by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde sezonun sonuna doğru hızla yaklaşıyoruz. Son 16 etabının da sona ermesinin ardından ligde kalan 8 takım, Final Four yolunda ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışacaklar.
Adını çeyrek finale yazdırmaya başaran takımlara göz attığımızda sezona favoriler arasında gösterilen ekiplerin yanı sıra büyük sürprize imza atmayı başaran takımları da görüyoruz.
Lenovo Tenerife, BAXI Manresa, Unicaja gibi kaliteli kadroya sahip ekipler herhangi bir sürprize yol açmadan adlarını çeyrek final etabına yazdırdılar. Cluj Napoca, TOFAŞ, Hapoel Holon gibi takımlar ise sezon boyunca beklentilerin fazlasıyla üstüne çıkarak taraftarlarını mutlu ettiler.
Birbirinden heyecanlı maçların oynandığı ve kıran kırana mücadelelerin ortaya çıktığı süreçte birçok farklı yıldız isim de adlarını iyiden iyiye duyurmayı başardı.
Eurohoops Fırın, Basketbol Şampiyonlar Ligi Çeyrek final etabının en parlak sekiz ismini siz değerli okuyucularımızın huzurlarına sunuyor.
U-BT Cluj Napoca – Brandon Brown
Kulüp tarihinde bu sezon ilk kez Basketbol Şampiyonlar Ligi’ne katılma hakkı elde eden Cluj Napoca, Koç Mihai Silvasan önderliğinde mütevazi bütçeye ve tüm tecrübe eksikliklerine rağmen adeta bir peri masalına imza atıyor. ABD’li oyun kurucu Brandon Brown, Romanya temsilcisinde şu ana kadar bu peri masalının ana kahramanı olmayı başardı
Elijah Stewart, Patrick Richard ve Brandon Brown gibi üç etkili top yönlendiriciye sahip olan Koç Silvasan, hücum kurgusunu bu üç oyuncunun etrafına inşa etmiş durumda. Koçunun kendisine sağladığı konfor alanında adeta yıldızlaşan Brown, bu sezon gösterdiği etkileyici performansla takımının başarısında büyük pay sahibi oldu.
1.86’lık boyuna ve ince fiziğine rağmen hızıyla fark yaratabilen ABD’li oyun kurucu, ilk adımının çabukluğu sayesinde de rakip savunmacılara zor anlar yaşatabiliyor. Çembere atak edebilmesinin yanı sıra ikili oyunlarda önemli bir pas tehdidine de sahip olan skorer oyuncu, parkede tam anlamıyla komple bir profil çiziyor.
Saydığımız tüm artılarına rağmen başarılı oyun kurucunun her şeyden öte öne çıkmayı başardığı bir nokta var. Fazlasıyla keskin bir üçlük tehdidine sahip olan skorer oyuncu, bu sezon adeta durdurulamıyor. Maç başına 6 üçlük denemesinde bulunan Brown, yüzde 52 gibi etkileyici bir isabet oranına sahip.
Tüm bu detayları yan yana koyduğumuzda Brandon Brown’ın ne derece özel bir sezon geçirdiği gayet ortada. Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde en değerli oyuncu ödülünün de favorilerinden olan ABD’li oyun kurucu, çeyrek finalde MHP Riesen Ludwigsburg serisi öncesinde takımının en önemli kozu durumunda.
MHP Riesen Ludwigsburg – Justin Simon
Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin gediklilerinden olan MHP Riesen Ludwigsburg, yıllardır olduğu gibi bu sezonda da Koç John Patrick önderliğinde mütevazi bütçeye rağmen fark yaratıyor. Özellikle savunmadaki etkileyici performanslarıyla öne çıkan Almanya temsilcisinde Justin Simon, oyunun her iki tarafında da yaptıklarıyla adından söz ettiriyor.
Yıllardır birçok önemli oyuncuyu parlatarak üst seviyelere çıkarmayı başaran Ludwigsburg, bu sezonda da kaldığı yerden devam ediyor. Avrupa basketbolundaki ilk yılını geçiren Justin Simon, takıma geç dahil olmasına rağmen performansıyla lige damga vurmayı başaran isimlerden biri oldu.
Oyuncuların bolca karar verme özgürlüğüne sahip olduğu, açık sahayı seven ve bireyselliğin ön planda olduğu bir hücum sistemine sahip olan Koç John Patrick’in ekibinde başarılı oyuncu; güçlü fiziğiyle, yüksek atletizmiyle, üstün çembere atak etme becerisiyle ve forvet pozisyonundan sahaya getirdiği ribaund katkısıyla adını duyurmaya devam ediyor.
Açık sahayı bulduğu zaman durdurulması neredeyse imkansız olan ABD’li forvet, yarı sahada da özellikle sağ tarafından çembere atak ettiğinde rakip savunmacılara zor anlar yaşatıyor. Şutunda yaşadığı sorunlara rağmen dominant bir görüntü sergilemeyi sürdüren Justin Simon, çeyrek final etabında koçunun en güvendiği isimlerin başında geliyor.
