by Vladimir Stankovic / Çeviri: M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 16 Temmuz 2020 tarihinde EuroLeague.net‘te yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Avrupa Basketbolu’nun 101 Büyük Oyuncusu. 2018 yılında EuroLeague Basketball tarafından sınırlı sayıda yayımlanan bir koleksiyon, Eski Kıta’da basketbolun bugünkü seviyeye gelmesinde rol oynayan isimleri onurlandırıyor. Bu büyük isimlerin birçoğunu 1969 yılından itibaren yazmaya başlayan yazar Vladimir Stankovic, efsanelerin kişisel hikayelerini anlatıyor ve Avrupa basketbolunun köklerinin, başka hiçbir yerde olmayan bir takım dinamiği yaratarak burada dünyanın her yerinden sporcu ile beslendiğini ve çok uzun olduğunu gösteiyor. O, kitabı kaleme aldığı dönemde emekli olmuş ve kendilerinden sonra gelen birçoklarını etkilemiş oyuncuları konu alıyor. Dileriz keyif alırsınız!
Bob McAdoo – NBA ve EuroLeague şampiyonu
Jiri Zidek Jr. gibi NCAA ve EuroLeague şampiyonluğu yaşamış oyuncular var. Zan Tabak, Toni Kukoc ve Manu Ginobili gibi önce EuroLeague şampiyonluğu, daha sonra NBA şampiyonluğu yaşamış oyuncular da var fakat önce NBA, sonra EuroLeague şampiyonluğu yaşayan Bob McAdoo gibi başka hiçbir oyuncuyu hatırlayamıyorum.
Greensboro, North Carolina’da 25 Eylül 1951 tarihinde doğan McAdoo, Indiana’daki Vincennes Junior College’a başladı ve burada 1969-1971 yılları arasında oynadı. Daha sonrasında University of North Carolina’ya geçti ve 1971-72 sezonunda takımını, NCAA Final Four’da üçüncülüğe taşıdı. 19.5 sayı ve 10.5 ribaund ortalamaları ile tamamladığı bu harika sezon, McAdoo’yu en çok istenen oyunculardan biri yaptı. 10 Nisan 1972 düzenlenen draftta Buffalo Braves, McAdoo’yu ikinci sıradan seçti.
Üst üste üç sayı krallığı
McAdoo, 1972-73 sezonunda 18.0 sayı ve 9.1 ribaund ortalamaları ile NBA Yılın Çaylağı oldu. İkinci sezonunda ise double-double ortalama yakalarken 30.6 sayı ve 15.1 ribaund ortalamaları ile ligde sayı kralı oldu. O dönemden bu yana hiçbir oyuncu, bir sezonda 30+ sayı ve 15+ ribaund ortalamaları yakalayamadı. %54,7 ile saha içi isabet oranı yakaladı. Elbette All-Star seçildi ve bunu daha sonra dört kez daha yaptı. 1974-75 sezonu sonrasında McAdoo, MVP seçildi ve 34,5 sayı ortalaması ile bir kez daha sayı kralı olurken 14,1 ribaund ve 2,1 blok ortalamaları da yakaladı. Ayrıca %51,2 saha içi, %80,5 serbest atış isabet oranları yakaladı. O yıl, All-Star maçı için en çok oy alan oyuncu oldu. 1975-76 sezonunda Buffalo’da 31,1 sayı ortalaması ile üst üste üçüncü kez sayı kralı oldu.
Braves kariyeri sonrasında 1976-1979 yılları arasında New York Knicks‘te oynadı. Ardından 1979’da kısa bir süre Boston Celtics‘te oynadıktan sonra 1981’e kadar Detroit Pistons‘a katıldı. 1981’de kısa süreli New Jersey Nets deneyimi yaşadı ve dört yıl boyunca Los Angeles Lakers‘ta oynadıktan sonra 1986’da Philadelphia 76ers‘ta forma giydi. Lakers‘ta Magic Johnson, Kareem Abdul-Jabbar ve James Worthy’li harika kadronun parçası oldu. Birlikte 1982 ve 1985’te NBA şampiyonlukları yaşadılar. McAdoo’nun muazzam NBA kariyeri toplamda 18.887 sayı (maç başına 22.1 sayı), 8.048 ribaund (maç başına 8.4 ribaund) ve 1.147 blok (maç başına 1.5 blok) ile tamamlandı.
1986 yazında o dönem Dan Peterson tarafından çalıştırılan Tracer Milano ile anlaştığında neredeyse 35 yaşındaydı ve birçokları, üst düzeyde oynayıp oynayamayacağı konusunda şüpheliydi. Sezon başlangıcı, şüpheleri doğru çıkardı. 30 Ekim 1986 günü Tracer, Selanik’te Aris karşısında 98-67 kaybetti. Nikos Galis, 44 sayı ile rakibini parçalayan isim oldu. Aris, daha devre arasında 60-34 öndeydi. Maçın rövanşında ise 6 Kasım’da Avrupa basketbol organizasyonlarındaki en büyük geri dönüşlerden biri yaşandı. Tracer, maçı 83-49 kazanıp seriyi de aldı. Durgun bir ilk yarının ardından McAdoo, maçı 21 sayı ve 9 ribaund ile tamamladı. Karşılaşmanın ardından McAdoo, koçuna kariyerinin en yoğun maçını yaşadığını söyledi.
