by Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net
2021-22 NBA normal sezonu ve Play-In maçları geride kaldı, sırada şampiyonun belirleneceği playofflar var!
Birçok sürprize sahne olan bu sezon, playofflardaki heyecan yoğunluğu açısından çok şey vaat ediyor. Özellikle Doğu Konferansı’ndaki şampiyonluk iddiası bulunan takımların fazlalığı, bize henüz ilk turdan çok çekişmeli seriler izletecek.
NBA playoffları her zaman büyük sürprizlere teşne olmuştur. Biz de bu gece başlayacak playofflar için birbirinden çılgın ve absürt tahminlerimizi siz değerli okuyucularımızın huzurlarına sunuyoruz.
Burada yapacağım “sallamaların” gerçekleşme ihtimalinin -en azından bazıları için- çok yüksek olmadığının elbette farkındayım. Yine de bu, birkaç cesur tahminde bulunmaya engel olmayacak.
Hazırsanız başlayalım…
Toronto Raptors, İlk Turda Philadelphia 76ers’ı Eler
Doğu Konferansı’nda ilk 4’te bitiren takımlar arasında bence en zayıfı halka Sixers. Bir de üstüne ilk turda çok formda ve onlara çok ters gelebilecek Raptors ile eşleşmeleri, Sixers için hayal kırıklığıyla geçen bir playoff’un daha yaşanacağının sinyallerini verdi.
Bu seriyi değerlendirmeye koçlardan başlamak istiyorum. Her şeyden önce Doc Rivers’ın çok kötü bir playoff koçu olduğunu söylemek gerekiyor. NBA tarihinde 2 kez 3-1 öne geçtikten sonra seri kaybeden Rivers, bunu “başarmış” tek isim. Rakip koçların oyuna yaptığı hamleleri çok geç anlayıp çok geç reaksiyon vermesi ve oyun şablonunda o anın gerektirdiği ufak değişiklikleri yapmaktan erinmesi favorisi olduğu birçok seriyi de kaybetmesine yol açtı.
Karşısındaki koç ise tam olarak Rivers’ın bu zaaflarına saldırabilecek bir koç. Nick Nurse, playoff eşleşmelerinde her zaman rakibin oyununa ket vurabileceği yerlerin üstüne gitmekten erinmeyen bir koç oldu. Aynı zamanda seri devam ettikçe gereken değişiklikleri yapabilme potansiyeli de Rivers’tan çok yüksek.
Peki nedir Sixers’ın üstüne gidilebilecek noktalar? Öncelikle dar rotasyondan bahsetmemiz gerekiyor. Takımın yıldızı Joel Embiid, fiziksel olarak çok kötü durumdaki bir James Harden, büyük maçlarda sinen bir Tobias Harris, 2. senesindeki Tyrese Maxey… Sixers’ın güvenebileceği oyuncular bunlardan ibaret. Matisse Thybulle her ne kadar playoff’ta sahada kalamayacak kadar kötü bir hücum oyuncusu da olsa bu serinin deplasman maçlarını kaçıracak olması büyük bir sorun oluşturacak çünkü Sixers’ın uzun süreler verip eksi yazmamasını umabileceği sadece 4 oyuncu var.
Joel Embiid’in ne kadar yavaşlatılabileceği Raptors için en kritik nokta olacak. Bu konuda da hem Nick Nurse’ün oyun şemasına hem de Raptors’ın iyi savunmacılardan oluşan kanat rotasyonuna güveniyorum. Embiid, sırtı dönük oyunları oynamak için pozisyon alma konusunda her zaman tembel bir oyuncu oldu. Bu da onun potadan uzak topla buluşmasına ve genelde yüzü dönük oynamayı tercih etmesine sebep oluyor. Raptors’ın Siakam, Anunoby, Barnes gibi uzun kollu atletik kanat oyuncuları, Embiid her topu aldığında ona kör noktadan ikili sıkıştırma getirecektir. Yıldız pivotun bu sene her ne kadar bir nebze geliştirmiş olsa da eksik olduğu alanlardan biri de bu: İkili sıkıştırmaları iyi okuyamamak ve yanlış kararlar vermek. Raptors’ın savunma rotasyonlarını çok hızlı ve etkili yapabilen bir kadroya sahip olması, bu sıkıştırmaları getirme lüksünü onlara sağlayan nokta olacak.
Tabii ki Joel Embiid her şeye rağmen belli seviyenin üstünde bir oyun ortaya koyacaktır fakat Sixers’ın geçtiğimiz senelerde de playofflar’da yaşadığı en büyük problem topu yere vurup kendi skorunu üretebilen bir kısanın eksikliğiydi. Bu sene bunu çözmek için pazardaki en iyi oyuncu James Harden’ı takasla takıma getirdiler fakat bu sefer de oyuncunun fizik durumu büyük soru işareti oluşturuyor.
