Robert Parish: 3 Kez NBA’e Seçilmekten En Çok Maça Çıkan Oyunculuğa!

23/Şub/22 09:13 Ekim 22, 2024

Bugra Uzar

23/Şub/22 09:13

Eurohoops.net
robrert_parish_celtics

Sayılmayan rekorlar, 3 kez lige seçilmek ve NBA tarihine geçmek… Eurohoops Çeviri, Robert Parish’in sıra dışı hayatını sizler için çevirdi.

By Titan Frey– Çeviri: Buğra Uzar / buzar@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı Fadeaway World’te yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

Boston Celtics, NBA tarihinin en büyük takımlarından birisi. Kazandıkları 17 şampiyonlukla ezeli rakipleri Los Angeles Lakers ile birlikte bu alanda ligin zirvesinde yer alıyorlar. Celtics‘le Lakers arasındaki rekabet, 1980’li yıllarda zirveye ulaşmıştı. Bu iki takım üç kez NBA finallerinde karşı karşıya gelirken 2 kez Los Angeles ekibi şampiyonluğa uzanmıştı.

Herkes Magic Johnson, Larry Bird, Kareem Abdul-Jabbar ve Kevin McHale’i hatırlar. Peki Celtics’in sessiz uzununu hatırlayanınız var mı?

Celtics’in o zamanki pivotu Robert Parish’ti. Sessiz bir oyuncu olabilirdi ama eğer o boyalı alanı kontrol etmeseydi Celtics muhtemelen 1980’lerdeki başarılarını elde edemeyebilirdi.

Robert Parish, 30 Ağustos 1953 yılında Louisiana’daki Shreveport’ta dünyaya geldi. Parish, yedinci sınıfa geçtiğinde boyu 1.98 metre olmuştu bile. Bu da lisedeki basketbol koçunun dikkatini çekti. Parish’e basketbol oynamakla ilgilenip ilgilenmediğini sordu ancak ilk başlarda olumlu bir cevap alamadı. Parish; “Büyürken basketbol oynamayı hiç sevmiyordum. Koç Coleman benim evime geldi ve kendi kendime gidene kadar her gün beni antrenmanlara götürdü. Bu konudaki tüm başarı ona ait” diyor.

Parish, ilk gittiği Union Lisesi, ırk ayrımından dolayı kapatıldıktan sonra Woodlawn Lisesine geçti. Parish, 1972 yılında Woodlawn Lisesi’ni Louisiana eyalet şampiyonluğuna taşıdı. Aynı zamanda Amerika’da, Eyalette, Bölgede ve şehirde yılın en iyi takımlarına seçildi. Parish, Louisiana’daki özel bir liberal sanatlar okulu olan Centenary Koleji’ne giderek kolej basketbolunu orada oynadı. Küçük bir okulda forma giymesine rağmen birçok insanın dikkatini çekmeyi başardı.

Kolej Kariyeri

Centenary’deki dört yılı boyunca Parish takımını 87-21’lik dereceye taşıdı. Takımı 14 hafta boyunca AP’nin En iyi 20 takımı listesinde yer aldı. Bu haftaların büyük çoğunluğu 1975-76 sezonunda geldi.

Parish, Centenary kariyeri boyunca 21.6 sayı, 16.9 ribaunt ortalamaları yakaladı. Centenary onun rekorlarını tanıyor olsa da NCAA, Parih’in istatistiklerini kendi rekorlar listesine dahil etmedi. Bunun sebebi ise NCAA’in 1965 yılında “1.6 kuralını” getirmiş olması. Bu da ilk yılındaki oyuncular için akademik uygunluk kurallarını belirliyor.

Parish, Woodlawn Lisesi’nde standardize edilmiş test olmuştu ve bu da NCAA’in kurallarına uymuyordu. Centenary daha sonra onun aldığı puanı güncel formüle denkleyebilecek bir şekilde çevirmişti. Bu olayı bundan önceki iki yılda toplam 12 atlet için daha yapmışlardı. Fakat bunun NCAA kurallarını ihlal ettiği ortaya çıktı. Ancak NCAA, Centenary’nin bu ihlallerini Parish kadroya dahil olana kadar fark etmemişti. Parish’e ve diğer dört basketbol oyuncusuna fazlasıyla yüklendiler. NCAA, Centary’e Parish’in ve diğer oyuncuların yaptıkları testlerin uygunlukları için kullanılamayacağına karar verdiler.

Centenary, oyunculara verdiği bursu geri çekmeyi reddetti ve bu da NCAA’in tarihindeki en ağır cezalardan birini vermesine sebep oldu. Centenary’nin basketbol programı, altı yıl boyunca yasaklılar listesine alındı. Play-off’lara kalmalarının önüne geçildi, aldıkları sonuçlar ve oyuncularının elde ettiği istatistikler de NCAA rekorları kitabına dahil edilmedi.

2018’de NCAA yaptığı açıklamayal Parish’in kırdığı rekorların tanınanacağını ve NCAA’in Rekorlar Kitabında yer alacağını söylediler.

Parish, NCAA’de mücadele ederken 1975 Pan Amerika oyunlarında ABD milli takımı formasını da giydi. NCAA, Parish’in takıma alınmaması yönünde görüş bildirdi ama yine de takımda yer aldı ve oy birliğiyle kaptan seçildi. ABD Milli takımı o turnuvada Parish önderliğinde altın madalya aldı.


NBA Kariyeri

Parish’in rekorları ve başarılarına cezalar verilmiş olsa da yine de NBA’e draft edildi. Üstelik üç kez!