Lenovo Tenerife – Giorgi Shermadini
Normal sezondaki istikrarsız görüntüsünün ardından adını Son 16 etabına yazdırabilmek için Play-In oynamak durumunda kalan Lenovo Tenerife, bu turda temsilcimiz Pınar Karşıyaka’yı elemeyi başarmıştı. Son 16 etabında adeta vites arttıran İspanyol temsilcisinde Giorgi Shermadini, yıllardır olduğu gibi bu sezonda da takımının en önemli kozlarından biri.
Avrupa basketbolunun en deneyimli uzunlarından biri olan Shermadini, uzun yıllardır neredeyse her türlü kademede şans bulmuş bir isim. İri fiziğiyle ve 2.16’lık uzun boyuyla altyapı günlerinden itibaren kıtamızın tanınan simalarından biri olan Gürcü uzun, özellikle boyalı alanda yarattığı skor tehdidiyle fark yaratıyor.
Koçu Txus Vidorreta’nın hücum sisteminde fazlasıyla önemli bir konumda olan Shermadini; perdelemelerdeki üstün katkısıyla, devrilme konusundaki becerileriyle ve en önemlisi çember çevresindeki dominasyonuyla durdurulması çok güç bir isim.
İkili oyunlarda doğru şekilde devrilerek takımın Sasu Salin, Aaron Doornekamp gibi etkili şutörlerine alan da sağlayabilen 2.16’lık dev uzun, savunmada yavaş ayaklarının yarattığı tüm zaaflara rağmen Koç Vidorreta’nın vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.
TOFAŞ – Tyler Ennis
Bu sezon Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde ve Basketbol Süper Ligi’ndeki dalgalı performansların ardından koç değişikliğine giden TOFAŞ, sezon ortasında takımın başına Ahmet Çakı’yı getirdi. Bu noktadan sonra temsilcimizde işler neredeyse tamamen değişti ve Avrupa’da önemli bir başarı elde edildi.
Tıpkı Koçu Ahmet Çakı gibi takıma sezon ortasında katılan Tyler Ennis, kariyerinin başlarında üstün yetenekleriyle yıldız potansiyeline sahip bir isim olarak görülüyordu. Yaşadığı şanssızlıklar ve sakatlıklar Ennis’in macerasına sekte vururken Kanadalı oyun kurucu, yeni takımında adeta yeniden kendini buldu.
Uyum sürecini belki de olabilecek en çabuk şekilde halleden 27 yaşındaki oyuncu, özellikle kritik anlarda sorumluluk alarak öne çıkmasıyla Bursa temsilcisinde şu ana kadar fark yarattı. Bir oyun kurucuya göre güçlü bir fiziğe ve değerli bir atletizm seviyesine sahip olan Ennis, sahadaki lider karakteriyle de adından söz ettiriyor.
Takımının Son 16 etabından çeyrek finale uzanmasında büyük pay sahibi olan Kanadalı oyun kurucu, takımın en değerli kısalarından Berk Uğurlu’nun sakatlığının da ardından performansını iyice yükseltti. Oyunun her iki tarafında da fark yaratabilen bir isim olan Tyler Ennis, koçu Ahmet Çakı’nın Lenovo Tenerife karşısında en çok güvendiği isimlerden biri olacaktır.
BAXI Manresa – Chima Moneke
Normal sezonda Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin en dominant performanslarından birini sergileyen koç Pedro Martinez’in BAXI Manresa’sı, grubunu rahat şekilde lider bitirerek Son 16’ya geçiş yapmıştı. Burada temsilcilerimiz TOFAŞ ve Darüşşafaka‘yla aynı grupta yer alan İspanyol temsilcisi, yavaş başlangıca rağmen son bölümde toparlanarak liderliği aldı.
Normal sezonda takımın rol oyuncularından biri olarak gözüken Chima Moneka, Son 16 etabıyla birlikte resmen farklı bir boyuta atladı. Koç Pedro Martinez’in dengeli rotasyonunda bulduğu süreleri çok iyi değerlendiren Moneke, arka arkaya sergilediği etkileyici performanslarla takımının en öne çıkan isimlerinden biri oldu.
Parkede forvet pozisyonunda görev alan Nijeryalı oyuncu; pek kalıplı olmayan fiziğine rağmen yüksek atletizmiyle, dikkat çekici süratiyle ve topsuz oyun becerisiyle son dönemlerde iyice öne çıkıyor.
Başlardan itibaren açık sahada durdurulması çok zor bir oyuncu olan Moneke, oyununa koçunun da büyük katkısıyla topsuz hareketliliği de ekleyince çok daha komple bir hücum tehdidi haline dönüştü.
