2021-22 EuroLeague: Her Takımın En İyi Rol Oyuncusu

10/Mar/22 09:22 Mart 10, 2022

Meliksah Bayrav

10/Mar/22 09:22

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, EuroLeague’de arka planda kalmalarına rağmen koçları için vazgeçilmez olan oyuncuları inceliyor.

by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net

Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Turkish Airlines EuroLeague’de normal sezonun sonuna hızla yaklaşılırken playoff yarışı da her geçen hafta daha da fazla kızışıyor. Zaman zaman COVID-19 sebebiyle maç takvimi sekteye uğramış olsa da ligde yer alan takımlar parkeye her adım attıklarında nefes kesen mücadeleler ortaya koydular.

Neredeyse her takımda yıldız oyuncular birbirinden istikrarlı performanslar ortaya koyarak adlarını sıkça duyursalar da işin bir de görünmeyen, görünse bile arka planda kalan kısmı var. Elbette ki her ekip için vazgeçilmez olan, özellikle koçların gözdeleri rol oyuncularından bahsediyoruz.

Basketbol, her ne kadar izleyici gözüyle basit bir spor olarak gözükse de aslında işler pek öyle değil. Bir ekibin sezon genelinde başarılı olabilmesi yüzlerce farklı detaya bağlı ve spot ışıkları pek de üzerlerinde olmayan rol oyuncuları, takımlarının performansında fazlasıyla büyük etkiye sahipler.

Eurohoops Fırın, EuroLeague’de 15 takımın en önemli rol oyuncularını siz değerli okuyucularımız için sıralıyor.

Anadolu Efes – Tibor Pleiss

Son 4 sezondur Anadolu Efes kadrosunda yer alan Tibor Pleiss, son dönemlerinde Sertaç Şanlı‘nın etkileyici çıkışının ardından rotasyondaki sürelerini kaptırmaya başlamıştı.

Geçtiğimiz yaz Sertaç Şanlı‘nın takımdan ayrılmasıyla birlikte Alman uzunun performansı, koç Ergin Ataman için çok daha kritik bir hale geldi.

Takıma bu yaz katılan Filip Petrusev’in de beklentileri karşılamaktan bir hayli uzak olmasının ardından 2.21’lik oyuncu, bu sezon rolünü ve sürelerini geçtiğimiz yıllara nazaran iyice artırmış durumda. Hayli uzun boyuna rağmen kadife bileklere sahip olan Pleiss, özellikle yarattığı keskin dış şut tehdidiyle takımının hücumuna büyük katkı sağlıyor.

Son maçlarda performansını iyiden iyiye artıran Alman uzun, savunma tarafında yarattığı zaaflara rağmen Anadolu Efes hücumunda yeri kolay doldurulamayacak bir konumda. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki Tibor Pleiss’ın verimli performansı, takımının sezonunun kalan kısmı için de belirleyici olacaktır.

Barcelona – Kyle Kuric

Ligin şampiyonluk adayları arasında gösterilen Barcelona, tartışmasız şekilde EuroLeague’in en kaliteli kadrolarından birine sahip. Özellikle uzun rotasyonunda birçok önemli yıldızı bulunduran Barça’da Kyle Kuric, Koçu Sarunas Jasikevicius’un hücum kurgusunda kendisine tam anlamıyla vazgeçilemez bir rol edindi.

Belki de oyunundaki en öne çıkan özelliği olan dış şut tehdidinin yanı sıra deneyimli oyuncu; topsuz hareketlilik üzerinden planlanan perde çıkışı aksiyonlarıyla, top yönlendirme becerisiyle ve en önemlisi uzunlara opsiyon hazırlanırken rakip oyunculara yaptığı topsuz perdelerle takımı için kritik bir konumda.

Eğer olur da Barcelona sezon sonu şampiyonluğa ulaşırsa Kyle Kuric, bu büyük başarıda fazlasıyla önemli bir yere sahip olacaktır.

Real Madrid – Adam Hanga

4 sezon boyunca Barcelona formasını terletmesinin ardından geçtiğimiz yaz Barça’nın ezeli rakibi Real Madrid‘le sözleşme imzalayan Adam Hanga, yeni takımında rolünü ve sürelerini artırdı. Parkede birden çok pozisyonda görev alabilen Hanga, her koçun takımında görmek isteyeceği türden bir profil.

