by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde 2021-22 sezonu, oldukça çekişmeli mücadelelere ve heyecan dolu bir kupaya uzanma yarışına sahne oluyor. Ekipler sahada var güçleriyle zafere ulaşmaya çalışırken başantrenörler ise saha kenarından oyuncularını olabilecek en iyi şekilde yönlendirmeye gayret ediyorlar.
Bildiğiniz üzere ligde normal sezon geride kaldı ve Top 16 etabında birbirinden heyecanlı mücadeleler izliyoruz. Bu noktaya kadar bazı çalıştırıcılar kadronun ve bütçenin getirdiği beklentilerin ışığında ortaya harika işler çıkarıyor, bazıları ise koçluk performanslarıyla basketbolseverlerin gözünde hayal kırıklıklarına yol açabiliyorlar.
Biz ise bugün ellerindeki kadronun en iyi şekilde hakkını vererek takımlarını başarı yolunda ilerleten ve beklentilerin çok daha üzerine çıkmayı başarıp, kamuoyunun dikkatini üzerlerine çeken antrenörlere göz atacağız.
Mihai Silvasan – Cluj Napoca
Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde bu sezon birbirinden farklı hikayelere sahip birçok takım yer alıyor. Yine de şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki mütevazi kadrosu ve dar bütçesiyle Koç Mihai Silvasan’ın Cluj Napoca’sı, şu ana kadar biz basketbolseverlere heyecanla ve hevesle takip edebileceğimiz oldukça ilgi çekici bir “underdog” hikayesi susmayı başardı.
Koç Silvasan, yazın Cluj Napoca takımının başantrenörlüğü görevini Avrupa basketbolunun simge isimlerinden biri olan Dusko Vujosevic’ten devraldı. Bu durum elbette pek de tecrübeli sayılmayan genç bir çalıştırıcı için ekstra baskı yüklemiş olsa da 37 yaşındaki koç, şu ana kadar Rumen ekibiyle kelimenin tam anlamıyla harikalar yarattı.
Siyah beyazlı ekip, normal sezonda kimsenin beklemediği bir şekilde G grubunu lider tamamlarken bu önemli başarı sayesinde Play-In oynamak durumunda kalmadan adını direkt olarak Top 16 etabına yazdırmayı başarmıştı. Tarihlerinde ilk kez katıldıkları ligde sergiledikleri bu performans bile büyük başarıyken Koç Silvasan’ın ekibi, Top 16 etabına da 2’de 2 galibiyetle başlayarak ses getirmeye devam etti.
37 yaşındaki Rumen koç, takımın ABD’li oyuncular Elijah Stewart, Patrick Richard ve Brandon Brown’ın etrafına kurmuş olduğu izlemesi keyif veren oyun sistemini Andrija Stipanovic ve Stefan Bircevic gibi tecrübeli parçalarla tamamlayarak başarılı sonuçlara imza atmayı başardı.
Koç Mihai Silvasan ve ekibinin önünde Final Four için halen uzun bir yol var, yine de olur da bu büyük başarıya imza atarlarsa 2021-22 sezonunun en ilgi çekici hikayelerinden birini yazmış olacakları su götürmez bir gerçek.
Ahmet Çakı – TOFAŞ
Türk basketbolu tarihinin en önemli kulüpleri arasında bulunan TOFAŞ, 2021-22 sezonuna da iyi bir kadroyla başlamıştı. Bursa temsilcisi, Yypılan önemli hamlelere rağmen ligde ve Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde bir türlü beklenen istikrarda performanslar ortaya koyamayınca bu durumun faturası Koç Hakan Demir’e kesildi.
Ahmet Çakı, kendi kurmadığı ve sezon öncesi hazırlık döneminde yer almadığı bir kulüpte başantrenörlük görevini devralmış olmasına rağmen şu ana kadar özellikle Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde tam anlamıyla harikalar yaratıyor.
Normal sezonda F grubunu lider tamamlayarak adını direkt olarak Top 16 etabına yazdırmayı başaran Koç Çakı’nın ekibi, bu turda organizasyonun zorlu gruplarından birinde yer almasına rağmen oynadığı 3 karşılaşmayı da kazanmış durumda.
46 yaşındaki çalıştırıcının takımı devralmasının ardından TOFAŞ, özellikle oyunun hücum tarafında izleyenlere keyif veren bir basketbol sahaya yansıtıyor. Berk Uğurlu, Pako Cruz, Kasey Shephard ve Tyler Ennis gibi önemli top yönlendiriciler parkede fark yaratırken Bursa ekibi, hücumda durdurulması oldukça güç bir tablo çizerek Final Four yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Pedro Martinez – BAXI Manresa
60 yaşındaki Pedro Martinez, Avrupa basketbolunun önemli simalarından biri. Daha önce kariyerinde büyük sahnelerde birçok başarılı sonuca imza atmış olan Koç Martinez, 2019 yılından beri görev aldığı takımı BAXI Manresa’yla birlikte Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin en sağlam yapılarından birini ortaya çıkardı.
Normal sezonda temsilcimiz Pınar Karşıyaka’nın da yer aldığı B grubunu neredeyse namağlup şekilde lider tamamlamak üzere olan kırmızı beyazlılar, kendileri açısından formalite niteliği taşıyan Hapoel Jerusalem karşılaşmasını uzatmalarda kaybedince grubu 1 mağlubiyetle tamamlamıştı.
