by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
7DAYS EuroCup heyecanı, bu sezonda da geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi tüm hızıyla devam ediyor.
Organizasyonda bulunan takımlar Turkish Airlines EuroLeague bileti alabilmek için ortaya nefes kesen mücadeleler koyuyor, bu ekiplerdeki bazı oyuncular ise göstermiş oldukları performanslarla ön plana çıkıyorlar.
Eurohoops Fırın, bu sezon 7DAYS EuroCup’ta göstermiş oldukları performanslarla ön plana çıkarak kariyerlerinde bir sıçramaya yol açabilecek 10 oyuncuyu mercek altına alıyor.
Listemizde kariyerlerinin en formda dönemini geçiren oyuncuların yanı sıra bir dönem üst seviyelere çıkmış olsalar da sonrasında orada tutunamayan, fakat bu sene yeniden parlamayı başaran oyuncular da bulunuyor.
Eğer siz değerli okuyucularımız da hazırsanız, sıralamamıza başlayabiliriz.
Johnathan Motley – Lokomotiv Kuban
Dürüst olmak gerekirse bu listenin başına ilk olarak kimin yazılması gerektiği konusu pek de tartışmaya açık bir durum değildi. Johnathan Motley, bu sezon Rus ekibinin formasıyla sergilediği performansla tam anlamıyla EuroCup’ı domine ediyor.
Lokomotiv Kuban, organizasyonun en iddialı kadrolarından birine sahip ve bu durumun hakkını da şu ana kadar gayet verdiklerini söyleyebiliriz. EuroLeague bileti iddiasıyla kurulan bu kaliteli ekipte ABD’li uzun Motley, yeni takımıyla parkeye adım attığı ilk günden itibaren adeta “Ben bu seviye için fazlayım” diye bağırıyor.
Bu sezon kariyerinde ilk defa Avrupa basketboluna adım atan 26 yaşındaki uzun, oyunun hücum kısmında adeta durdurulamaz bir görüntü sergiliyor. Çember etrafındaki dominasyonunun yanı sıra Motley; orta mesafe şutuyla, belli bir seviyedeki dış şut tehdidiyle ve bir uzuna göre ortalama üstü pasörlüğüyle rakip savunmacıları adeta domine ediyor.
Çıktığı 9 karşılaşmada 21.2 sayı ve 7.0 ribaund ortalamalarıyla oynayan oyuncuya şimdiden ilginin oldukça arttığını söyleyebilmemiz mümkün. Johnathan Motley’i gelecek sezon çok daha üst seviye bir ekipte izlememiz de bu doğrultuda oldukça büyük bir ihtimal gibi gözüküyor.
Alen Smailagic – Partizan
Partizan, yeni sezon için efsanevi koç Zeljko Obradovic‘le anlaşıldığını duyurduğunda haliyle kamuoyunda beklentiler fazlasıyla artmıştı. Koç Obradovic‘in yanı sıra oldukça önemli hamlelerle yeni sezona giren siyah beyazlılarda genç ve yetenekli uzun Alen Smailagic’in kadroya eklenmesi dikkat çekiyordu.
Partizan’ın sezonu her ne kadar tam olarak beklentiler ışığında ilerlemese de Alen Smailagic, hem zaman zaman ortaya koyduğu önemli performanslarla hem de koç Obradovic’in hücum sistemindeki büyük rolüyle kendisinden beklenenleri şu ana kadar karşıladı denilebilir.
Yeni formasıyla bu sezon 10.4 sayı ve 5.6 ribaund ortalamalarıyla mücadele eden genç yetenek; oyun zekası, üçlük tehdidi, pasörlüğü ve yüzü dönük çembere atak edebilme becerileriyle gelecekte adından çok daha fazla söz ettirecek gibi duruyor.
Elbette yazın kurulan yeni Partizan yapılanmasında mutlak hedef EuroLeague biletini almak ve Alen Smailagic de siyah beyazlılarla Avrupa’nın dev sahnesinde kendisini göstermeyi hedefliyor. Eğer olur da bu hedef gerçekleşmezse dahi 21 yaşındaki uzun, adından farklı formalarla uzun yıllar söz ettirecektir.
Caleb Homesley – Hamburg Towers
Sezonun şu noktasına kadar Hamburg Towers’ta her ne kadar işler pek de yolunda gitmiyor olsa da koç Pedro Calles’in ekibi, özellikle sahalarında oynadıkları karşılaşmalarda hücum tarafında izleyenlere sundukları keyifli basketbolla öne çıkmayı başardılar.
