by David Gardner / Çeviri: Bahadır Akgün / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 23 Ekim 2021 tarihinde NY Times‘ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
2019 NBA Draftı’nın arifesinde gizemli bir hastalık, Kris Wilkes’ın profesyonel olma hayallerini elinden aldı. İyileşirken o umutlardan vazgeçmiyor.
20 Haziran 2019 günü Kris Wilkes, Indianapolis şehir merkezine yakın bir Airbnb’de uyandı. Mutluydu. Yanında, aşık olduğu kadın vardı. Evin geri kalanındaki odalara yeni yeni tomurcuklanan basketbol kariyeri boyunca onu desteklemiş arkadaşları ve aile üyeleri vardı. NBA Draftı’nın sabahıydı ve Wilkes, çocukluk hayalini gerçekleştirmenin eşiğindeydi.
Yolun hemen ilerisinde Wilkes’i aranan bir basketbolcu hâline getiren North Central Lisesi bulunuyordu. İlk burs teklifini, sekizinci sınıftayken Indiana’da almıştı. Neticede U.C.L.A. ile anlaştı ve pota parçalayan, yükseklerde uçan smaçları ile ünlü oldu. Pac-12 çaylak takımına seçildi. İkinci yılının ardından NBA Draftı’nda ilk turun sonlarında seçilmesi bekleniyordu.
Aradan geçen iki yıldan uzun sürenin ardından herhangi bir NBA takımına katılamadı. G League’de veya Yaz Ligi’nde bile maça çıkamadı.
2019’daki draft günü uyandıktan çok kısa bir süre sonra Wilkes, bir şeylerin yanlış gittiğini fark etti: Ayaklarını hareket ettiremiyordu. Nevresimi kenara çekip bacaklarına baktı. Kalçasından ayak uçlarına kadar her kasını hareket ettirmeye çalışıyordu fakat hiçbir şey olmuyordu. Belinin altında hiçbir şey hissetmiyordu.
Yakınlarda bir evde bulunan babasını aradı ve hemen gelmesini istedi.
“Baba” dedi, “korkuyorum.”