by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Basketbol Şampiyonlar Ligi Play-In ilk maçında Pınar Karşıyaka, bu akşam (22.30) Lenovo Tenerife deplasmanında sahne alacak. Mücadele ise Tivibu Spor 2 ekranlarından canlı yayınlanacak.
Zorlu rakibi karşısında deplasmanda kazanarak saha avantajını eline geçirmeye çalışacak olan Karşıyaka, galibiyet halinde seride 1-0 öne geçerek Top 16 turuna yalnızca bir maç uzaklıkta olacak.
B grubunu 3 galibiyet, 3 mağlubiyetle tamamlayarak normal sezonda dalgalı bir performans sergileyen İzmir temsilcisi, bu sonuçla grubunu 3. sırada tamamlayarak Play-In etabına katılmaya hak kazanmış oldu.
Rakip Lenovo Tenerife ise açık ara favorisi olduğu A grubunu 4 galibiyet, 2 mağlubiyetle tamamlamasına rağmen ikili averaj sebebiyle liderliği alamadı. Böylelikle İspanyol temsilcisi, Top 16 bileti alabilmek için Play-In etabını geçmek durumunda.
Geçen sezon Final 8 organizasyonunda yer almayı başaran iki güçlü ekibin mücadelesi, iki takımın da isminden ötürü bir nevi “erken final” olarak da değerlendirilebilir. Oldukça çekişmeli geçmesi beklenen eşleşmede ilk maçın önemi ise fazlasıyla büyük.
Bu kritik seri öncesi iki ekibi mercek altına almaya başlayabiliriz.
Pınar Karşıyaka: Sezon Öncesi Beklentiler Işığında Son Durum Ne?
Geride bıraktığımız sezonda oldukça başarılı bir performans sergileyen Pınar Karşıyaka, Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde finale kalarak oldukça büyük bir başarıya imza attı.
Bütçe ve beklentiler ışığında taraftarını fazlasıyla mutlu etmeyi başaran yeşil kırmızılı ekip, yeni sezona ise oldukça iddialı hamlelerle girdi. Sek Henry ve Raymar Morgan dışında ana çekirdekten önemli bir kayıp yaşamayan Karşıyaka, bu oyuncuların yerlerini ise James Blackmon, Michael Roll, Akil Mitchell ve belki de en önemlisi son sezonun MVP’si seçilen Bonzie Colson gibi önemli eklemelerle doldurdu. Yerli rotasyonuna ise Onuralp Bitim ve Metecan Birsen’in ayrılıklarından sonra Berkan Durmaz ve Can Korkmaz gibi iki transfer yapan İzmir temsilcisi, bu departmanda da kadrosunu güçlendirmiş oldu.
Yeni sezona iddialı kadrosu ve artan beklentilerle giriş yapan Ufuk Sarıca ve ekibi, şu ana kadar olan periyotta ise dalgalı performanslara imza attı. Favori olarak gösterildiği A grubunu 3. sırada noktalayan temsilcimiz, ligde ise maç fazlasıyla 4. sırada bulunuyor.
Raymar Morgan ve Sek Henry gibi iki önemli ismin ayrılığından sonra yerine eklenen parçaların kadroya uyum sağlayabilmesi fazlasıyla kritikti. Bonzie Colson bu konuda herhangi bir soru işaretine yol açmazken diğer parçalar için tam anlamıyla aynısını söyleyemeyiz. Geçtiğimiz sezonda ligin en önemli skorerlerinden biri olarak öne çıkan James Blackmon, henüz Ufuk Sarıca‘nın sistemindeki rolüne tam anlamıyla adapte olabilmiş değil. Hem ligde hem de BCL’de iniş çıkışlı performanslara imza atan 26 yaşındaki oyuncunun Tenerife serisindeki performansı, yeşil kırmızılı ekip için büyük önem taşıyor.