ABD’li oyuncu Caleb Homesley, koçunun oluşturduğu bu yapının hücumdaki mutlak sürükleyicisi konumunda. Avrupa basketbolundaki ilk sezonunu geçiren 25 yaşındaki oyuncu, ortaya koyduğu komple skorer görüntüsüyle adından fazlasıyla söz ettirmeye devam ediyor.
Bu sezon 20.7 sayı ve 4.3 asist ortalamalarıyla mücadele eden başarılı kısa; hem çembere gidebilmesi, hem oldukça yüksek dış şut yüzdesi (%44), hem de tepeden ve forvetten ikili oyun yönetebilmesiyle koç Pedro Calles’in kendisine sağladığı konfor alanında yıldızlaşmayı başardı.
Hamburg Towers için sezonun kalan kısmı ne gösterecek elbette bilinmez, yine de Caleb Homesley bu performansını sene sonun kadar sürdürdüğü sürece Avrupa’nın iddialı ekiplerinin gözünden kaçmayacaktır.
Alessandro Pajola – Virtus Bologna
Geçtiğimiz sezon kaliteli kadroya ve mutlak başarı beklentisine rağmen hayal kırıklığı yaratan Virtus Bologna, yeni sezona koç Sergio Scariolo’yla ve yeni iddialı hamlelerle başladı. Oyun kurucu Nico Mannion’ın yaşadığı talihsiz hastalığın ardından genç yetenek Alessandro Pajola, artan sürelerinin hakkını verdi.
Takımın ana oyun kurucusu Milos Teodosic’in de sakatlığının ardından 22 yaşındaki oyun kurucu, performansını son dönemlerde iyice arttırmış durumda. Guard pozisyonu için kalıplı fiziği, yüksek oyun zekası, pasörlüğü ve çembere gitme becerisiyle Pajola, takımı EuroLeague hedefi doğrultusunda ilerlerken adından söz ettiriyor.
Genç oyuncu, altyapı günlerinden itibaren İtalyan basketbolunun çok şey beklenen yetenekleri arasındaydı. Eski koçu Sasha Djordjevic’le birlikte oyun kurucu pozisyonunda kullanılmaya başlayan İtalyan oyuncu, bu sezon yeni koçuyla birlikte sürelerini ve parkeye olan etkisini de arttırmış durumda.
22 yaşındaki genç yeteneğin önünde halen uzun bir kariyer var, oyuncuyu yakın vadede Virtus formasıyla veya başka bir ekibin formasıyla EuroLeague sahnesinde izlemek pek de şaşırtıcı olmayacaktır.
Joel Parra – Joventut Badalona
Koç Carles Duran önderliğindeki Joventut Badalona, bu sezon EuroCup’ta adeta ortalığı tozu dumana katıyor! Oldukça köklü bir geçmişe sahip olan güçlü İspanyol temsilcisi, takımca yapmış oldukları neredeyse kusursuz, agresif savunmayla rakiplerine parkeyi dar ediyor.
Ante Tomic, Guillem Vives, Pau Ribas gibi tecrübeli oyuncularla gençleri aynı sayfada buluşturmayı başaran Carles Duran’ın ekibinde 21 yaşındaki Joel Parra, parkede gösterdikleriyle ligin en çok konuşulan genç yetenekleri arasında belki de ilk sırada yer alıyor.
Alt yapısından yetiştiği takımında bu sezon rolünü iyice sağlamlaştıran genç oyuncu, artan rolünün ve sürelerinin hakkını veriyor. 11.7 sayı ortalamasıyla oynayan Parra; üçlük çizgisinin gerisinden yarattığı tehdit, çembere güçlü gidip bitirebilmesi ve kalıplı fiziğinin de avantajıyla kısa beşlerde 4 numara olarak sahada yer alabilmesiyle fark yaratıyor.
Ayrıca takımının kusursuza yakın savunmasının en önemli parçalarından biri olan İspanyol oyuncu, iri fiziğinin ve yüksek savunma bilgisinin de avantajıyla rakip skorerlere zor anlar yaşatabiliyor. Avrupa basketbolunda bu tip forvetlerin sayıca azlığını düşünürsek Joel Parra, yazın transfer pazarının aranan isimlerinden biri olacaktır.
