by Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net
NBA’de üç sayılık atışların bugünkü kadar önemli olmadığı, Avrupa’lı yıldızların bu kadar yaygınlaşmadığı bir dönemde Sırp bir keskin şutör olarak ligde kendine yer edinmiş Peja Stojakovic’in kariyeri, incelenmeye değer bir kariyer olarak karşımıza çıkıyor.
Gelin hep beraber 2.08 boyundaki kanat oyuncusunun basketbol kariyerine göz atalım.
NBA’e Girmeden Önce
9 Haziran 1977 tarihinde Sırbistan’da dünyaya gelen Peja, henüz 15 yaşındayken profesyonel kariyerine Kızılyıldız ile giriş yaptı. Belgrad ekibiyle çıktığı 39 maçta toplam 113 sayı kaydettikten sonra 16 yaşında Yunanistan’ın yolunu tuttu.
PAOK Thessaloniki ile 5 sene geçiren oyuncu, 1998 Yunanistan Ligi Playoff’larında yarı finalde son 5 senenin şampiyonu Olympiakos’a karşı bulduğu son saniye üçlüğüyle takımının tur atlamasını sağlamıştı. Kulüp, finalde Panathinaikos‘a kaybetmiş olsa da o basket camiada her zaman hatırlanacaktı.
PAOK’taki son senesinde 23.9 sayı – 4.9 ribaund – 2.5 asist ortalamarıyla mücadele eden Peja, 1998-99 sezonu öncesi daha önceden 1996 draft’ında kendisini 14. sıradan seçen Sacramento Kings‘e katıldı ve NBA kariyeri başlamış oldu.
NBA ve Milli Takım Kariyeri
Kings macerasının ilk 2 senesinde çok şans bulamayan Peja, 3. yılında bir patlama sezonu yaşadı ve 20.4 sayı – 5.8 ribaund ortalamaları tutturdu. O sezon görev aldığı 75 maçın 75’ine de ilk 5 başlayan oyuncu yay gerisinden de %40 ile isabet buldu. Peja o sezon En Çok Gelişme Gösteren Oyuncu ödülü oylamasında 2. oldu.
2001-02 ve 2002-03 sezonlarında NBA’de All-Star seçilen Sırp oyuncu bu iki sezonda da Üçlük Yarışması’nı kazanmayı bildi. Uluslarası bir oyuncu ilk defa All-Star’da düzenlenen yarışmalardan birinin galibi oluyordu.
2003-04 sezonunda kariyerinin en yüksek sayı ortalamasını tutturdu (24.2 sayı) ve 3. kez All-Star mücadelesinde yer aldı. MVP oylamasını 4. bitirdi ve All-NBA 2. takımına seçildi. Ayrıca o sene serbest atış yüzdesi kategorisinde %93 ile ligin lideri olurken, 240 üçlükle yayın gerisinden en fazla isabet bulan oyuncu da yine kendisiydi.
3 yıllık bu süreçte kariyerinin zirvesini yaşayan oyuncu, %41 gibi ulaşılması zor bir yüzdeyle üçlük isabeti buldu. O 3 senede toplamda 524 üçlük isabeti bularak resmen günümüze bir selam çaktı.
Sacramento’daki son senesinde sakatlıkları sebebiyle 16 maç kaçırmasına rağmen 20.1 sayı ortalaması tutturan Peja, Ron Artest karşılığında Indiana Pacers‘a takaslandı. 2005-06 sezonunun playoff’larında ilk turun 4 maçını da kaçırdı, Pacers bu 4 maçı da kaybetti ve şampiyonluğa giden yol erken kapanmış oldu.
O yaz Pacers ile yeniden imzalasa da ardından o zamanki adıyla New Orleans/Oklahoma City Hornets‘a takaslandı. Charlotte Bobcats’a karşı attığı 42 sayıyla kariyer rekorunu kırarken aynı zamanda NBA tarihinde takımının bulduğu ilk 20 sayının 20’sini birden atan ilk oyuncu olarak kayıtlara geçti.
20 Kasım 2010’da Toronto Raptors‘a takaslanan Sırp oyuncu, sadece 2 maç forma giyebildiği takım tarafından serbest bırakıldı ve sol dizindeki sakatlık sebebiyle 26 maç kaçırdı. Sadece 2 gün sonra Dallas Mavericks ile imzalaması ise belki de kariyerindeki en önemli hamle olacaktı.
O sezon Dallas Mavericks, Dirk Nowitzki önderliğinde son şampiyon Los Angeles Lakers dahil birçok iddialı ekibi eleyerek finale ulaştı. Finallerde NBA’in yeni yüzü LeBron James’li Miami Heat‘e karşı alınan tarihi zafer, Peja’ya da ilk ve tek yüzüğünü kazandırmış oldu. O sezonun playoff’larında maç başına 7.1 sayı ortalaması tutturan kanat oyuncusu 2 maçta da 20 sayı barajını aştı.
Tüm bunlar yaşanmadan önce ise Peja, milli takımıyla da şampiyonluk yüzü görmüştü. Tecrübeli oyuncu 2001 EuroBasket ve 2002 FIBA Dünya Şampiyonası’nda Yugoslavya’ya önderlik etmiş ve altın madalyaya ulaşmıştı. Ayrıca 2001’deki turnuvada En Değerli Oyuncu ödülüne de layık görülmüştü.