Sezon başında kadroya katılan bir diğer önemli isim Akil Mitchell’ın performansı ise tam anlamıyla hayal kırıklığı yarattı. Karşıyaka formasıyla yalnızca 6 maçta görev alan 29 yaşındaki uzun, sene içinde çıkan haberlere göre sakatlığını bahane ederek antrenmanlarda yer almadı. Sezonun yarısı bile tamamlanmadan Onla yollar ayrılırken yerine tecrübeli uzun Alex Tyus kadroya katıldı. Michael Roll ise yaşadığı sakatlık sebebiyle bir süredir takımdan ayrı kalmak durumunda.
Karşıyaka’da bir diğer soru işareti yaratan nokta, yerli oyunculardan alınan katkı. Metecan Birsen ve Onuralp Bitim gibi yerli rotasyonunda önemli yer kaplayan iki oyuncunun ayrılığı sonrası kadroya katılan Can Korkmaz ve Berkan Durmaz, şu ana kadar beklentileri karşılayabilmiş değiller. Özellikle yerli rotasyonunun önemli parçalarından olan Semih Erden’in sakatlığından sonra koç Ufuk Sarıca, bu departmanda yaşanan sorunlar sebebiyle dar rotasyonla oynamak durumunda kalabiliyor.
Tüm bu soru işaretlerine rağmen Karşıyaka’da soru işareti yaratmaktan çok uzak olan iki nokta var. Bunlardan ilki Bonzie Colson’ın performansı.
Sezon başında kadroya katılan yıldız oyuncu, bu sezon takımını birçok karşılaşmada sırtlamış vaziyette. Hücumda adeta durdurulamaz gözüken skor tehditiyle parlamayı başaran geçtiğimiz senenin BCL MVP’si, Tenerife serisi öncesi temsilcimizin en önemli kozu konumunda. Basketbol Şampiyonlar Ligi normal sezonunda deplasman maçlarında ortaya koyduğu skorer performanslarla öne çıkan 26 yaşındaki oyuncu, bu performansların benzerlerinden birini sergilemesi durumunda takımının elini fazlasıyla rahatlatacaktır.
Bir diğer beklentileri fazlasıyla karşılayan isim ise tabii ki Amath M’Baye. Bu sezon temsilcimizin hem hücumda hem de savunmada en kritik isimlerinden biri olan Fransız oyuncu, koçu Ufuk Sarıca için vazgeçilemez noktada.
Savunmada bolca switch ile topun karşısında kalmaya çalışan koç Ufuk Sarıca’nın ekibinde bu noktada ilk olarak öne çıkan isim Amath M’Baye. Savunmada hem atletizmiyle hem de çabuk ayaklarıyla topun karşısında kalmayı başarabilen 32 yaşındaki oyuncu, takımının hem bu sezon hem de geçtiğimiz sezonlarda savunmadaki başarısında belki de en önemli role sahip isim.
Hücum tarafında ise hem istikrarlı dış şut katkısıyla hem de çembere yüzü dönük atak edebilme becerisiyle ön plana çıkan Fransız isim, Tony Taylor ve Bonzie Colson’la birlikte takımının en etkili 3 hücum silahından biri konumunda. Zorlu Tenerife deplasmanı öncesi ufak bir sakatlığı da bulunan oyuncunun performansı, Karşıyaka adına oldukça kritik olacak. Ancak gelen son haberler, M’Baye’nin maçta oynayacağı yönünde.
Lenovo Tenerife: Hücum Tamam, Peki Ya Savunma?
Geçtiğimiz sene Final 8 organizasyonunun ilk maçında SIG Strasbourg’a yenilerek Basketbol Şampiyonlar Ligi’ne veda eden Lenovo Tenerife, beklentiler ışığında hayal kırıklığı yaratmıştı. İspanyol temsilcisi, 2021-22 sezonunda da ligin kadro kalitesi açısından en kuvvetli takımları arasında bulunuyor.
Kyle Wiljter gibi Basketbol Süper Ligi’nin yıldızlarından birini kadrosuna katmayı başaran sarı siyahlı ekip, koç Txus Vidorreta’nın Valencia‘dan öğrencisi olan Joan Sastre’yle de sözleşme imzaladı. Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin hücum silahları açısından belki de en etkili takımı olan Tenerife’de işin savunma noktası, pek de parlak gözükmüyor.