Jasiel Rivero – Valencia
Geçtiğimiz sezon EuroLeague sahnesinde iddialı bir kadroyla yer alan Valencia, playofflara kalamayarak bir nevi hayal kırıklığı yaratmıştı. Bu sezon yoluna EuroCup’ta kaliteli bir kadroyla devam eden İspanyol temsilcisi, geçtiğimiz sezon Basketbol Şampiyonlar Ligi’ni şampiyon tamamlayan San Pablo Burgos‘un yıldız uzunu Jasiel Rivero’yu yazın kadrosuna katarak önemli bir hamle yaptı.
Valencia’nın emektar uzunu Bojan Dublijevic’le birlikte koç Joan Penarroya’nın uzun rotasyonu ikilisini oluşturan Rivero, kelimenin tam anlamıyla komple bir profil. 28 yaşındaki Kübalı hem ikili oyun sonrası devrilerek çember çevresinde sayı bulabiliyor, hem sırtı dönük üretim sağlayabiliyor, hem de dış şutlarda %44 gibi bir uzun için mükemmel denilebilecek üçlük yüzdesiyle mücadele ediyor.
Büyük beklentilerle kurulan İspanyol ekibinin kadrosundan elbette beklentinin ne olduğu çok bariz: EuroLeague bileti! Eğer olur da bu durum gerçekleşmezse Jasiel Rivero, bu prestijli hakka şu anki takımından çok daha önce sahip olabilir.
Justin Cobbs – Buducnost VOLI
Buducnost VOLI, bu sezon oldukça önemli eklemelerle iddialı sayılabilecek bir kadro kurdu. EuroLeague’den Vladimir Micov, D.J Seeley gibi tecrübeli eklemelerle ön plana çıkan Karadağ ekibinde işler şu an için gayet yolunda gidiyor.
Aslında şu an kendisinden bahsetmek üzere olduğum Justin Cobbs, EuroLeague sahnesinde uzun zaman önce olsa da yer almış bir isim. Daha önce ülkemizde de forma giymiş olan Karadağ’lı oyuncu, dev sahnedeki vasat görüntüsünün ardından elit seviyeden uzaklaşmıştı.
O dönemler güçlü fiziğine ve atletik becerilerine rağmen üçlük çizgisinin gerisinden yaşadığı sorunlar sebebiyle gözden düşen Cobbs, bu sezon tam tamına %48’lik dış şut isabet oranıyla oynuyor. Çembere güçlü gidebilmesinin, ikili oyun yönetebilme becerilerinin ve üst düzey savunmasının yanına dış şut tehditini de ekleyebilen 30 yaşındaki oyuncu, ligin en gözde oyun kurucularından biri durumunda.
Elbette Justin Cobbs’ın yaşı pek de genç değil, oyununda şu saatten sonra bazı yönleri geliştirmesi de pek mümkün gözükmüyor. Yine de Avrupa’da oyuncu havuzunun gün geçtikçe daha da daraldığını düşünürsek Karadağ’lı oyun kurucuyu daha üst seviyelerde görmek pek de şaşırtıcı olmayacaktır.
Codi Miller-McIntyre – MoraBanc Andorra
Bu sezon İspanya Ligi’nde hayal kırıklığı yaratan MoraBanc Andorra, EuroCup’taki iddiasını ise ortaya konulan dalgalı performanslara rağmen sürdürüyor. Koç David Eudal’in ekibinde Codi Miller-McIntyre, yazın katıldığı yeni takımında parkede sunduklarıyla fark yaratan isimlerin başında geliyor.
Bu seviyelere pek de yabancı olmayan ABD’li oyun kurucu, belki de kariyerinin en formda dönemini geçiriyor. Özellikle ikili oyunlarda yarattığı önemli tehditle parkede fark yaratabilen McIntyre, bu tip aksiyonların ardından üçlük tehdidi yaratabilmesi, topla içeri penetre edebilmesi ve üst düzey pasör becerileriyle savunulması oldukça zor bir oyun kurucu profili çiziyor.
Sahada yer aldığı 11 karşılaşmada 14.5 sayı ve 7.2 asist gibi dikkat çekici ortalamalarla mücadele eden 27 yaşındaki oyuncu, verimli üçlük yüzdesiyle de adından söz ettirmeyi başarıyor. Avrupa basketbolunun gün geçtikçe daha da fazla daralan oyun kurucu havuzunda Codi Miller-McIntyre’ı gelecek sezon iddialı ekiplerinin birinin kadrosunda görmek, pek de büyük bir sürpriz niteliği taşımayacaktır.