1973 yılında ABA, Özel Durum draftı yaptı. Bu draftta Parish seçildi. 1975 ABA draftında ise San Antonio Spurs bir kez daha Parish’i seçti.

Kolejin ardından NBA draftına giren Parish, draftın sekizinci sırasında Golden State Warriors tarafından seçildi. Parish, o dönem NBA’i ABA’ya tercih etti ki bunun doğru karar olduğu ortaya çıktı. Çünkü ABA ile NBA, 5 Ağustos 1976’da birleşti.

Parish’in Warriors tarafından seçilmesinden iki yıl önce bir şampiyonluk kazandılar. Parish’in Golden State Warriors forması giydiği dört senenin üçünde ise play-off’larda yer alamadılar:

“Takas olana kadar basketbol kariyerimin gerçekten çok kısa olacağını düşünüyordum. Warriors’da aldığım tüm mağlubiyetler ve Warriors’ın çöküşünden suçlanmam buna sebep oluyordu. Bunu anlıyorum çünkü takımın 1976  draftındaki bir numaralı takasıydım ve bu suçlanma yükü omuzlarıma ağır geliyordu. Ama basketbol bireysel bir spor değildir. Bir takım oyundur. Bana göre takımın parçaları birbirine uymuyordu ve herkes kendi kafasında gibiydi. Oyuncular takım yerine kendilerini düşünüyorlardı.”

Parish’in kariyerindeki en iyi şey 9 Haziran 1980’de yaşandı. Boston Celtics draft öncesi bir takas yaptı: İlk sıra seçimini ve ek olarak bir ilk tur seçimini daha Warriors’a gönderirken karşılığında Parish’i ve Warriors’ın ilk tur seçimini yani üçüncü sırayı aldılar.

Celtics bu seçimi Kevin McHale için kullandı ve bununla birlikte Boston Celtics 1980’li yılları domine etmeye başladı. Parish bu takas için şunları söyledi :

“İlk başta çok şaşırdım. Warrior’ın beni arayıp Boston Celtics’e takas olduğumu söyledikten sonra telefonu kapattım ve sevinçten havalara uçtum. Çünkü bana göre hapishaneden tatil evine gidiyordum. Bu benim için bir ödüldü çünkü Boston Celtics tam bir takımdı. Çünkü orada formanın arkasındaki isim için değil, önündeki isim için oynuyordun. Yani ben yeniden doğmuş gibi oldum çünkü benim anlayışım da buydu. Golden State’teki oyuncularla oynarken onlara beraber oynamanın faydalarını ve yararlarını anlatamadım. Onlar bunu ne olursa olsun anlamadılar. Boston Celtics’e takas olmak kariyerimin gidişatını değiştirdi. ”

Parish, kariyerinin gidişatından bahsederken %100 haklıydı. Celtics formasını giydiği 14 yıl boyunca 3 kez (1981, 1984, 1986) şampiyonluk kazandı.

Parish, Bird ve Mchale ile birlikte “Büyük üçlü” olarak biliniyordu ve NBA tarihinin en iyi arka alan ekiplerinden birisiydiler. 1994-95 yılında Celtics’ten ayrılan Parish, iki sezon Charlotte Hornets forması giydi. Alonzo Mourning’in yedeği olarak görev aldı. Parish, kariyerinin son sezonunda, 1996-97 sezonunda, son şampiyon Chicago Bulls‘la sözleşme imzaladı.

Parish o sezon dördüncü şampiyonluğunu kazandı. O sezon efsanevi Michael Jordan’la da bir ağız dalaşına girdi. Parish, CLNS Media’da Cedric Maxwell’in podcastine konuk olduğunda Jordan’la antrenmanda yaşadığı olayı şöyle anlatıyor:

“Antrenmanda maç yapıyorduk. Beş sayılık altı maç yaptık. İlk iki maçın ardından Phil Jackson beni ikinci beşe koydu ki ben sürekli o isimlerle birlikte oynuyordum. Benim adamlarım onlardı. İlk beştekilerin k*çını dört maç üst üste tekmeledik. Michael bundan dolayı alındı. Ben de ona gittim ve ‘Kıçınızı tekmelememiz hoşuna gitti mi?’ diye sordum.”

Bulss’ın diğer oyuncuları Parish’in Jordan’A diklenmesine inanamadılar çünkü onlar buna cesaret edemezlerdi. Parish umursamıyordu. Larry Bird ve daha birçok efsanevi oyuncuyla birlikte oynamıştı. Onun yapısı, yıldızların büyüsüne kapılmasını engelliyordu. Bu yapısı, onun meşhur lakabı olan “Şef’i” almasını sağlamıştı. Celtics’teki takım arkadaşı Cedric Maxwell, One Flew Over the Cuckoo’s Nest filmindeki bir karakterin ardından bu lakabı ona vermişti.

Parish, dövüş sanatları ve yoga yapmasıyla biliniyordu. Bu sayede NBA tarihindeki en büyük maçların bazılarında yer alırken sakinliğini korumuştu. Parish, 21 yılın ardından kariyerini sonlandırdı. Bu, onun lig tarihindeki en uzun ikinci seriye ortak olmasını sağlamıştı. 1,611 normal sezon maçında oynadı ki bu alanda NBA tarihinin zirvesinde yer alıyor. Günün sonunda 80’lerdeki o muhteşem Boston Celtics takımlarına baktığınızda, boyalı alanın ortasında dikilen o sessiz “Şef’i” anmazsanız olmaz.

Parish’in Celtics’teki takım arkadaşları da o olmadan asla başarılı olamayacaklarını söylüyorlar zaten!