by Couper Moorhead / Çeviri: Bahadır Akgün / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 12 Ocak 2021 tarihinde NBA.com‘da yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Üçüncü çeyreğin ortaları ve Portland Trail Blazers, hamlesini yapıyor.
Şut kaçırmak nedir bilmedikleri bir ilk yarı oynayıp 12/22 ile üçlük attıkları bir devrenin ardından Miami Heat, Damian Lillard ve CJ McCollum’dan yoksun Portland karşısında ikinci yarıya çift haneli farkla başlıyordu. Fakat Kyle Lowry, devre arasından hemen önce oyundan ihraç edilmişti ve Jimmy Butler ve Bam Adebayo’nun da yokluğunda Miami’nin top yönlendiren oyuncu eksikliği hücumda alarm veriyordu. Blazers ise Anfernee Simons ile bulduğu üst üste üçlük isabetleri sonrası farkı 9 sayıya indirmişti.
Ömer Faruk Yurtseven, Tyler Herro’nun kaçırdığı şutu smaçla tamamladıktan sonra sahanın karşı tarafına geçip boyalı bölgede Jusuf Nurkic’i beklemeye başladı. Daha sonrasında Norm Powell, perde getirdi. Harika bir perde değildi fakat Nurkic, tepede Simons ile ikili oynayabilmek için yeterli alanı buldu. Yurtseven, bu sırada oynanan setten yaklaşık beş metre uzaktaydı.
“‘Kahretsin, bozamayacağım’ diye düşündüm” diyor Yurtseven.
Yurtseven henüz serbest atış çizgisindeyken fazlasıyla geniş bir alan bulan Simons, çizginin gerisinden kaldırıp şutu yolladı. Tertemiz. Portland, farkı 6 sayıya indirdi. Erik Spoelstra hemen mola istedi, sahaya girerken işaret parmağını ileri geri sallıyordu.
“Perde seviyesine kadar tepeye çıkmalıydım çünkü Simons’ın eli o sırada sıcaktı” diyor Yurtseven. “Spo da böyle olunca ‘Ne yapman gerektiğini biliyorsun’ dedi. Tabii birkaç cümle daha ekledi.”
“Spo onu biraz sarstı” diyor yardımcı antrenör Malik Allen. “Fakat komik çünkü bu uyarı, onu uyandıracak kadar etkili oldu.”
Portland’ın bir sonraki hücumunda Yurtseven, Nurkic’i beklemek için boyalı bölgeye gitmedi. Üç sayı çizgisi üzerinde durdu ve Nurkic, Simons için yarı sahaya yakın bir perde daha yaptığında Yurtseven bu kez orada, Simons’ı topu elinden çıkarmaya zorladı. Boyalı bölgeye yetişti ve Nurkic ile mücadele etti. Portland’ın şutu isabetsiz oldu ve Miami, ribaundu aldı.
“Duygusal istikrarınız böyle gelişiyor” diyor Spoelstra. “Bu lig zorlu, gerçekten öyle. İkili oyunlarda pivotlar çok önemli. Her takım, sizin pivotunuza karşı %60-70 oranında ikili oyun oynuyor. Dolayısıyla bir şeyler geliştirmek zorundasınız.”
Bir çeyrek sonra Yurtseven, NBA kariyerinin ilk üçlüğünü atıp Portland’ın mağlup edilmesinde rol oynadı ve maçı da 14 sayı, 16 ribaund ve 4 asist ile tamamladı.
“Portland maçı onun için iyiydi çünkü dördüncü çeyreğe kadar harika oynamıyordu ama birden bire yolunu buldu. Bu da başarabileceğinin bir kanıtı” diyor Allen. “Kendinizi o başarısızlık çukurundan çıkarabilirsiniz. Son dönemde bizim için gerçekten büyük işler yapıyor. Art arda böyle işler yapıyor.”
İşte Adebayo, baş parmağından sakatlanana kadar rotasyonda bile olmayan Miami’nin çaylak pivotu Yurtseven’in hayatı böyle. Şampiyonluk hedefleri olan Miami kadrosundaki yangına 450 dakika içerisinde fırlatılan bir çaylak Yurtseven. Bu süreçte Spoelstra’nın sürekli değişen kadroda ayakta kalmayı hedeflediği üzere bu yolda ilerleyebilmek, başarılı olmaya devam edebilmek için birçok engele göğüs gerdi. Sahada olduğu anlarda +9.5 net verimlilik puanı ortaya koyarken üst üste 11 maçta 12+ ribaund aldı.
“Son dönemde bizim için canavar gibi oynuyor” diyor Jimmy Butler.
