by Achilles Mavrodontis / info@eurohoops.net
Hangi basketbolu daha çok seviyoruz? Hızlı oynanan, daha fazla pozisyonun oynandığı basketbolu mu? Savunma ve taktiğe ağırlık verilen, güçlü ve yavaş bir basketbolu mu? Elbette tercihler birbirinden farklı fakat basketbolun sürekli değiştiği ve bu değişimin de çok hızlı yaşandığı konusunda birçokları hemfikir.
NBA tarihinin ilk maçlarından görüntülere denk geldiğimizde 1946 yılı ile bugün oynayan Golden State Warriors, Milwaukee Bucks ve Los Angeles Lakers gibi son yılların şampiyonları çok farklı gözüküyor ve ortaya temel bir sonuç çıkıyor: Basketbolda değişmeyen tek şey, topun hâlâ çemberden geçiriliyor olması ve oyunun beşe beş oynanıyor olması. Diğer her şey evrim geçirdi.
Nereden başlayalım? Kurallardan mı? Şut mekaniklerinden mi? Üçlüğün oyuna dahil edilmesinden mi? Oyun hızından mı? Düzinelerce değişiklik yaşandı fakat bu yazıda, tek tek değişikliklere bakmaktansa basketbolu değiştiren oyunculara bakacağız.
Söz konusu tercihlerin öznel olduğunu belirtmekte fayda var… Elbette katılmadığınız isimler olacaktır fakat lütfen fikirlerinizi bizimle paylaşmaktan çekinmeyin!
Gelin birlikte o isimlere bakalım…
Chuck Cooper
Chuck Cooper… the first African-American player drafted. #NBAVoices #BHM pic.twitter.com/nD1pJO8vxX
— NBA (@NBA) February 25, 2020
Bu isim, sizin için hiçbir şey ifade etmiyor olabilir fakat o olmasaydı, bugün NBA nasıl olurdu bilinmez… Belki yine benzer olurdu fakat Chuck Cooper’ın bu süreçte önemli bir rol oynadığı kesin. Bunun sebebi ise kendisinin NBA Draftı’nda seçilen ilk AfroAmerikalı oyuncu olması! 25 Nisan 1950 günü Boston Celtics‘in kurucusu ve sahibi Walter Brown, draftın ikinci turunda Cooper’ı seçti. Kariyeri uzun sürmedi, 1956 yılında ligin dışında kaldı fakat yine de NBA hayalini gerçekleştiren birçok AfroAmerikalı oyuncunun ilki o oldu. 58 yaşında, tedavisi olmayan bir hastalıktan ötürü hayatını kaybetti. 2019 yılında ise Hall of Fame’e seçildi.
Bill Russell & Wilt Chamberlain
Cooper’dan sonra Afroamerikalı oyuncuların NBA’deki sayısı ve etkinliği giderek arttı. Lig tarihinde Russell ve Chamberlain, ilk Afroamerikalı yıldızlar oldular. İki oyuncu, diğer isimlerin önünde basketbolu taşırken ırkçılığa karşı da önemli bir mesaj verdiler.
Russell, 11 yüzük kazanırken Chamberlain de 100 sayı attığı muazzam bir maç oynadı. Fakat iki büyük yıldızın başarıları, yalnızca bunlarla da sınırlı kalmadı.
Kareem Abdul-Jabbar
Basketbolun kurallarını değiştiren oyunculardan söz etmişken Kareem Abdul-Jabbar’a da değinmekte fayda var. Abdul-Jabbar’ı kolej dönemindeyken durdurmak için smaç vurmak yasaklanmıştı!
Bu da onun önüne geçemedi zira sky-hook da denilen çengel atışını mükemmelliğe taşıdı ve sahaları domine etmeye devam etti. Uzun yıllar boyunca oynayan ilk oyunculardan biri olurken 30-35’li yaşlara gelindiğinde emekli olmanın zorunluluk olmadığını gösterdi. Ayrıca Abdul-Jabbar, NBA tarihinde attığı 38.387 sayı ile hâlâ en çok sayı atan oyuncu konumunda bulunuyor.
