NBA: 2021 Sınıfı Çaylak Raporu – II. Bölüm

14/Mar/22 12:51 Mart 14, 2022

Bilal Baran Yardımcı

14/Mar/22 12:51

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, şu ana kadarki performanslarıyla NBA’de göz dolduran 10 çaylağı sıralıyor…

by Eurohoops Team / info@eurohoops.net

2021 Draft’ı büyük beklentilerle gelen bir sınıf oyuncuya sahne olmuştu. Özellikle ilk 5 sıra seçiminin çok potansiyelli olduğu ve gelecekte NBA’e damga vuran yıldızların yetişeceği belliydi.

19 Ekim’de başlayan NBA sezonunun yarısından fazlası geride kalmışken gelin şu ana kadar ligde performanslarıyla en çok dikkat çeken 10 çaylağı beraber inceleyelim.

 10. Jonathan Kuminga, Golden State Warriors

Konferansın 3. sırasında bulunan Golden State Warriors için Jonathan Kuminga artık sadece takıma oturan bir parça değil, Warriors’ın parlayan oyuncularından biri. Draymond Green’in sakatlığının da etkisiyle artan rolünün altından çok iyi kalkan kanat oyuncu, son 17 maçında ortalama 25.3 dakika süre alarak 15.1 sayı – 4.8 ribaund ortalamaları tutturdu. Kuminga bu süreçte saha içinden %55, yayın gerisinden de %35 ile isabet bulmayı başardı.

Aldığı dakikaların neredeyse yarısını kısa beşin uzunu olarak alan Kuminga; topsuz oyundaki katlarıyla, ikili oyunlar sonrası çember üzerinde oluşturduğu tehditle, hızlı hücumlardaki etkiliğiyle ve hücum ribaundlarına yaptığı baskıyla kendine büyük bir rol edindi.

Çok daha fazla efor sarf ederek oynayan genç oyuncu, an itibarıyla şampiyonluk iddiası olan bir takımın önemli rotasyon oyuncularından biri. Draymond Green’in dönüşünün ardından bile takımda aktif önemli rol alacağı ise kesin.

9. Alperen Şengün, Houston Rockets

2021 NBA Draft’ında 16. sırada Houston Rockets tarafından seçilen temsilcimiz, lige uyum sağlama konusunda beklentileri aştı. Beşiktaş’ta gösterdiği ve iyi olduğu şeyleri aynı şekilde yapan oyuncu, eksik olduğu noktalarda da gelişim gösteriyor.

Pasörlüğü, basketbol zekası ve sırtı dönük oyundaki fundemental’ı ile zaten hücumda fark yaratan Alperen, oyununa işin savunma kısmında da birkaç şey eklemiş gibi gözüküyor.

Hızlı ve fizikli toplu oyuncuları savunma konusunda hala sıkıntı yaşasa da pas kanallarına baskı ve yardım savunması kısmında gelişme gösterdiği bir gerçek.

Alperen’in sezon başından beri en çok sıkıntı yaşadığı konu ise aldığı dakikaların azlığıydı. Temsilcimiz sezon genelinde 19.4 dakika ortalamayla oynuyor. Ancak All-Star arasının ardından çıktığı 9 maçın son 3’ünde ilk 5 başlayan uzun, aldığı dakikaların sayısını 23.1’e çıkardı. İkili oyunlar sonrası etkinliğini de iyice arttıran Alperen, şut menzilini de yay gerisine çıkarabilirse hücum için komple bir paket olacak.

8. Herbert Jones, New Orleans Pelicans

Bir 2. tur seçiminin NBA takımlarında rotasyona girişini, yükselişini ve yer buluşunu izlemek her zaman çok keyiflidir. CJ McCollum’un da eklenmesiyle an itibarıyla Play-In yarışında avantajlı konuma geçen New Orleans Pelicans‘ta Herbert Jones’un oyunun iki yönüne de verdiği katkı bize bu deneyimi sunuyor.

Birkaç pozisyonu savunabilen, topu yere vurabilen ve hücumda gerektiğinde karar verebilen, kazanmak için gereken küçük şeyleri yapmaktan çekinmeyen oyuncu; şampiyon bir takımın tam istediği tarzda bir rol oyuncusu.

Hücumda düzenli şekilde skor katkısı verebilen bir oyuncu olması çok mümkün gözükmese de Jones, basketbol zekası ve oyun motoruyla öne çıkıyor. İstatistik kağıdına yansımayan ancak takıma çok şey katan tonla faydası, onu çok değerli bir oyuncu haline getiriyor.

İşin hücum kısmında kendisine daha ne kadar şey katabileceği onun tavanını belirleyen nokta olacak. Ancak şu anki haliyle de NBA’de değerli bir rol oyuncusu olacağı kesin.

7. Ayo Dosunmu, Chicago Bulls

İkinci tur oyuncular için yukarıda söylediğimiz şeylerin hepsi Ayo Dosunmu için de geçerli. Herkesin beklentilerini aşarak Doğu Konferansı’nın en iddialı takımlarından biri haline gelen Chicago Bulls, bunu aynı zamanda birçok sakatlık problemi yaşarken başardı. Patrick Williams, Zach LaVine, Lonzo Ball, Alex Caruso gibi önemli oyuncular birçok maç kaçırdı. Bulls’un bunlara rağmen üst sıralarda kalmasında ise aslan paylarından biri kesinlikle Ayo Dosunmu’nun.

Son 26 maçın 26’sına da ilk 5 başlayan oyuncu ortalama 36.7 dakika sahada kaldı. Bu durum, sezon ilerledikçe rolünün ne denli arttığını kanıtlar nitelikte. Bu süreçte 11.7 sayı – 3.9 ribaund – 6.1 asist ortalamaları tutturan Dosunmu; saha içinden %54, üçlük çizgisinde ise %39 gibi etkileyici yüzdelerle bunu başarıyor.

Savunmadaki katkısıyla öne çıkan ancak hücumda da gerektiğinde ikincil yönlendirici olarak görev alabilen kısa, oluşturduğu üçlük tehditiyle ve bunları yaparken asla topu eline yapıştırmamasıyla çok değerli bir oyuncu haline geliyor. Bu özellikleri aynı zamanda onu DeMar DeRozan, Zach LaVine gibi oyuncuların yanında oynayabilecek bir oyuncu haline getiriyor.

Dosunmu, bu sezon Bulls takımı için resmen bir tutkal işlevi görüyor ve sezonun ikinci yarısında yaşadığı değişim, herkese daha fazlasının nasıl olacağını merak ettiriyor.