NBA 2021-22: Bidon d’Or Ödülleri

04/Nis/22 09:39 Nisan 4, 2022

Bilal Baran Yardımcı

04/Nis/22 09:39

Eurohoops.net

NBA bu sezon yıldızlarıyla olduğu kadar izleyenleri hayal kırıklığına uğratan oyuncularıyla da dikkat çekti.

by Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net

NBA; genelde işlerin güzel, parlak, olumlu yanlarının ön planda olduğu bir organizasyon. Ancak paranın, beklentinin, ilginin her zaman zirvede olduğu bir ligde birilerinin beklentileri karşılayamaması da gerekiyor.

Birazdan aşağıya sıralayacağımız isimlerin bazılarının ciddi kariyerleri ve basketbol becerileri var. Ne de olsa hiç kimse boşu boşuna NBA’de ciddi işlerin beklendiği bir oyuncu olamaz.

Fakat bu, onların bu sezon beklenenden düşük, hayal kırıklığı yaratan performanslar sergilediklerini ya da takımlarını yüz üstü bıraktıkları gerçeğini değiştirmiyor.

Aralarında çok sevdiğiniz bir isim çıkarsa, darılmayın… Başlıyoruz.

Russell Westbrook, Los Angeles Lakers

Sezon İstatistikleri: 18.2 sayı – 7.4 ribaund – 7.1 asist – %44 FG – %29 3PT FG

Maaş: $44.211.146

Yazın Los Angeles Lakers‘a takas yoluyla dahil edilen Russell Westbrook, takımın başarısızlık ve hayal kırıklığı dolu sezonunun başrolü oldu.

Yetenek setiyle ve sahaya getirdikleriyle en iyi dönemlerinde bile LeBron James’in yanında oynamasını çok tercih etmeyeceğiniz MVP için kabus gibi bir sezon oluyor. Kariyeri boyunca göze batan tarzı ve dilinin keskinliğiyle gündemden hiç düşmeyen Westbrook, sahne ışıklarının tam altında kaldığı sezonda bir nebze günah keçisi oldu.

Sürekli taraftarlarla ve medyayla polemiğe giren Westbrook, saha dışındaki bu problemleri saha içine çok yansıtıyor. Yıllardır izlediğimiz Westbrook her zaman geçiş zorlayan, tempodan istifade edip patlayacılığını kullanan ve atletizmiyle fark yaratan bir oyuncuydu. Yaşının ilerlemesi elbette bu özelliklerinin düşmesindeki sebeplerden biri olsa da; oyuncunun yaşadığı mental sıkıntılar da sezon boyunca sorumluluk almaktan kaçmasına, yeteneklerini sahaya yansıtmaktan erinmesine sebep oldu.

Lakers, çok kaotik bir organizasyon ve tabii ki de sezonun bu noktaya gelmesindeki tek sorumlu Russell Westbrook değil. Hatta belki de medyada yansıtıldığı gibi en büyük sorumlu da o değil. Ancak saha içindeki hal hareketleri, oyun eforu ve disiplini; Westbrook’un zihninin parkede olmadığını ve sıkıntılar yaşadığını kanıtlar nitelikte.

Sebep ne olursa olsun beklentilerin çok altında kalan performansıyla ve sezon boyunca yaşadıklarıyla Westbrook, maalesef ki bu listede olmayı sonuna kadar hak ediyor.

Julius Randle, New York Knicks

Sezon İstatistikleri: 20.1 sayı – 9.9 ribaund – 5.1 asist – %41 FG – %30 3PT FG

Maaş: $21.780.000

Kariyerine Los Angeles Lakers‘ta başlayan ve uzun yıllar boyunca istatistiklerinin etkisini sahaya bir türlü yansıtamayan Julius Randle, geçtiğimiz sezon şeytanın bacağını kırmış ve çok iyi bir yıl geçirerek All-Star seçilmişti.

New York Knicks‘in playoff hasretini bitiren kadronun lideri olarak görev alan Randle, hakikaten çok iyi bir sezon geçirmişti. Maç başına 5.5 üçlük deneyerek %41 ile isabet bulmuştu ki bu, onun kariyerinin açık ara en verimli sezonuydu bu açıdan.

Ancak geçtiğimiz sezonun playoff’larında sıkıntılar başlamıştı bile. İlk turda Atlanta Hawks‘a karşı beklenilenin çok altında bir performans sergileyen Randle, Knicks‘in elenmesine engel olamamıştı. Randle’ın “O” oyuncu olup olmadığını sorgulatan bir seri olmuştu.