Sezona birçok önemli hamleyle başlayan eflatun-beyazlılarda 32 yaşındaki oyuncu, takımının şu ana kadarki başarısında önemli paya sahip. Rakip kısayla eşleştiği zaman topa agresif baskıyla takımının savunmasını yukarı çekebilen tecrübeli oyuncu, yardım savunmalarındaki verimli performansıyla da kritik bir rol oynuyor.

Hücumdaki defolarına rağmen özellikle atletizmi ve yüksek oyun zekasıyla zaaflarını bir nebze kapatarak etkili olabilen Macar oyuncu, açık sahadaki pas görüşü ve atletik becerileriyle takımına katkı sağlıyor. Adam Hanga, rol oyuncusu ifadesinin tam anlamıyla karşılığını veren türden bir oyuncu.

Olympiakos – Thomas Walkup

walkup

3 sezonluk Zalgiris Kaunas kariyerinde parkeye yansıttığı istikrarlı performansların ardından Thomas Walkup, geçtiğimiz yaz Yunan devi Olympiakos’la sözleşme imzalayarak kariyerinde bir sıçrama gerçekleştirdi.

Litvanya ekibinde geçirdiği süreçte ligin en güvenilir oyun kurucuları arasında anılan ABD’li oyuncu, yeni takımında da önemli bir rol üstleniyor.

Bilindiği üzere kadrosunda Kostas Sloukas gibi ligin en değerli oyun kurucularından birine sahip olan Olympiakos, Yunan yıldızın kenarda olduğu dakikalarda topu sıkça Walkup’ın ellerine teslim ediyor. Bu bölümlerde 29 yaşındaki isim, oyun zekası ve ikili oyun yönetme becerileriyle ön plana çıkarken savunmada da rakip kısalara yaptığı baskıyla fark yaratıyor.

Bu sezon yedek oyun kuruculuk rolü dışında Sloukas‘la aynı anda da sıkça parkede yer alan Thomas Walkup, koçu Georgios Bartzokas’ın vazgeçilmezleri arasında yer almayı başardı.

Olimpia Milano – Devon Hall

Geçtiğimiz sene EuroLeague finaline kalma şansını son topta elinden kaçıran Olimpia Milano, bu sezon kadrosunda ufak çaplı bir değişim yaşadı. Bu kapsamda Brose Bamberg‘le geçirdiği harika sezonun ardından Devon Hall, Ettore Messina’nın ekibine katılan isimlerden biri oldu.

Malcolm Delaney’in sakatlığı, kısa rotasyonuna yapılan diğer eklemeler Troy Daniels ve Jerian Grant’in uyum sorunu derken 26 yaşındaki oyuncu, hücumda ve savunmada sergilediği istikrarlı performansla Koç Messina’nın gözdeleri arasına girdi.

Bu sezon 9.5 sayı ve 2.0 asist ortalamalarıyla mücadele eden Hall, skorerliği ve top yönlendirme becerilerinin yanı sıra hem yardım savunmalarında, hem de topa baskı noktasında öne çıkarak ligin en komple profillerinden biri olmayı başardı.

Ligin en kuvvetli Final Four adayları arasında bulunan Olimpia Milano’nun bu sezonki başarısında ABD’li oyuncunun rolü fazlasıyla büyük.

Fenerbahçe Beko – Devin Booker

Geçtiğimiz yaz Fenerbahçe Beko, Khimki Moskova’dan ayrılan Devin Booker’la sözleşme imzalandığını duyurduğunda bu hamle Avrupa basketbol pazarında kimileri tarafından şüphe ile yaklaşılan bir hamle olmuştu. Oyuncunun büyük savunma zaaflarının yanı sıra Khimki gibi korkunç yönetilen bir organizasyondan gelmesi akıllarda soru işareti yaratıyordu.

Şu an gelinen noktaya baktığımızda Booker’ın akıllardaki soru işaretlerini büyük ölçüde ortadan kaldırdığını görüyoruz. Çember etrafındaki bitiriciliği ve ribaund katkısının yanı sıra ABD’li uzun, kariyerindeki son sezonların aksine yüksek dış şut yüzdesiyle de takımının yarı saha hücumuna büyük katkı sağlıyor.