Pete Maravich
Belki hiç şampiyonluk kazanmadı fakat lige farklı bir şey getirdi… Pistol Pete, basit bir NBA’e gösterişi ve ilginç hareketleri getiren ilk oyuncuydu. Kariyeri, onun basketbola verdiklerinin karşılığını veremedi fakat o, yine de NBA’in ilk “şovmeni” olarak kalacak.
Magic Johnson
Los Angeles Lakers‘ın 1980’li yıllardaki Show Time kadrosunun üyelerinden olan Magic Johnson, bu listede olmayı sonuna kadar hak ediyor. Earvin Magic Johnson, oyun kurucu olarak oynayan iki metrenin üzerindeki ilk oyuncu olarak basketbolda büyük bir devrime imza attı. O güne kadar uzun oyuncular hep 4 veya 5 numara pozisyonlarında oynuyorlardı. Magic, bu durumu değiştirdi. Basketbolun şov kısmını da büyük bir başarıyla üstlenen Johnson, lig tarihinde birden fazla şampiyonluk kazandı.
Larry Bird
1980’li yıllarda parlayan bir diğer isim olan Larry Bird, oyuna farklı bir şeyler getiren bir başka isim oldu. Şut kabiliyeti ile savunmaları açabilen ilk şutör forvet olmayı başardı. Dahası, o dönem ligi domine eden ilk beyaz oyunculardan biri oldu ve bir anlamda değişimin öncüsü olmayı başardı. Bird, o çağı başlatmasa Dirk Nowitzki gibi oyuncular olabilir miydi?
Michael Jordan
Majesteleri ile ilgili birçok şey söyleyebiliriz fakat bu, kutsala saygısızlık olur. Yaş aldıkça daha da iyiye giden ilk oyuncu o oldu ve belki de ligin kendisinden bile daha iyiydi bu anlamda. Kimse, onun kadar komple bir oyuncu değildi. Eşsiz bir şekilde ligi domine ederken bugün hâlâ konferanslarda ders olarak gösterilen bir miras bıraktı ve Kobe Bryant’tan LeBron James’e birçok oyuncu için ilham kaynağı oldu.
Shaquille O’Neal
Onu anlatmaya gerek yok aslında fakat Shaquille O’Neal yüzünden ligin büsbütün bir kural değişikliğine nasıl gittiğini açıklamamız gerekiyor. Eskiden NBA’de savunmada boyalı bölgede üç saniyeden fazla kalmak serbestti fakat bu durum, Shaquille O’Neal’ın dominant oyunu nedeniyle değişti. Rakipler, ona karşı beş oyuncu ile hücum ettiklerinde bile bu durum, onu pek etkilemiyordu. Hâl böyle olunca NBA de savunmada üç saniye kuralını hayata geçirdi. Kural, bugün hâlâ geçerli ve Shaq, bütün başarıları bir yana, oyunda kuralın değişmesine sebep olarak bize büyük bir değişiklik bıraktı.
Allen Iverson
1,83’lük boyu, ince fiziği, salaş kıyafetleri, dövmeler ile dolu vücudu ve kenar mahallelerde başlayan hikayesi… 1996 yılına kadar bu özelliklere sahip herhangi bir oyuncunun NBA’de başarılı olma ihtimaline çok düşük bakılırdı fakat Allen Iverson, bunu değiştirdi. Virginia’nın arka sokaklarından çıkıp gelen The Answer, lige yeni bir hava getirdi.
Antrenmanlarda kavga ediyor, gece hayatında çok aktif gözüküyor, nevi şahsına münhasır bir şekilde giyiniyor ve sahada bile farklı aksesuarlar kullanıyordu. Bu sebeple basketbol, salaş kıyafetler ile birlikte çağrışmaya başladı. Michael Jordan’a karşı bile birçok kez crossover yapan Iverson, oyunu uzun oyuncuların elinden aldı. Elbette kariyeri daha uzun ve daha görkemli olabilirdi fakat NBA’de bıraktığı etki bugün bile inanılmaz.