İtalya’da ikinci bahar
Bu mucizenin ardından Tracer Milano, EuroLeague finaline yürüyüp kazandı. 2 Nisan 1987’de Lozan’da oynanan finaldeki rakip, Maccabi Tel Aviv‘di. Tracer, 71-69 kazandı ve McAdoo, 21 sayı ile takımının en skorer ikinci oyuncusu oldu. İlk sırada 23 sayı ile Roberto Premier vardı. McAdoo 9 ribaund ile takımında en çok ribaund alan oyuncu oldu. Milano ekibi, 21 yıl sonra Avrupa şampiyonluğuna uzanıyordu.
Ertesi yıl Franco Casalini baş antrenörlük görevine getirilirken Tracer, modern dönemin ilk Final Four’unda zaferi tekrar etti. (1966 ve 1967 yıllarında iki Final Four denemesi yapılmış ve bunları sırasıyla Milano ve Real Madrid kazanmıştı.) Sekiz takımlı ve rövanşlı turun ardından Vlade Divac, Sasha Djordjevic, Zarko Paspalj ve Zeljko Obradovic‘li Partizan, Ghent’teki Final Four’a 10 galibiyet ve 4 mağlubiyet ile lider olarak gitti. Galis ve Panagiotis Giannakis ile Aris, dokuz galibiyet alarak ikinciliği Tracer Milano’dan averajla aldı. Mike D’Antoni, Dino Meneghin, Rickey brown, Premier ve McAdoo’lu kadrosu ile Milano’yu Miki Berkowitz, Doron Jamchy, Kevin Magee ve Ken Barlow’lu kadrosuyla sekiz galibiyet alan Maccabi Tel Aviv takip etti. Yarı finalde Maccabi, Partizan’ı 97-82 mağlup etti. Tracer ise Aris karşısında aynı skorla kazandı. Büyük finalde McAdoo, muhteşem bir performansla 25 sayı ve 12 ribaund üretip Tracer’i Maccabi karşısında bir zafere daha taşıdı.
McAdoo, 1990’a kadar Milano’da oynadı. Sonraki iki yılda Forli forması giyerken 31,7 sayı ve 9,6 ribaund ortalamaları yakaladı. Teamsystem Fabriano ile 1992-93 sezonunda 42 yaşında kariyerini noktaladı. İtalya’da geçirdiği yedi sezonda 201 maça çıkarken 5.427 sayı attı ve maç başına 9 ribaund aldı. İtalya Ligi’ni iki kez, İtalya Kupası’nı bir kez, Kıtalararası Kupa’yı da bir kez kazanmayı başardı ve hepsini Milano formasıyla yaptı.
Bob McAdoo, çok uzun bir oyuncu değildi. 2,06’lık boyu ile bir pivottan çok uzun forvetti. Bazen de dış şutlar da dahil olmak üzere şut tehdidi sayesinde kısa forvet olarak oynuyordu. Aynı zamanda harika bir ribaundcuydu ve o zamana kadar görülmemiş yetenekler sergiliyordu.
NBA’deki birçok kişi, ligin 50. yılında McAdoo’nun gelmiş geçmiş en büyük 50 oyuncu arasında gösterilmemesinin ona yapılmış bir haksızlık olduğunu düşündü. 2000 yılında Naismith Memorial Basketball Şöhretler Müzesi’ne girdi. 2008 yılında Avrupa kupalarının 50. yılı kutlanırken Euroleague Basketball, onu Eski Kıta’daki basketbola en çok katkı sağlayan 35 oyuncu arasında gösterdi. McAdoo, bununla ilgili şunları söyledi:
“Burada olmak muhteşem bir onur. Duyduğum zaman sandalyemden sıçradım çünkü İtalya’da muhteşem vakit geçirmiştim. İşin aslı İtalya’da geçirdiğim dönemi, muhtemelen NBA’deki 14 yılımdan daha çok sevdim. Benim için büyük bir onur ve burada olmaktan ötürü gurur duyuyorum. Maccabi Tel Aviv ile oynadığımız iki final maçını hatırlıyorum da çok zor maçlardı. Avrupa basketbolu, benim oynadığım dönemden bu yana muazzam bir evrim geçirdi. Örneğin son Olimpiyat oyunlarına baktığınız zaman İtalya milli takımı, gümüş madalyayı aldı. Birçok Avrupalı oyuncu, NBA’de büyük katkılar veriyorlar.
McAdoo, daha sonraları yardımcı antrenör olarak Miami Heat ile 2006, 2012 ve 2013 yıllarında üç NBA şampiyonluğu daha kazandı. Bu görevi, 18 yıl boyunca sürdürdü.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!