By Bahadır Akgün & Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bir basketbol takımının sezon başındaki kuruluşunda bu işin profesyonellerinin göz önüne aldıkları çok fazla kriter olabilir.
Her şeyi bir arada bünyesinde bulunduran bir ekip oluşturmak ise imkansıza yakın. Hele de Turkish Airlines EuroLeague gibi rekabetin çok üst düzeyde olduğu, NBA piyasasıyla rekabetin her geçen gün zorlaştığı bir markette bunu yapmak çoğu zaman çok daha zor oluyor.
Bu sezona baktığımız zaman Real Madrid ve Barcelona gibi İspanya devlerinin EuroLeague’de zirvede hegemonya kurduklarını görüyoruz fakat bu bile onların kusursuz takımlar oldukları anlamına gelmiyor. Real Madrid‘in son dönemde aldığı ağır mağlubiyetler de aslında bu durumun açık ve yakın bir kanıtı.
Peki bu takımların kusursuza yaklaşmaları için ne gerekiyor? Bazen transfer, bazen takım içi kimya, bazen de bambaşka bir çalışma ile bu adımın atılmasına yardımcı olabilir fakat biz bugün yalnızca transfer ile EuroLeague’de bu sezon öne çıkan dokuz takımda* eksik olan parçaları tamamlamaya çalışacağız.
Eurohoops Fırın’ın bir geleneğe dönüşen yazılarından birisiyle daha, hatta en köklülerinden birisiyle karşınızdayız! “Make EuroLeague Great Again!” şiarıyla yola çıkan ekibimiz, bu yazıyı altıncı sezonunda da okuyucularımızla buluşturmaktan ötürü iftihar duyuyor!
*Maalesef Ukrayna’da devam eden savaş durumu nedeniyle Rusya takımları CSKA Moskova, UNICS Kazan ve Zenit St. Petersburg’un maçları ertelendi. EuroLeague’de farklı takımların Rusya takımlarına yönelik boykot çağrısı yapmaları nedeniyle bu üç takımın durumu sezonun kalanı için belirsizliğini koruyor. Hâl böyleyken bizler de bu takımlara maalesef bu sezonki yazımızda yer veremiyoruz. Savaşın bir an önce son bulduğu ve yalnızca basketbol konuştuğumuz günlere kavuşmayı diliyoruz.
Bayern Münih: Nemanja Nedovic
İstatistikleri: 20 maç, 13.1 sayı, 1.9 ribaund, 2.9 ribaund, %50.0 ikilik isabeti, %40.0 üçlük isabeti, %83.3 serbest atış isabeti
Bayern Münih, geçen sezonun dikkat çeken takımlarından biri olmayı başarmıştı. Normal sezonda playofflara kendisini iyi atan Bayern Münih, Olimpia Milano ile oynanan playoff serisinde de seriyi beş maça kadar taşımayı başardı.
Bu sezon başladığında ise Bayern Münih için işler çok daha farklı gözüküyordu. Sezona üst üste dört mağlubiyet ile başlayan Bavyera ekibi, ilk galibiyetini ise ligin dibine demirleyen Zalgiris Kaunas ile deplasmanda oynadığı maçta almıştı. Bayern Münih daha sonrasında da iniş çıkışlı bir grafik çizmeye devam etti fakat farklı aralıklarla bulduğu seriler sayesinde playoff tablosuna çok yaklaştı.
Andrea Trinchieri’nin ekibi, sezon başına kıyasla çok daha iyi durumda ve playoff ihtimali de hiç olmadığı kadar fazla. Öte yandan bu takıma karar verilecek anlarda liderlik edecek, oyun aklı olacak, gerektiğinde de kendi skorunu üretebilecek bir oyuncu ihtiyacı hâlâ seziliyor. Nemanja Nedovic ise bu rol için biçilmiş kaftan gibi.
DeShaun Thomas, Vladimir Lucic gibi tecrübeli ve skorer forvetleri; Othello Hunter ve Leon Radosevic gibi fizikli, tecrübeli uzunları olan Bayern Münih, Nick Weiler-Babb ve Corey Walden gibi etkili kısaların varlığına rağmen Wade Baldwin’in ayrılığı sonrası Baldwin gibi takıma öncülük edecek isme sahip değil.