Sixers’a geldiğinden beri saha içinden %40, yayın gerisinden %32 ile isabet bulan Harden; patlayıcılğını ve deliciliğini kaybetmiş gözüküyor. Potayı artık neredeyse hiç zorlayamayan Harden, boyalı alandan da çok düşük yüzdeyle bitiriyor. Bu da onu zamanında ligin en tehlikeli hücum silahı olurken yapabildiği birçok şeyi yapmaktan alıkoyuyor, savunulması çok daha kolay bir oyuncu haline getiriyor.
Joel Embiid’in de playoff serileri uzadıkça kondisyon olarak çok düştüğüne şahit olduk. Ayrıca seri uzadıkça acımasız Sixers taraftarlarının bir hayal kırıklığı yaşamanın daha eşiğine gelmeleri sebebiyle salonda çok gergin bir ortam oluşturacağını söyleyebiliriz.
Raptors tarafına kısaca değinecek olursak: Takım, sezonun son 18 maçının 14’ünü kazanarak sürpriz sezonunu muhteşem şekilde noktaladı. Fred VanVleet ilk defa All-Star oldu ve Pascal Siakam son 2 ayın NBA’deki en iyi oyuncularından biri. İkisi de, takımın geneli de playofflara çok formda ve inanmış şekilde giriyor. Kağıt üstünde daha zayıf gözüken taraf onlar olsa da saha içindeki liderlerini bulabildikleri ve sert savunmalarını düzenli şekilde sahaya yansıtabildikleri sürece seriyi 7. maça kalmadan bitireceklerini düşünüyorum.
Chicago Bulls, Maç Kazanamadan Elenir
Sezonun sürprizlerinden biri kesinlikle uzun süre Doğu Konferansı’nı lider götüren Chicago Bulls‘tu. DeMar DeRozan önderliğinde mükemmel bir ritim yakalayan Bulls, özellikle perimetrede yarattığı baskıyla savunmada da herkesi şaşırtmıştı. Sezonun 2. kısmında ise Bulls için işler tepetaklak gitti.
Bu durumun en önemli sebeplerinden biri sakatlıklar. Zach LaVine, Lonzo Ball, Alex Caruso, Patrick Williams gibi kadro için önemli isimler uzun süreler kaçırdı. Bu süreçte DeMar DeRozan’ın üstüne çok yük bindi. Özellikle yeni yılın başındaki inanılmaz sekansıyla bir süre bu yükü kaldırsa da DeRozan’ın da o seviyede kalmasını beklemek haksızlık olurdu, nitekim kalamadı da. Sonuç olarak Bulls, belki de sezon 5-10 maç daha uzun olsa playoff dışı kalabilecek kadar kötü bir 2. yarı geçirdi.
İyi oldukları dönemde de belli bir galibiyet yüzdesinin üstündeki takımlara karşı oynanan maçlarda yaşadıkları sorunlar, playofflar’da sorun yaşayabileceklerini gösteriyordu. İlk turda belki de onlara en ters gelecek takım olan Milwaukee Bucks ile eşleşmeleri de sezonlarına çok talihsiz bir son oldu.
Bulls’un Bucks‘a karşı üstünlük kurabileceği tek bir alan dahi olduğunu düşünmüyorum. Lonzo Ball’un olmaması perimetredeki dirençlerini çok azaltacak ve Giannis Antetokounmpo savunmasında takım olarak iyi iş çıkartmaları imkansız gözüküyor. Takımın uzunu Nikola Vucevic ise normal sezon için ortalama bir drop savunmacısı olsa da playofflarda her zaman takımına eksi yazan bir savunmacı oldu. Pota altında direnç oluşturması çok zor olan Bulls için tek umut Patrick Williams’ın göstereceği savunma performansı fakat Williams’ın da fiziksel olarak çok iyi durumda olmadığını söylemek gerekiyor.
İşin hücum kısmındaysa Bulls, bir pass-first oyuncu eksikliği çekiyor. DeMar DeRozan kendine şut yaratma konusunda sıkıntı yaşamasa da istikrarlı şekilde takım arkadaşlarına pozisyon hazırlayan bir oyuncu olduğunu da söyleyemeyiz. Zach LaVine ise zaten hiçbir zaman bu profilde bir oyuncu olmadı. Bir de üstüne sezon içinde yaşadığı sakatlığın etkilerinin hala devam ettiğini sahada görebiliyorsunuz. LaVine, patlayıcılığını kaybetmiş gözüküyor ki Bulls hücumunun çok önemli bir kısmı buna dayanıyordu.
Sonuç olarak, formda bir Milwaukee Bucks’ın sahanın her alanında Chicago Bulls’a üstünlük kuracağını düşünüyorum. Bulls’un bu fizikselliğe bir cevabının olması çok zor gözüküyor. Tüm saydığım etkenler, süpürgeyle geçen bir ilk tur serisi izleyeceğimize işaret ediyor.