by Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net
2021-22 NBA Sezonu tüm hızıyla devam ederken takımların anlık form durumlarını ve şampiyonluk için iddialarını göz önünde bulundurarak hazırlanan Batı Konferansı güç sıralamamız sizlerle…
#15 Houston Rockets
Derece: 13-32
Evde: 7-13
Deplasmanda: 6-19
Hücum-Savunma Ratingleri: 106.5-114.6
Son 3 maçının 2’sinden galip ayrılan Rockets‘ta daha çok saha dışı problemleriyle gündeme gelen Kevin Porter Jr.’ın yeni yıldaki performansı göz dolduruyor. Oynadığı son 5 maçta 14.8 sayı – 5.4 ribaund – 6 asist ortalamaları tutturan oyuncu saha dışındaki problemlerini bir kenara bırakıp bunu istikrarlı hale getirebilirse Rockets’ın geleceği için önemli bir parça olacak. Sakatlıktan dönen Alperen Şengün’ün tekrar form tutması, Jalen Green’in bir nebze olsun artan performansı ve Christian Wood, Eric Gordon, Jae’Sean Tate gibi oyuncuların düzenli katkı vermesiyle sezon ilerledikçe daha derli toplu bir Rockets izlediğimizi söyleyebiliriz.
Derece: 14-28
Evde: 8-14
Deplasmanda: 6-14
Hücum-Savunma Ratingleri: 102.1-109.1
Yeni yılda oynadığı 7 maçın 6’sını kaybeden Thunder‘da Shai Gilgeous-Alexander’ın düşen formu dikkat çekiyor. Takım için olumlu olan taraf ise yeni yılda oynadığı 7 maçta 14.3 sayı – 8.4 ribaund – 7.2 asist ortalamaları tutturmuş durumda olan Josh Giddey. Oyunun her alanına katkı veren genç oyuncunun henüz 19 yaşında olduğunu düşünürsek Thunder’ın geleceği için çok önemli bir parça olacağı ortada. Zaten günümüz için hedefi olmayan takımın bu derecelerde bulunması ise gayet doğal.
Derece: 16-27
Evde: 10-11
Deplasmanda: 6-16
Hücum-Savunma Ratingleri: 107.7-111.7
Son 5 maçının 3’ünü kazanan Pelicans‘ta Josh Hart, 15 maçtır çift haneli skor üretiyor. Kariyerinin en uzun serisini yakalayan oyuncu rolünün yıldızı basketbolcular arasına kendisini sokmuş durumda. İlk 5’i sahadayken genelde rakiplere üstünlük kuran ekipte asıl sıkıntı benç oyuncuları oyuna girdiğinde yaşanıyor. Nickeil Alexander-Walker’ın bir türlü verimli bir oyuncuya dönüşememesi, Zion Williamson’ın hala ne zaman basketbol oynayacağının bilinmemesi gibi etkenler bu rotasyon darlığına sebep oluyor. Çok dağınık ve geleceği belirsiz bir kadroya sahip Pelicans’ın ilerleyen yıllarda kritik bir değişim yaşamadan istenen seviyeye gelmesi çok zor gözüküyor.
Derece: 17-25
Evde: 14-11
Deplasmanda: 3-14
Hücum-Savunma Ratingleri: 110.3-114.9
Damian Lillard’ın yaklaşık 6 hafta kaçıracağı haberinden sonra 7 maça çıkan Portland, 4 galibiyet aldı. Son 4 maçta Norman Powell’ın da görev alamaması Anfernee Simons’a yaradı. Oynadığı son 6 maçta 28.3 sayı – 8.2 asist – 2.7 ribaund ortalamaları tutturan oyuncu kariyerinin en verimli dönemini geçiriyor. Halihazırda uzun süredir CJ McCollum’dan yararlanamayan takımın tepetaklak bir sezon geçirdiği ve sağlıklı hale gelene kadar işin işten geçeceği apaçık ortada.