Nedovic ise dalgalı başladığı sezonda son 11 maçta inanılmaz bir performans grafiği yakaladı. Bu süreçte yalnızca CSKA Moskova karşısında tek haneli skor üreten Sırbistanlı guard, 17.1 sayı, 2.9 ribaund, 3.6 asist ortalamaları yakaladı ve ligin en iyi oyuncularından biri oldu. Öte yandan takımı Panathinaikos ise sonuncu Zalgiris‘in yalnızca bir galibiyet önünde, 16. sırada ve playoff için herhangi bir iddiası mantıksal olarak kalmadı.
Hâl böyleyken tecrübeli guardın Bayern Münih’e geçişi için tüm koşullar olgunlaşmış gibi gözüküyor. Nedovic, özellikle bu sezon gösterdiği şut performansı ile Bayern Münih’in ihtiyaç duyduğu oyun yönlendiriciliğin ve karar vericiliğin yanı sıra bulacağı şutlarla da oyunu rahatlatabilir.
Maccabi Tel Aviv: John Brown
İstatistikler: 25 maç, 10.3 sayı, 4.8 ribaund, 1.2 asist, 2.8 top çalma, %51.0 ikilik isabeti
Bu sezon aradığı istikrarı bir türlü yakalayamayan ve hatta zaman zaman ağır mağlubiyetler de alan Maccabi Tel Aviv, playoff yarışında gerçek bir iddiaya sahip olmak istiyorsa forvette daha sert bir savunmacıya sahip olmak zorunda.
James Nunnally, Derrick Williams ve Angelo Caloiaro gibi forvetlere sahip olan Maccabi Tel Aviv, bu oyuncuların tüm yeteneklerine rağmen savunmadaki aksaklıkları nedeniyle zaman zaman forvetten önemli zaaflar yaşıyor.
Bu sezon top çalma krallığında açık ara lider konumda bulunan John Brown, maç başına 2.8 top çalıyor ve bu durum, Maccabi için aranan savunmacı kanı takıma getirebilir.
John Brown’ın sahip olmadığı dış şut tehdidi ise sezon özelinde ligin en iyi üçlükçüsü Scottie Wilbekin’in yanı sıra James Nunnally gibi keskin bir şutöre sahip olan takımda büyük bir sorun teşkil etmeyecektir diye umuyoruz.
Dahası bu sezon Barcelona ile oynanan iki maçta 20.5 sayı, 4.5 ribaund, 1 asist, 6 top çalma ortalamaları yakalayan John Brown, hayali senaryomuzda sezonun kalan bölümünde olası bir 1-8 eşleşmesinde Maccabi’ye playofflarda Katalan devi karşısında büyük bir avantaj sağlayabilir.
Öte yandan tabii listemizde yer vermediğimiz için bu yazıda olmayacak fakat bu hayali senaryoda UNICS’in de Brown’ın yerini şutör bir forvet ile doldurması önemli olacaktır.
Real Madrid: Shane Larkin
İstatistikleri: 14.8 sayı, 3.1 ribaund, 5.3 asist, 1.4 top çalma, %56.0 ikilik isabeti, %41.4 üçlük isabeti, %93.4 serbest atış isabeti
Başlamadan söyleyelim: Shane Larkin & Real Madrid tercihimizin geçtiğimiz haftalarda gündeme gelen dedikodular ile herhangi bir ilgisi veya bağlantısı bulunmuyor. Bu yazı özelinde yaptığımız bu “hayali” tercih, tamamen bizim “EuroLeague takımları için açıkları ‘ideal’ takviye ile kapatmaya” yönelik tahminlerimizden ileri geliyor.
Dolayısıyla burada Shane Larkin’in isminin Real Madrid ile anılması, taraflar arasında herhangi bir görüşme veya anlaşma olup olmadığına dair bir şey ifade etmiyor. Ayrıca Larkin’in çıkan dedikodularını kesin bir dille reddettiğinin de altını çizelim.
Gelelim şimdi bizim yarattığımız hayali EuroLeague’in gerçeklerine. Real Madrid, Shane Larkin ile ilgileniyor mu bilinmez ama milli yıldızın Madrid devi için çok büyük bir açığı olabilecek en iyi şekilde kapatacağı çok açık. EuroLeague’de Shane Larkin gibi bir silahı istememe lüksüne sahip bir takım yok gibi gözüküyor fakat Real Madrid için Shane Larkin, gerçek anlamda bir biçilmiş kaftan…
Uzun yıllar boyunca Sergio Llull ve Sergio Rodriguez’den Luka Doncic’e, Facu Campazzo’ya kadar guardları konusunda EuroLeague’in en şanslı takımlarından biri olan Real Madrid’de bu sezon ise farklı bir görüntü var. Belki de çok uzun süredir ilk kez EuroLeague’in en üst seviyesinde bir guarda sahip olmayan Real Madrid, Shane Larkin’e sahip olarak bambaşka bir görüntüye kavuşabilir.