Bu sezon da başından beri işler hiç ama hiç iyi gitmiyor. Aynı sayıda üçlük denese de yüzdesinin %30’a düşmesi, onun oyununda geçen sene yapabildiği birçok şeyi yapamamasına sebep oluyor. Savunmacılar onun şutuna saygı göstermedikçe, Randle’ın penetre ve pas kanalları iyice kapanıyor. Bu durumdayken Randle’ın yönlendirdiği hücumları izlemek de insana buzdolabı taşıyormuş hissi veriyor.

Aynı zamanda Westbrook için değindiğimiz saha dışı problemler, o kadar büyük çaplı olmasa da Randle için de bir etken. Sezon ortasında taraftarlara resmen küstüğü ve mücadele etmeyi bıraktığı anlar bile olmuştu. Mental olarak yeteri kadar güçlü olamayan Randle, NBA’in en büyük organizasyonunun saha içi lideri olma sorumluluğunu kaldıramayacakmış demek ki.

New York Knicks, an itibarıyla 34 galibiyet – 43 mağlubiyet ile Doğu Konferansı’nın 12. sırasında. Hayalkırıklığıyla geçen bu sezonun tek sorumlusu tabii ki de Randle değil ancak böylesine bir düşüşten sonra Randle için bu listeye girmek de kaçınılmazdı.

Michael Porter Jr., Denver Nuggets

Sezon İstatistikleri: 9.9 sayı – 6.6 ribaund – 1.9 asist – %35 FG – %20 3PT FG (9 maçta forma giydi)

Maaş: bu sene $5.258.735, gelecek yıldan itibaren $29.750.000

Michael Porter Jr., lige girmeden önce bile potansiyeli çok yüksek ancak sağlık problemlerine çok teşne bir oyuncu olarak lanse edilmişti. Nitekim NBA’deki ilk sezonunun tamamını sakatlıktan dolayı kaçırdıktan sonra 4. sezonunda da sadece 9 maça çıkabildi.

Sağlık sorunları bir yana ben Porter Jr.’ın saha içindeki sorunlarına da değinmek istiyorum. Doğal bir skorer olsa da bunu verimli yapmakta zaman zaman sıkıntılar yaşayan forvet, Nikola Jokic’in varlığı sayesinde olduğundan daha iyi bir oyuncu olarak gözüküyor.

Jokic, etrafındaki her oyuncuyu çok iyi besliyor. Bencil bir süper yıldız olmaması ve muhteşem pasörlüğü sayesinde bunu başarıyor. Porter Jr. da kariyerinde iyi sinyaller verdiği bölümlerde hep Jokic ile iletişiminin kuvvetli olmasının ekmeğini yedi.

Bu, tabii ki de onu kötü bir oyuncu yapmıyor. Sadece Denver Nuggets‘ın hayal ettiği, üzerine yüklü bir kontrat ipoteklediği yeteneğin tavanının aslında o kadar da yüksek olp olmadığını sorgulatıyor.

Bir düşünelim, Porter Jr.’ın top elindeyken ürettiği ve hücum yönlendirdiği sekanslar aklınızda çok yer edinmiş mi? Günümüz NBA’inde elit bir skorer olmak için topla kendine skor üretebilmek, oyunu forse edebilmek şart. Bu konuda şu ana kadar “elit” seviyede bir oyun ortaya koyamadı.

İşin savunma kısmı ise tamamen felaket. Sahada olduğu her an takımına savunmada eksi yazan oyuncu, fiziksel özellikleri bakımından aslında iyi bir savunmacı olabilecek potansiyelde. Pozisyon bilgisi ve oyun zekası ise çok düşük ki bu, durumu daha da vahimleştiriyor.

Bu sezon çıktığı 9 maçta korkunç derecede kötü oynayan Porter Jr., sonrasında da sakatlıklarla bir sezonu daha boş geçmiş oldu. Playoff’lara dönüp dönemeyeceği ise hala belli değil. Saydığım bütün etkenler, Denver Nuggets‘ın üzerine bu kadar yatırım yaptığı oyuncunun geleceğini çok sorgulatır durumda.

2. turdan Nikola Jokic düşürdükten sonra organizasyon, Batman’e Robin olması için çok yanlış bir oyuncuya güvenmiş olabilir.

Zion Williamson, New Orleans Pelicans

Sezon İstatistikleri: 

Maaş: $10.733.400

2019 draft’ının son yıllardaki diğer draft’lardan farklı bir özelliği vardı. LeBron James’ten sonra belki de lige giren en büyük yetenek olarak konuşulan Zion Williamson, bu draft’a katılıyordu. Draft öncesi 1. sıradan gideceği kesin olan oyuncu için takımlar birbirinden sabırsızdı.

Piyango Pelicans‘a vurdu ve ilk sırayı alan ekip düşünmeden Zion Williamson’ı seçti. İlk senesinin büyük çoğunluğunu sakatlıklardan ötürü kaçıran Zion, sezon sonuna doğru dönüp performansıyla tüm organizasyonu heyecanlandırmıştı.