Koç Sasha Djordjevic’in şu sıralar ağırlıklı olarak 4 numaradan kullanmayı tercih ettiği başarılı uzun, bu sayede savunma zaaflarını da bir miktar törpüleyebiliyor. Özellikle Jan Vesely‘nin sakatlığının ardından performansını iyice yükselten Devin Booker, listemizde yer almayı kesinlikle hak ediyor.

AS Monaco – Alpha Diallo

Geçtiğimiz sezonu EuroCup şampiyonu olarak tamamlayan Monaco, tarihinde ilk kez EuroLeague sahnesinde yer alıyor. Kırmızı-beyazlılarda işler bir ara her ne kadar yolunda gitmiyor gibi gözükse de koç Sasa Obradovic‘in gelişiyle birlikte tablo neredeyse tamamen tersine döndü.

Koç Obradovic‘in gelişinin ardından birçok oyuncuda performans artışı görülürken Alpha Diallo da formunu yukarı çeken isimler arasında yer aldı.

Özellikle son zamanlardaki performansıyla adından bolca söz ettiren Diallo, koçunun sisteminde vazgeçilemez bir noktada yer alıyor. Yardım savunmalarındaki agresifliği ve birden çok pozisyonu savunabilmesinin dışında ABD’li forvet, hücumda da özellikle açık sahayı bulabildiği zaman fazlasıyla etkili olabiliyor.

Bu sezon 9.4 sayı ve 4.5 ribaund gibi önemli istatistiklerle mücadele eden Alpha Diallo, takımının en kritik parçalarından biri.

Kızılyıldız – Nikola Ivanovic

Dört sezonluk Buducnost VOLI kariyerinin ardından geçtiğimiz yaz Kızılyıldız kadrosuna katılan Nikola Ivanovic, kırmızı-beyazlıların mütevazı kadrosunda önemli performanslara imza atıyor.

Ağırlıklı olarak takımın ana oyun kurucusu Nate Wolters’ın yedeği rolünde süre bulan Karadağlı oyun kurucu, özellikle benchten oyuna dahil olduğu zaman parkeye getirdiği enerjiyle maçtaki tempoyu takımının lehine çevirmeyi başarabiliyor.

Çevikliğiyle, yüksek oyun zekasıyla ve pasörlüğüyle ikili oyunlarda rakip savunmacılar için önemli bir tehdit olan Ivanovic, dış atışlarda da devamlı bir istikrara sahip olmasa da gününde olduğu zaman fark yaratabiliyor.

Maç başına 16 dakika süre alan 28 yaşındaki oyun kurucu, kısıtlı sürelerine rağmen 8.0 sayı ve 2.8 asist gibi önemli ortalamalara sahip. Tek oyun kurucu oynamasının yanı sıra koçu Dejan Radonjic çift kısaya döndüğü zamanlarda da parkede etki yaratabilen Nikola Ivanovic, takımı için büyük öneme sahip.

Bayern Münih – Augustine Rubit

Geride bıraktığımız sezonda ligin en değerli performanslarından birini sergileyen Jalen Reynolds’ın takımdan ayrılmasının ardından Bayern Münih, başarılı oyuncunun yerini Othello Hunter ve Augustine Rubit gibi iki önemli eklemeyle doldurmaya çalıştı.

Almanya’ya hiç ama hiç yabancı olmayan 32 yaşındaki uzun, Zalgiris günlerindeki etkili performansını Bayern formasıyla da sürdürmeye devam ediyor.

Orta mesafe atışlarda ve üçlüklerde önemli bir tehdit yaratabilen Rubit, 4 numara oynayabilmesinin yanı sıra undersized fiziğine rağmen pivot olarak da süre alabiliyor. Oyuncunun birden çok pozisyonda süre alabilmesi, Koç Andrea Trinchieri’nin elini rahatlatan noktalardan biri.

Bu sezon maç başına 10.4 sayının yanı sıra üçlüklerde de %37’lik bir isabet yüzdesi tutturan Augustine Rubit, Bayern Münih’in playoff yarışını sürdürmesindeki en önemli faktörlerden biri.