Hâlihazırda ligin en iyi takımlarından biri olan Real Madrid, Larkin’in şutörlüğü, deliciliği ve dahası zaman zaman çok üst seviyeye çıkardığı toplu savunması ile durdurulamaz bir seviyeye ulaşabilir.
Yarım kalan 2019-20 sezonu sonrası bir kez daha MVP seviyesine yakın oynamaya başlayan Larkin, bu sezon 50-40-90 şut isabet oranlarını yakaladı ve Real Madrid’in tıkandığı anlarda bireysel yaratıcılığı ile sayısız kilit açabilecek kaliteye sahip…
AS Monaco: Steven Enoch
İstatistikleri: 25 maç, 9.7 sayı, 5.7 ribaund, 0.6 asist, %57.5 ikilik isabeti, %40.0 üçlük isabeti, %79.5 serbest atış isabeti
Baskonia‘nın bu sezon özelinde EuroLeague’de pek de iddiası kalmadı ve Steven Enoch onlar için her ne kadar kilit bir isim olsa da Birleşik Amerikalı oyuncuyu kaybetmek, onların EuroLeague’de kaderini belirleyen bir durum olmayacak.
Öte yandan playoff tablosunun içerisinde yer alsa da yerini sağlamlaştırmak isteyen AS Monaco için Enoch gibi bir oyuncu, çok kritik bir ekleme olabilir. Birleşik Amerikalı oyuncu, henüz 24 yaşında ve kariyerinin ilk EuroLeague sezonu olmasına çok etkili bir performans sergiliyor.
Monaco’da ise Donta Hall ve Donatas Motiejunas gibi etkili iki uzun olmasına rağmen sezonun kalanı için bu ikilinin, bilhassa da Motiejunas’ın büyük bir güven verdiğini söylemek kolay olmayacak. Enoch, maç başına 1.6 üçlük deniyor ve bu yüksek bir sayı değil fakat uzun rotasyonundan hiç şut katkısı alamayan Monaco’da bu bile yeterli olabilir.
Zira Monaco, Mike James gibi üst düzey bir kısaya sahip ve savunmaların ona yoğunlaştığı anlarda Enoch boş kalarak bu boşluğu cezalandırabilecek tehdide sahip. Monaco, playofflarda Real Madrid veya Barcelona ile eşleşecek olursa o tehdit, Walter Tavares ve Brandon Davies gibi ligin en etkili uzun savunmacılarından birini potadan uzaklaştırma konusunda da etkili olabilir.
Enoch, zaman zaman undersized kalıyor olsa da ribaundlar için savaşıyor ve bu sezon maç başına en çok ribaund alan 11. oyuncu konumunda bulunuyor.
Fenerbahçe Beko: Jordan Loyd
İstatistikleri: 23 maç, 13.2 sayı, 4.0 ribaund, 3.9 asist, %50 ikilik isabeti, %35 üçlük isabeti, %84 serbest atış isabeti
EuroLeague’de Rus takımlarıyla oynanan maçların sıralamayı etkilememesi yönünde bir karar verilmesinin ardından temsilcimiz Fenerbahçe Beko, bu durumdan en zararlı çıkan takımlardan biri oldu.
Sarı-lacivertlilerin Zenit, CSKA Moskova ve UNICS Kazan’a karşı aldığı galibiyetler silinirken playoff yarışında da önemli bir darbe alındı. Bu da demek oluyor ki Fenerbahçe’nin takvimde kalan maçları fazlasıyla kritik bir hal aldı.
Koç Sasha Djordjevic’in ekibi, arka arkaya galibiyetlerin geldiği bölümde hücumda pek sorun yaşamıyor gibi gözükse de özellikle yarı saha hücumunda belli başlı sorunları olan bir ekip.
Nando De Colo’nun sakatlıktan istenilen düzeyde dönememesi, Pierria Henry’nin yokluğu derken yarı sahada Marko Guduric‘in omuzlarına olması gerekenden fazla düzeyde yük binebiliyor. Bu noktada Jordan Loyd’un kadroya eklenmesi, Fenerbahçe için belirleyici olabilir.
