by Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net
2021-22 NBA takas dönemi dün gece sona erdi. Brooklyn Nets ve Philadelphia 76ers arasındaki flaş takasla hatırlanacak süreçte birçok hamle yapıldı.
Indiana Pacers ve Portland Trail Blazers takımda dağılmaya gitti, Cleveland Cavaliers kısa eksiğini çözdü ancak sadece yapılan hamleler değil yapılmayanlar da çok konuşuldu.
İki bölümlük değerlendirme yazılarımızın ikinci bölümünde son günden kaybederek çıkanları inceleyeceğiz.
Sezonu tepetaklak giden Los Angeles Lakers, yazın yaptığı hamlelerin ceremesini çekiyor. Russell Westbrook’un deliciliğini de kaybetmesi sonrası LeBron James ve Anthony Davis’in yanına iyi bir fit olmadığı açıktı. Sezon başından beri bu durumun baş göstermesi de Westbrook eklemesinden memnun olmayanları haklı çıkarır nitelikte.
En son geçtiğimiz gün birçok eksiği bulunan Portland Trail Blazers‘a bile LeBron James ve Anthony Davis sahadayken diş geçiremeyen ekibin kadroda bir değişikliğe gitmesi şarttı.
LeBron James 37 yaşında ve hala üst düzey basketbol oynuyor. Buna rağmen kadronun çok yaşlı ve uyumsuz olması hem hoş bir basketbol izlememizi hem de Lakers’ın şampiyonluk hedeflerini minimize ediyor.
26 galibiyet – 30 mağlubiyet ile Batı Konferansı’nda 9. sırada bulunan Lakers’ın açık bir şampiyonluk adayı olmadığı ortada. Bu tip durumlarda LeBron James takımlarının takas dönemini çok hareketli geçirdiğini hep şahit olmuşuzdur. Ancak sene başında öyle bir kadro kuruldu ki Lakers’ın da takas piyasasında ilgi çekecek parçalarının sayısı neredeyse yok denecek kadar azdı.
Kariyerinin son yıllarını geçiren LeBron’un son bir şampiyonluk daha kazanmak için elinden geleni yaptığı/yapacağı apaçık ortada. Ancak Anthony Davis’in de sakatlıklarla uğraştığı ve form tutamadığı bu sezon, hem Lakers hem de LeBron için bir kabus olma yolunda ilerliyor.
Takım buy-out piyasasında hareketli olmayı deneyecektir. Ama Lakers’ın şu an boş kadro yerinin olmaması, ekleme yapılması için bir oyuncuyla yolların ayrılması gerekecek demek oluyor. Ayrıca zaten lüks vergisi ödeyen Lakers’ın mali yükü de iyice artacak.
Buy-out’tan kadroya katılıp takımın çehresini değiştiren hamle sayılarının bir elin parmağını geçmeyeceğini de unutmamak gerekiyor.
Lakers’ı zorlu günlerin beklediği kesin.
Öncelikle bu kısma Domantas Sabonis’i çok beğendiğimi söyleyerek başlamak istiyorum. Sabonis, ne kadar formsuz bir sezon geçiriyor olsa da De’Aaron Fox ile uyum sağlayacak, takıma katkı verecektir. Özellikle Fox’un biraz zayıf kaldığı hücum yönlendirme işinde Sabonis’in büyük katkılar vereceği açık.,
Ancak Sacramento Kings‘in Fox ile beraber yıllardır yaptığı en iyi draft seçimi Tyrese Haliburton’dı. Haliburton sahadayken hücumun lideri konumundaydı, şut tehditi ve oyun zekası ile de çok fark yaratan bir oyuncuydu. Özellikle 2. senesini geçiren bir oyuncuya göre oyun olgunluğu inanılmaz bir seviyedeydi ve bana soracak olursanız tavanı De’Aaron Fox’tan daha yüksekti.
Bu tarz bir yeteneği draft’ta bulduğunda takımlar artık ellerinden çıkarmamak için binbir takla atarken Kings’in çok önemli bir amaca hizmet etmeyen Sabonis hamlesi için Haliburton’ı bu kadar kolay elinden çıkarması, anlamlandırabildiğim bir şey asla değil.
2018 draft’ının 2. sırası Marvin Bagley de dün 4 takımın dahil olduğu takasla Pistons‘ın yolunu tuttu. Bu, Bagley için yeni bir başlangıç anlamına gelebilir fakat Kings’in Luka Doncic ve Trae Young gibi isimlerin önünden seçtiği oyuncunun NBA’deki sürecini ne kadar kötü yönettiğini de tekrar hatırlamak gerekiyor.
Zaten yıllardır NBA’in en kötü yönetilen takımları arasında sürekli anılan Kings, bu takas döneminde de bizi şaşırtmadı ve elindeki en değerli parçayı kendi elleriyle satmış oldu.