by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Geçtiğimiz sene Basketbol Süper Ligi ve Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde yaşanan hayal kırıklığı dolu sürecin ardından yeni sezona flaş hamlelerle ve büyük beklentilerle başlayan Galatasaray NEF, lige etkileyici bir başlangıç yapmıştı.
Normal sezonda arka arkaya gösterilen görkemli performanslarla birlikte Ekrem Memnun’un ekibi, E Grubu’nu 5 galibiyet ve 1 mağlubiyetle lider tamamlayarak adını rahat şekilde Son 16 etabına yazdırmayı başarmıştı.
Takıma yazın dahil olan Devaughn Akoon-Purcell, Melo Trimble ve Dee Bost gibi önemli oyuncular bu süreçte performanslarıyla fark yaratırken Galatasaray, birçokları tarafından Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin en önemli favorileri arasında gösteriliyordu.
Son 16 etabında JDA Dijon, Hapoel Holon ve MHP Riesen Ludwigsburg’la birlikte I grubunda yer alan temsilcimiz, kadro kalitesi bakımından da grubun en iddialı takımı olarak gözüküyordu. Bu duruma rağmen yine de işler pek de beklendiği gibi gitmedi.
Son 16 etabı başlamadan önce sakatlıklar ve arka arkaya gelen COVID-19 vakaları sebebiyle bir arada antrenman yapmakta zorlanan Galatasaray, yaşanan bu durumların etkisini fazlasıyla hissetti.
Grubun ilk maçında iç sahada Nenad Markovic’in JDA Dijon’una yenilerek şok bir başlangıç yapan temsilcimiz, ikinci maçında da deplasmanda İsrail temsilcisi Hapoel Holon’a büyük ölçüde önde götürdüğü karşılaşmanın sonunda mağlup olarak grubun son sırasında yer aldı.
Bu mücadeleden yalnızca iki gün sonra Hapoel Holon’la bu sefer sahasında karşılaşan Galatasaray, ilk yarısını çift haneli farkla önde tamamladığı karşılaşmanın ikinci yarısında fazlasıyla zorlansa da bir şekilde galip gelmesini bildi.
Eurohoops Fırın, Galatasaray NEF’in üç maçlık Son 16 serüvenini mercek altına alıyor