ABD’li oyuncu hem skorer kimliğiyle, hem yüksek oyun zekasıyla, hem de özellikle forvetten ikili oyun oynama becerisiyle EuroLeague’in en öne çıkan isimlerinden biri konumunda. Savunmada da takımına zaaf yaratmayan Loyd, zaman zaman hücumda zorlama atışlara kalabilen sarı-lacivertliler için tam olarak biçilmiş kaftan.
Barcelona: Will Clyburn
İstatistikleri: 20 maç, 15.0 sayı, 5.2 ribaund, 1.7 asist, %44 ikilik isabeti, %33 üçlük isabeti, %87 serbest atış isabeti
Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki Will Clyburn, halihazırda yaptıklarıyla Avrupa basketbolu tarihinin en değerli oyuncularından biri. Hücumda tam anlamıyla komple bir profil olan yıldız oyuncu, gittiği her takımda büyük etki yapabilecek türden bir yetenek.
EuroLeague’in lideri konumunda bulunan Barcelona, başarılı Koç Sarunas Jasikevicius önderliğinde gösterdiği performansla göz dolduruyor. Yine de bu demek değil ki Barça her şeyiyle kusursuz bir takım.
Bu sezon mükemmele yaklaştıkları bazı maçlar olsa da Barcelona, özellikle yarı saha hücumunda kendi fizikselliklerine yanıt verebilen ekipler karşısında zorluklar yaşayabiliyor.
Nick Calathes ve Rokas Jokubaitis gibi oyun kurucuların dış atış tehditlerinin sınırlı olması, rakiplerin Barça’ya karşı içe gömülebilmesine de yol açıyor. Uzunlardan yeterli katkı alınamadığı maçlarda Sarunas Jasikevicius’un ekibi, üretimde sıkıntılar çekebiliyor.
Tam olarak bu noktada Will Clyburn, Barcelona’nın yaralarıma merhem olabilecek bir isim. Geçiş hücumlarındaki yüksek verimliliğinin yanı sıra ABD’li yıldız; dış atış tehdidiyle, çembere atak etme becerisiyle ve sırtı dönük hücum edebilme yeteneğiyle skorun her türlüsünü bulabilen bir profil.
Şu bir gerçek ki olası bir Will Clyburn-Barcelona evliliği, Barça’nın rakipleri için kabus dolu dakikalar anlamına gelebilir.
Olympiakos: Vladimir Lucic
İstatistikleri: 21 maç, 13.0 sayı, 4.6 ribaund, 1.2 asist, %52 ikilik isabeti, %38 üçlük isabeti, %87 serbest atış isabeti
Son yıllarda ekonomik sıkıntıların da etkisiyle hayal kırıklığı yaratan performanslara imza atan Yunan devi Olympiakos, bu sezon adeta yeniden kendine geldi.
Tyler Dorsey, Thomas Walkup, Moustapha Fall gibi ses getiren eklemelerle yeni sezona giriş yapan Olympiakos, Koç Georgios Bartzokas önderliğinde EuroLeague’in en çok öne çıkan ekipleri arasında yer alıyor.
İlk günden bugüne kadar sert, agresif savunmasıyla öne çıkan kırmızı-beyazlı ekip, hücumda ilk başlarda sıkça farklı varyasyonlarını denedikleri İspanyol pick and roll’larıyla fark yaratabiliyordu.
Zamanla rakiplerin bu aksiyonları iyice ezberlemesiyle hücum verimliliği bir miktar azalan Olympiakos, topun Kostas Sloukas‘ın elinde daha sık kaldığı bir ekip haline geldi. Bu noktada takımın deneyimli isimlerinden Kostas Papanikolau’nun istikrarsız performansı da soru işareti yaratan konulardan biri oldu.
Vladimir Lucic, bu noktada hücumda ve savunmada çizdiği komple profille Yunan devinin sistemine olabilecek en iyi şekilde uyum sağlama potansiyeline sahip. 32 yaşındaki oyuncu, skorer becerilerinin yanı sıra kritik anlarda sorumluluktan kaçmamasıyla da fazlasıyla değerli bir isim.
Partizan’da uzun zaman geçirmiş biri olarak Kızılyıldız’ın ebedi dostu Olympiakos’a uyum sağlaması belki biraz zaman alabilir. Yine de Lucic, bu sorunu da aştığı takdirde kesinlikle takımına seviye atlatabilecek türden bir yetenek.
