by Melikşah Bayrav/ info@eurohoops.net
2006 yılının Haziran ayında Ülkerspor’la birleşerek yoluna farklı hedeflerle ve çok daha iddialı bir bütçeyle devam eden Fenerbahçe, o tarihten itibaren düzenli olarak Turkish Airlines EuroLeague’de mücadele etmeyi sürdürüyor.
Uzun yıllar boyunca kurulan kaliteli kadrolara ve harcanan önemli paralara rağmen sarı-lacivertliler, Avrupa’da bir türlü hedeflenen başarılara imza atamamışlardı. Ta ki Zeljko Obradovic gelene kadar!
2013-14 basketbol sezonunun öncesinde şubenin o zamanki ismiyle Fenerbahçe Ülker’e imza atan efsanevi koç, kulübün kapısından girdiği ilk günden itibaren işleri tamamen değiştirdi.
Avrupa basketbolu tarihinin en başarılı antrenörüyle sözleşme imzalayan temsilcimiz, yükselen hedefler ve artan beklentiler doğrultusunda para harcamaktan da pek çekinmedi.
2014-15 sezonunda uzun yıllardır beklenen Final Four başarısının da sonunda gelmesiyle iyice iştahlanan Fenerbahçe, yeni sezona girilirken kadroya birçok önemli takviyede bulundu.
Kostas Sloukas, Bobby Dixon, Nikola Kalinic, Gigi Datome, Pero Antic gibi birçok önemli eklemeyle gücüne güç katan sarı-lacivertliler, son olarak uzun rotasyonuna da bir takviyede bulunmak istiyorlardı.
2010 NBA Draft’inin ilk tur, altıncı sıra seçimi olmasına rağmen beş sezonluk NBA kariyerinde bir türlü beklentileri karşılayamayan Ekpe Udoh, 2015-16 sezonunun başlamasına az bir süre kala Zeljko Obradovic‘in ekibine katılıyordu.
NBA’den Avrupa’ya yolu düşen oyuncuların kıtamızda oynanan basketbola uyum sağlamaları hiçbir zaman kolay olmamıştır. Udoh’un profesyonel kariyerinde ilk kez 28 yaşında ABD’nin dışına çıktığını düşünürsek bu durum, oyuncunun tüm yeteneklerine rağmen bazı soru işaretleri yaratıyordu.
Tüm bu soru işaretlerine ve şüphelere rağmen uyum sorununu fazlasıyla çabuk atlatan Nijeryalı oyuncu, özellikle uzun rotasyonunun bir diğer mühim parçası olan Jan Vesely ile saha içinde yakaladığı uyumla Fenerbahçe’nin başarısında büyük pay sahibi oldu.
Özellikle 2015-16 sezonunun playofflarında Real Madrid‘e karşı boyalı alanda büyük bir dominasyon kuran Ekpe Udoh, Jan Vesely‘nin yokluğuna rağmen takımının İspanyol devini 3-0’la elemesinde büyük pay sahibi olmuştu.
2016-17 sezonunda ise normal sezonda yaşanan tüm sorunlara rağmen Fenerbahçe, saha avantajına sahip olmadığı seride Panathinaikos‘u yine 3-0’la geçerek adını Final Four’a yazdırmıştı.
İstanbul’da düzenlenen organizasyonun sonunda tarihinde ilk kez EuroLeague şampiyonu olan sarı-lacivertlilerde Udoh, iki maçta gösterdiği etkileyici performanslarla Final Four’un en değerli oyuncusu seçilmişti.
2017-18 sezonunun öncesinde şansını yeniden NBA’de denemek üzere takımdan ayrılan Nijeryalı uzun, kısa sürede yaptığı büyük etkiyle şube tarihinin efsaneleri arasına adını yazdırdı.
Eurohoops Fırın, Ekpe Udoh’un saha içerisindeki etkisini mercek altına alıyor.
Hücumda Obradovic Etkisi
Kariyerinin ilk yıllarından itibaren savunmasıyla fark yaratan bir uzun olan Ekpe Udoh’un oyununda hücum tarafı, hep soru işaretleriyle dolu bir noktaydı. Üç sezonluk NCAA macerasının ardından büyük beklentilerle NBA yolcusu olan Udoh, oynadığı takımlarda istikrarlı bir hücum katkısı sağlamakta çok zorlandı.
Hepimizin bildiği üzere basketbol, özellikle son 10 yılda birçok farklı değişime uğradı. 2000’li yılların sonuna kadar uzunlardan boyalı alanda skor katkısı, alçak posttan sırtı dönük hücum gibi konularda katkı sağlamaları beklenirken 2010’ların başından günümüze kadar gelen süreçte işler fazlasıyla değişti.
Artık modern uzunlardan pasörlük, orta mesafe ve şut katkısı, çembere penetre ederek skor üretebilme gibi daha öncesinde yalnızca kısalara ait olarak addedilen görevler de bekleniyor. Elbette bu durum, geleneksel uzun olarak adlandırdığımız boyalı alan skorerlerinin değer kaybına uğramasına yol açtı.
Ekpe Udoh, bu noktada NBA’de şanssızlığa uğramış oyunculardan biri. Savunmadaki tüm üstün becerilerine rağmen değişen oyunun da etkisiyle Nijeryalı oyuncu, oynadığı takımlarda beklentileri karşılamakta çoğu zaman uzak kaldı. Üstüne üstlük dönemin uzunlarına göre undersized sayılabilecek fiziği de kendisine pek yardımcı olmadı.
Avrupa’da oynanan basketbola baktığımızda ise durumun NBA’de olan bitene göre daha farklı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Kıtamızda savunulmaları neredeyse imkansız olan süperyıldızların sayısı çok çok az. Bu durum, boyalı alan çevresinden ve alçak posttan istikrarlı bir skor tehdidi yaratan uzunların değerlerini henüz yitirmemiş olmalarına yol açıyor.
Beş sezonluk hayal kırıklığı yaratan NBA serüveninin ardından sarı-lacivertlilerin kadrosuna katılan Ekpe Udoh, geldiği ilk zamanlarda da alçak posttan sırtı dönük şekilde skor üretebilmesiyle ve ikili oyunların ardından doğru açıyla devrilebilmesiyle skor üretebilen bir uzundu.
Avrupa’da oyuncularından en çok şey talep eden antrenörlerin muhtemelen başında gelen Zeljko Obradovic için elbette bu kadarı yeterli değildi. Şu ana kadar çalıştırdığı neredeyse tüm takımlarda uzunlarından belirli düzeyde bir oyun bilgisi ve pasörlük bekleyen efsanevi çalıştırıcı, Nijeryalı oyuncusuna en önemli dokunuşu bu noktada yaptı.