Derece: 16-27
Evde: 8-12
Deplasmanda: 8-15
Hücum-Savunma Ratingleri: 109.3-109.7
Yeni yılda oynadığı 9 maçın 7’sini kaybeden ekipte sezon boyunca gündemde olan Dejounte Murray, vites arttırmaya devam ediyor. Son 7 maçında 24.6 sayı – 8.3 ribaund – 9.4 asist rakamlarıyla neredeyse triple-double ortalaması tutturan oyuncu, Spurs için bu sezon istikrarlı bir şekilde iyi giden nadir etkenlerden biri. Derrick White’ın dönüşü ve çaylak Josh Primo’nun artan süresi artı hanesini doldursa da Spurs Play-In oynamak istiyorsa %50 galibiyet yüzdesinin üzerindeki takımlara karşı olan 5-17’lik derecesini mutlaka geliştirmeli.
#10 Sacramento Kings
Derece: 18-28
Evde: 12-15
Deplasmanda: 6-13
Hücum-Savunma Ratingleri: 109.1-112.9
Marvin Bagley III, hayal kırıklıkları ile geçen NBA kariyerini 2021 Aralık’tan beri belli bir düzene sokmuş durumda. Sene başında seçilen Davion Mitchell’in beklentileri aşan performansı ise formsuz De’Aaron Fox’u bir nebze unutturuyor. Yine de Tyrese Haliburton’ın da sağlık protokollerine girdiğini düşünürsek Fox’un sorumluluk alarak takımını Play-In çevresinde tutması zorunlu.
Derece: 21-23
Evde: 14-12
Deplasmanda: 7-11
Hücum-Savunma Ratingleri: 105.2-106.4
Zaten Kawhi Leonard’dan yoksun mücadele eden Los Angeles ekibinde Paul George’un da sakatlanması takımı çok zorda bıraktı. George’un sakatlığından sonra oynanan maçlar baz alındığında hücum verimliliğinde sondan 1. sıraya kadar gerilemiş durumdalar. Amir Coffey bu süreçte takımda biraz kendine yer edinmiş olsa da Reggie Jackson formsuzluk yaşamak için en kötü dönemi seçti. İki yıldızı dönene kadar Play-In potasında kalıp kalamayacakları ise Clippers için belirleyici olacak.
Derece: 21-22
Evde: 12-10
Deplasmanda: 9-12
Hücum-Savunma Ratingleri: 109.0-107.9
Son 8 maçın 6’sında çift haneli asist üreten D’Angelo Russell, düşük skorda kaldığı maçlar olsa da bir ritim yakalamışa benziyor. Son 7 maçının 5’ini kazanan Wolves, Lakers ile aynı dereceyi paylaşarak 7. sırada kendine yer buluyor. Çok ekstra kötü şeyler yaşanmadığı sürece Play-In’de yer alacağı kesin gibi olan ekibin playoff hasretine son vermesi için uygun ortam oluşmakta.
Derece: 21-22
Evde: 14-11
Deplasmanda: 7-11
Hücum-Savunma Ratingleri: 108.4-110.1
Son 3 maçını kaybetmeden önce LeBron James’in 5 numara oynayarak mükemmel performans verdiği 6 maçın 5’ini galip kapatan Lakers, bir ritim yakalamış gibiydi. Ancak %50 üstü dereceye sahip takımlara karşı oynadığı 17 maçın 12’sini kaybetmesi ve fikstürün gittikçe zorlaşacak olmasına yıldız oyuncu Anthony Davis’in yokluğu da eklenince Lakers’ı zor günlerin beklediğini söylemek yalan olmaz. Normal sezonda bu kadar efor sarf eden bir LeBron James’in de pilinin nereye kadar yeteceği soru işaretileri arasında
Derece: 22-20
Evde: 11-8
Deplasmanda: 11-12
Hücum-Savunma Ratingleri: 109.7-108.9
Son 6 maçının 4’ünden galip ayrılan Nuggets‘ta Nikola Jokic, radar altından MVP performansı göstermeye devam ediyor. Oyunun her alanına inanılmaz katkı veren oyuncu 25.3 sayı – 13.9 ribaund – 7.4 asist ortalamaları tutturmuş durumda. Sezon boyunca Michael Porter Jr.’dan neredeyse 0, Jamal Murray’den ise direkt 0 katkı alan ekip hala ligin üst sıralarında yer alıyorsa bunu kesinlikle süper yıldız pivotlarına borçlu. Dengeli bir takım olan Nuggets, sağlıklı bir şekilde playoff’lara girdiği takdirde her takıma sorun çıkartabilecek potansiyelde.