2. senesinde büyük bir patlama yaparak 27 sayı – 7.2 ribaund – 3.7 asist ortalamaları tutturan genç yetenek, yine de takımıyla Play-In potasına bile giremedi.

Zion pota altında bitiricilik, açık alanda yarattığı tehdit, delicilik ve güç konularında herkesi etkilemişti. Geçen sene sezon ortasından itibaren hücumları da yönlendirmeye başlayan oyuncu, bu işi de kotardı ve kendisine “Point Zion” denmeye başlandı.

Ancak oyununda bazı temel eksikler hala bulunuyordu. NBA’e girerken savunma potansiyeliyle de övülen Zion, ligde bu konuda korkunç bir performans sergiledi. Fazla kiloları sebebiyle çabuk yorulan oyuncu, işin hücum kısmında ekstra efor sarf ettiği için savunmada hayalet gibi dolaşıyordu.

Ayrıca menzilini de yayın gerisine çıkaramayan oyuncu, savunma zaafları sebebiyle 5 numara oynayamadığı için yanına kesinlikle şutör, iyi savunmacı bir pivot istiyordu. Steven Adams da asla bu oyuncu değildi.

Neyse ki yazın yapılan takas sonrası Jonas Valanciunas takıma dahil oldu ve Steven Adams ayrıldı. Ancak bu sefer de Zion sakatlandı ve sezon başından beri forma giyemiyor.

Çok kilo fazlası olduğu gözlenen Zion, sezonun belli bölümlerinde takımdan tamamen kopmuş gözüküyordu. Takas döneminde takıma dahil olan CJ McCollum ile uzun süre iletişime geçmediği söylenenler arasında.

Organizasyonun yüzü olmasını istediğiniz bir oyuncudan görmek istemeyeceğiniz davranışlar sergilediği açık. Fazla kilolaları ve fizikselliği dayalı oyunu da kariyeri boyunca onu sakatlığa teşne bir oyuncu yapacak.

En son gelen haberlere göre bu sezon forma giymesi beklenmeyen Zion, 1’e 1 antrenmanlarla bile olsa parkeye çıkmaya başladı. En azından gelecek sezonun başlangıcına hazır olarak girmesi ve iyi bir hava yakalayan Pelicans kadrosuna dahil olması, organizasyonun en büyük umudu.

Ben Simmons, Brooklyn Nets

Sezon İstatistikleri: –

Maaş: $33.003.936

Geçen sene playoff’larda çok kötü bir performans sergileyen ve takımın konferans yarı finallerinde Atlanta’ya 4-3 kaybettiği serinin kaybedilmesindeki en büyük sebeplerden biri olan Simmons, kariyeri boyunca playoff sahnesinde sıkıntı yaşadı. Bir sezonun daha hayal kırıklığı ile bitmesinden sonra oyuncu bu sefer saha dışında problem yaratmaya başladı.

Takımla ilişkisini tamamen kesen, Joel Embiid’in telefonlarına cevap vermeyen ve 2024-25 sezonunun sonuna kadar devam eden bir kontratı olmasına rağmen maçlara çıkmamak pahasına ayrılmak isteyen Simmons, takas döneminin son gününde muradına erdi ve Brooklyn Nets‘in yolunu tuttu.

Hem saha içinde hem saha dışında bu kadar sıkıntı yaratmasının en büyük sebebi kesinlikle mental problemler. Simmons, lige girdiğinden beri şut atamıyor ve bu durumu değiştirmek için çok çaba harcamadığı, halinden memnun olduğu yönünde birçok söylenti çıktı. Günümüz NBA’inde verimli olabilmesi için elinde topa ihtiyacı olan bir süper yıldızın potaya bile bakmaması, asla kabul edilebilir bir şey değil.

Simmons, tüm bu eksiklerini törpüleyebilecek ve onun iyi yanlarını ön plana çıkarabilecek bir takıma gitti. Brooklyn Nets‘te Kyrie Irving ile Kevin Durant’in yanında hücumda ondan çok şey istenmeyecek, takımın eksik olduğu savunma kısmı ise Simmons’ın şüphesiz ligin en iyi oyuncularından biri olduğu bir alan.

Ancak her şeyden önce Simmons’ın artık sahaya çıkması gerekiyor. Bütün bu konuşmalarımızın anlam kazanması için takıma küsüp maçlara çıkmayı reddeden bir yıldızın fiziksel olarak kendini toparlaması ve parkelerde rol alması elzem.

Bu konuda da son gelen bilgiler Simmons’ın antrenmanlarda rol almaya başladığı ve playoff’larda parkede olabileceği yönünde. Tabii her şeyden önce Brooklyn Nets’in Play-In maçlarından sağ çıkması gerekiyor.