Olimpia Milano: Jalen Reynolds
İstatistikler: 25 maç, 8.5 sayı, 4.8 ribaund, 1.0 asist, %51 ikilik isabeti, %87 serbest atış isabeti
Geçmişten günümüze Ettore Messina takımlarına baktığımız zaman kendi skorunu yaratabilen uzunların efsane çalıştırıcının sisteminde ne derece büyük bir öneme sahip olduğunu rahatlıkla görebiliriz.
Geçmişte yıllarca Matjas Smodis, David Andersen, Andrea Bargnani, Jorge Garbajosa gibi değerli uzunlarla çalışan Koç Messina, Zach LeDay’in takımdan ayrılmasının ardından bu sezon Nicolo Melli gibi zamanında Avrupa’ya damgasını vurmuş isimlerden biriyle çalışma fırsatı buldu.
Melli, her ne kadar zaman zaman fena performanslar ortaya koymuyor olsa da henüz tam anlamıyla beklentileri karşılayabilmiş değil. Sezon başında Panathinaikos‘tan kadroya katılan Dinos Mitoglou’nun da sakatlığı sebebiyle uzun süre sahalardan uzak kalması, uzun rotasyonunda Ettore Messina’nın elini fazlasıyla zorladı.
Bu noktada kendini geçtiğimiz sene Bayern Münih formasıyla ispatlamış, bu sezon ise Maccabi‘de aradığını bulamayan Jalen Reynolds’ın Olimpia Milano kadrosuna katılması, ligde dengeleri değiştirecek türden bir hamle olabilir.
Çember çevresinde Avrupa basketbolunun en dominant birkaç oyuncusundan biri olan Reynolds, kariyeri ilerledikçe geliştirme fırsatı bulduğu orta mesafeleri ve dış atışlarıyla da rahatlıkla skor üretebilen türden bir uzun.
Şu bir gerçek ki Jalen Reynolds, Ettore Messina’nın sisteminde şu sıralar Maccabi‘deki kaos dolu ortamda gözüktüğünden çok daha değerli bir parça olacaktır.
İstatistikleri: 22 maç, 7.2 sayı, 3.4 ribaund, 1.0 asist, %52 ikilik isabeti, %34 üçlük isabeti, %77 serbest atış isabeti
“I’m Coming Home”
Ülke basketbolunun belki de en ilham verici kariyer hikayelerinden birine sahip olan Sertaç Şanlı, hepimizin bildiği üzere geçtiğimiz sezon Anadolu Efes‘in EuroLeague şampiyonluğuna ulaşmasında büyük pay sahibi olmasının ardından Barcelona’yla sözleşme imzalamıştı.
Sezon başında sakatlıklara ve yaşadığı bazı uyum sorunlarına rağmen çabuk toparlanan Sertaç, arka arkaya başarılı performanslarının ardından koçu Sarunas Jasikevicius’un sisteminde önemli bir role sahip olmayı başardı.
Her ne kadar aşırı dikkat çekici istatistiklere sahip olmasa da milli oyuncu, perimetre gerisinden yarattığı önemli dış şut tehdidiyle Barcelona hücumunun en kritik parçaları arasında yer alıyor.
Anadolu Efes‘te ise Sertaç’ın ayrılığı sonrasında yaşanan sorunlar malumunuz. Takıma yazın katılan potansiyelli uzun Filip Petrusev’den neredeyse hiç katkı alınamaması, kariyerinin sonlarına yaklaşan Bryant Dunston‘ın ve önemli savunma zaaflarına sahip olan Tibor Pleiss’ın belki de planlanandan daha büyük rollere sahip olmalarına yol açtı.
Bu durumun yanı sıra özellikle ikili oyun savunmasında sezon boyunca önemli sorunlar yaşayan Anadolu Efes‘te Sertaç Şanlı’nın takıma dönmesi, hücumda ve savunmada bazı işlerin yeniden eskisi gibi yolunda gitmesini sağlayabilir.
Sertaç halihazırda Barcelona’da yaptıklarıyla koçu Sarunas Jasikevicius için büyük önem taşıyan bir oyuncu. Yine de oyuncunun bu hayali senaryoda yuvaya geri dönüş yapması, temsilcimizin sezonunun kalan kısmı açısından da birçok dengeyi değiştirecektir.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!