Bu etapta sergiledikleri dominant performansın ardından adlarını direkt olarak Top 16 turuna yazdırmayı başaran Koç Martinez’in öğrencileri, sezon boyunca geniş rotasyonları ve savunulması zor kompleks hücum setleriyle Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin favorileri arasında gösteriliyor.
Top 16 etabının J grubunda mücadele eden İspanyol temsilcisi; ASVEL’den kadroya katılan yetenekli uzun Ismael Bako’nun ikili oyunlar sonrası etkili devrilmeleriyle, Luke Maye’nin 4 numaradan düzenli olarak sağladığı skor katkısıyla ligin belki de en verimli hücum takımı olarak göze çarpıyor.
Pedro Martinez takımları, oynadıkları keyif veren basketbolla ünlüdür. Bu sezon BAXI Manresa, yarı sahada ve geçiş hücumlarında oynadıkları binlerce ufak tefek detay içeren ofansif aksiyonlarla tam anlamıyla bir koç takımı görüntüsü çiziyor. 60 yaşındaki çalıştırıcının ekibini Final Four’da görmek muhtemelen pek de şaşırtıcı olmayacaktır.
John Patrick – MHP Riesen Ludwigsburg
Almanya’nın yalnızca 80.000 kişilik nüfusa sahip ufak bir şehri olan Ludwigsburg, MHP Riesen Ludwigsburg isimli takımıyla yıllardır Alman basketbolunun en öne çıkan şehirleri arasında yer alıyor. 2013 yılından beri bu kısıtlı imkanlara sahip olan kulübün başantrenörü olarak görev alan John Patrick, tamı tamına 9 sezondur olduğu gibi 2021-22 sezonunda da pek geniş olmayan bütçeye rağmen etkileyici işler yapmaya devam ediyor.
Daha önce Royce O’Neale, Kelan Martin, Thomas Walkup, Nick Weiler-Babb, Johannes Thiemann gibi oldukça önemli oyuncuların kariyerlerinde üst seviyelere çıkmasında büyük rol oynayan tecrübeli koç, 2021-22 sezonunda bu durumun bir benzerini takımın ABD’li yıldızı Justin Simon’la gerçekleştirecekmiş gibi gözüküyor.
Hücumda oyuncularına bireysel özgürlük tanımaktan hiç çekinmeyen, yarı sahada ve açık sahada bolca topsuz hareketlilik içeren sete sahip olan 54 yaşındaki çalıştırıcının yine de en büyük alametifarikası kesinlikle oyunun savunma tarafı. Sarı siyahlı ekip, yıllardır olduğu gibi bu sezon da rakiplerine özellikle iç sahada oynadıkları maçlarda zor anlar yaşatıyor.
Oldukça ilgi çekici bir hikayeye sahip olan ve yıllardır kısıtlı imkanlara rağmen büyük işler yapan John Patrick ve Ludwigsburg’u, normal sezonun A grubunda lider tamamlanmasının ardından temsilcimiz Galatasaray NEF’in de bulunduğu Top 16 I grubunda mücadele ediyor.
Koç Patrick ve takımı, eğer olur da tıpkı 2017-18 sezonundaki gibi Final Four’a kalma başarısı gösterirlerse yılın en keyifli hikayelerinden birine imza atmış olacaklardır.
Ronen Ginzburg – Prometey
2018 yılında kurulan ve fazlasıyla genç bir kulüp olan Prometey, geçtiğimiz sene Ukrayna Ligi’ni şampiyon tamamlamalarının ardından 2021-22 sezonunda tarihinde ilk kez Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde mücadele ediyor. Ukrayna gibi basketbolla pek özdeşleşmemiş bir ülkenin neredeyse daha yeni kurulmuş bir takımı olan kırmızı beyazlılar, Ronen Ginzburg önderliğinde şu ana kadar ligde oldukça etkileyici işlere imza atıyorlar.
Normal sezonda A grubunu 3. sırada tamamlayarak Play-In etabına katılmaya hak kazanan Ukrayna temsilcisine ligin gediklilerinden Hapoel Jerusalem karşısında şans tanıyanların sayısı pek fazla değildi. İsrailli koç ve takımı, saha avantajının da ellerinde olmadığı bu dezavantajlı seride beklenmeyeni gerçekleştirdiler ve 3 maçın sonunda adlarını Top 16’ya yazdırdılar.
D’Angelo Harrison, D.J Kennedy, Chris Dowe ve D.J Stephens gibi bu seviyelerde tecrübesi bulunan ABD’li oyuncuların etrafında bir yapı oluşturmayı başaran Koç Ginzburg, kurduğu bu sistemi Avrupa basketbolunun geleneksel tip uzun temsilcilerinden biri olan Miro Bilan’la tamamlayarak hücumda uyumlu bir bütün ortaya çıkarmayı başardı.
Top 16 K grubunda yer alan Ukrayna temsilcisi, oynadığı iki maçı da kazanmış durumda. Elbette sezonun kalan kısmı 58 yaşındaki deneyimli koç ve Ukrayna temsilcisi açısından hiç de kolay olmayacak. Ülkede gittikçe daha da sorunlu bir hal alan siyasi iklim sebebiyle oyunculardan gelen talep doğrultusunda kulüp, 2 haftalığına Çek Cumhuriyeti’ne taşınma kararı aldı.
Kendileri açısından durum pek olumlu gözükmese de Ronen Ginzburg ve Prometey’i, tüm bu olumsuzluklara rağmen bu başarıyı sürdürmeye devam ederlerse oldukça büyüleyici bir iş yapmış olacaklar.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!