupa’ya gelmeye karar verdi.

Treviso, İstanbul, Moskova

O dönemde Benetton Treviso, İtalya basketbolunda standartları belirleyen ekipti. Benchinde Ettore Messina olan kulübün yönetiminde de Maurizio Gherardini yer alıyordu. Langdon’ı transfer ettiler ve bir kez daha haklı olduklarını gösterdiler. İlk sezonunda Langdon, İtalya Ligi ve İtalya Kupası’nı kazanarak duble yaptı. 46 maça çıkarken maç başına 15,3 sayı attı ve %52,1 ikilik, %44,7 üçlük isabet oranları yakaladı. Takım, 2003 EuroLeague Final Four’unda Barcelona’da yarı finalde Montepaschi Siena’yı 65-62 geçse de finalde ev sahibi Katalan devine 76-65 kaybetti.

Treviso, Langdon ile yalnızca bir yıllık sözleşme imzalayarak hata yapmıştı. Geçirdiği o sezon, herkesin dikkatini çekti. O dönemki ismiyle Efes Pilsen, hamlesini yapınca Langdon, Boğaz’ın yolunu tuttu ve burada Türkiye Ligi’ni de benzer istatistiklerle kazandı: Maç başına 14,3 sayı. Fakat Efes de onu takımda tutamadı zira ertesi sezon, Dinamo Moskova’dan daha iyi bir teklif geldi. Rusya başkentine giden Langdon, henüz orada altı yıl kalacağını ve hatta kariyerini orada bitireceğini bilmiyordu. Bunu Dinamo ile yapmadı ama CSKA Moskova formasıyla yaptı. Dinamo’da 14,4 sayı ortalamasıyla geçirdiği iyi bir sezonun ardından CSKA, yeni projesi için Langdon’ı kadrosuna kattı.

O dönem CSKA’nın başına geçen Ettore Messina, 2005’te takıma katıldıktan sonra yapılan transferlerle ilgili bazı detayları bizimle paylaştı:

“Trajan, Matjaz Smodis ve David Vanterpool ile birlikte takımın başına geçmek için şart koştuğum transferlerden biriydi. Onlar takımda olursa EuroLeague şampiyonu olmaya çalışabileceğimizi düşündüm. Trajan’in inanılmaz bir iş ahlakı vardı. Herkes, onu şutör olarak hatırlıyor ama ben onun savunmadaki harika bilgisini de anımsıyorum. Hücumda klasik bir şutördü. Temas alıp şutunu çıkarabiliyordu, bunu ancak büyük oyuncular yapabilir. Ayrıca çok da eğitimli bir insandı, kolejde harika bir eğitim görmüştü. Sanırım iki ayrı diploma aldı, hem matematik hem de tarih diplomaları vardı.”

Langdon’ın eğitim durumu, ailesinden geliyordu. Babası Steve Langdon, University of Alaska Anchorage’da antropoloji profesörüydü. Trajan’in ismi de Hıristiyan halkların peşine düşmeyi bırakmasıyla bilinen Roma imparatorundan geliyordu.Langdon’ın babası, ona 8-13 yaşları arasında çok yardımcı olmuş ve onu elit bir spor hayatına hazırlamıştı. Babası, oğlunun zirveye hazır olduğunu fark edince 1992 baharında Duke’ta Mike Krzyzewski’nin yardımcılığını yapan Tommy Amaker’a bir mektup göndermişti. Langdon, Duke’a gittiğinde gerçek kariyerine başladı ve sonunda 21. yüzyılda Avrupa’da oynamış en iyi Birleşik Amerikalı oyunculardan birine dönüştü.

Çoğu zaman şutörler biraz bencil oluyorlar fakat Messina, Langdon’ın bu açıdan klasik bir şutör olmadığı konusunda bizleri temin ediyor:

“Her zaman takım oyuncusu oldu. Soyunma odasında çok güçlü bir kişiliği vardı ama hep koçun tarafındaydı.”

Langdon’ın CSKA‘daki ilk sezonunun sonlarına doğru takım, Prag’daki Final Four’a katılma hakkı kazandı. 1971’den bu yana ilk kez EuroLeague’i kazanma fırsatı bir kez daha ayaklarına gelmişti. Yarı finalde Barcelona’yı 84-75 mağlup ettiler. Langdon, sahanın en iyisi değildi ama 29 sayı atan JR Holden ve 17 sayı atan Smodis’e 13 sayı ile katkı verdi. Maccabi Tel Aviv ile oynanacak büyük bir final onları bekliyordu. CSKA, maçı 73-69 kazanırken Langdon, 11 sayı attı fakat Messina, onun performansı ile ilgili daha önemli detaylar verdi:

“Final maçında ikinci yarıda çok az şut attı ama Maccabi, farkı kapatıp altı dakika kala öne geçtiğinde Trajan için bir set çizdim. O da buna üçlük ile karşılık verdi. Tekrar geriye düşmedik ve maçı kazandık. Hiç kimsenin hakkını çiğnemek istemem ama bence maçın en güzel basketi o’ydu.”

2008 Final Four MVP’si

Trajan Langdon, ikinci EuroLeague şampiyonluğunu iki yıl sonra Madrid’de, EuroLeague’in 50. yıl dönümünde kazandı. CSKA, yarı finalde Tau Ceramica’yı 83-79 geçerken Langdon, 9 sayı attı fakat finalde 4/5 üçlük isabet oranı ile 17 sayı atıp Final Four MVP’si oldu. 33 verimlilik puanı üretirken bu yüzyılda bir final maçında üretilen en yüksek ikinci verimlilik puanına imza attı. 2007 ve 2008’de EuroLeague’de yılın takımına da seçilen Langdon, 2006’da ise yılın en iyi ikinci takımında yer almıştı.

EuroLeague’de 9 Mayıs 2010 günü Partizan karşısındaki üçüncülük maçında 45 dakika süre alarak bu anlamda kişisel rekorunu kırdı. Ayrıca o maçta 32 sayı atarak yine kişisel rekoruna imza atarken 37 verimlilik puanı da 21. yüzyıl Final Four tarihinin en yüksek verimlilik puanı oldu.

Langdon, 18 Haziran 2011 günü emekliliğini açıklayana kadar CSKA‘da kaldı. O dönemde 35 yaşındaydı ve arkasında harika bir kariyer bırakmıştı. Prag’da kazandığı o ilk Final Four’u ise özel bir şekilde anıyordu:

“Kolejde ve Benetton’da birer Final Four kaybetmiştim. Üçüncü kez önemli bir turnuvayı kazanma fırsatı elime geçiyordu ve tüm aksi beklentilere rağmen bunu başardık. İkinci EuroLeague şampiyonluğu ise yeni doğan oğlum için hediye oldu.”

Messina, savunmasının altını çizse de Langdon’ın asıl silahı, şutuydu. İstikrarlı bir eli, harika bir tekniği, kusursuz fake’leri ve kaçıp kendisini boşa çıkarma yeteneği vardı. Onu savunna oyuncuların elleri, onun için asla engel değildi. Nadiren kötü oynayan oyunculardandı. Her zaman yüksek bir standart bekleyebiliyordunuz ondan. Bu yüzden de koçların en sevdiği oyuncular arasındaydı.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!