Alperen, Cedi, Furkan ve Ömer Faruk: NBA’deki Temsilcilerimizin Normal Sezon Performansları

05/Nis/22 10:01 Ekim 11, 2022

Berkay Terzi

05/Nis/22 10:01

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, NBA’deki temsilcilerimizin 2021-22 sezonundaki performanslarına bir bakış attı…

by Berkay Terzi / info@eurohoops.net

Türk basketbolunun yeni jenerasyonu umut verici yetenekleri bünyesine kazandırmaya devam ediyor.

Zaten NBA’de tutunmayı başaran Cedi Osman ve Furkan Korkmaz’ın yanına bu sezon iki yeni isim daha eklendi: Alperen Şengün ve Ömer Faruk Yurtseven. Görünüşe göre bu ikili de kendilerine NBA’de yer edinmeyi başaracak. Temsilcilerimizin böyle başarılı işlere imza atması bizi oldukça mutlu ediyor. Peki eskilerin ve çaylakların 2021-22 NBA normal sezonu nasıl geçti? Neleri iyi yaptılar, neleri yapamadılar? Gelin biraz daha yakından inceleyelim.

Alperen Şengün

Bu sezon en çok göz önüne çıkan temsilcimiz şüphesiz ki Houston Rockets çaylağı Alperen Şengün oldu. 2021 NBA Draftında 16.sıradan seçilen Alperen, asistleriyle yalnızca ülkemizde değil, Amerika’da da birçok kişi tarafından tanınan potansiyelli bir genç haline geldi. Peki Alperen ilk sezonunda neleri iyi yaptı, ne konuda gelişmesi lazım?

Sırtı dönük oyunları, ayak hareketleri ve saha görüşü, zaten herkes tarafından bilinen özellikleri. Keza pota çevresindeki yumuşak bitirişleri de farkında olduğumuz meziyetlerindendi. Bunları NBA’e taşıyabilmesi onun için çok önemliydi çünkü artık bu oyuncu havuzunda herkesin en az bir işi üst düzey yapması gerekiyor. Günümüz basketbolunda takımlar uzunlarının da pas aksiyonlarına dahil olmasını istediğinden, onu geleneksel uzunlardan ayıran böyle bir özelliğe sahip olması oldukça mühim.

Alperen’in beklediğimden daha iyi veya daha çabuk sergilediği kabiliyeti, yüzü dönük üretebilmesi oldu. Tabi burada hala geçmesi gereken yollar var ancak Avrupalı bir uzuna kıyasla ilk adımını yeterince hızlı atarak aksiyona girebiliyor ve topu yere vurup kendine yaratabiliyor. Örneğin aşağıda bıraktığım videoda jab step hareketiyle kendine alan buluyor ve iki tarafına da drive edip potaya gidiyor.

Alperen için bir diğer kritik husus, şut gelişimine dair parıltılar gösterebilmesi oldu. Lige girerken onun hakkındaki en büyük soru işareti, modern basketbola uyum sağlayıp sağlayamayacağıydı fakat bunu başarabileceğine dair umut verici işler yaptı çaylak sezonunda. Üçlük yüzdesi veya isabet sayısı henüz etkileyici değil ama gerek şut mekanikleri gerekse gelişim hızı bunun sinyallerini veriyor.

Peki Alperen’in oyunun hangi yönlerine odaklanması gerek? İlk olarak top kayıplarına ve faul problemine değinilmeli. Aldığı 20 dakikaya oranla 2 top kaybı ve 3 faul oldukça düşündürücü. Top kayıplarının sebebi, attığı paslarda biraz dikkatsiz davranması ve göz boyayan paslar atmak amacıyla zorlama denemelerde bulunması. Keza faul problemi de biraz Avrupa’dan NBA’e geçiş sürecinde olmasından biraz da pota altında dikeyliğini koruyamayıp topa sürekli hamle yapmasından kaynaklanıyor. Çaylak yılındaki bir uzun için bunlar gayet normal şeyler.

Bir o kadar önemli problem de savunmada fiziksel olarak biraz zayıf kalması. Geçen yıla oranla vücudunda gelişim var gibi ancak NBA seviyesinde tam zamanlı 5 numara oynamak için yeterli değil. Keza perimetreye çıkıp kısaların karşısında kalmak konusunda da dezavantajları mevcut ama Alperen’in oyun bilgisi savunmada onun kusurlarını örtmekte bir nebze işe yarıyor. Rakibin aksiyonlarını sezip reaksiyon gösterebilirken, kısanın karşısında kaldığında da drive edebileceği açıları iyi kapatıyor ve topa baskı yaparak elinden çıkarmasına çabalıyor. Dikey sıçrama eksikliği ve vücut uzunlukları, maalesef çember koruma konusunda Alperen’in geleceğini kısıtlayan unsurlar fakat biraz daha güçlendiği takdirde pozitif savunmacı olacağına güvenim tam.

Alperen’in ilk senesindeki en büyük şanssızlığı, yanında ikili oyunları yönlendirebilen bir oyun kurucunun olmaması ve takımın sahada sistemden yoksun oynamasıydı. Buna rağmen, hiç fena bir giriş yapmadı lige. Şu çok önemli: Alperen’in zayıf yönleri törpülenebilecek şeylerden oluşurken, güçlü yönleri arasında sayabileceğimiz oyun aklı, basketbol bilgisi ve saha görüşü, öyle herkesin istediğinde elde edebileceği meziyetler değil.