İkili oyunlarda da devrilen oyuncu olarak skor üretmeye başlayan skorer oyuncu, savunmadaki enerjik görüntüsüyle de Koç Pedro Martinez’in vazgeçilmezlerinden biri oldu. Gün geçtikçe daha da artan formu ve ilginç saçıyla Chima Moneke, çeyrek finalde BAXI Manresa’nın en büyük kozlarından biri.
Unicaja – Dario Brizuela
Sezona deneyimli çalıştırıcı Fotis Katsikaris’le başlayan Unicaja, fazlasıyla başarılı geçen Basketbol Şampiyonlar Ligi normal sezonunun ardından ligin favorileri arasında gösteriliyordu. Sezonun devamında İspanyol temsilcisinde işler tam olarak beklendiği gibi ilerlemese de Dario Brizuela, istikrarlı performansıyla öne çıktı.
Yola Koç Ibon Navarro’yla devam eden Unicaja’da Brizuela, sezon başından beri verimli hücum katkısıyla fark yaratıyor. Takımının geniş rotasyonunda maç başına 21 dakika süre almasına rağmen İspanyol oyuncu, hücumda en çok ismini duyuran oyuncuların başında geliyor.
Komple bir skorer profili çizen başarılı isim; ikilik atışlardaki isabet oranının yanı sıra %51 gibi bir kısa için oldukça değerli olan bir üçlük yüzdesine sahip.
Bu başarısı da toplu oyunda ve topsuz oyunda Brizuela’yı fazlasıyla değerli kılıyor. Topla hem çembere gidebilen, top yönlendirebilen ve kendi skorunu yaratabilen oyuncu, topsuz oyunda da özellikle perde çıkışlarında rakipler için büyük tehdit oluşturuyor.
Unicaja’nın son olarak ABD’li skorer Norris Cole ile de yolları ayırdığını düşünürsek Dario Brizuela’nın BAXI Manresa serisindeki performansı, takımı için çok daha belirleyici bir hale gelecektir.
Hapoel Holon – Chris Johnson
Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde sezonun sürpriz çıkışlarından birini ortaya koyan Hapoel Holon, dalgalı normal sezon performansının ardından Son 16 etabında beklentileri aşarak grubunu lider tamamladı ve adını çeyrek finale yazdırdı. Bu süreçte Guy Goodes’ın öğrencileri , özellikle iç saha maçlarında taraftarlarından da güç alarak etkili bir görüntü çizdi.
Daha önce azımsanmayacak bir NBA geçmişi de bulunan Chris Johnson, son iki sezondur İsrail temsilcisinin formasını terletiyor. Takımının en deneyimli oyuncularından biri olan skorer forvet, tıpkı geçtiğimiz sezon olduğu gibi bu sezonda da etkili görüntüsüyle adından sıkça söz ettirdi.
Kelimenin tam anlamıyla komple bir profil olan Johnson, kadrosunda birçok skorer ve delici kısa bulunduran Hapoel ekibi için aynı zamanda hücumu çeşitlendirebilmek anlamına da geliyor.
Özellikle sol tarafından çembere gidip sayı bulabilen, alçak postta sırtı dönük şekilde eşleşmesine atak edebilen ve önemli bir dış şut tehdidine sahip olan ABD’li oyuncu, lider karakteriyle de Koçu Guy Goodes’ın sezon boyunca en çok güvendiği isimlerden biri oldu.
SIG Strasbourg – Kameron Taylor
Sezona hiç de fena olmayan bir kadroyla giriş yapan Fransız temsilcisi SIG Strasbourg, sene içerisinde çok önemli iki kayıp yaşadı. Takımın en skorer ismi Jarell Eddie San Pablo Burgos‘un yolunu tutarken kadrodaki en değerli top yönlendirici olan John Roberson ise yaşadığı diz sakatlığı nedeniyle sezonu kapattı.
Takıma sezon ortasında Avrupa basketbolunun dev ekiplerinden biri olan Maccabi Tel Aviv‘den katılan Kameron Taylor, yeni kulübünde kısa sürede yaptığı büyük etkiyle dikkat çekti. Parkede genelde ana oyun kurucunun yanında ikinci top yönlendirici olarak görev alan ABD’li oyuncu, oyunun birçok alanında katkı verebilen bir isim.
Sağ ve sol tarafından çembere atak ederek skor üretebilen, açık sahada tempoyu arttırarak takımına enerji devşirebilen, ribaundlara büyük katkı sağlayan ve top yönlendirme becerileriyle öne çıkan Taylor, tüm bu artılarının yanı sıra dripling üstü orta mesafe atışlarıyla da yeni takımında fark yarattı.
Her ne kadar üçlükler noktasında istikrarsız bir isim olsa da Kameron Taylor, sahada birçok noktada getirdiği artılarla çoğu koçun kadrosunda görmek isteyeceği türden bir oyuncu. Şu ana kadar çıktığı 5 karşılaşmada ortalama 31 dakika sahada kalan ABD’li skorer, Hapoel Holon eşleşmesi öncesinde takımının en büyük kozlarından biri.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!