Derece: 24-19
Evde: 12-8
Deplasmanda: 12-11
Hücum-Savunma Ratingleri: 109.5-106.5
Son 9 maçının 8’ini kazanarak inanılmaz bir form yakalayan Dallas, bunu Doncic’in sakatlıktan döndüğü ve hala şut yüzdelerinin istenen seviyede olmadığı bir dönemde başarıyor. Jalen Brunson’ın rolünün iyice artması ve bunun üstünden gayet iyi bir şekilde kalkmasına, takımın savunmada gösterdiği gelişime ve Kristaps Porzingis’in kendisinden beklenen seviyeye yaklaşmasına sağlıklı bir Luka Doncic de eklendiğinde Dallas’ın playoff’ta baş ağrıtacak bir takım olacağını ön görebiliriz.
#4 Utah Jazz
Derece: 29-14
Evde: 14-8
Deplasmanda: 15-6
Hücum-Savunma Ratingleri: 116.5-108.6
Şaşırtıcı olmayan bir biçimde Rudy Gobert’in olmadığı 5 maçta savunmada dökülen ve 4 mağlubiyet alan Jazz‘da yıldız pivotun 18 sayı – 19 ribaund ile yaptığı dönüş Nuggets karşısında galibiyeti de getirdi. Şu anda 3. sırada bulunan ekip için güçlerin birbirine bu kadar yakın olduğu takımlar arasında playoff’lara saha avantajıyla girmek en büyük öncelik olmalı. Takımın yıllardır playoff’ta yaşadığı sorunları tekrar yaşamaması için ise Rudy Gobert ve Donovan Mitchell ikilisine büyük iş düşüyor.
Derece: 30-15
Evde: 16-9
Deplasmanda: 14-6
Hücum-Savunma Ratingleri: 111.6-108.1
Dallas mağlubiyeti öncesi üst üste 11 maç kazanarak organizasyon rekorunu kıran ekipte neredeyse her şey yolunda gidiyor. Ja Morant’in iyiden iyiye bir süper yıldız oyuncu seviyesine yaklaşması, Desmond Bane’in beklentileri aşarak rolünün yıldızı bir oyuncuya dönüşmesi, Jaren Jackson Jr.’ın potansiyelini istikrarlı şekilde sahaya yansıtması ve daha birçok verimli NBA oyuncusunun bulunduğu geniş rotasyonu düşünülünce Memphis’in normal sezonun geri kalanında da sıkıntı yaşaması zor gözüküyor. Ancak playoff tecrübesi az olan bu genç ve dinamik kadronun iş o noktaya gelince nasıl reaksiyon vereceğini kestirmek şu an için güç.
Derece: 31-12
Evde: 18-3
Deplasmanda: 13-9
Hücum-Savunma Ratingleri: 110.5-102.6
Şu ana kadar savunma verimliliğinde lig lideri konumunda bulunan Warriors, bunu büyük oranda Draymond Green’e borçlu. Klay Thompson’ın uzun aradan sonra sahalara dönüşü takımı mutlu etse de Green’in sakatlığı da bir o kadar korkuttu. Yıldız oyuncunun forma giymediği 4 maçın 3’ünden mağlup ayrılan Warriors’ta süre kısıtlamasıyla oynayan Klay’in takıma bir an önce ayak uydurması ve Green’in yokluğunun olabilecek en az hasarla atlatılması en büyük hedef olmalı. Neyse ki Curry’nin de form düşüklüğü yaşadığı bu dönemde takım 7 maç üst üste ev sahipliği yapacak ve sıradaki 11 maçının sadece 3’ü galibiyet yüzdesi %50’nin üstünde takımlarla.