by C.J. Holmes / Çeviri: Bahadır Akgün / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 2 Şubat 2022 tarihinde The Athletic‘te yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Dirk Nowitzki, Dallas Mavericks‘in şampiyonluğa uzandığı 2011 sezonunda antrenmanlardan sonra Peja Stojakovic ile birlikte ekstra şut idmanı yapardı. Bu dostane çalışmalar, iki yıldız arasında çoğu zaman bir mücadeleye dönüşürdü.
“Beş ayrı noktadan beşer üçlük denerdik. Yani herkes tur başına 25 üçlük deniyordu ve sonra sıra, karşıdakine geçiyordu” diyor Nowitzki.
Stojakovic’in Sacramento Kings‘deki görkemli günleri artık geride kalmıştı. Nowitzki ise henüz en iyi dönemlerini geçiriyordu.Fakat Stojakovic’in hâlâ biraz enerjisi vardı ve Nowitzki ona meydan okuduğunda elinden gelenin en iyisini yapıyordu.
Bir sabah, antrenmandan sonra iddiayı yükselttiler. Normalde olduğu gibi tek tur oynamak yerine aralarındaki mücadeleyi dört tura, yani 100’er denemeye çıkardılar. Kazanan, en azından o anlığına istediği kadar övünebilecekti. Nowitzki, bekleyeceğiniz üzere kendi turları esnasında iyi şut attı. Fakat o gün, Stojakovic bambaşka bir seviyedeydi.
Nowitzki, Stojakovic’in arka arkaya soktuğu şutları izliyordu. Başı, sabitti. Gözleri, hedefe kilitlenmişti. Ayakları çapraz duruyordu ve sağ kalçası, öne doğruydu. Elleri, topa rahat bir şekilde yayılıyordu, bileği geride kalıyor ve dirseği ise potaya bakıyordu.
Stojakovic, şut için sıçradığında hep aynı noktaya iniyordu. Şut atan elini, şutunun gittiği yönde uzatıyor ve topa doğru dönüşü vermek için bileğini kıvırıyordu. Topu elinden her çıkardığında da arkasından ufak bir boyun kıvrılması geliyordu. Turlar geçti fakat konsantrasyonu hiç dağılmadı. Yoğunluğu da öyle. Adeta ders veriyordu.
“Peja’nın çok hoş bir şut mekaniği yoktu aslında” diyor NBA’de şut antrenörlüğü yapan Chris Matthews. (Kendisi Lethal Shooter olarak da biliniyor.) “Fakat” diye ekliyor, “elit bir şutördü. Şutunuzun nasıl gözüktüğü değil önemli olan. Mesele, şutunuzun ne kadar verimli olduğu. Ne kadar istikrarlı olduğu. Eğer 2.03’lük bir savunmacının üzerinden şutunuzu çıkarabiliyorsanız sola ya da sağa doğru eğilmeniz fark etmez, şutunuzu değiştirmemelisiniz.”
Neticede Stojakovic, Alman yıldızı ezici bir üstünlükle yendi. Nowitzki’nin asla unutmayacağı elit bir şut gösterisi ortaya çıkmıştı.
“Sanırım 95-96 isabet buldu” diyor Nowitzki. “Tüm salon şaşkına dönmüştü. O kadar iyiydi işte, bu kadar kolay şut atıyordu.”
Nowitzki, Steph Curry, Ray Allen, Reggie Miller ve NBA tarihinin diğer büyük şutörleri gibi Stojakovic, karmaşık hareketleri kolay gösteriyordu. Neredeyse hiç çaba sarf etmiyor gibiydi fakat şut atmak, bir sanat türüdür.
Her ikisi de 50-40-90 kulübünün üyeleri olan Nowitzki ve eski Cleveland Cavaliers guardı Mark Price, elit şutör olmak için ne yapılması gerektiğini biliyor. Onlar, üzerlerine düşeni yaptılar. Mücadelelerinin sonuçları, her şeyi anlatıyor.