Yurtseven veya herkesin bildiği ismiyle “O”, geçen sezon da teknik olarak kadrodaydı fakat bunu bilmiyorsanız kabahat sizde değil. G-League’deki Oklahoma City Blue’dan normal sezonun son maçı öncesi kadroya katılmıştı ve Heat‘in teknik ekibi, ilk turda Milwaukee Bucks ile oynamaya hazırlanırken onun yeteneklerini anlayacak kadar vakit geçirememişti.
“Vakit çok geçti ve koçun bakış açısından düşünülünce yalnızca playoffa odaklıydık. Bu açıdan garipti. Onunla ilgili çok bir şey bilmiyorduk” diyor Allen. Daha sonra kendisi, Yurtseven’in birincil oyuncu gelişim antrenörü oldu. Dahası, Yaz Ligi’nde de Yurtseven’in koçluğunu yine o yaptı.
Yurtseven, gözlemci ekibinin dikkatini çekmiş ve antrenmanlarda Spoelstra’nın maç planı hazırlığı için Bucks kadrosundaymış gibi oynuyordu. Playofflar öncesinde yapılan bu antrenmanlarda Allen’ın dikkatini çekmeyi başarmıştı.
“Dikkatinizi çeken şey, fiziği oluyor” diyor Allen. “Ribaund istatistikleri her zaman iyiydi. Gidip topu alıyor ve her yerde pozisyon yaratıyordu ve siz de ‘Evet, peki’ diye bakıyordunuz.
“İlk o zaman ‘Tamam’ dedim, ‘ne getireceğini, istatistiklerini biliyorum. Bazı benzerlikler de görüyorum. Bunu görebiliyorum. Potanın önünde bekleyip de topun eline düşmesini istemiyor. Her büyük ribaundcu böyle ribaundlar da alır fakat mücadele edip, çıkıp topu aldığı zamanlar da oluyordu.”
Yedi ay sonrasına gelindiğinde Yaz Ligi’nde oynadığı üç maçta etkileyici bir performans ortaya koyarak 20 sayı, 10 ribaund ve 3 blok ortalamaları yakalayan Yurtseven’in ribaund istatistikleri o kadar iyi ki eleştirel bir göz gerekiyor. 17 Aralık’tan bu yana aldığı 156 ribaund ile bu alanda yalnızca Rudy Gobert’in arkasında ikinci sırada ve Nikola Jokic’in hemen önünde. %24 oranında ribaund çekiyor ve yeterince süre almış olsa bu alanda da lig ikincisi olabilirdi. Son 10 yılda Blake Griffin’den sonra üst üste 11 maçta en az 12+ ribaund çeken ilk çaylak olmayı başardı.
Böylesine etkileyici bir ribaund serisine dair şüphelerinizin olması anlaşılabilir fakat bugünlerde sahip olduğumuz gelişmiş istatistikler, pozisyon olma, mücadeleye girilen ribaund sayısı gibi faktörler de gördüklerimizi destekliyor. Yurtseven son dönemde dünya çapında pivotlarla sürekli oynamıyor olsa da ribaund istatistikleri fazlasıyla etkileyici.
Tabii eğer…
Buradaki koşul, bu amansız takiplerin, büyük bir arzuyla çekilen ribaundların yalnızca 11 maçlık bir sürece değil, haftalar ve aylar boyunca sürdürülmesi. Allen ve Udonis Haslem’ın odak noktası da bu alandaki gelişim. Yurtseven’e göre Allen, maçlarda işini kolaylaştırmak için çalışmaları sırasında onu itiyor, daha kirli bir oyun ortaya koyuyor ve Haslem ile birlikte bu “kafes maçı” çalışmalarında onu hazırlıyorlar.
“Ayağımı gazdan nasıl çekmeyeceğimi gösteriyor” diyor Yurtseven. “Her ribaundu kovalamayı gösteriyor. Birçok alan önemli. Rolümü yerine getirmeye çalışıyorum. Rolüm de şu ana kadar savunma yapmak ve ribaund almak. Tamamen bu konuya konsantreyim. Her topu kaçmış gibi kovalamak, büyük bir değişim oldu.”
“Özellikle hücum ribaundlarında harika bir iş çıkardı. Bazen alamasa bile mücadelesi ile bize çok fayda sağladı” diyor Allen. “Rakipleri yıpratıyor. Bunu yapmak kolay değil. Her 10 denemenizde 1-2 ribaund alabiliyorsunuz fakat o, bunları takip edip çalışarak harika bir iş çıkardı. UD, top havadayken açılar ve düşüş beklentisi ile ilgili onunla çok konuşuyor. Ribaundlarına bir katkı da bu oldu. Savunmada fiziksel olarak mücadelesini veriyor. Topu savunma konusunda da daha iyiye gitti. Başlarda temas alınca biraz şoka uğruyordu. Teması almak, her zaman toplu savunmayı yapmakla aynı anlama gelmiyor. Son birkaç haftadır bu konuda da daha iyi.”