Normal sezonda 4 galibiyet, 2 mağlubiyetlik performansa rağmen gruptan lider çıkamayan koç Txus Vidorreta’nın talebeleri, grupta aldığı 2 mağlubiyeti de MHP Riesen Ludwigsburg’a karşı yaşadı. Bu maçlarda potasında ortalama 90 sayı görerek de oldukça olumsuz bir tablo çizdi.
Tenerife, hücum kısmında oldukça dengeli gözüken bir ekip. Bruno Fitipaldo gibi ikili oyunda hem pas tehditi bulunan, hem de üçlük tehditi yaratabilen değerli bir kısaya sahipler. Sasu Salin gibi Avrupa basketbolunun en keskin şutörlerinden biri kadrolarında, Kyle Wiltjer ve Aaron Doornekamp gibi forvetten hem şut, hem de penetre tehditi yaratabilen iki değerli forvetleri var. Son olarak ise Giorgi Shermadini gibi bu seviyelerde hem çember çevresindeki bitiriciliğiyle, hem de oyun zekasıyla fark yaratabilen bir uzun ellerinde bulunuyor. Rotasyonlarında ise Marcelo Huertas, Joan Sastre, Francisco Guerra gibi oyuna sonradan dahil olup etki yaratabilen değerli parçalar mevcut.
Tenerife hücumundan konuşmaya başlarken öncelikle şunu belirtmeliyiz ki sarı siyahlı ekip, ikili oyun temelli bir sisteme sahip. Elbette ki bu durum sürpriz değil, çünkü kadrolarında belki de Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin en değerli ikili oyun silahı olan Giorgi Shermadini’ye sahipler. 2.17’lik Gürcü dev, hem çember çevresindeki oldukça yüksek yüzdeli bitiriciliği ve oyun görüşüyle koç Vidorreta’nın sisteminde oldukça büyük bir yer kaplıyor.
Tabii ki Tenerife’nin hücumdaki tek silahı Shermadini değil. Tecrübeli uzunun etrafına Sasu Salin, Kyle Wiltjer, Aaron Doornekamp gibi önemli şut tehditlerini konumlandıran koç Vidorreta, 32 yaşındaki Gürcü uzunun hücumda kapladığı alan sayesinde bu oyunculara fazlasıyla opsiyon hazırlayabiliyor. Bu noktada bir parantez de Kyle Wiltjer’a açmamız lazım. Geçen sene ligimizde Türk Telekom formasıyla izlediğimiz Kanadalı forvet, alçak posttan skor üretebilme yeteneğiyle de takımı için fazlasıyla kilit bir noktada.
İşin savunma kısmına baktığımızda, hücumdaki tablonun neredeyse zıttını görüyoruz. Koç Txus Vidorreta ve ekibi, savunmada büyük zaaflara sahip bir ekip olarak bu sezon gözümüze çarpıyor. Elbette ki bu durum çok da büyük bir sürpriz değil.
Modern basketbolda vaziyet yavaş yavaş değişime uğruyor olsa da şunu biliyoruz ki bir takım, büyük ölçüde savunmada 1 ve 5 numaraları kadar güçlüdür. Sarı siyahlı ekibin 1 ve 5 numaralarına baktığımızda ise bu takımın iyi bir savunma takımı olmasının neden pek mümkün olmadığını rahatlıkla görebiliyoruz.
32 yaşındaki Gürcü yıldız Giorgi Shermadini, her ne kadar oldukça önemli bir hücum silahı olsa da savunmada bu durum tam tersi. Fazlasıyla yavaş ayaklara sahip olan Shermadini, hem ikili oyun savunmasında hem de geçiş hücumu müdafaasında koçunun elini çokça zorluyor. Takımın ana kısası olan Bruno Fitipaldo, Kyle Wiltjer, Sasu Salin gibi oyuncuların da savunmalarıyla ön plana çıkan isimler olmadıklarını düşünürsek bu tablo bu sezonki vasatlığı da gayet açıklanabilir kılıyor.
İspanyol temsilcisi, bu sezon maç başı potasında ortalama 81 sayıya izin vererek ligin en başarısız ekipleri arasında bulunuyor.