Oyun motoru ve enerjisi söz konusu olduğunda Pat Riley’nin tabiriyle her maçı çıkarabilecek bir oyuncu olabilirse Yurtseven’in ligin en iyi ribaundcularından biri olmaması için hiçbir sebep yok.
Yurtseven, fizikli, atletik bir oyuncu ve fizikli, atletik oyuncular Erik Spoelstra’nın sisteminde boş smaçlar bulabiliyorlar. Özellikle de etraflarında Kyle Lowry varken. Gelişime en çok açık olduğu alan belki de smaç dışındaki her türlü şut. Georgetown mezunu 23 yaşındaki oyuncnu, her ne kadar geçtiğimiz günlerde profesyonel seviyede ilk orta mesafesini ve ilk üçlüklerini atmış olsa da smaç dışında boyalı bölgede yalnızca %44,9 ile isabet buluyor ve bu sebeple boyalı bölgede 100 şut deneyen 167 oyuncu arasında 148. sırada yer alıyor. Yalnızca uzunlardan söz etmiyoruz. Tüm oyuncular buna dahil. NBA’de ilk maçlarına çıkan bir genç pivot için elbette anlaşılabilir bir durum bu. Precious Achiuwa da geçen sezon aynı şeyi yaşadı. Bam Adebayo da çaylak yılında bunu yaşamıştı fakat istatistikler işte böyle ve şu anda o istatistikler çok iyi gözükmüyor.
Yurtseven söz konusu olunca Heat‘te en çok konuşulan şeyin fiziksel mücadele olması şaşırtıcı olmasa gerek. Hiçbir anlamda küçük bir oyuncu değil fakat Allen’ın da daha önce dediği gibi onun için temas, bir anlamda yeni bir durum. Özellikle de Yaz Ligi’nde çoğunlukla pivot gibi davranan kanatlara ve kısa forvetlere karşı oynadıktan sonra…
“Bunun nasıl olduğunu, nasıl bir his olduğunu göstermek için ona bir anlamda temas dersleri veriyoruz ve onun da öğrenip geliştirmesi gereken en büyük noktalardan biri bu oldu” diyor Allen. “Özellikle de diğer yetenekli oyuncular ve takımlara karşı. Bu, bir anlamda kartvizittir. Özellikle de iyi savunma takımlarından bunu beklemelisiniz. Sizi bu konuda geliştirip mücadeleye hazır hâle getirir. Yaz Ligi’nde harikaydı ama artık farklı.”
Fiziksel mücadelenin boyalı bölgede bitiriciliği nasıl etkilediğini görmek zor değil. Şurada kaçırdığı şutlara bakın. Özellikle de kısa düşen toplara bakın. Bir savunmacının, özellikle de blok şansı olmayan bir savunmacının yapacağı ilk şey, çember çevresinde ayaklarınızı bozmaktır.
Sorun, Yurtseven’in el hassasiyetinin çok iyi olması. Doğru okudunuz. Tek yapmanız gereken, topun elinden nasıl çıktığına, bileğindeki kıvrılmaya ve topun gidip çembere yönelişine bakmak. Böylece, Allen’ın da deyimiyle onun el hassasiyeti en yumuşak oyunculardan biri olduğunu görebilirsiniz.
O kadar iyi ki yedek bir seçenek hâline gelmiş.
“Bence el hassasiyetine fazla güveniyor. Potaya uzanma fırsatı varken bunu yapıyor. Belki smaç olmayabilir. Şimdilik buna odaklı” diyor Allen.
“Bir diğer açıdan da doğruyu söylemek gerekirse ne kadar güçlü olduğunun farkında değil.”
Allen’ın öğrencisi de onunla hemfikir.
“El hassasiyetime o kadar güveniyorum ki bazen şutu çok erken çıkarıyorum” diyor Yurtseven. “Bazen bekleyip dengemi kurmam gerekiyor. O zaman o topu daha dengeli çıkarmam için önümde hiçbir şey duramaz.”
Bugünkü istatistikleri iyi değil fakat Adebayo’nun ondan önce pota çevresinde belli şutları nasıl kullanacağını öğrendiği gibi bardağın yarısı burada da dolu. Zaten tüm genç oyunculara böyle bir umutla bakmamalı mıyız? Pota çevresindeki bitiriciliği çok gelişebilir. Her şey bununla sınırlı değil.